'Aysel Kürt kadın siyasetçi olmasından kaynaklı bırakılmıyor’

  • kadın
  • 09:01 13 Ağustos 2022
  • |
img
MERSİN - Ağır hasta tutuklu Aysel Tuğluk’a yaşatılanları “düşman hukuku” olarak nitelendiren "Aysel Tuğluk’a Özgürlük için 1000 Kadın" kampanyasının imzacıları, “Aysel için dayanışma ağlarını genişletmemiz gerekiyor. Kadın dayanışmasıyla kazanacağız” dedi. 
 
Kocaeli Kandıra 1 No’lu F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk, bir yılı aşkın süredir demans hastalığıyla mücadele ediyor. 1 Ağustos’ta, 28 Şubat Davası’ndaki yargılama sonucunda ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan dönemin Genelkurmay ikinci Başkanı Çevik Bir hakkında aynı hastalık (demans) nedeniyle tahliye kararı verilirken, Tuğluk yargılandığı Kobanê Davası’nda savunma yapmaya zorlandı. Mahkemenin “çifte standart” tutumu kamuoyunda tartışmaları beraberinde getirmesi üzerine 6 Ağustos’ta Tuğluk hakkında Kobanê Davası’ndan tahliye kararı verildi. Ancak Tuğluk, başka bir dosyadan hükümlü olduğu gerekçesiyle yine tahliye edilmedi. 
 
"Aysel Tuğluk’a Özgürlük için 1000 Kadın" kampanyasının Mersin’deki imzacıları, yaşanılanlara ilişkin konuştu. 
 
‘DÜŞMAN POLİTİKASI’
 
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Mersin Şubesi Kadın Komisyonu'ndan avukat Figen Alp, Tuğluk’un duruşma için hazır edilip, savunmaya zorlanmasını “düşman politikası” olarak nitelendirdi. Kobane Davası’ndan tahliye edilmesine rağmen başka dosyadan hükümlü olması nedeniyle Tuğluk’un infazının ertelenmediğini hatırlatan Alp, Kocaeli Tıp Fakültesi raporunda Tuğluk’un ifade vermeyeceği belirtilmesine rağmen mahkeme heyeti tarafından ısrarla Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile dinlenmeye zorlandığını vurguladı. Alp, “Zaten sorulan soruları algılamıyordu, avukatı savunmaya geçtiği zaman avukatının dahi kim olduğunu bilmiyordu. Bunları görünce tahliye kararı verildi ancak tahliye kararı sadece savunması alındığı gerekçesiyle verildi.  Hastalığı göz ardı edilerek verildi. Diğer hasta mahpuslara uygulandığı gibi Aysel Tuğluk’a da uygulandı. Cezaevlerinde işkence devam ediyor” dedi.
 
‘ATK KARARI SİYASİ’
 
Mahkemelerin iktidarın saikleriyle hareket ettiğini kaydeden Alp, gelen emir çerçevesinde hareket edilerek dosyanın sonuçlandırılmak istendiğini söyledi. ATK’nin Tuğluk hakkında 3 kez “cezaevinde kalabilir” raporu vermesine ilişkin Alp, “Karar siyasidir. Şuan kendisini tanımayan ve ihtiyaçlarını dahi karşılamayacak bir kişinin, 7 yıl önce suçlanmış olduğu durumdan dolayı savunma yapmasını istemek düşman hukukudur. ÖHD olarak bu hukuksuzlukların karşısında durarak, Tuğluk serbest bırakılana kadar mücadele edeceğiz” diye belirtti. 
 
TUĞLUK ŞAHSINDA İNTİKAM ALINIYOR
 
Mücadele veren kadınların devletlerin hedefinde olduğunu belirten Mimoza Kadın Derneği Başkanı Çiğdem Göksoy, Tuğluk’un yıllardır Kürt siyasetinde öncü bir role, Kürt Kadın Hareketi’nde ise rol model olmuş biri olduğunu söyledi. Göksoy, “Bugün geldiğimiz noktada devletin Kürt kadınlarına bakış açısında değişiklik olmadı. Düşman hukuku sergileniyor. Son duruşmada bunun somut göstergesi oldu. Savunma yapamaması, avukatlarının itirazına rağmen mahkeme heyetinin zorlaması işkenceydi. ATK’nin de aynı şekilde tamamen siyasi bir karar verdiğini tüm kamuoyu gördü. Ağır demans hastalığı olmasına rağmen cezaevinde kalması kendilerinden çok iktidarın kararını yansıttıklarının bir göstergesidir” ifadesini kullandı. 
 
ÇEVİK BİR ÖRNEĞİ
 
Müebbet hapis cezasına çarptırılan dönemin Genelkurmay 2'nci Başkanı Çevik Bir hakkında sağlık sorunları nedeniyle verilen kararı hatırlatan Göksoy, şöyle dedi: “Aysel, Kürt kadın siyasetçi olmasından kaynaklı bırakılmıyor. Bu da kararın siyasi olduğunun net göstergesidir. Hukukun doğru işletilmesi gerekiyor. Bunun için mücadele edeceğiz. Kadınlar olarak Aysel için dayanışma ağlarını genişletmemiz gerekiyor. Bunun için mücadele edeceğiz. Kadın dayanışmasıyla kazanacağız.” 
 
SAĞLIK HAKKI EN TEMEL HAK
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şubesi Eşbaşkanı Zeynep Benli ise, şunları belirtti: “İnsan hakları savunucuları olarak herkesi duyarlı olmaya çağırıyoruz. Hasta tutukluların en önemli hakkı, sağlığa erişebilmesidir. Sağlık en insani haktır. Aysel Tuğluk, Kürt kadın siyasetçi olduğu için bırakılmıyor. Tuğluk’un tahliye edilmemesi yargının iktidarın elinde olduğunun bir göstergesidir. Sağlık durumu ifade vermeye ve yargılanmaya uygun değildir. Tuğluk’un bir an önce serbest bırakılması ve tedavisinin uygun koşullarda yapılması gerekiyor."
 
MA / Mukadder Akyol