Sokakta kazanılan sözleşme, sokakta savunulacak

img

İZMİR - İstanbul Sözleşmesi’nin geri çekilmesine karşı alanları terk etmeyen İzmirli kadınlar, “Sözleşmeyi sokakta kazandık, sokakta savunacağız” dedi.

Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilme kararına tepkiler devam ediyor. Sözleşmedeki bazı maddelerin “aile yapısını bozduğu” ve “LGBTİ+ bireylere özendirdiği” iddialarını savunan iktidar, kadınlar başta olmak üzere toplumun büyük bir kesiminin itirazlarını görmezden gelerek, sözleşmeyi feshetti. 
 
İzmir’de mikrofon uzattığımız kadınlar iktidarın bu tutumunu değerlendirdi. Kadınlar,  sözleşmenin sokakta verilen mücadele sonucu elde edilen bir kazanım olduğunu söyleyerek, “Sokakta kazandık, sokakta savunacağız” mesajını verdi. 
 
VARLIK YOKLUK SÖZLEŞMESİ 
 
Sözleşmenin feshine karşı yapılan eylemlere katılan kadınlardan Songül Duman, kadın mücadelesi sonucu sözleşmenin kazanıldığını vurgulayarak, “Kadınların örgütlü olması iktidarı rahatsız ediyor. Sözleşme kadınları aynı zamanda örgütleyip bir araya getiriyor. Geri çekerek hayatlarımızı elimizden almak istiyorlar. Sözleşme kadınların varlık yokluk sözleşmesidir. O nedenle kaldırılmasını kabul etmeyeceğiz. Haklarımızın gasp edilmesine izin vermeyeceğiz. Sözleşmeyi sokakta kazandık, sokakta savunacağız” diye konuştu. 
 
Sözleşmenin kadınların tüm haklara sahip olduğu tek uluslararası sözleşme olduğunu ifade eden Duygu Bölük de, ilk imzacısının Türkiye olduğunu anımsattı. Bölük, hukuksuz bir kararnameyle sözleşmeden geri çekildiğini ifade ederek, kararı tanımadıklarını aktardı. Uluslararası sözleşmeden kararnameyle geri çekilmenin mümkün olmayacağını dile getiren Bölük, Meclis kararı olmadan sözleşmenin feshedilemeyeceğini hatırlattı. 
 
ÇEKİLMENİN ÖZETİ
 
Kadına yönelik her türlü şiddetin önüne geçen tek dayanağın İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasa olduğunu ifade eden Bölük, “Hukuksuz bir şekilde bu hakkımız elimizden alınıyor. Sözleşmeden çekilmek, ‘kadın cinayetleri ve şiddeti önlemekten vazgeçtik. Katiller ve şiddet uygulayan erkeklerle kendiniz baş edin. Erkek izin verdiği kadar yaşam hakkınız var’ demektir. Tüm bunlar sözleşmeden çekilmenin özetidir” şeklinde konuştu. 
 
İstanbul Sözleşmesi’nin kadın ve çocukları koruyan bir sözleşme olduğunu yineleyen Reyhan Kaygısız, “Adalet sistemi yerlerde sürünüyor. Yargının, adaletin bu kadar siyasileştiği, ayaklar altına alındığı bir dönemde kadınların adalet bulması çok güç olacak. Tek amaçları kadınları susturmak ve eve kapatmak” diye belirtti. 
 
BİLİNÇLİ KADIN KORKUTUYOR
 
Gerici zihniyetten beslenen tüm iktidarların bilinçli kadınlardan korktuğunu söyleyen Neşe Alkaç ise, “Bilinçli kadın, aynı zamanda bilinçli toplum demektir. O nedenle gerici iktidarlar bilinçli kadınları istemez. İstanbul Sözleşmesi kadınları güçlendirdiği, bilinçlendirdiği için hedef alındı” ifadelerinde bulundu. 
 
Kadınlar üzerinden siyaset ve politika yapılmasından vazgeçilmesi gerektiğini söyleyen Alkaç, “Kadınların ellerinden özgürlüğü ve hakları alınmaya çalışıldığı zaman birleşip hep birlikte karşı çıkarlar. Meydanları boş bırakmazlar” mesajını verdi.