Erkek egemen sisteme karşı her yıl alanlara çıkan milyonlarca kadın, bu yıl da “özgürlüğümüzü kazanacağız” şiarıyla kentleri mora bürüdü. Meydanları hınca hınç dolduran kadınlar, taşıdıkları pankartalar ve attıkları sloganlarla taleplerini bir kez daha yeniledi. 

 

KIRILAN KELEPÇELER  

 

Mora bürünen kentlerden biri olan İstanbul’da da kadınlar, günler öncesinde kutlamalara başladı. Yapılan eylem ve etkinliklere kadınların coşkusu damga vururken, birçok eylem ve etkinliklere katıldıkları için elektronik kelepçe takılarak ev hapsi verilen kadınlar ise önce kelepçelerini kırdı ardından Feminist Gece Yürüyüşü’ndeki yerini aldı. 

 

Katıldığı eylemler gerekçe gösterilerek Beyoğlu ilçesi dışına çıkması yasaklanan Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Eşbaşkanı Elif Bulut, "itaat politikası"nın bir parçası olan kelepçelerin kadınları durduramayacağını belirtti. Kadına yönelik şiddete karşı fail erkekler için tasarlanan elektronik kelepçelerin, bugün kadın mücadelesi yürüten kadınlara takıldığına dikkat çeken Bulut: “Elektronik kelepçeler şiddet faili erkekler için tasarlanmıştı. Gelinen aşamada ise özellikle erkek şiddetine karşı mücadele eden kadınlara takılıyor. 8 Mart arifesinde çalışma yapan kadınların çalışmalarını engellemek için, mücadele etmemizi engellemek için takılıyor” dedi. 

 

Elektronik kelepçelerin kadın mücadelesini durduramayacağını vurgulayan Bulut: “Evlerimizi hapishanelere çeviremezsiniz. 8 Mart’ta 3 kadın arkadaşımız kelepçeleri kırarak sokağa çıktı. Bu pratik sokakları direniş alanlarına çevirmek ve örgütlü mücadeleyi büyütmenin adımıdır” ifadelerini kullandı. 

 

CESARET VERDİLER 

 

İlçe dışına çıkma yasağı olduğu için sadece Beyoğlu'ndaki eylem ve etkinliklere katıldığını dile getiren Bulut, kadın mücadelesinin tüm toplumu motive ettiğini ve güç verdiğini söyleyerek, “Dışardan izleyince ne kadar güzel ve güçlü göründüğümüzü ne kadar umut verdiğimizi anladım. Demek ki henüz mücadele içinde yer almayan kadınlara da böyle güç ve cesaret verebiliriz” diye belirtti. 

 

KADIN YÜZYILI 

 

Bulut, kadınların yüzlerce yılın ezilmişliği ile isyan ettiğini dile getirerek, öfkenin harmanlandığını söyledi. Erk egemen sistemin karşısında kadınların büyüyen isyanıyla 21inci yüzyılın kadınların yılı olacağının altını çizen Bulut, şöyle dedi: “Bu düzene tahammül etmek zorunda değiliz. Dünya üzerinde birçok ülkede kadınlar isyan ediyor istemedikleri şeylere karşı koyarak sokağa çıkıyor değiştiriyor. Kadınlar devrimler gerçekleşiyor. Hakları için sokakları dolduran 10 binlerin önünde hiç kimse duramaz. Yüzyıllardır süregelen erkek egemenliğine karşı kadınların direnişi yüzyıllık ataerkilliğe başkaldırıştır. 21’inci yüzyıl hem Türkiye’de hem tüm dünyada kadın direnişlerinin ve 8 Mart’ın da gösterdiği kararlık üzerine kadın özgürlüğü için isyanların ve değişimin yüzyılı olacak.” 

 

FEMİNİST İSYAN

 

Kadınların Kurtuluşu Merkezi Koordinasyon üyesi Nupelda Çelik de, kadınların taciz, tecavüz ve katliamlara ses çıkarmasının hayati bir öneme sahip olduğuna işaret ederek “Birbirimizin varlığını hissediyor feminist isyanımızı yükseltiyoruz. 19’uncu Feminist Gece Yürüyüşü’nde aramızda, aylardır ev hapsi tecridiyle karşı karşıya olan kadınlar da vardı. Ceplerine feminist isyanlarını doldurup evlerinden çıkarak erkek devletin tecrit politikalarını tanımadıklarını bir kez daha gösterdiler” dedi. 

 

POLİS MÜDAHALESİNE RAĞMEN 

 

Çelik, gece yürüyüşünün Karaköy’e doğru ilerlemeye başladığı ve yürüyüşün sonlarına gelindiği anlarda kadınların yine polis müdahalesiyle karşı karşıya bırakıldığını anımsatarak, “Polisin tüm engellemelerine rağmen kadınlar direndi. Birbirini bırakmayan, ‘bir kişi daha eksilmeyeceğiz’ diyen kadınlar arkada kimseyi bırakmadan geceyi tamamladı. Yine coşkulu, yine öfkeli, yine eğlenceli bir feminist gece yürüyüşünü daha tamamladık. Feminist isyanımızı büyütmeye, katillere ‘elimiz yakanızda’ demeye, birbirimizden aldığımız güçle yaşam hakkımızı savunmaya devam edeceğiz” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.