25 Kasım’a doğru: Yaşamayı tercih ediyoruz

  • kadın
  • 09:13 15 Kasım 2020
  • |
img
ANKARA - Farklı sloganlarla ama aynı taleplerle 25 Kasım’da alanlarda olmaya hazırlanan kadın örgütleri, mesajlarında birlikte mücadelenin önemine vurgu yaptı.
 
Kadın örgütlerinin, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne hazırlıkları sürüyor. Çeşitli etkinliklerle bir araya gelen kadınlar, hangi taleplerde bulunacaklarına karar kılıp, 25 Kasım’a dair sloganlarını belirledi. Ankara’daki kadın örgütleri de Ankara Kadın Platformu çağrısıyla, “Emeğimizden, kimliğimizden, birbirimizden, mücadelemizden, sokaklardan vazgeçmiyoruz” sloganıyla sokaklarda olacak. 
 
25 Kasım öncesi Platform’da yer alan kadın örgütleriyle hazırlık süreçlerini ve kadın mücadelesini konuştuk.
 
HALKEVCİ KADINLAR: VAZGEÇMİYORUZ
 
Halkevci Kadınlar, 25 Kasım’da “Hayatlarımızdan ve birbirimizden vazgeçmiyoruz, yaşamak istiyoruz” sloganıyla alanlarda olacak. Halkevci Kadınlar’dan Aysun Gençtanır, karar kıldıkları “Yaşamak istiyoruz” sloganıyla nasıl bir yaşam istediklerini tariflemeye çalıştıklarını dile getirdi.
 
 “Yaşamak istiyoruz” sözünün katledilen Emine Bulut’un çığlığı olduğunu hatırlatan Gençtanır, “Emine’nin sesi tüm kadınların çığlığı haline geldi. Sistem bizi ev içine hapsetmeye çalışıyor, sokak ortasında nasıl giyineceğimize nasıl konuşacağımıza karar vermeye çalışıyorlar. Çünkü kadınların emeğinin, bedeninin, cinselliğinin denetim altına alınması demek aslında bu sistemin yeniden üretilmesi demek. Bunu da şiddet yoluyla yapmaya çalışıyorlar. İstanbul Sözleşmesi’ne de bundan kaynaklı saldırıyorlar. Bu nedenle sözleşme, kadınlar açısından kritik ve ‘birbirimizden vazgeçmiyor ve yaşamak istiyoruz’ sözünün en gerçekçi hali” ifadelerini kullandı.
 
‘YAŞAMI TERCİH EDİYORUZ’ 
 
Kadınların, yaşamla ölüm arasında bir tercihe zorlandığını dile getiren Gençtanır, “Biz yaşamı tercih ediyoruz ve mücadeleyi büyütüyoruz. Kadınlar birbirinden vazgeçmiyor” dedi. 
 
Gençtanır, Halkevci Kadınlar olarak 25 Kasım kapsamında yaptıkları çalışmaları ise şöyle anlattı: “Mahallerde ‘erkek şiddeti nedir, erkek şiddetine karşı mücadelemiz ve ilkelerimiz nelerdir’ üzerinden buluşmalar yapıyoruz. Ankara’da Dikmen, Batıkent, Keçiören ve Mamak’ta etkinliğimiz var, bu hafta boyunca da sürecek. Ulaşabildiğimiz kadar tüm kadınlara ulaşma, sözümüzü yaymaya çalışıyoruz.  Bu nedenle pandemi koşullarında dahi birbirimizden vazgeçmediğimizi bir kez daha göstermek için tüm kadınları neredeyse orayı 25 Kasım alanına çevirmeye, sokaklara çağırıyoruz. O gün tüm kentler mora boyanacak.”
 
HDP: MÜCADELEDEYİZ
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara Kadın Meclisi de, “Erkek-devlet şiddetine karşı mücadeledeyiz” sloganıyla bir aylık 25 Kasım startını verdi. 
 
HDP Ankara Kadın Meclisi Sözcüsü Zeyno Bayramoğlu, yapacakları çalışmalara ilişkin şu bilgileri paylaştı: “Bu program kapsamında önümüzdeki günlerde mahallelerde forumlarımız olacak, Batıkent’te HDK ile beraber yapacağımız kadın buluşmalarımızı gerçekleştireceğiz ve finali de 25 Kasım’da diğer kadın örgütleriyle birlikte sözümüzü söyleyeceğimiz coşkulu bir etkinlikle yapacağız.”
 
“AKP iktidarıyla birlikte kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz ve cezasızlığın da arttığı bir süreç yaşıyoruz” diyen Bayramoğlu, kadına yönelik gittikçe artan bir şiddetle karşı karşıya olduklarını vurguladı. Yine kadınların görünmeyen ev içi emeğinin de yok sayıldığı bir dönemde olduklarını belirten Bayramoğlu, “Bu kadar yoksulluğun, kadının bu kadar her türlü şiddete uğradığı bir süreçte tabi ki kadın mücadelesi de artacak. Hiçbirimiz evde oturup sessiz sakin bunları yaşamayı göze almayacağız. 25 Kasım, tam da bütün bu yaşananların içerisinde çok daha anlamlı ve sloganımız da tam da bu sürece uygun” ifadelerini kullandı.  
 
‘BU GÜÇ EVDE OTURAN KADINA DA YANSIYOR’
 
Kadına yönelimlerin yoğun olduğu bir dönemde kadın dayanışmasının da büyüdüğüne dikkati çeken Bayramoğlu, “Tüm platformlarla, feminist kadın örgütleriyle, Kürt kadın hareketiyle hep birlikte dayanışmayı büyütüyoruz. Birimizin sesi hepimizin sesi. Kadın mücadelesinde bu çok net artık. Bu gerçekten öyle slogan olarak attığımız bir şey değil. İsyandayız yaşamak istiyoruz. Bunun için de itirazımızı her geçen gün daha çok yükselteceğiz ve erkek egemen sisteme geri adım attıracağız. Bunu kadın davalarında gördük. Bir arada olduğumuz zaman yapamayacağımız bir şey yok. Bu güç, artık evde oturan kadına da yansıyor” diye konuştu.
 
ÖGK: ERKEK EGEMENLİĞİNİ ALTÜST ET
 
Özgür Genç Kadınlar (ÖGK) da, 25 Kasım’a “Erkek egemenliğini altüst et” sloganıyla katılım sağlayacak. Kadınlara yönelik şiddetin esas kaynağının erkek egemenliği olduğuna işaret eden Ankara ÖGK Üyesi Yaren Tuncer, “Bu nedenle ‘erkek egemenliğini altüst et’ diyoruz. Bu erkek egemenliğinin tüm kurumlarıyla kadınlara dönük şiddeti ve baskıyı arttırdığının farkındayız. Biz de bu şiddetten, sömürüden çıkışın bir altüst edişle olduğu fikrindeyiz. Bu sebeple kadınlara ‘hayatı altüst edin, erkek egemenliğinin tüm kurumlarını alt üst edin ve kendi kimliğini kazanın’ diyoruz” dedi.
 
‘SOKAKLARDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ’
 
Tuncer, ÖGK olarak 25 Kasım kapsamında yaptıkları çalışmaları şöyle aktardı: “Afiş, stiker çalışmalarından yazılama çalışmalarına, kadınlarla buluştuğumuz çeşitli öz savunma atölyelerinden, şiddet türleri atölyelerinden tutalım da Musa Orhan, Zaynal Abarakov gibi devlet tarafından bizzat korunan tecavüzcü katil erkeklerin yargılanmasına kadar birçok taleple sokaklardayız. Kadın katilleri, sırtlarını erkek devlete yaslıyorlar. Kadınların yaşamlarını kaybetmesinin sorumlusu da aslında bu erkek devlet mekanizmaları. Bizzat o erkek devletin yöneticileridir. Biz bunun karşısında kadınları sokaklarda olmaya, bu düzeni altüst etmeye çağırıyoruz. Katledilen tüm kadınların sesi olmak, kadınların için adaleti sokakta sağlayabileceğimizi düşünüyoruz. Kadın özgürlük mücadelesinin yolunun sokaklardan geçtiği fikrindeyiz bu nedenle de sokaklarda olmaya devam edeceğiz.”
 
‘KADIN ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ’
 
Devletin İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamadığı gibi tamamen ortadan kaldırmak istediğine değinen Tuncer, “Kadınların dişiyle tırnağıyla kazandığı haklara bir saldırı var. Bu saldırı aynı zamanda demokratik kadın hareketine de saldırıdır. Bu saldırıların kendisini de kadın hareketine açılmış bir savaş olarak da okumak lazım. Kadınlar toplumsal mücadeleye katılıyor ve devlet en çok kadınlardan rahatsız oluyor. Kadın bu düzenle hiçbir zaman uyuşamaz. Yaşamak istiyorsak mücadele etmek zorundayız, kendi yaşamlarımızda, hayatımızın her anı bir mücadele kurgusu. Bedeli ne olursa olsun yaşamak istiyoruz. Bu nedenle kadın özgürlük mücadelesini büyütmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.  
 
EMEP: ÇÖZÜM ÖRGÜTLÜ MÜCADELEDE
 
Emek Partisi’nden (EMEP) kadınlar ise, “Şiddet her yerde, çözüm örgütlü mücadelede” sloganıyla 25 Kasım alanlarında olacak. Kadına yönelik baskının çok fazla olduğu bir dönemde 25 Kasım’a girildiğini vurgulayan EMEP’li kadınlardan Cansu Ertaş, bununla beraber ekonomik şiddetin de çok fazla arttığı, kadınların çok fazla ev içine kapatıldığı, bakım emeğinin kadınlara yüklendiği bir dönemde olduklarını kaydetti.
 
Bu nedenlerle 25 Kasım’a İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması, şiddetin son bulması ve devletin bunu durduracak önlemler alması gibi taleplerle girdiklerini belirten Ertaş, yine iş yerlerinde ilk vazgeçilenler kadınlar olmasından ötürü, bunun önüne geçilmesini, kadın istihdamının korunmasının sağlanmasını ve krizin faturasının kadınlara ödetilmemesini talep ettiklerini kaydetti.
 
‘MÜCADELEYİ HAYKIRACAĞIZ’
 
Kadınlar olarak tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de mücadele sözünü haykıracaklarını ifade eden Ertaş, şöyle devam etti: “Ankara da bunlardan biri olacak. Her zamankinden daha çok kadınların birbiriyle birlik olup, mücadele etmeye ihtiyacı olduğu bir dönemdeyiz. İktidar saldırılarının bu kadar yoğunlaşmışken, can güvenliğimiz yokken ve her gün bu kadar kadın polis korumasına rağmen öldürülürken, hep birlikte dayanışmayla birbirimizle sırt sırta verip sesimizi haykırmak zorundayız. Bunu da ancak beraber hareket edip, alanlara çıkarak yapabiliriz. Ev içerisine hapsedilmeye çalışılan kadınların dışarı çıkıp diğer kadınlarla bir araya gelmesi, örgütlenmesi; hem kendilerinin yalnız olmadıklarını hissettikleri hem de beraber daha güçlü bir şeyleri kazandıkları ve hayatlarını da değiştirmeleri açısından çok önemli bir noktada.”
 
‘TALEPLERİNİ HAYKIRMAYA BEKLİYORUZ’
 
Ertaş, son olarak “Ciddi bir kadın emeği sömürüsü mevcut. Örgütlü mücadelenin de burada çok önemli olduğunu gördüğümüz için tüm kadınları kendi haklarını savunmaya, İstanbul Sözleşmesi’ni uygulatmaya, kendilerine yapılan bu ayrımcılık ve cinsiyet eşitsizliğini, emek sömürünün karşısında olmaya, taleplerin haykırmak için bekliyoruz” sözleriyle tüm kadınları 25 Kasım’da meydanlara davet etti.
 
MA/ Zemo Ağgöz