Tahliye edilen eşbaşkanlar: Kaldığımız yerden devam

img

MARDİN - Yerlerine kayyım atanıp, tutuklandıktan 16 ay sonra tahliye edilen Kızıltepe Belediye Eşbaşkanı Nilüfer Elik ve Savur Belediye Eşbaşkanı Gülistan Öncü, kaldıkları yerden mücadeleye devam edeceklerini söyledi. 

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) 31 Mart yerel seçimlerinde kazandığı ancak İçişleri Bakanlığı tarafından 16 Kasım 2019’da yerlerine kayyım atanan Kızıltepe Belediye Eşbaşkanı Nilüfer Elik Yılmaz ile Savur Belediye Gülistan Öncü tutuklanmıştı. Sahte oldukları kayıtlar ile ortaya çıkan “Gizli tanık beyanları” gerekçe gösterilerek, 16 ayı aşkın bir süre cezaevinde tutulan eşbaşkanlar Elik ve Öncü, 1 Nisan 2021 günü görülen duruşmada mahkeme heyetinin oy çokluğu ile aldığı karar sonrası tahliye edildi.
 
Cezaevinden çıkan eşbaşkanlar soluğu belediye Eşbaşkanı oldukları ilçelerde halkın arasında aldı. Yeniden döndükleri kentte 16 ayda değişen bir şey olmadığını gören eşbaşkanlar, kayyımların yarattığı tahribat ve onarmadıkları yollarla karşılaştı.  Eşbaşkanlar Elik ve Öncü, Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu. 
 
'YAŞAM HAKKIMIZ ALINMAYA ÇALIŞILDI'
 
Seçim sürecinin bir kaos halinde yaşandığını dile getiren Elik, 2016 yılında ve 2019 yılında kayyım atanma süreçlerinin herkesin gözü önünde yaşandığını belirtti. Kayyım sürecinin seçimlerden hemen önce planlandığını, iktidar mensuplarının “Bunlar kazansa bile biz kayyım atarız” sözleri ile açık ettiğini hatırlatan Elik, “Türkiye’de HDP parlamentoda temsiliyeti olan bir partidir. Amaç bunu illegalize etmektir. Biz seçimde burada yüzde 70’in üzerinde oy aldık. Tam olarak 7 ay bile görevde kalmadık. Mazbatalarımız geç verildi. Kayyım atanmasının hazırlığı içerisindeydiler. Saçma sapan yalan dolan iddialar ile kayyımları meşrulaştırmaya çalıştılar. Henüz belediyeye adımımızı atmadan 'bayrak indirme' iftiralarına maruz kaldık. HDP’nin bu tür şeylere ihtiyacı yoktur, zaten HDP Türkiye’nin siyasetini belirliyor. Biz 7 ay dahi görevde kalmadık ama 16 ay Tarsus Cezaevi'nde tutulduk. Yaşam hakkımız elimizden alınmaya çalışıldı” ifadelerini kullandı.
 
'DEVAM EDECEĞİZ’
 
Kayyım atamalarının temelinde HDP’li seçilmişlerin Kürt olmasının yattığını vurgulayan Elik, “Öyle görülüyor ki; burada bize yaşam hakkı tanımak istemiyorlar. Kendi yandaşları olmayınca bütün muhalefeti illegalize etmeye çalışıyor. Tabi ki; biz buradayız. Ne kadar kayyım da atanmış olsa, orada yerimizi işgal eden bir memurdur. Biz halkımızla beraberiz, yanındayız, buradayız. Siyasetimize kaldığımız yerden devam edeceğiz. Bina işgal edilmiş olabilir ama halkın iradesi hiçe sayılıyor. Halen resmi belediye başkanıyım. Halkın tepkisi çok güzeldi ve Newroz’da da bu mesajı verdi ” diye konuştu.
 
‘AMAÇLARI HİZMET DEĞİL’
 
Kente döndüğünde hizmet anlamında bir şey yapılmadığını gördüğünü belirten Elik, kayyım atamalarının amacının kente hizmet olmadığını dile getirerek, “Ne olduğu ortadadır. Halk da bundan şikayetçi ve halktan iradelerine karşı büyük bir sahiplenme oldu. Daha gezeceğiz, göreceğiz” ifadelerini kullandı. Önceki kayyım döneminde kentin harabeye döndüğünü ve göreve gelmeleri ile birlikte bunu toparlamak için mücadele ettiklerini kaydeden Elik, kendilerinin çalıştığı firmalar üzerinden suçlandığını ancak kayyımların aynı şirketler ile çalışmaya devam ettiğini hatırlattı.
 
ÖNCÜ: HESABINI VERECEKLER’
 
Tahliye edilen Savur Belediye Eşbaşkanı Gülistan Öncü de, kayyım atamalarının önceden planlandığını ve kirli bir politika yürütüldüğünü dile getirdi. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya ve daha birçok iktidar yetkilisinin HDP’lilerin kazanacakları belediyelere kayyım atayacaklarını seçimlerden önce dile getirdiğini hatırlatan Öncü, “6 ay görevde kalabildik. Evimizde, işimizin başındaydık. Bir yere kaçmamız söz konusu değildi, evlerimiz basıldı, saldırdılar, gözaltı yapıp, tutukladılar. Bir şey de yoktu. Tek amaçları kayyım atamaktı. Üzerimize atılı suçlamaların tamamı siyasi parti faaliyetlerimizdi. Katıldığımız toplantılar partimizin toplantılarıydı. Sahte tanıklar ürettiler. Böylece bizleri 16 ay cezaevinde mağdur ettiler. Hukuksuzluktu. Ne zaman olursa olsun bunun hesabını verecekler” ifadelerini kullandı.
 
Yaşananların Kürtlere dönük yok etme politikaların ürünü olduğunu kaydeden Öncü, muhalif, özgürlük savunucusu ve demokratların yok edilmek istendiğini dile getirdi. “Bugün sadece belediyelerde kayyım yok. Üniversitelere de kayyım atadılar. Köylerde muhtarların yerine de kayyım atadılar” diyen Öncü, “Bu ülkeyi tek bir insan yönetiyor. Hedefleri de bunu sürdürmektir. İktidarları dışında gözleri bir şey görmüyor. Bu politikanın devam etmesini istiyorlar” diye belirtti. 
 
‘HİZMETE DEVAM EDECEĞİZ’
 
Savur’a geldiğinde gördüğü manzaranın kendisini üzdüğünü de sözlerine ekleyen Öncü, “Savur geri gitmiş, ileri gitmemiş. Böyle güzel bir şehir, küçük, şirin, doğası ile güzel şehir, harabe, toz içinde kalmış” dedi. Kendilerinin önceki gibi devam edeceklerini kaydeden Öncü, “Biz seçimlerde dile getirmiştik. Belediyeyi aldığımızda dört duvar arasında iş yapmayacaktık. Şimdi de halk için belediyede olmasak bile hizmet etmeye devam edeceğiz. Hiçbir şeyden de geri durmayacağız. Üzerimize ne düşüyorsa bu memleket için yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
 
TUTUKLULARA SES VERİLMELİ 
 
Eşbaşkanlar Öncü ve Elik, cezaevlerinde yaşananlara da değinerek, şartların iyi olmadığını, pandemi dolayısı ile şartların daha da ağırlaştığını, insanların ailelerinden uzak bölgelere sevk edilerek, mağdur edildiğini kaydetti. Eşbaşkanlar, cezaevlerinde PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride karşı devam eden açlık grevindeki tutukluların beklentilerinin kendilerine ses verilmesi olduğunu söyledi. Tecridin tüm Kürtlere uygulandığını kaydeden Öncü ve Elik, tutukluların dört duvar arasında hastalıkların yanı sıra tecride karşı da mücadele ettiğini ifade ederek, yüksek bir sesle destek olunmasının tutukluların tek talebi olduğuna dikkat çekti.
 
MA / Ahmet Kanbal