‘İstanbul Sözleşmesi'ni uygulayın demekten vazgeçmiyoruz’

img

ADANA - AKP’nin kaostan beslenmek adına akıldışı kararlara imza attığını belirten ÇHD İkinci Başkanı Avukat Ümit Büyükdağ, “Bunu da kadınlar, Kürtler ve muhalifler üzerinden yapmaya çalışıyor” dedi.

Türkiye, AKP’li Cumhurbaşkanı’nın imzasıyla bir gecede İstanbul Sözleşmesi'nden ayrıldı. Karar, Resmi Gazetede yayımlandı. Türkiye, psikolojik şiddet, ısrarlı takip, fiziksel şiddet, tecavüz, zorla evlendirme, kadın sünneti, kürtaja zorlama, zorla kısırlaştırma, tecavüz ve taciz başta olmak üzere kadına yönelik şiddetin tüm türleriyle mücadeleyi kapsayan sözleşmeyi, ilk imzalayan ve onaylayan ülkeydi. 
 
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İkinci Başkanı Avukat Ümit Büyükdağ, sözleşmenin feshedilmesi kararını değerlendirdi. 
 
AKIL DIŞI 
 
AKP'nin siyasi ve ekonomik olmak üzere ciddi bir kriz yaşadığını ve bu krizleri suni gündemlerle perdelemeye çalıştığını ifade eden Büyükdağ, sözleşmeden çekilme kararının da bununla bağlantılı olduğunu söyledi. Büyükdağ, "Ekonominin konuşulmasını engelleme çabası bu. Bunu yaparken hem küçük ortağına hem de dışlanmış tabanına şirin görünmek zorunda. Bu çaba artık akıl dışı kararlarla yöneltiliyor. HDP’yi kapatma davası, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek başlangıç. Önümüzdeki günlerde daha da akıl dışı kararlar alınabilir. Buna hazırlıklı olmak zorundayız" diyerek, ülkeyi daha sancılı günlerin beklediğini belirtti. 
 
3 AYLIK SÜRE 
 
"İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin hukuki dayanağı yok" diyen Büyükdağ, uluslararası antlaşmanın Meclis’te bir kanun çıkarılmadıkça Cumhurbaşkanı kararıyla sona erdirilemeyeceğini söyledi. Uluslararası bir sözleşmeyi feshetme yetkisinin sıradan bir yetki olmadığına işaret eden Büyükdağ, "Cumhurbaşkanı’nın bu şekilde bir Avrupa Konseyi Sözleşmesi’ni feshedebileceği kabul edilirse, yarın aynı şekilde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni de feshedebileceği neden kabul edilmesin? Uluslararası sözleşmeleri Cumhurbaşkanı kararıyla feshetme yolu bir kez açıldığında bu yolun nereye kadar uzanacağını kimse kestiremez. Sözleşmenin 80. maddesi sözleşmeden çekilmek isteyen taraf devlete Avrupa Konseyi Genel Sekreterliği'ne bildirim zorunluluğu getiriyor. Bildirimden 3 ay sonra ancak sözleşmeden çıkmış sayılıyorsunuz. Bu bildirim henüz yapılmadı. Umarım bu süreçte açılan davalarda bir yol alınır da çekilme gerçekleşmez. Ne bu çekilmeyi ne de gerekçelerini bu iktidar, hiçbir kadına anlatamaz" ifadelerini kullandı.
 
AKP’NİN YÖNETEMEME HALİ 
 
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un, "İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararı hiçbir şekilde Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin 'kadınları korumaktan taviz verdiği' anlamına gelmemektedir. Türkiye, sözleşmeden çekilse de aile içi şiddetle mücadeleden asla vazgeçmeyecektir" açıklamasını anımsatan Büyükdağ, şöyle devam etti: "Bugün İletişim Başkanlığı’nın yaptığı açıklama akıllara zarar bir açıklama. Açıklamanın neresinden tutsanız sorun. Başta ayrımcılık yasağı olmak üzere pek çok temel hakkın ihlal edildiği saçma sapan bir metin. Nitekim açıklamayı sitelerinden kaldırdılar. İşte karşımızda tam anlamıyla ne yaptığını bilmeyen, söylediği sözün ne anlama geldiğini bilmeyen, akıl ve izandan yoksun kişiler var ve ne yazık ki bunlar Türkiye’yi yönetmeye çalışıyor. Son bir haftada yaşananlar açıkça ortay serdi ki AKP yönetemiyor, yönetemedikçe kaostan beslenmeye çalışıyor. Bunu da kadınlar, Kürtler ve muhalifler üzerinden yapmaya çalışıyor." 
 
KADINLAR KAZANACAK
 
Bu süreçten sonra öncelikle kararın iptali için hukuki yollara başvurup, yerel ve uluslararası kamuoyu oluşturacaklarını vurgulayan Büyükdağ, sözleşmenin hala yürürlükte olduğunu her fırsatta dile getirmeye devam edeceklerini ve daha da önemlisinin "Sözleşmeyi uygulayın" demekten asla geri durmayacaklarını anlattı. Büyükdağ, son olarak şunları belirtti. "Bu hukuksuzluğun iptali için gerekli başvurular tüm mücadele bileşenleri tarafından ve bireysel olarak yapılacaktır ama çok daha önemlisi kadınlar sokaklarda ses çıkarmaya haklarını ve hayatlarını savunmaya ‘İstanbul Sözleşmesi bizimdir’ demeye devam edecekler.  Türkiye’nin her yerinden kadınlar olarak haklarımızı gasp etmenize geçit vermeyeceğiz. Aklınız başınıza gelene kadar 'bizi susturamazsanız, haklarımızdan da İstanbul Sözleşmesi’nden de vazgeçmiyoruz! diye bağıracağız. Ve kazanan kadınlar olacak."
 
MA / Hamdullah Kesen