HABER MERKEZİ - Türkiye'nin saldırılarına tepki gösteren Mexmûr Halk Meclisi Eşbaşkanı Filiz Budak, "30 yıldır mücadele ediyor ve direniyoruz. Kamp olarak hiçbir saldırıya boyun eğmeyeceğiz" dedi.
Türkiye 10 Eylül’de bir kez daha Irak’ın Musul vilayeti sınırları içinde bulunan Mexmûr Mülteci Kampı’nı hedef aldı. Silahlı İnsansız Hava Aracıyla (SİHA) gerçekleştirilen saldırıda biri ağır toplam 3 kadın yaralandı. Saldırının Irak ve Birleşmiş Milletler (BM) heyetinin kampta kimlik tespiti gerçekleştirmek amacıyla ziyaret yaptığı sırada gerçekleşmesi dikkat çekti. Türkiye, 18 Temmuz 2019’dan bu yana kampa yönelik 13 hava saldırısı gerçekleştirdi. Bu saldırılarda 10 kişi katledilirken, en az 12 kişi yaralandı. Mexmûr Mülteci Kampı Halk Meclisi Eşbaşkanı Filiz Budak, yaşanan saldırıları değerlendirdi.
TÜRKİYE-KDP İŞBİRLİĞİ
Türkiye’nin Federe Kurdistan Bölgesi topraklarına dönük başlattığı topyekûn saldırılara dikkati çeken Budak, “Medya savunma alanları, Şengal, Rojava ve Mexmûr Kampı’na yönelik saldırılar da bununla bağlantılıdır. Süleymaniye’de ayrı ayrı gerçekleştirilen saldırılar da Mexmûr’a yönelik yapılan saldırılar da tek merkezden yapılıyor. Bu saldırılar, Kürt halkını yok etme konsepti çerçevesinde yapılıyor. 2017’den bu yana Türkiye tarafından Mexmur’a yönelik hava saldırıları gerçekleşiyor. Bu saldırılarla kampta yaşayan yurttaşları korkutmak ve teslim almak istiyorlar. Silahlı saldırının yanında ambargo ve kampın etrafına çit çekilmesi, halkın koyunlarına ve diğer mallarına el koyma gibi çeşitli saldırıları da yapıyorlar. İnsanları açlıkla karşı karşıya bırakmak istiyorlar. Türkiye’nin, KDP’yle birlikte yaptığı bu saldırılara rağmen halk teslim olmadı ve mücadelesinden bir adım dahi geri atmadı” dedi.
Mexmûr Halk Meclisi Eşbaşkanı Filiz Budak
'ASIL HEDEF KAMPTAKİ İNŞA EDİLEN SİSTEM'
Kampa yönelik gerçekleşen saldırının gerekçelerinden birinin Kürt halkının kendi paradigmasıyla kendini yönetmesi olduğunu vurgulayan Budak, “Bundan dolayı hava saldırılarını yaparak kampı dağıtmak istiyorlar. Çünkü Mexmûr, demokratik ulus paradigmasıyla kendi kendine yeten ve yöneten halkçı bir sistemle yönetiliyor. Sistemsizleştirilen Kürtler, demokratik ulus paradigmasıyla dünya halklarına kurtuluş olacak bir model inşa etti. Bu sistemin öncülüğünü Mexmûr yapıyor. 2005’ten bu yana Mexmûr’da yaşayan halkı, komünlerle, meclislerle kendini yönetiyor. Ekonomik modeliyle kendi kendine yetecek bir sistem inşa etti. Türkiye’de bunu ortadan kaldırmak istiyor” diye belirtti.
Budak, “Bu kamp, Bakûr Kurdistan’ında 2 bin 500’ü aşkın köy yakıldıktan sonra inşa edildi. Köylerden zorla çıkarılan yurttaşların gelerek oluşturduğu bir yerdir. Türkiye, Kürt halkına ihaneti dayattı. Fakat halkımız bunları kabul etmediği için mülteci oldu ve buraya gelerek Mexmûr’u kurdu. Türkiye de halkı teslim almak için ‘ya halkına ihanet edeceksin ya da seni öldüreceğim’ dayatması yapıyor. Mexmûr halkı 30 yıldır tüm bunlara karşı direniyor. Ne kimliğini inkar ediyor ne de halkına ihanet ediyor. Her geçen gün mücadelesini büyütüyor. Kendi sistemini inşa etti. Dilini geliştiriyor. Ahlaki ve politik bir toplum yarattı” şeklinde konuştu.
‘BM VE IRAK SESSİZ KALIYOR’
Kampın Irak sınırları içinde Birleşmiş Milletler (BM) himayesinde olduğunun altını çizen Budak, “Türkiye’nin gerçekleştirdiği bu saldırılara karşı Irak ve BM’nin tepkileri yok düzeyindedir. Bazen saldırı olduğu zaman gelip saldırının yaşandığı yerde keşifler yapıyorlar. Bazen de cılız bir ses çıkararak tepki veriyorlar. Irak ve BM’nin yapması gereken esas şey, Irak hava sahasının Türkiye’ye kapatmasıdır. Buradaki insanların güvenliği BM’ye ait. BM’nin Türkiye’nin saldırılarına karşı müdahale etmesi gerekiyordu. Şimdiye kadar kampa yönelik gerçekleştirilen saldırılara karşı BM sessiz kalıyor” diye konuştu.
‘HİÇBİR SALDIRIYA BOYUN EĞMEYECEĞİZ’
Halkın saldırılara karşı tavrının net olduğunu ifade eden Budak, “Halkımız, 30 yıldır mücadele ediyor ve direniyor. Mücadelesinde ısrarcıdır. Ne olursa olsun direnişini sürdürecek. Kampı dağıtmaya yönelik gerçekleştirilen bu saldırılar amacına ulaşamayacaktır. Kadınlar, çocuklar ve herkes tepkisini ortaya koyuyor. Son saldırıdan sonra kampta kitlesel bir yürüyüş gerçekleşti. Halkımız, teslimiyeti ve ihaneti asla kabul etmeyeceklerini söyledi. Kamp olarak hiçbir saldırıya boyun eğmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
MA / Ömer Akın