Deri ve tekstilde çalışan mülteciler kayıtsız ve güvencesiz

img

İZMİR- Deri, tekstil ve kundura gibi iş kollarında çalışan mülteci işçilerin yaşadığı hak ihlallerine dair rapor yayınlayan Deri, Tekstil ve Kundura Derneği, mültecilerin kayıtsız, düşük ücretle ve güvencesiz çalıştırıldığını kaydetti.

Deri, Tekstil ve Kundura Derneği, deri, tekstil ve kundura iş kollarında çalışan mülteci/göçmen işçilerin çalışma koşullarının belirlenmesi, yaşadığı hak ihlallerinin ve ayrımcı uygulamaların tespit edilmesi ve taleplerinin öğrenilmesi amacıyla yaptıkları raporlama çalışmasını yazılı olarak kamuoyu ile paylaştı.

Bornova Işıkkent Ayakkabıcılar Sitesi ve MTK Tekstilciler Çarşısı'nda, Basmane'deki tekstil ve deri atölyelerinde ve Karabağlar'daki tekstil atölyelerinde çalışan 100 işçi ile yüz yüze görüşülen çalışma anketi Mart ayı içerisinde yapıldı.

‘ASGARİ ÜCRETİN ALTINDA ÇALIŞIYORLAR’

Anket için deri iş kolunda çalışan 20, tekstil iş kolunda çalışan 40 ve kundura iş kolunda çalışan 40 işçi ile yüz yüze görüşme yapıldı. Anket için görüşülen mültecilerin 77'sinin Suriyeli, 12'sinin Afganistanlı, 6'sının İranlı ve 5'inin Iraklı olduğu dile getirildi. Bu işçiler aylık olarak asgari ücretin altında para kazanırken, 500 ile 750 TL arasında ev kirası ödediklerini belirlendi.

‘100 İŞÇİNİN SİGORTA PİRİMİ 0’

Ankete katılan 100 işçinin tamamında sosyal güvenlik kaydı bulunmadığının belirtildiği raporda, 100 işçinin toplam sigorta prim gününün ise sıfır olduğu aktarıldı. İşçilerden hiç biri işyerinden devlet denetimi ile karşılaşmadığı kaydedilen raporda, işçilerin verdikleri cevaba göre işyerlerinin yüzde 60'ında çoğunluklu mülteci işçi çalışırken yüzde 20'sinde çoğunlukla Türkiyeli işçi çalışmakta. Mevcut mevzuata göre bir işyerindeki mülteci işçilerin oranı Türkiyeli işçilerin yüzde onundan fazla olamıyor.

İşçilerden 83'ü öncelikli talebinin ücretlerde artış olduğunu dile getirirken,  35'i sigortasının yapılmasını, 47'si nefret söylemlerine karşı çalışma, 76'sı çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve 34'ü ise işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmasını istedi. Nefret söylemlerine karşı çalışma talebi sigortadan daha öncelikli olurken, çalışma koşullarının iyileştirilmesi de öne çıkan talepler arasında yer aldı.

İHLALLERE KARŞI ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Deri, Tekstil ve Kundura Derneği’nin hazırladığı raporda çalışma yaşamındaki hak ihlallerine karşı çözüm önerileri de şöyle sıralandı:

“*Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair Cenevre Sözleşmesine (1951) konan coğrafi kısıtlama kaldırılmalı ve sözleşmenin 'ayrımcılık yasağı' ilkesi doğrultusunda herhangi bir şart koşulmadan bütün mültecilere statü verilmelidir.

*Türkiye'nin taraf olduğu mülteci ve göçmen işçilerle ilgili uluslararası sözleşmelerin yükümlülükleri yerine getirilmelidir.

*Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) 97 sayılı İstihdam Amacıyla Göç Hakkındaki Sözleşmesi ve 143 sayılı Göçmen İşçiler Hakkındaki Sözleşmesi'ne Türkiye bir an önce taraf olmalıdır.

*2013 Tarihli Ve 6458 Sayılı Yabancılar Ve Uluslararası Koruma Kanunu (YUKK) ve Geçici Koruma Sağlanan Yabancıların Çalışma İzinlerine Dair Yönetmelikte yer alan mülteci ve göçmen işçilerin çalışma izni alabilmeleri ile ilgili şartlar güncel duruma göre tekrar düzenlenmelidir. Uygulanması mümkün olmayan yüzde 10'luk işyeri kotasında değişiklik yapılmalı, altı aylık bekleme süresi kaldırılmalıdır.

*Kayıt dışı çalışmaya mecbur bırakılan mülteci ve göçmen işçilere uygulanan para cezası yaptırımı iptal edilmelidir ve kayıt dışı istihdamdan sadece işverenler sorumlu tutulmalıdır.

*Mülteci ve göçmen işçilerin sosyal güvenlik kaydı işlemleri kolaylaştırılmalı ve işveren tarafından başvuru yapılmadığı durunmda mülteci ve göçmen işçinin Sosyal Güvenlik Kurumu'na başvurusu yeterli olmalıdır.

*Kayıtsız çalışan mülteci ve göçmen işçilerin dava açmasına gerek olmaksızın geriye dönük hak kayıpları giderilmelidir.

*Çalışma Bakanlığı müfettişleri, kayıt dışı çalıştırılmanın azaltılması ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi için iş yerlerinde etkin denetim yapmalıdır.

* Hak ihlallerinin önüne geçmek için Göç İdaresi, Çalışma Bakanlığı İl Müdürlükleri, meslek odalar ve işçi örgütleri (sendikalar ve dernekler) birlikte bir çalışma grubu kurmalı ve sahada çalışma yapmalıdır.

* Meslek odaları ve işçi örgütleri (sendika ve dernekler) yapılan işe göre bir ücret cetveli çıkarmalı, temel alınacak bir iş sözleşmesi hazırlamalıdır. Bu temel iş sözleşmesi ücretin yanı sıra fazla mesai, yol, yemek ve ikramiye ve benzeri haklar da belirlemelidir.

*Mülteci/göçmen işçilere yönelik ayrımcı uygulama, nefret söylemleri ve linçlere karşı sitelerde ve diğer işçi havzalarında özel çalışma yürütülmeli ve bu davranışların Türk Ceza Kanunu'nda suç olduğu ve hapis cezası ile cezalandırılabilecekleri anlatılmalıdır.

*Mülteci/göçmen işçilerin çalışma yaşamında sahip olduğu hakları öğrenebilmeleri için işçi havzalarında ana dillerinde eğitimler verilmelidir.

*Mülteci göçmen İşçilerin yaşadıkları hak ihlalleri karşısında adalete erişiminin kolaylaştırılması için Çalışma Bakanlığı ve Göç İdaresi Genel Müdürlükleri bünyesinde özel birimler kurulmalıdır.

*İşçi sendikaları örgütlenme çalışmalarına mülteci/göçmen işçileri de dahil etmeli ve sendikalarda mülteci ve göçmen işçiler komisyonları kurulmalıdır.”