TJA’dan 'Özsavunma hayati ve gereklidir' etkinliği

  • kadın
  • 16:25 5 Şubat 2022
  • |
img
İSTANBUL - TJA’nın “Dem Dema Azadiya Jinê ye" etkinliğine katılan kadınlar, sistem içinde özsavunmanın hayati ve gerekli olduğuna dikkat çekti. 
 
Özgür Kadın Hareketi (TJA), "Dem Dema Azadiya Jinê ye (Kadın özgürlük zamanı)" şiarıyla Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sancaktepe İlçe Örgütü binasında etkinlik düzenledi. Etkinliğe kadın örgütleri temsilcileri ile çok sayıda kadın katıldı. Etkinliğin gerçekleştirildiği salona, "Dem Dema Azadiya Jinê ye" yazılı pankart ile TJA bayrakları asıldı.
 
Yüzlerce kadının  rengarenk yöresel kıyafetleri ile katıldığı etkinlik, Kürtçe stranlar eşliğinde çekilen halay ve zılgıtlarla başladı. Kadınlar, sık sık “Jin jiyan azadî” sloganı ile attı.
 
ŞİDDETİN ORTAYA ÇIKMASI
 
Etkinliği panel bölümünde konuşan Jineoloji Atölyesi’nden Dilan Geyik, özel savaş politikaları ve özsavunmanın örülmesi üzerine bilgiler paylaştı. Erkeklerin doğal toplumda avcılıktan kaynaklı eğiliminin atmasıyla şiddetin ortaya çıktığını belirten Geyik, “Böyle söylense de devletlerin ortaya çıkmasıyla şiddeti ele alıyoruz biz. Zamanla bu şiddetin toplumda nasıl sirayet ettiği konusunda belirli aşamalar var, bu aşamalar daha çok kadınlar üzerinde oluşuyor. Politikaları kadın sistemine yönelen bir savaşla ele aldılar” dedi.
 
KADIN SAVAŞ NESNESİ OLARAK KULLANILDI
 
Savaşların daha çok kadınlar üzerinden gerçekleştiğine vurgu yapan Geyik, doğu-batı savaşlarının tümünün, kadınların kaçırılmasıyla başladığını, kadınların öldürülmesi ve sindirilmesi ekseninde oluştuğunu söyledi. Özsavunmayı evrenin oluşumundan itibaren ele aldıklarını kaydeden Geyik, evrenin oluşmasından itibaren canlı ya da cansız her şeyin bir özsavunması olduğunu kaydetti.
 
İLK ÖZ SAVUNMAYI KADIN GELİŞTİRDİ
 
Evrenin oluşumundan itibaren öz savunmayı en çok kadının uyguladığını vurgulayan Geyik, “Kadın öz savunmaya öncülük ediyor ama bu aslında sistemsel bir sorun. Mitolojide, dinde, ilk tecavüze uğrayanın kadın olması sistemin bize empoze ettiği şey, ‘tecavüze uğrasan da bu senin suçundur’ algısıdır. Özsavunma refleksini geliştirecek olan yine kadın öncülüğüdür, bu da zihniyetle gelişir” ifadelerini kullandı.  
 
YARATILAN ALGI
 
HDP Gençlik Meclisi Eş Sözcüsü Esengül Demir ise, son iki yılda en çok operasyon ve gözaltı yaşayanların kadınlar olduğunu söyledi. Demir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Örgütlenmek isteyen, yaşam sınırlarına çıkan kadınları, iktidar korkutmaya, cezalandırmaya, şeytan gibi göstermeye çalışan bazı politikalar gerçekleştirdi. Amaçlanan zihinde, ‘karşı çıkarsan cezanı çekersin’ algısının yaratılmaya çalışılıyor. Bir kadının katledilmesi sokakta protesto etmek istenildiğinde bireysel bir öfkeyle kalınıyor, bu bizi tüketir ama örgütlü bir mücadeleye dönüştüğü zaman iktidarı bitirir.”
 
BÖLGEDEKİ ÖZEL SAVAŞ POLİTİKASI
 
Baskı ve sindirme politikalarıyla kadınlara boyun eğdirilmeye çalışıldığına dikkat çeken Demir, bölgedeki özel savaş politikalarına dair şu bilgileri paylaştı: “Son süreçte fuhuş çeteleri, anneleri, kadınları, politik bilinci olan ailelere dönük özel politikalar geliştirdi. Hakkari’de sözde bir uzman çavuş, kendisini devletin görevlendirdiğini ve fuhuş çetesini çökertmeye dönük açıklama yapmıştı. Bir kadının içeceğine ilaç atıp tecavüz ediyorlar ve videolarla tehdit etmeye çalışıyorlar. Korucular, jandarmalarla birlikte yapıyorlar, kadınların arşivini oluşturup, onursuzlaştırıp bu şebekenin içine çekiyorlar. Buradaki amaç da politik bir bilinç kazanılmasını engellemektir.”
 
ASİMİLASYON
 
TJA aktivisti Felek Erdem de, sistem içerisinde özsavunmanın hayati ve gerekli olduğuna vurgu yaptı.  Öz savunmanın ilk doğduğumuz andan itibaren devreye girdiğine işaret eden Erdemir, “Bu anlamda öncelikle kendimizi nasıl savunacağız, bunu tartışmamız gerekir. Özsavunma sadece silahlı savunma olarak algılanmamalı, öz savunma yaşamın her yerinde yapılmalıdır. Biz her yerde bunu söylüyoruz. Özsavanımın en önemli aşaması dilimizi konuşmak ve eril zihniyeti teşhir etmektir. Yine sistemin savaş, asimilasyon politikalarına karşı mücadele etmektir. Eskiden kız çocuklarının okula gitmesinin genellikle babaların ‘kararları’ üzerine belirlenirdi. Fakat son yıllarda  baktığımızda yeni evlenen kadınlar ve annelerin büyük bir kısmı, ‘benim çocuğum Türkçe öğrensin, dışarda zorlanmasın’ diye düşünüyor ve çocuğuyla sadece Türkçe konuşuyor. Bu neyi gösteriyor, artık sistem eliyle gerçekleşen asimilasyonu kendimiz de gerçekleştiriyoruz ve kendimiz bu asimilasyonun bir parçası oluyoruz. Bu anlamda kendimizi geliştirmek ve öz savunmamızı bu anlamda da yapmak gerekir” dedi.
 
Konuşmaların ardından alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde, “Jin jiyan azadî” ve “Biji berxwedana zindanan” sloganları atıldı.
 
BİLGİ YARIŞMASI
 
Ardından Kürt kadın kültürü ve tarihi üzerine bilgi yarışması yapıldı. Geleneksel mehir yemeğinin yapıldığı etkinlikte, yöresel kıyafet defilesi düzenlendi.
 
Etkinlik, Dengbej Xalide’nin sahne almasının ardından sona erdi.