Eğitim Sen: Kadınlar en fazla psikolojik şiddete maruz kalıyor

  • kadın
  • 14:43 24 Kasım 2020
  • |
img

ANKARA - Eğitim Sen’in kadına yönelik şiddete dair yaptığı anket sonuçlarında, kadınların en fazla psikolojik şiddete maruz kaldığı görüldü. 

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü kapsamında eğitim ve bilim alanında kadına yönelik şiddete ilişkin yaptığı anket sonuçlarını paylaştı.
 
Türkiye’nin 66 kentinde 10-21 Kasım tarihinde yapılan ve bin 302 kişinin katıldığı ankette, psikolojik, ekonomik, dijital, fiziksel ve cinsel şiddete ilişkin başlıklar yer aldı. Psikolojik Şiddet başlığında ankete katılan 669 kadın, Mobbing Şiddet başlığında 648, Ekonomik Şiddet başlığında 287, Dijital Şiddet başlığında 381, Fiziksel Şiddet başlığında 523 ve Cinsel Şiddet başlığında ise 299 kadın “maruz kaldım” yanıtını verdi. Ankete göre, kadınların yüzde 63’ü psikolojik şiddete maruz kaldı. Ankete İstanbul, Ankara ve İzmir dışında en fazla katılım Kocaeli’den gerçekleşirken, en az katılımın olduğu kentler Kütahya, Rize, Yalova, Afyon, Yozgat, Kırşehir ve Kars oldu. Ankete en fazla katılımı lisans mezunları oluştururken, en az katılım gösteren gruplar ise lise veya dengi ile lise altı eğitim kategorileri oldu. Ankete en fazla öğretmenlerin katıldığı da görüldü.
 
İŞ YERİNDE PSİKOLOJİK ŞİDDET
 
Eğitim Sen tarafından açıklanan raporun detayları şöyle:
 
“Kadınların 669’u işyerinde psikolojik şiddete maruz kaldığını beyan ettiği ankette, 275 kadın ‘Haksız yere suçlanma-haksız soruşturma geçirme’, 289 kadın ‘tehdit ve korkutma’, 225 kadın ‘hakaret-sözlü taciz’, 227 kadın 'çalışma arkadaşlarının yanında küçük düşürülme’ başlıklarında psikolojik şiddet gördüğünü belirtti. Psikolojik şiddet uygulayıcıları arasında ise en fazla yöneticiler yer aldı. Kadınlar en çok 31-40 yaş arası psikolojik şiddete maruz kalırken, erkekler ise 51-60 yaş arasında psikolojik şiddet ile daha yüksek oranda karşılaşmaktadır. Anket sonuçlarına göre, en fazla psikolojik şiddete evli kadınlar maruz kaldı. 
 
 
İşyerinde 648 kadın mobbinge uğradığını belirtti. Mobbing uygulaması sırasında kadınların yüzde 16’sının ne yapacağını bilmediği yer aldı. Mobbing uygulamasını uygulayıcıları arasında da yöneticiler yer aldı. İş arkadaşları ise ikinci sırada yer almaktadır. Lisans mezunu kadın ve erkekler mobbinge en yüksek ve yakın oranda maruz kalmaktadır. 31-40 yaş arasında yer alan kadınlar, mobbing ile en yüksek oranda karşı karşıya kalan kategoriyi oluşturmaktadır. Erkeklerde ise 51-60 yaş arasında en fazla mobbing görülmektedir. Bunun yanında, erkeklerin 20-30 yaş arasında mobbinge daha düşük oranda maruz kaldığı ancak kadınların ise 60 yaş üzerinde en az mobbing ile karşılaştığı da belirtilmelidir.
 
Ankete katılan içinde evli erkekler en yüksek oranda mobbinge maruz kalsa da kadınlar içinde de evliler mobbinge uğrayan en geniş kitle oldu. Bekâr kadınlar ise bekâr erkeklere göre daha fazla mobbinge maruz kaldığını belirtti.
 
EKONOMİK ŞİDDET
 
Ankete yanıt veren kadınların yüzde 67’si ekonomik şiddete maruz kalmadığını belirtti. Kadınlar, ekonomik şiddete en çok maaşlarını ihtiyaçları doğrultusunda harcama konusunda maruz kalırken, erkekler ise çalışmalarına izin verilmemesi konusunda maruz kaldı. Kadınlar, ekonomik şiddeti en fazla eşlerinden gördü. Yine ankete lisans mezunları, yüzde 65 olarak en fazla şiddete maruz kalanlar arasında yer aldı. Ekonomik şiddete kadınlar arasında en fazla 41-50 yaş arası grup maruz kalırken, 60 yaş üzeri kadınlar ise ekonomik şiddete en az uğrayan kesim oldu. Erkek katılımcılar içinde ise en çok 51-60 yaş arası kişiler ekonomik şiddete maruz kaldı.
 
DİJİTAL ŞİDDET
 
Kadınların yalnızca yüzde 36’sı dijital şiddete maruz kaldıklarını belirtmiştir. Erkeklerde de benzer şekilde dijital şiddete maruz kalanların oranı kalmayanlardan düşüktür. Burada dijital şiddet kavramının toplumda henüz tam olarak kavranamamış olmasının etkili olduğu düşünülmektedir.
 
Anketi yanıtlayanların genel olarak en yüksek oranda ‘rahatsız edici takip ve sohbet’e maruz kaldıkları görülmektedir. Kadınlarda bu durum en yüksek oranda görülürken erkeklerde ise ‘küfürlü ve hakaret içeren hitaplar’ en fazla rastlanan dijital şiddet türü olmuştur. Kadınlar dijital şiddeti en çok tanımadıkları kişilerden görürlerken bu durum erkek katılımcılar için de geçerli olmuştur.
 
Lisans mezunu kadınlar, dijital şiddete en çok maruz kalan gruptur. Lise veya dengi ve lise altında eğitim alan kadınlar ise kadınlar arasında en düşük oranda dijital şiddet görmektedir.31-40 yaş arasında kalan kadınlar, dijital şiddeti daha sık yaşamaktadırlar. 60 yaş üzeri kadınlar ise dijital şiddete daha az maruz kalmaktadır. Burada özellikle sosyal medya ve benzeri alanları kullanım alışkanlıklarının etkili olduğu düşünülmektedir. Erkeklerde ise 41-50 yaş arasında dijital şiddete maruz kalma oranı yüksektir.
 
FİZİKSEL ŞİDDE
 
Fiziksel şiddet mağduru kadınlar ile fiziksel şiddet görmediğini ifade eden kadınlar eşit oranda görülmektedir. Yüzde 2’lik yanıt vermeyen bir kadın grubu dışında kadınlar içinde şiddet görenler kadar şiddet görmeyenler de bulunmaktadır. Erkekler içinde ise şiddet görmeyenler, görenlerden geniş bir grubu oluşturmaktadır.
 
Ankete katılanlar fiziksel şiddeti en çok ‘diğer kişiler’den görmektedir. Kadınlarda bunu eş/birlikte yaşadığım kişi ile baba izlemektedir. Ev içi şiddet kadınlar için daha büyük tehdit oluşturmaktadır. Erkeklerde ise en çok fiziksel şiddeti gösteren bir diğer grup öğretmenlerdir. Ankete katılan evli kadınlar, kadın kategorisi içinde en çok şiddet görmektedir. Evli erkekler de fiziksel şiddete yüksek oranda maruz kalmaktadır. Bekâr kadınlar ise bekâr erkeklerden daha çok şiddet ile karşı karşıya kalmaktadır.
 
Kadınlarda öğretmenler, erkeklerde ise idari personel fiziksel şiddetin en çok görüldüğü meslek grubudur. Kadın avukatlar, kadınlar içinde en düşük oranda fiziksel şiddet mağdurudur.
 
CİNSEL ŞİDDET
 
Ankete katılan 299 kadın cinsel şiddete uğradığını belirtti. Kadınlar cinsel şiddeti en çok ‘diğer kişiler’ den görmektedir. Eş ve yöneticiler de kadınlara en çok cinsel şiddet uygulayan diğer kesimlerdir. Cinsel şiddete maruz kalan kadınlar büyük çoğunlukla hiçbir şey yapmamıştır. En düşük oranda da mahkemeye başvurmuşlardır. Erkeklerde de hiçbir şey yapmayanların sayısı yüksektir. Hem kadınların hem de erkeklerin cinsel şiddete maruz kaldıklarında herhangi bir şikâyet yoluna gitmemeleri toplumsal baskı, hukuki süreçlerin uzun sürmesi ve bazı zamanlarda çözüm getirmemesine bağlanabilir. Kadınları cinsel şiddete maruz bırakanların yalnızca yüzde 1’i cezalandırılmıştır.
 
Cinsel şiddete maruz kalan kadınların büyük ölçüde tıbbi ya da psikolojik yardım almadıkları ya da alamadıkları görülmektedir. Yardım alan kadınlar küçük bir kitleyi oluşturmaktadır. Erkekler de yüksek oranda yardım almamıştır.
 
Kadınların yüzde 19’u 6284 sayılı Kanun hakkında, yüzde 47’si de İstanbul Sözleşmesi hakkında bilgi sahibi olduklarını belirtti. Erkeklerde ise bu oran yüzde 6284 sayılı Kanunda yüzde 11, İstanbul Sözleşmesi’nde ise yüzde 35 oldu. Kadınlar cinsel şiddete maruz kaldıklarında en çok polis ve jandarmaya başvurmaktadır. En az başvurdukları mecra ise Alo-183 hattıdır.
 
EN FAZLA LİSANS MEZUNU KADINLAR MARUZ KALDI
 
Kadınlar arasında cinsel şiddete en yüksek oranda lisans mezunu kadınlar maruz kalmıştır. Onları izleyen kadın grubu ise master mezunlarıdır. Lisans mezunu erkekler de erkekler arasında en fazla cinsel şiddet ile karşı karşıya kalan gruptur. Kadınlar en fazla 31-40 yaş arasında cinsel şiddete maruz kalmaktadır. 41-50 yaş arasında bulunan kadınlar ise en çok cinsel şiddet gören bir diğer kadın grubudur. Erkeklerde ise 41-50 yaş arasında bulunan grup, cinsel şiddete en fazla maruz kalmıştır.”