TÜM BEL-SEN’den işten çıkarma tepkisi: Hukukla dalga geçiyorlar

img

DİYARBAKIR – DBB kayyumu tarafından 8 üyelerinin işlerine son verilmesine tepki gösteren TÜM BEL-SEN Diyarbakır Şubesi, işten çıkarmaları, “demokrasi ve hukukla dalga geçen uygulamalar” olarak değerlendirdi. 

Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (TÜM BEL-SEN) Diyarbakır Şubesi, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne atanan kayyum Hasan Basri Güzeloğlu tarafından belediyenin Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı’nda çalışan 8 üyesinin işine son verilmesini düzenlediği basın toplantısıyla protesto etti. Sendika binasındaki basın toplantısında, sendika üyeleri “Kayyum atayarak, ihraç ederek, açığa alarak bizi susturamazsınız” yazılı pankart açtı.
 
ÖNDEŞ: AMAÇ KENDİLERİNE ALAN AÇMAK
 
Basın toplantısında konuşan TÜM BEL-SEN Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Baki Öndeş, iktidarın kendine ülkede alan açabilmesi için, yolsuzluk ve hukuksuzluk yapmak, ülkeyi kutuplaştırmak için bir çaba içerisinde olduğunu ve bu doğrultuda kayyumların devreye sokulduğunu söyledi. Kayyumların son olarak 8 kişinin işine son verdiğini belirten Öndeş, hukuksuzluğa karşı sendika olarak mücadele sözü verdi.
 
NOYAN: DEMOKRASİ VE HUKUKLA DALGA GEÇEN UYGULAMALAR
 
TÜM BEL SEN Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Yasemin Noyan ise kayyum atanmalarının hemen ardından belediyelerdeki birçoğu sendika üyesi belediye emekçisinin hiçbir hukuki gerekçesi olmadan açığa alındığını ya da sözleşmesi feshedilerek işten atılmaya, hatta gözaltına alındığını hatırlatarak,  “Demokrasi ve hukukla dalga geçen uygulamaların” son örneğini yine Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nde yaşadıklarını belirtti.
 
Noyan, DBB’de çalışan 8 sözleşmeli kamu emekçisinin hiçbir hukuki gerekçe olmadan işlerine son verildiğini dile getirerek, işine son verilenlerin içinde 5 Haziran 2015’de Diyarbakır’da yaşanan IŞİD’in bombalı saldırısında iki bacağını kaybeden Lisa Çalan’ın ve henüz yeni doğum yapmış bir üyelerinin de olduğunu kaydetti.
 
‘KORKU DUVARI AŞILDI’
 
Siyasi iktidarın hukuksuzluklarının tek nedeninin güçsüzlük ve çaresizliğinden geldiğini belirten Noyan, “Artık bu kadarı da olmaz dedirten bütün bu uygulamalar onun için günü kurtarmaktan başka bir işe yaramıyor. Çünkü artık başta biz emekçiler olmak üzere toplumun büyük bir çoğunluğu için korku duvarı aşıldı. Konfederasyonumuz öncülüğünde ‘Halk İçin Bütçe, Demokratik Türkiye’ şiarıyla gerçekleştirilen bölge mitinglerinde de görüldüğü üzere ülkenin dört bir yanında emekçiler, ezilenler siyasi iktidarın bu anti demokratik ve hukuk dışı uygulamalarına teslim olmuyor; hak, hukuk, demokrasi ve özgülükleri için demokratik tepkisini ortaya koyuyor” şeklinde konuştu.
 
‘DİRENİŞİ BÜYÜTECEĞİZ’
 
Yerel yönetim çalışanları olarak, işten atma, tutsak etme tehditlerine karşı teslim olamayacaklarını ifade eden Noyan, konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Kimseye kul, kimseye köle olmayı kabul etmeyeceğiz. Başta ihraç edilen arkadaşlarımız işe iade edilmesi olmak üzere; haklarımız için, özgür, demokratik ve barış dolu aydınlık bir gelecek için, adalet için ülkenin dört bir yanındaki tüm üyelerimiz tek bir yumruk gibi bu zulmün karşısına dikilecek; omuz omuza verecek direnişi büyüteceğiz.”