Cumhurbaşkanı Kararnamesi’ne tepki: Yok hükmündedir

img

HABER MERKEZİ - İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine tepki gösteren dernek ve sivil toplum örgütleri, sözleşmenin hala yürürlükte olduğunu belirterek, “Karar yok hükmündedir” dedi. 

Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’yle Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine birçok dernek ve sivil toplum örgütünden tepki gelmeye devam ediyor. 
 
“Sen vazgeçsen de biz vazgeçmiyoruz; İstanbul Sözleşmesi yaşatır” diyen Tevgera Jinên Azad (TJA), sözleşmenin bir gece Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tek bir imzasıyla kaldırılmasına, “Yine bir gece vakti kadınlara ve bütün dezavantajlı gruplara yapılan şafak operasyonu ile karşı karşıya kaldık” ifadeleriyle tepki gösterildi.
 
SEÇİM YATIRIMI 
 
İktidarın seçilmesinden günümüze kadın düşmanı politikaları aralıksız bir şekilde sürdürdüğü ve kadınların kazanılan haklarını en büyük hedef haline getirdiği kaydedilen açıklamada, “Kadın cinayetlerini bırakalım durdurmayı, tetikleyen söylem ve politikalar ile bizlerin hayatını tehlikeye atan iktidarın son icraatı ise İstanbul Sözleşmesinden bir gece vakti bir imza ile çıkmak oldu. 11 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul’da imzaya açılan sözleşmenin ilk imzacısı olan Türkiye bununla övünmüş kendi uluslararası çıkarları için bu sözleşmeyi gündemine almıştır. 1 Ağustos 2014’te yürürlüğe giren sözleşme özelde kadın ve çocuklara yönelik şiddet ve ev içi şiddeti hedef alan ilk Avrupa sözleşmesi olma niteliğini taşısa da hiçbir zaman layığı ile uygulanmamıştır.  O günün şartlarında AB’ye göz kırpmak için imzalanan bu sözleşme bugün de İstanbul Sözleşmesini hedefine koyan kimi parti, tarikat, gerici oluşumlara göz kırpmak ve seçim yatırımı olarak kullanılmak istenmektedir” denildi. 
 
‘HAKLARIMIZIN BİR GÜVENCESİ YOK’
 
Meclisten oy birliği ile geçen İstanbul Sözleşmesi’nden Cumhurbaşkanı imzasıyla çıkıldığına işaret edilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Fakat bizler çok iyi biliyoruz ki her türlü demokratik hakkın askıya alındığı, hukukun ayaklar altında olduğu, bütün Meclis’in oy birliği ile karar verdiği bir sözleşmeden AKP Genel Başkanının imzası ile çıkıldığı, milletvekilliklerinin düşürüldüğü, parti kapatma davalarının açıldığı, kadınların siyaset dışı bırakılmaya çalışıldığı anti-demokratik koşullarda yaşam güvencemiz yok. Sosyal haklarımızın bir güvencesi yok. Emeğimizin bir güvencesi yok. TJA olarak tekrar dile getiriyoruz; bizleri köleliğe mahkûm etmek isteyen ve bütün kadınların yaşam hakkını daha da tehlikeye atan bu kararı tanımıyoruz! Giderek otoriterleşen, faşizmi bir yönetim anlayışı olarak uygulayan bu erkek egemen zihniyetin kazanımlarımızı elimizden almasına, kendi koltuğunu korumak pahasına verilen bu imzayı tanımıyoruz! Haklarımızın seçim malzemesi yapılması uğruna çiğnendiği bu hukuksuzluğu tanımıyoruz! Kadın düşmanı hiçbir uygulamayı tanımıyoruz!”
 
‘ALANLARA ÇIKMAYA ÇAĞIRIYORUZ’
 
Sözleşmenden çıkılmasına karşı tepki gösterilmesi istenilen açıklama şu ifadelerle son buldu: “Bin yıllardır kadınların yokluğu üzerine inşa edilmeye çalışılan bu erkek egemen sistemde her ne olursa olsun haklarımızdan vazgeçmeyeceğimizi, kadın direnişine devam edeceğimizi, İstanbul Sözleşmesini sonuna kadar sahipleneceğimizi bir kez daha yineliyor bütün kadınları bu kadın düşmanı karara karşı alanlara çıkmaya çağırıyoruz.”
 
Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi, yaptığı yazılı açıklama ile İstanbul Sözleşmesi'nden Cumhurbaşkanı kararı ile çekilmeye tepki gösterdi. Kararın hukuken yok hükmünde olduğu belirtilen açıklamada, "Kadınlara yönelik şiddetle mücadelede toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesine dayanan, şiddeti önleme, şiddet mağduru kadınları koruma, şiddet faillerini etkili soruşturma ve kovuşturmalar sonucu verilecek caydırıcı cezalarla cezalandırma ve şiddete karşı etkili ve bütüncül politikaların hayata geçirilmesini düzenleyen İstanbul Sözleşmesi’ni bir gece yarısı Cumhurbaşkanı kararı ile feshedilmesi, hukuken yok hükmündedir. İstanbul Sözleşmesi demokrasi, insan hakları, hukuk güvenliği, evrensel hukuk ilkeleri ve kadınların yaşam hakkı için vazgeçilmezdir” denildi. 
 
‘YETKİ TBMM’DE’
 
Türkiye, İstanbul Sözleşmesi’nden Cumhurbaşkanı kararı ile değil, ancak TBMM kararıyla ayrılabileceği vurgulanan açıklamada, şunlar belirtildi: “Nitekim Anayasa Madde 90'a göre Uluslararası antlaşmaların onaylanması TBMM yetkisinde ve kanun hükmündedir. Yine Anayasa madde 87ye göre TBMM'nin görev ve yetkileri; kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak, …Milletlerarası antlaşmaların onaylanmasını uygun bulmaktır. Anayasanın 104. maddesi açıkça temel hakların, kişilik hak ve ödevlerinin Cumhurbaşkanı kararı ile düzenlenemeyeceğini hüküm altına almıştır.”
 
‘SÖZLEŞME HALA YÜRÜRLÜKTE’
 
İstanbul Sözleşmesinin halen yürürlükte olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Bu nedenle kadınların yaşam hakkının garantisi olan İstanbul Sözleşmesinden hukuka aykırı bir şekilde çekilmeyi kabul etmiyoruz. Hukuka aykırı olarak verilmiş bu karar yok hükmündedir, İstanbul Sözleşmesi halen yürürlüktedir. İstanbul Sözleşmesi’ni hedef alan gerici zihniyete karşı, Sözleşmeyi yaşatmak ve Sözleşme hükümlerinin uygulanması için mücadelemizi kararlıkla sürdüreceğiz” diye belirtildi.
 
İHD’DEN AÇIKLAMA
 
İnsan Hakları Derneği (İHD), yaptığı yazılı açıklamayla Türkiye’nin sözleşmeden çekilmesine tepki gösterdi. Sözleşmenin büyük bedellerle imzalandığın belirtilen açıklamada, “İstanbul Sözleşmesi'nin arkasında da büyük bir kadın kurtuluş mücadelesi vardır. Sözleşme, imzacı devletlere birçok yükümlülük getirmiştir. ‘Genel yükümlükler’ başlığı altında şöyle der: ‘Taraflar, kültür, örf adet, gelenek, din veya sözde namusun işbu sözleşme kapsamındaki herhangi bir şiddet eylemi için mazeret oluşturmamasını sağlar.’ Sözleşme imzacı devletlere, ‘Toplumsal cinsiyetçi bakış açısını’ değiştirme, kadın ve erkek arasındaki her türlü eşitsizliği ortadan kaldırmayı, kadına yönelik şiddet konusunda, etkin önlemler alma görevini yüklemektedir” ifadelerine yer verildi. 
 
KADINA ŞİDDET POLİTİKTİR
 
Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: “Sözleşmenin ‘Temel haklar, eşitlik ve ayrım gözetmeme’ başlığı altında, cinsel kimlik, cinsel yönelim, göçmen ve mülteci olma durumu, ulusal azınlık ve daha birçok alanda, ‘Ayrımcılık yapmama’ görevini de imzacı devletlere yüklemektedir. T.C devleti, mecliste aldığı bir karar ile imzaladığı bu sözleşmedeki imzasını bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile bir gece yarısı geri çekmiştir. Bu karar sözleşmenin kadınlara tanıdığı haklardan vazgeçme kararıdır. Kabul etmiyoruz, sözleşmeye sahip çıkmaya, yazılı hukuktan doğan tüm haklarımızı kullanmaya devam edeceğiz. Çünkü biliyoruz, kadına yönelik şiddet politiktir.”
 
DERSİM 
 
Dersim Kadın Platformu’nun Sanat Sokağı’nda yaptığı açıklamada, “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceğiz” yazılı pankart açılırken, “Kararı geri çek, sözleşmeyi uygula” yazılı dövizler taşındı. “Yaşasın kadın mücadelesi”, “Asla yalnız yürümeyeceksin” sloganlarının atıldığı açıklamada konuşan Çağla Yolaşan, iktidarın kadın katliamlarını meşrulaştıran söylem ve tutumlarına karşı sözleşmenin uygulanması için alanlarda mücadele ettiklerini söyledi. 
 
Sözleşmeden geri çekilme kararının yok hükmünde olduğunu dile getiren Yolaşan, “Halkın iradesinin yansıtan Meclis’in kararıyla onaylanan sözleşmeden, tek adamın keyfiyle çıkılması olanaksızdır. Buna ne bu ülkenin yasaları izin verir ne de kadınlar. Biz kadınlar eşitlik istiyoruz. Evde, işte, sokakta korkmadan yaşamak, çalışmak, yürümek istiyoruz. Şiddete uğramaktan, öldürülmekten korkmadan yaşamak istiyoruz. Her kadının kendini güvensiz hissettiği bu ülkede, şiddetle etkin bir mücadelenin, daha etkili önlemlerin, koruma mekanizmalarının konuşulması gerekirken, İstanbul Sözleşmesinden çıkılmasını kabul etmiyoruz” dedi.
 
URFA 
 
Urfa İl Kadın Platformu, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Urfa Şubesi binasında, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesini düzenledikleri basın toplantısıyla protesto etti. 
 
Açıklamayı Urfa İl Kadın Platformu adına Özlem Ulutaş Şengül yaptı. İstanbul Sözleşmesi'nin kadınların her türlü şiddet ve ayrımcılıktan korunmasını, toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesine dayalı uluslararası işbirliğini yaygınlaştırmayı sağlayan bir sözleşme olduğunu vurgulayan Şengül, "Kadınların can güvenliğini sağlamak, kadın mücadelesinin kazanımlarını geliştirmek, eşit ve adil bir toplum kurgulamak siyasi iktidarların sorumluluğudur. İsmi İstanbul olan, Türkiye’nin ev sahipliği ile imzalanmış bir sözleşmeden ayrılmak abesle iştigaldir! Hukuk devleti ilkelerine göre bu kararname hükümsüzdür” dedi.
 
MERSİN
 
Tarsus Kadın Platformu, Yarenlik Alanı'nda yaptıkları basın açıklamasıyla İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararına tepki gösterdi. Eğitim Sen Tarsus Şube Başkanı Yasemin Yücel, iktidarın İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararını eleştirerek, "İstanbul Sözleşmesi bizimdir, vazgeçmeyeceğiz" dedi. İstanbul Sözleşmesi’nin kimsenin iki dudağının arasında olmadığını belirten Yücel, milyonlarca kadınım canının tek adamın bekasına kurban edilemeyeceğini vurgulayarak, "İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılması tarihi bir hatadır. Bu karar Türkiye tarihine bir utanç sayfası olarak geçecektir. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması kadınların ve LGBTİ+'ların kazanımlarına yapılmış en büyük saldırıdır” diye konuştu. 
 
İSKENDERUN 
 
İHD İskenderun Şubesi Eşbaşkanı Ayten Kılıç, yayınladığı yazılı açıklama ile İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararına tepki gösterdi. 
 
İskenderun Kadın Platformu da Eski Bit Pazarı’nda yaptıkları basın açıklamasıyla İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararını protesto etti. Açıklamada konuşan İskenderun Kadın Platformu adına Filiz Yeşildağ, güne yine bir hak ihlali ile başladıklarını ve gece yarısı yapılan yasa değişikliklerinin artık rutin hale geldiğini söyledi. Yeşildağ, "İstanbul Sözleşmesi'nden Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile imza çekildi. Uluslararası sözleşmeler, 'masa başında' imzacı devletlerin öylesine imzaladıkları sözleşmeler değildir. Gündemi oyalamak için yaptığınız 'Güçlü Kadın Güçlü Türkiye' kampanyalarınız bu ülkede feministlerin on yıllardır yürüttüğü mücadeleyi ve o mücadelenin ne kadar haklı, ne kadar meşru olduğu gerçeğini örtemez” şeklinde konuştu. 
 
MARDİN
 
 Mardin Şahmaran Kadın Platformu da Karayolları Parkı’nda basın açıklaması yapmak istedi. Ancak daha önce bildirim yapmadıkları gerekçesi ile açıklama yapmalarına polislerce izin verilmeyeceği belirtildi. Bir süre polis amirleri ile görüşme yapan kadınlar, izin verilmemesi üzerine yol üstünde pankart açarak açıklama yaptı. 
 
 Platform adına açıklamayı yapan Gülizar İpek, Türkiye’nin her geçen gün demokratik değerlerden uzaklaştığına tanıklık ettiklerini ifade ederek, kadınlara dönük saldırıların da artmaya devam ettiğini ifade etti. Şiddetin önlenmesi gerekirken, şiddetin artmasına dönük uygulamalar ile karşı karşıya kalındığını belirten İpek, “Tüm dünyada Türkiye’de kadına yönelik sistematik bir şiddet, söz konusudur. Mardin dahil olmak üzere kolluk güçlerinin şiddetine, cezasızlığa ve faillerin korunduğuna şahit oluyoruz. Erkek şiddetinin ve kadın kırımının önlenmesi için etkin adımlar atılmaması bir yana, İstanbul Sözleşmesi feshedilerek, adeta yaşamlarımızdan endişe eder şekilde yaşamaya, güvencesizliğe mahkum edilmeye çalışılıyoruz” dedi. 
 
İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasını kabul etmeyeceklerini belirten İpek, İstanbul Sözleşmesi’nin gereklerinin yerine getirilmesini, cinsel şiddetle mücadele merkezlerinin açılmasını, toplumu geren uygulamalardan vazgeçilmesini istediklerini vurguladı. 

VAN

İstanbul Sözleşmesi’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kaldırılması Van’da da protesto edildi. Van Star Kadın Derneği, Van Barosu Kadın Hakları Komisyonu, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), Özgür Kadın Hareketi (TJA), Türk Madem Mühendisleri Odaları Birliği (TMMOB), Van- Hakkari Tabip Odası, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Van Kadın Meclisi, HALKLARIN Demokratik Partisi (HDP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), DEVA, Gelecek Partisi, İnsan ve Özgürlük Partisi (PİA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Tutuklu Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği, Serhat Göç Araştırmaları Derneği (Göç-Der), Van Kadım Girişimlcileri, Yaşam Kadın Çevre Kültür ve İşletme Kooperatifi  (YAKA-KOOP), Van Kadın Derneği ( VAKAD), Feminist Aktivistler, Van Şoförler ve Otomobilciler Odası, ÇEV-DER, Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Kültür Derneği (MEBYA-DER) imzasıyla Star Kadın Derneği karşısındaki parkta açıklama yapılmak istendi. Polisler tarafından dernek binası önü abluka altına alınarak kadınların açıklamayı dışarda yapması engellenmeye çalışıldı.

‘KATİLLER, TECAVÜZCÜLER, TACİZCİLER CESARETLENECEK’

Kadınlar mevcut karara karşı bina girişinde sloganlar atarak duruma tepki gösterdi. Kadınların direnişi sonucu açıklama bina önünde dışarıda yapıldı. Açıklamayı okuyan Star Kadın Derneği Başkanı Serap Güvenç, Resmi Gazete’de yayınlanan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının kadınların hayatına karabasan gibi indiğini söyledi. İktidarın İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı ile kadınları her türlü şiddete karşı korumaktan vazgeçtiğini ilan ettiğini belirten Güvenç, “Bu çekilme ilanının kadın katillerini, tacizcileri, tecavüzcüleri daha da cesaretlendireceği açıktır” dedi.

‘SÖZLEŞMEYİ YAŞATACAĞIZ’

Yasal güvencelerine dokunulmasına rağmen şiddetsiz bir dünya için mücadeleye devam edeceklerini söyleyen Güvenç, “Kadınlar olarak dokunulmaz, devredilemez, vazgeçilemez temel hak ve özgürlüklerimizden vazgeçmeyeceğiz. Şiddetsiz bir dünya mümkün! İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeyi reddediyoruz! İstanbul sözleşmesi yaşatır, İstanbul Sözleşmesini Yaşatacağız” diye konuştu.

Açıklama atılan “Jin jiyan azadi” ve “Direne direne kazanacağız” sloganlarıyla son buldu.

İZMİR 

İstanbul Sözleşmesi İzmir Kampanya Grubu, Cumhurbaşkanı Erdoğan imzasıyla dün gece çekilen İstanbul Sözleşmesi'ne karşı Alsancak ilçesi Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde bulunan Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde açıklama yaptı. Bir araya gelen yüzlerce kadın "İstanbul Sözleşmesi bizim, vazgeçmeyeceğiz" pankartı açtı. 

İstanbul Sözleşmesi’nin mor çizgileri olduğunu sık sık dillendiren kadınlar  "Tayip elini sözleşmeden çek", "Faşizme  inat yaşasın hayat" "Gelsin baba gelsin koca, gelsin devlet inadına isyan, inadına isyan", "Bu daha başlangıç mücadeleye devam" sloganları attı.

'MİLYONLARCA KADIN TEHLİKEDE'

Kampanya Grubu adına açıklama yapan Pınar Çetin, İstanbul Sözleşmesi'nin kimsenin iki dudağının arasında olmadığını belirterek, "Milyonlarca kadının hayatı ve hakları tek bir adamın kararına sığamaz, milyonlarca kadının canı tek adamın bekasına kurban edilemez. Bu sözleşmeyi biz kadınlar dişimizle, tırnağımızla, mücadelemiz ile kazandık. Haklarımızı elimizden almanıza, bizleri şiddete ve öldürülmeye mahkum etmenize izin vermeyeceğiz. Sözleşmeden vazgeçmiyoruz" dedi. 

TARİHİ HATA

Çetin, sözleşmeden çekilme kararının Anayasa’ya ve uluslararası insan hakları hukukuna aykırı olduğunu anımsatarak, şöyle devam etti: "İnsan haklarına aykırı faaliyette bulunmak devletin yetkisini açıkça kötüye kullanmaktır. Biz kadınlar eşitlik istiyoruz. Evde, işte, sokakta korkmadan yaşamak, çalışmak, yürümek istiyoruz. Şiddete uğramaktan, öldürülmekten korkmadan yaşamak istiyoruz. Her kadının kendini güvensiz hissettiği bu ülkede, şiddetle etkin bir mücadelenin, daha etkili önlemlerin, koruma mekanizmalarının konuşulması gerekirken, İstanbul Sözleşmesinden çıkılması tarihi bir hatadır. Bu karar Türkiye tarihine bir utanç sayfası olarak geçecektir. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması kadınların kazanımlarına yapılmış en büyük saldırıdır. Sözleşmeyi nasıl kazandıysak öyle savunacağız." 

ŞIRNAK 

Şırnak KESK Şubeler Platformu kadın üyeleri İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine ilişkin KESK binasında basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasında "Sözleşme bizim, vazgeçmiyoruz" pankartı açıldı. Açıklamayı kadınlar adına Eğitim-Sen Şırnak Şubesi Kadın Sekreteri Serap Ok okudu.

Kadınların İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceklerini dile getiren Ok, kararın tek adam rejimi kararı olduğunu belirterek, “Biz kadınlar eşitlik istiyoruz. Evde, işte, sokakta korkmadan yaşamak, çalışmak, yürümek istiyoruz. Şiddete uğramaktan, öldürülmekten korkmadan yaşamak istiyoruz. Her kadının kendini güvensiz hissettiği bu ülkede, şiddetle etkin bir mücadelenin, daha etkili önlemlerin, koruma mekanizmalarının konuşulması gerekirken, İstanbul Sözleşmesinden çıkılması tarihi bir hatadır. Bu karar Türkiye tarihine, bir utanç sayfası olarak geçecektir. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması kadınların kazanımlarına yapılmış en büyük saldırıdır. Sözleşmeyi nasıl kazandıysak öyle savunacağız. Şiddetsiz bir dünya mümkün! İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeyi reddediyoruz. İstanbul Sözleşmesi yaşatır, 

İstanbul Sözleşmesi’ni yaşatacağız. Tüm eril zihniyet bilsin ki İstanbul Sözleşmesi Bizimdir, vazgeçmeyeceğiz” dedi. 

DİYARBAKIR

Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı bünyesinde bulunan birçok kadın örgütü temsilcileri Türkiye’nin imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi’nin Cumhurbaşkanlığı kararıyla geri çekilmesine tepki göstermek için Dağ Kapı Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. Kentteki tüm kadın örgütlerinin katıldığı açıklamada kadınlar, ellerinde “Dünya yerinden oynasın! İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” pankartı ve “Katledilen kadınlar isyanımızdır”, “Kararı geri çek”, “İtaat etmiyoruz”, “İstanbul Sözleşmesi ile derdin ne?” dövizleri taşıdı.

Alanda açıklama yapılmayacağını söyleyen polislere kadınlar, “Susmuyoruz, korkmuyoruz itaat etmiyoruz”, “Direne direne kazanacağız”, “Kadınlar AKP’den hesap soracak” sloganları ile cevap verdi. Sloganların ardından polis tüm alanı ve toplanan kadınların etrafını sardı. Slogan atan kadınları görüntülemek isteyen gazeteciler ise polisler tarafından engellenmeye çalışıldı.

‘ŞİDDET POLİTİKASININ GÖSTERGESİDİR’

Kadınların açıklama yapma ısrarının ardından polisler, açıklamaya izin verdi. Sık sık slogan atarak ıslıklar eşliğinde alkışlar çalan kadınlar daha sonra açıklama yaptı. Açıklamayı Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi üyesi Hatice Demir yaptı. Sözleşmenin kadınlar için insan hakları belgesi niteliğini taşıdığının altını çizen Demir, “Sözleşmenin kaldırılması kararı bir demokrasi sorunudur ve bütün topluma yöneliktir. İktidarın İstanbul Sözleşmesinden çekilmesi, devletin sistematik ve örgütlü biçimde yürüttüğü şiddet politikasının en net göstergesidir” ifadelerinde bulundu.

Aşırı muhafazakar ve dini grupların çarpıtması ve seçim ittifakları için kadınların yaşam hakkının tehlikeye atılmasına izin vermeyeceklerini  dile getiren Demir, kadınlara yönelik erkek ve devlet şiddetiyle mücadele etme kararlılığından da geri adım atmayacaklarını belirtti.

ANKARA 

Ankara Kadın Platformu Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine dair basın açıklaması düzenledi. Polisin barikatı sebebiyle 2 kola ayrılan açıklama her iki tarafta da kadınlar tarafından okundu. Yüzlerce kadının ve LGBTİ’li bireylerin katıldığı açıklamada eylemciler ellerinde, “Bak hele İstanbul Sözleşmesi’ni okudun mu?” “İstanbul Sözleşmesi’nin nesinden korktunuz?” dövizleri taşıdı.

Sözleşmenin tüm kadınları ilgilendirdiğine dikkat çekilen ortak açıklamada, yasanın kaldırılmasının kadınları dövme özgürlüğü isteyen erkeklere, “eşit değilsiniz” diyerek baskıya, şiddete açık hale getirenlere hediye olduğu belirtildi. Açıklamada, “Karakollarda kadınları şiddete maruz kaldığı, evlerine geri yollayan polisler, sığınaklarda kadınlara hapis hayatı yaşatan yetkililer, mahkeme salonlarında kadınları maruz kaldığı şiddet için suçlayan hakimler teşvik edildi. Bir sonraki kadın cinayetinde ortalıkta ikiyüzlü açıklamalar yaparak, cezasızlığın kol gezdiği bir ülkede, ağır ceza getireceğiz safsataları ile kamuoyunu yatıştırmaya çalışacaklar. Biz ise biliyoruz ki şiddete maruz kalan, öldürülen her kadının, fail kadar suçlusu, devlettir” denilerek kararın kadınlar tarafından tanınmadığına dikkat çekildi. 

KOCAELİ

Kocaeli İstanbul Sözleşmesi İnisiyatifi ve Kocaeli Kadın Platformu, İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesini İzmit'te bulunan Belediye İşhanı önünde bir araya gelerek protesto etti.Kadınlar, sık sık "Tesadüf değil erkek şiddeti", "Kadın cinayetleri politiktir" ve "İstanbul Sözleşmesi uygulansın" sloganlarını atarken, "İstanbul Sözleşmesi, haklarımız hayatlarımız bizim, vazgeçemiyorum" pankartını taşıdı. Açıklamaya İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet'in yanı sıra bir çok kadın katıldı.

Bu yılın ilk 79 gününde 77 kadının öldürüldüğünü belirterek sözlerine başlayan Eğitim Sen Kocaeli Şube Kadın Sekreteri Elif Sinem Arıkan, milyonlarca kadının hayatının ve haklarının tek bir adamın bekası için kurban edilemeyeceğinin altını çizdi.

‘KAYBEDEN BİZ OLMAYACAĞIZ’

Sözleşmeyi kadınların mücadelesi ile kazandıklarını ifade eden Arıkan, "Haklarımızı elimizden almanıza, bizleri şiddete ve öldürülmeye mahkum etmenize izin vermeyeceğiz. Sözleşmeden vazgeçiyoruz! İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması kadınların kazanımlarına yapılmış en büyük saldırıdır. Sözleşmeyi nasıl kazandıysak öyle savunacağız. AKP hükümetinin kadınlara karşı açtığı savaşta kaybeden biz kadınlar olmayacağız. Meclis yetkileri gasp edilerek alınan bu karar yok hükmündedir, kararı tanımıyoruz. Kadınların, çocukların, LGBTİ+ bireylerin yaşam haklarını ve İstanbul Sözleşmesi'ni savunmaya devam edeceğiz. İstanbul Sözleşmesi bizimdir, vazgeçmeyeceğiz” dedi. 

ARTVİN

Hopa ve Kemalpaşalı kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesini Artvin'in Hooa ilçesinde gerçekleştirdikleri yürüyüş ile protesto etti. Hopa Cumhuriyet Meydanı’nda açıklama yapmak isteyen kadınları, polis meydana bariyer kurarak engellemek istedi. Bunun üzerine İnönü Caddesi’nden yürüyüşe geçen kadınlar Cami Meydanı’nda basın açıklamasını gerçekleştirdi. “Kararınızı tanımıyoruz. İstanbul Sözleşmesi bizim” pankartının açıldığı açıklamaya çok sayıda kadın katıldı.

Grup adına açıklamayı okuyan Melike Anduç, kadına yönelik şiddetin arttığı bir dönemde İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesinin kabul edilemez olduğunu belirtti.

ADANA

Adana Kadın Platformu, Atatürk Parkı’nda yaptıkları basın açıklamasıyla İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararına tepki gösterdi.
Etkinlikte serbest kürsü gerçekleştirildi. Platform adına konuşan Avukat Sevil Aracı Bek, milyonlarca kadının canının tek adamın bekasına kurban edilemeyeceğini belirterek “Sözleşmeden vazgeçmiyoruz” dedi.
Etkinlik çekilen halaylarla son buldu.

HATAY

Hatay Kadınlar Birlikte Güçlü Platformu, Köprübaşı'nda yaptıkları basın açıklamasıyla iktidarın İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararını kınadı. Platform adına açıklamada konuşan Özlem Mansuroğlu, “Haklarımızdan bir adım bile geri adım atmıyoruz. Meclisi iradesine sahip çıkmak üzere göreve çağırıyoruz! İstanbul Sözleşmesi bizim. Yaşasın kadın dayanışması, yaşasın mücadelemiz" dedi.

MERSİN

Mersin Kadın Platformu da  iktidarın İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararına karşı  Kushimoto Sokağı'nda bir araya gelerek, Özgecan Arslan Parkı'na kadar yürüdü. Polisin tüm engellemelerine rağmen kadınlar yürüyüş yaparak, kararı protesto etti. Platform adına konuşan Tuğçe Mutluay, "AKP hükümetinin kadınlara karşı açtığı savaşta kaybeden biz kadınlar olmayacağız. Haklarımızdan, hayatlarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Mutlaka kazanacağız! Bizler sadece İstanbul Sözleşmesinin değil, 6284 sayılı Şiddet Önleme Yasasının etkin uygulanması, Nafaka Hakkı, Kürtaj Hakkı, LGBT+ ların hakları içinde sokakları terk etmeyeceğiz" dedi.

ANTALYA

Antalya Kadın Platformu ise Muratpaşa ilçesinde bulunan Attalos Meydanı’nda bir araya gelerek, “Hayatlarımızdan ve haklarımızdan vazgeçmiyoruz” ve “İstanbul Sözleşmesi’ni uygula” pankartlarını açtı. “3718 nolu kararna yok hükmünde” ve “Kararı geri çek 6284’ü uygula” dövizlerini taşıyan kadınlar, “İstanbul Sözleşmesi yaşatır”, “İsyan devrim özgürlük” sloganları attı.

Basın açıklamasından önce polis, alanda bulunan LGBTİ+ bayrağını zorla aldı. Bunun üzerine kadınlar ile polis arasında kısa süreli gerginlik yaşandı. “Kadınlara değil katillere barikat” sloganıyla duruma tepki gösteren kadınlar oturma eylemi başlattı. Polisler ile görüşmelerin sonrasında LGBTİ+ bayrağı alan kadınlar ıslık ve zılgıtlar ile basın açıklamasının yapılacağı alana geçti. Kadınlar adına açıklama yapan Antalya Kadın Platformu üyesi Devrim Mol, “Hayatlarımıza dair kararları biz alırız! Hayatlarımızın ve haklarımızın tek bir adamın kararına, kararnamesine bağlı olmasına izin vermiyoruz. Milyonlarca kadının canı tek adamın bekasına kurban edilemez. Bu sözleşmeyi biz kadınlar dişimizle, tırnağımızla, mücadelemiz ile kazandık. Sözleşmeden vazgeçmiyoruz” dedi.

TEKİRDAĞ

Kadın Meclisleri,  Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesini protesto etmek için Tekirdağ'a bağlı Çorlu’da bulunan Heykel Meydanı’nda bir araya geldi. Birçok kadının katıldığı açıklamada, “İstanbul Sözleşmesi’ni uygulatacağız” ve “Kadın cinayetlerini durduracağız” dövizleri taşınırken sık sık “Kadınız, haklıyız kazanacağız” “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” ve “Yasayı uygula çek, sözleşmeyi uygula” sloganları atıldı.

Kadınlar adına açıklamayı yapan Bensu Özde Ergintürk, 2008 yılından bu yana 3 bin 433 kadının kendi kararlarını almak istediği için erkekler tarafından katledildiğine değinerek, “Sayısını belirleyemediğimiz kadar çok kadın arkadaşımız her türlü şiddet ve tacize maruz kaldı. Bu süreçte kadın cinayetlerinde azalmanın görüldüğü tek yılın 2011 yılı olması tesadüf değildir. 2011 yılında etkin politikalar uygulanarak kadın cinayetlerinin önüne geçilebileceğini ve kadına yönelik şiddetin durdurulabileceğini gördük. Bundan sonraki senelerde de İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanun etkin uygulansaydı, kadın cinayetlerinin ve kadına yönelik şiddetin azaltabileceğini biliyoruz” dedi.