'Münferit değil örgütlü erkek şiddeti'

  • kadın
  • 09:05 7 Kasım 2020
  • |
img

İSTANBUL - Kadına yönelik şiddet ve katliamları “kıyım” olarak tanımlayan kadınlar, devlet erkânından güç alan örgütlü erkek şiddetine karşı 25 Kasım’a çağırarak “Faşizmi yıkalım, özgürlüğümüzü kazanalım" diye seslendi.

Jinnews’in Ekim ayı şiddet çetelesine göre, 22 kadın erkek şiddeti sonucu yaşamını yitirdi, 7 kadın ve 4 çocuk ise şüpheli bir şekilde hayatını kaybetti. 5 kadın katledilme girişimi ile yüz yüze kalırken, 7 kadın ise şiddete maruz bırakıldı. Kadına yönelik şiddet ve saldırı politikalarının her geçen gün arttığı bugünlerde, kadınlar ülkedeki tabloyu “kıyım” olarak tanımlıyor. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla kadınlar, “erkek-devlet” şiddetine karşı yan yana gelmeye hazırlanıyor. 
 
ÖRGÜTLÜ ERKEK ŞİDDETİ
 
Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi Sözcüsü Havva Cuştan, erkek şiddetinin örgütlü bir biçimde işlendiğine vurgu yaparak, kadınlara yönelik şiddet ve katliamın “kıyım” boyutuna geldiğini belirtti. İktidarın şiddet aygıtlarına karşı direnen kadınları işaret ettiğini ekleyen Cuştan, "Kadınlar şiddete, tacize, tecavüze karşı susmadığı için iktidar tüm saldırı politikalarını ilk elden kadınlar üzerinden yürütüyor. ‘İyi hal’ indirimleriyle mahkemelerden adliye salonlarına, devlet bakanlarının söylemlerimden pratiklerine kadar bunu devam ettiriyor" dedi.
 
'DEVLET ELİYLE KORUNUYOR’
 
Kadınlara yönelik yürütülen saldırı politikalarının tesadüf olmadığına dikkat çeken Cuştan, kapitalist erkek egemen sistemin kirlenmiş politikaları nedeniyle kadınların katledildiğini söyledi. Cuştan, “Kadın katilleri devlet eliyle korunuyor. Devlet erkekleri koruyarak kadın katillerine yol açıyor. Bunu İpek Er davasında açık bir şekilde gördük. Devletin kendi askeri güçlerince genç bir kadına tecavüz edildi ve devlet 'biz sizi koruruz' dedi. Bununla Kürt kadınlarına; 'bu size müstehaktır, susacaksınız' mesajı verildi. Erkekler devletin onları koruduğunu biliyor. Bu yüzden çok örgütlü bir erkek şiddetiyle karşı karşıyayız. Artık vücut bulmuş erkek şiddeti, devlet erkânlarının söylemleriyle cesaret buluyor. İşte bu yüzden erkek şiddeti tesadüf ve münferit değil. Örgütlü bir erkeklikten bahsederken bunun karşısında örgütsüz bir kadın mücadelesinden bahsedemeyiz. Bu nedenle kadınların ortaklaşması çok önemli bir noktada duruyor" 
 
‘ERKEK AKLIN SALDIRILARIDIR’ 
 
Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) Sözcüsü Deniz Aktaş da, iktidarın kadınlara dönük saldırılarının sistematik olduğunu söyleyerek, "Bu saldırılar devrimci, demokratik kesime karşı gerçekleşen saldırılardan bağımsız değildir. İktidarların yaratmak istediği bir maktul kadın var ve bunu kabul etmeyen kadınlara karşı şiddet sistematikleşiyor. Bu saldırılar tek tek erkeklerin yaptığı ve münferit saldırılar değil bir bütün olarak erkek egemen aklın saldırılarıdır" ifadelerini kullandı. 
 
'KADINLAR BARİKATLARI AŞIYOR'
 
Kadınların, faşizmi yıkmayı hedefleyen bir mücadeleden başka seçeneğinin olmadığının altını çizen Aktaş, saldırılar karşısında kadınların gösterdiği mücadeleye işaret etti. Aktaş, şöyle dedi: "Kadınlar artık barikatlara yürüyerek onları aşma çabasındalar. Bu bakımdan direnişleri güçlendi, fakat belli bir sınıra geldi. Artık o sınırın ötesine taşınmalı ve yerelde birlikteliklerini daha güçlü kılmalılar." 
 
Aktaş, bütün kadınlara 25 Kasım çağrısında bulunarak, "Faşizmi yıkalım, özgürlüğümüzü kazanalım" diye seslendi.