Ebru Aras'ın faili serbest bırakıldı: Adalete olan inancımız zedelendi

  • kadın
  • 09:03 28 Eylül 2021
  • |
img

MERSİN - Savcılık mütaalasına ve delillere rağmen Ebru Aras'ın faili Umut Aras'ın tahliye edilmesine tepki gösteren ailesi, adalete olan inançlarının zedelendiğini belirtti.

Iğdır’da 1 Ocak 2020’de boşanma aşamasındaki 3 aylık hamile Ebru Aras, şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. Eşi Umut Aras’tan sistematik şiddet gören Ebru’yu öldürmekle suçlanan Umut Aras, “kasten öldürme” suçundan tutuklandı. Ancak Aras, yargılandığı Iğdır 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 21 Eylül’de görülen 7’nci duruşmada tahliye edildi. 
 
Yargılamanın başladığı günden bugüne kadar davaya bakan 3 hakim değişirken, gelen son hakim ise savcılık mütalaasına ve delillere rağmen Aras’ı tahliye etti. Hakim, tahliye gerekçesini ise tutukluluk süresini göstererek fail Aras’ı adli kontrol şartıyla serbest bıraktı. Davanın karar duruşması ise 16 Aralık'ta görülecek. Ebru Aras’ın aile bireyleri ise verilen tahliye kararına tepki göstererek, kararın adalet duygularını zedelediğine vurgu yaptı.  
 
KARARA İTİRAZ EDİLECEK 
 
Verilen kararı “şiddetle” kınadıklarını belirten Aras’ın abisi Turgay Öcüm, bir üst mahkemeye başvuru yaparak karara itiraz ettiklerini söyledi. Cinayetin tek zanlısı olan fail Aras’ın elini kolunu sallayarak dışarda gezdiğini aktaran Öcüm, fail Aras’ın bir an önce tutuklanmasını talep etti. Öcüm, böylesi bir kararı beklemediklerine dikkati çekerek, “Tutukluluk süresi göz önüne alınarak tahliye edildi. Peki, 22 aydır neden karar verilmedi de tahliye ettiniz?” diye sordu.
 
Umut Aras’ın Ebru Aras’a “Ben 6 kişiyi öldürdüm, sen de 7’ncisi olacaksınız” dediğini ve bu söylemimin de dosyada yer aldığını belirten Öcüm, “İlk mahkemeden beri kardeşimin şiddet gördüğünü dile getirdik. Kardeşimin telefonunda, şiddet gördüğü ana dair ses kayıtları var, bu da dosyada var. Nasıl oldu da tahliye kararı çıktı, şaşırdık kaldık” diye konuştu.
 
'ADALET DUYGUMUZU SÖMÜRMESİNLER'
 
22 aydır adalet beklediklerini; ancak verilen kararın adalet duygularını zedelediğinin altını çizen Öcüm, “22 ayın sonunda tahliye kararı veriyorsunuz. Peki, bir insan adalete ne kadar güvenebilir. Lütfen adalete olan duygumuzu sömürmesinler” tepkisinde bulundu. Davaya ilişkin 22 aydır hiçbir siyasi partinin kapısını çalmadıklarını kaydeden Öcüm, “Kimseden yardım talep etmedik, sadece adalete güvendik. Varolan adalet hem bizim hem annemin hem de babamın acısını bir nebze dindirir diye bekliyoruz ve hala da bekliyoruz. Adalet sağlanırsa, adalet kavramı yerini bulur” diye konuştu.
 
Toplumun tüm kesimine çağrıda bulunan Öcüm, “Bir Ebru öldü, başka Ebrular ölmesin. Kadın cinayetlerine de yeter ve durdurulsun. Anlatılacak bir şey değil, Allah kimseye bu acıyı yaşatmasın” şeklinde konuştu.
 
'YÖNETENLERİN SUÇUDUR'
 
Türkiye’deki kadın cinayetlerine dikkati çeken Ebru Aras’ın kardeşi Nisanur Öcüm ise kadın katliamlarına karşı devletin 3 maymunu oynadığını söyledi. Tahliye kararına tepki gösteren kardeş Öcüm, verilen kararı da adaletsizlik olarak tanımladı. Sanık Aras’ın uzun tutukluluk süresinin göz önüne alınarak tahliye edildiğini belirten kardeş Öcüm, “Bunu sebebi de bu süre zarfında 3 hakimin değiştirilmesidir. Her hakim dosyayı baştan başlattı, bu durum da mahkeme sürecini uzattı. Bu durum da biz ailenin değil yönetenlerin suçudur. Eğer, böylesi bir süreç olmamış olsaydı katil dışarda değil de hapishanede olacaktı” diye konuştu.
 
'CAN GÜVENLİĞİ TEHLİKEDE'
 
Kadın katilleriyle birlikte dışarıda yaşamak istemediklerini dile getiren kardeş Öcüm, “Cinayet işliyor ve ‘iki gün sonra çıkarım’ diyor. Gerçekten de çıkıyor. Kadınların can güvenliği tehlikededir” dedi. Toplumun tüm kesimine çağrıda bulunan kardeş Öcüm, “Benim ablam öldü. Onun acısını hiçbir şey anlatamaz. Üniversiteye hazırlanıyordum ve bir yıl boyunca ağlaya ağlaya ders çalıştım. Annemin gözyaşların vebalini kimse ödemeyecek. Babamın odasına geçip sessizce ağlamasının vebalini kimse ödemeyecek. Sadece tek isteğimiz, adalet yerini bulsun. Fail Aras bir an önce tutuklanmasını istiyoruz” çağrısında bulundu.
 
MA / Mehmet Şah Oruç