'Zekiyelerin ruhuyla tecride karşı özgürlüğü haykıralım'

img

DİYARBAKIR - Diyarbakır Newrozu'na katılım çağrısında bulunan kadınlar, “Zekiyelerin ruhuyla alanlara gidelim, tecride ve şiddete karşı özgürlüğü haykıralım” dedi.

Diyarbakır Newrozu, bu yıl 21 Mart günü "Newroz ateşiyle direnelim, özgürleşelim" şiarıyla Bağlar ilçesinde bulunan Newroz Parkı'nda kutlanacak. Newroz çalışmaları kapsamında kentin birçok noktasında broşür ve bildiriler dağıtılıp yurttaşlar Newroz’a davet ediliyor. Kadınlar da saat 09.00-17.00 arası sürecek olan Diyarbakır Newrozu'na katılım çağrısı yaptı. 
 
KADIN ÖNCÜLÜĞÜNDE KUTLANACAK
 
Teknik sorunların hepsinin çözüldüğünü aktaran Newroz Tertip Komitesi üyesi Hanife Kardaş, Newroz’un kadın öncülüğünde gerçekleşeceğini söyledi.
 
Kadınlar için Newroz’un çok önemli olduğunu belirten Kardaş, “Newroz, Zekiye Alkan’ların, Beritanların, Zilanların ruhuyla bugünlere geldi ve onların ruhuyla kutlanmalı. Bütün kadınların da hem Zekiyelerin ruhu hem de 8 Mart’ın ruhuyla Newroz’a katılması gerek. Newroz, bizim için özgürlüktür, ön açıcıdır, ulusal bir bayramdır. Bu yılki Newroz, Kürtler açısından daha da önemli. Üzerimizde ki baskı, zulüm ve iktidarın ayrımcı politikalarına karşı bu Newroz’da iyi bir cevap olmalıyız” ifadelerini kullandı.
 
Kardaş, “Halaylarımızla, zılgıtlarımızla, renklerimizle coşkulu bir şekilde Newroz’u karşılayalım” dedi.
 
‘ŞİDDET ZİNCİRİNİ KIRACAĞIZ’
 
Newroz’un bir direniş sembolü olduğunu söyleyen TJA aktivisti Jale Okan da “Nasıl ki 8 Mart’ta alanları doldurup özgürlüğü haykırdıysak, bunu Newroz’la birleştireceğiz. Newroz’un öncüleri kadınlardır, kadınlar bedenlerini ateşe vererek baskılara isyan ettiler. Ve bu direniş o günden bugüne sürüyor. Kadınlar bir kırımdan geçiyor ve umuyoruz ki kadınlar bu şiddet zincirini Newroz’da kıracak, şiddete ve tecride karşı haykıracaklar. 21 Mart’ta coşkulu bir biçimde tecride karşı özgürlüğü savunalım ve haykıralım” diyerek herkesi Newroz alanlarına çağırdı.
 
TJA aktivisti ve görevden alınan Sur Belediyesi Eşbaşkanı Filiz Buluttekin de “Zalim Dehak'a karşı Demirci Kawa'nın isyanı aslında zalim erkek egemen devletçi uygulamalara karşı ahlaki ve politik toplumu savunanların mücadelesidir. Kadınların Newroz'a bu kadar sahip çıkması tam da bu noktadaki itirazın temellerine sahip çıkılmasıyla bağlantılıdır” dedi.
 
KADINLARIN İTİRAZI
 
Demirci Kawa'nın itiraz ettiği sistemin bugünde baskıcı, totaliter, halkları birbirine kırdıran, devletin temsilcilerinin karnını doyurmak için halkın kanını emen sistem olduğuna dikkati çeken Buluttekin, “Kadınlar olarak, erkek egemen devletçi sisteme itirazımız Newroz'da yakılan ateşte kendini ifade eder. Diyoruz ki, katledildiğimiz için yaşam bu kadar çirkinleşti, tarihten silinmek istendiğimiz için siyaset bu kadar çirkinleşti, emeğimize el konulduğu için sınıflar ortaya çıktı. Bu sisteme alternatif bir yaşam inşa etmek için de öncü olmamız gerektiğini biliyoruz. Daha dün Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun milletvekilliğinin düşürülmesi kadınların da sorunudur, HDP'nin kapatılmak istenmesi kadınların derdidir, tecrit kadınların derdidir” diye sorunların bir bütün olduğunu vurguladı.
 
KADIN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN
 
Newroz'u onurlu ve barış içinde bir yaşamın habercisi olarak selamlayanların başta kadınların olduğunu belirten Buluttekin, şunları söyledi: “Bundan dolayıdır ki 8 Mart'ta yarattığımız o heyecanı Newroz'a taşımak, hakların kardeşliği için, doğayla uyumlu yaşamak için, demokrasi için, kadın özgürlüğü için biz kadınların öncülüğünde gelişmekte ve gelişmeye de devam edecek. Çünkü biz ‘Em xwe diparezin’ derken bütün yaşamı savunma sözünü veriyoruz.”