Aynı iki başvuruya, aynı hakimlikten iki ayrı karar

img

ANKARA - 30 yılın ardından tahliyesi iki kez ertelenen Sedat Atsız’ın ve avukatının kurul kararlarına yaptığı itirazlara ayrı yanıt veren hakimlik kendini yalanladı. 

Bolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Sedat Atsız, 1994 yılında siyasi nedenlerden ötürü İstanbul’da gözaltına alındı. Devlet Güvenlikli Mahkemesi’nde (DGM) yargılanan Atsız’a “Devletin birliği ve bütünlüğünü bozmak” iddiasıyla müebbet hapis cezası verildi. 31 Mart 1994 tarihinden bu yana cezaevinde tutulan Atsız Mûş, Tekirdağ, Amed ve Bolu cezaevlerinde tutuldu. 
 
PİŞMANLIK DAYATMASI 
 
Koşullu salıverme tarihi 1 Mart 2024’te dolan Atsız’ın, İdare ve Gözlem Kurulu’nun pişmanlık dayatmasını kabul etmemesi nedeniyle tahliyesi 3 ay ertelendi. Üç ayın ardından bir kez daha İdare ve Gözlem Kurulu’nun 3 Haziran’da yaptığı toplantıda ise Atsız’ın dönem puanının 46.5 olduğu ve “iyi halli” olduğuna karar verdi. Kurul toplantısında Atsız’ın sorun çözme becerilerine sahip olduğunu, tekrar “suç” işleme ve topluma zarar riskinin düşük olduğu vurgulandı. 
 
TASARRUF TEDBİRLERİNE UYMADIĞI İDDİASI
 
5 Haziran’da tekrar toplanan kurul, Atsız’ın 12 Mart’ta bulunduğu koğuşta elektriğini gündüz saatlerinde açık bıraktığı ve “tasarruf tedbirlerine” uymadığını ileri sürdü. Kurul, Atsız’a daha önce verilen ve infazı tamamlanan disiplin cezalarını da gerekçe göstererek, tahliyesini bu sefer 6 ay daha erteledi.
 
İLK İTİRAZI REDETTİ
 
Karar üzerine Atsız’ın avukatı Ulaş Adıyaman, Bolu İnfaz Hakimliği’ne itiraz başvurusunda bulundu. 14 Haziran’da Adıyaman’ın itirazını değerlendiren mahkeme, İdare ve Gözlem Kurulu’nun verdiği kararın “usul ve yasaya uygun” olduğunu ileri sürerek, Adıyaman’ın itirazını reddetti.
 
İKİNCİ KEZ KARAR KURDU
 
Atsız da, ayrıca İnfaz Hakimliği’ne başvuruda bulundu. 2 Temmuz tarihinde Atsız’ın başvurusunu değerlendiren aynı hakimlik, İdare ve Gözlem Kurulu’nun Atsız’ın cezaevi güvenliği için konulduğu ileri sürülen kurallara uyup uymadığına dair bir değerlendirme ve somut veriye yer vermediğini tespit etti.
 
Hakimlik, ayrıca kurulun Atsız’ın haklarını iyi niyet ile kullanıp kullanmadığını da belirlemediğini söyleyerek, “Uygulanan iyileştirme programlarına göre toplumla bütünleşmeye hazır olup olmadığı, tekrar suç işleme ve başkasına zarar verme riskinin düşük olup, karara esas alınan deliller açıkça gösterilmeden, hangi delile neden üstünlük tanındığı somut olarak açıklanıp tartışılmadan, karar esas alınan bilgi ve belgeler ile bunların dayanakları gösterilerek ulaşılan kanaat gösterilmeden iyi hali olmadığına karar verilmiştir” dedi.
 
İTİRAZI KABUL ETTİ
 
Hakimlik, bu haliyle Atsız hakkındaki kararın güvenlik ve belirlilik ilkesini zedeleyeceğini kaydetti. Hakimlik, bu gerekçeler ile kurulu haksız bularak Atsız’ın şikayet yoluyla yaptığı itirazı kabul etti.
 
MAHKEME GEREKÇELERİ GÖRMEZDEN GELDİ
 
Cumhuriyet Başsavcısı, hakimliğin verdiği bu son karara karşı itirazda bulundu. İtiraz sonrası dosyaya bakan Bolu 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi, 6 Ağustos’ta kararını verdi. Mahkeme, hakimliğin tespitlerini görmezden gelerek, hiçbir gerekçe oluşturmadan itirazı kabul etti ve Atsız lehinde karar veren hakimliğin son kararını iptal etti.
 
HUKUKSUZLUĞU MECLİS’E TAŞIDI
 
Söz konusu gelişmeleri yakından takip eden Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Şîrnek Milletvekili Nevroz Uysal Aslan, yaptığı başvuru ile bu ikilik ve hukuka aykırı durumu Meclis İnsan Hakları Komisyonu’na (İHİK) taşıdı. Uysal, başvuruda yaşananlara işaret ederek, Atsız’ın özgürlük hakkının gasp edildiğini söyledi.
 
HAREKETE GEÇME ÇAĞRISI
 
Başvuruda, Atsız’ın sağlık durumuna da dikkat çeken Uysal, kalp rahatsızlığı bulunan Atsız’ın daha önce kalın bağırsak ve apandist ameliyatı geçirdiğini, böbrek, mide ve prostat gibi birçok rahatsızlığının bulunduğunu da ifade etti.
 
Aslan, “Tüm bu nedenlerle mahpusun tedavi hakkına erişimi ve yaşadığı hukuksuzluğun giderilmesi adına bir an önce harekete geçilmesi gerekmektedir” diye kaydetti.
 
MECLİS’E SORU ÖNERGESİ VERİLDİ 
 
Uysal ayrıca Adalet Bakanlığı’nın yanıtlaması istemiyle Meclis’e soru önergesi de verdi. Uysal önergede, tahliyenin ertelenmesine dayanak olarak gösterilen açık ışığa işaret ederek, “Olay hakkında herhangi bir tutanak tutulmuş mudur? Bu görüşme hangi saatte yapılmıştır? Kişinin saatlerce mi yoksa bir anlığına mı ışığı açtığı nasıl tespit edilmiştir? Ayrıca gardiyanların bu saate denk düşen kontrol görüntüleri elinizde mevcut mudur? Böylesi bir durumun infaz uzatmaya gerekçe yapılması vicdani ve hukuki midir?” diye sordu.
 
Önergede, şu sorulara yer verildi: 
 
“* Mahpusun infaz edilmiş disiplin cezalarının infaz uzatmaya gerekçe yapılmasının hukuki dayanağı var mıdır, varsa nedir?
 
* İdare ve gözlem kurulunca 3 Haziran 2024 tarihli dönem değerlendirme kararında oy birliği ile alınmış iyi hallilik kararı 2 gün sonra yani 5 Haziran 2024 tarihinde nasıl ve neden tam tersi bir karara dönüşmüştür? İki günde tam tersine dönen bu karar ile ilgili bir soruşturma açmayı düşünüyor musunuz?
 
* Hukuka aykırı ve keyfi kararlarla mahpusları özgürlüğünü gasp eden idare ve gözlem kurullarının ortadan kaldırılması için bir çalışmanız var mı?
 
* Bolu İnfaz Hakimliği Sedat Atsız’ın başvurusunu kabul ederken avukatların aynı içerikli başvurusunu nasıl reddedebilmektedir?  Adalet Bakanı olarak söz konusu duruma ilişkin bir izah yapabiliyor musunuz, yapar mısınız?
 
*Sedat Atsız’ın sağlık durumuna ve tedavisine dair elinizde ne tür veriler mevcuttur? Mahpusun tedavi hakkının engellenmesine yönelik uygulamaların kaldırılması adına bakanlığınızın önceki ve şu anda aktif olan girişimleri nelerdir?
 
* Hukuka aykırı uygulamalar ve mahpusun tedavi hakkının engellenmesi iddialarına ilişkin cezaevi personeli hakkında idari bir soruşturma açılmış mıdır? Açılmadı ise açmayı düşünüyor musunuz?”
 
MA / Mehmet Aslan