Ülkede günden güne derinleşen ekonomik krizden etkilenen yurttaşların geçim derdi büyüdü. Son dönemde akaryakıt, elektrik, doğalgaz ve gıdaya ardı ardına gelen zamlardan kaynaklı dar gelirli aileler, pazar ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz hale geldi. Mersin’de alışverişl için pazara giden yurttaşlar, fiyatların pahalılığı nedeniyle evlerine eli boş dönmekten şikayetçi. 

 

‘İHTİYAÇLARIMI KARŞILAYAMIYORUM’

 

Pazar fiyatlarının normal seviyede olduğunu fakat buna rağmen tüm alışveriş ihtiyaçlarını karşılayamadıklarının altını çizen Rukiye Büyük (60) adındaki yurttaş, durumdan hiç memnun olmadıklarını söyledi. Büyük, “Her pazar alışverişine çıktığımda 100 liradan aşağı alışveriş yapamıyorum. Allah herkese yardım etsin, olan var olmayan var. Mersin narenciye kenti olmasına rağmen bu kadar sıkıntı yaşıyoruz. 100 lira harcamama rağmen ihtiyaçlarımızı tam anlamıyla karşılayamıyorum. Bundan 3-5 yıl önce tüm pazar ihtiyaçlarımızı 30-40 liraya alabiliyorduk ama şimdi ise 100-150 lira harcamamıza rağmen gene de tüm ihtiyaçlarımızı karşılayamıyoruz” dedi. 

 

‘SIRTIMIZA VURDUKÇA VURUYORLAR’

 

Asgari ücretle geçinmenin var olan koşullarda imkansız olduğunun altını çizen Büyük, “Asgari ücretle geçinen biz insanlar pazara para yetiştirmekte çok zorlanıyoruz.  Daha bugün kirası, suyu, elektriği var. Baştakiler ceplerini dolduruyorlar en yüksek maaşları alıyorlar ve bizim sırtımıza vurdukça vuruyorlar. Biz onları başımıza getirdik diye kabahat mı işledik bizi birazda olsa düşünsünler. Bu durum böyle giderse daha da kötü olacak, hayat şartları daha da zorlaşacak. Umarım bu durum düzelir ama düzeleceğini hiç sanmıyorum” diye konuştu. 

 

‘ÖNCEDEN BÖYLE DEĞİLDİ’

 

Hamide Kurtuğur (56) da “Cebimde 10 lira var. Ama pazar alışverişi yapabilmem için 2 ila 3 kilo bir şey alabilmem için en az 50 liram olması gerekiyor. Önceden böyle değildi. Pazar fiyatları son zamanlarda çok artmaya başladı. Önceden 50 lirayla pazara geldiğimize her şeyi alabiliyorduk ama şimdi 50 lirayla pazara gelsek en fazla 4 kg meyve ve 3-4 kiloda patates alabiliriz. Almak istediğim meyve sebzeleri alabilsem bir hafta yeter ama alamadığım için yetmiyor” diye belirtti.  

 

‘MEYVELER ÇOK PAHALI’

 

Her sene yaşamın daha pahalı bir hal aldığını aktaran Gülşen Sezer de sebze fiyatlarının ucuz ama meyve fiyatlarının çok pahalı olduğunu dile getirdi. Sezer, “Pazar fiyatları geçen senelere göre iyi ama asgari ücretle geçinen aileler için sıkıntılı.  Bu durum üreticiye de yansıyordur. Mesela üretici geçen sene daha çok mahsul üretirken pahalılıktan dolayı bu sene daha az üretiyordur. Ben emekli veya asgari ücretle çalışan biri değilim ama ben bile zor geçiniyorum. Geçen sene kasası 4,5 lira olan domates bu sene 1,5 liraya düşmüş. Biz 2 kişilik bir aileyiz haftalık pazar masrafımız 25 lira civarı tutuyor. Sebzelerin fiyatları bu sene iyi ama meyveler çok pahalı. Meyve fiyatları biraz daha aşağı çekilirse daha iyi olur” dedi.  

 

‘HÜKÜMET ALGI OPERASYONU YAPIYOR ‘

 

Ali Akbaş da fiyatların alım gücünün üstünde olduğunu bununda asgari ücretle geçinin biri için açlık sınırının altına düştüğünü aktardı. Hükümetin sürekli olarak medya yoluyla algı operasyonu yaparak dikkatleri değiştirdiğini vurgulayan Akbaş, “Bir algı operasyonu yapılıyor fiyatlar çok iyi diye ama milletvekilleri, başkanlar, bakanlar kaç defa gelip de pazarda alışveriş yapmıştır? Asgari ücretle geçinen bir ailenin tüm ihtiyaçlarını karşılaması çok zor. Bu durumdan pazar esnafı da şikayetçi. Onlarda haklı, vatandaşlarda haklı. Son verilere göre kişi başına düşen aylık gelir 11 bin 500 dolar ama o kişiler biz değiliz, yani vatandaşlar değil. Bu bir gerçek, o kişiler ne işçi ne vatandaş ne de esnaf. Ben gemide çalışıyorum neredeyse tüm dünyayı gördüm ve hiçbir yerde böyle değil. Gitsinler Hindistan ile Türkiye'nin alım gücünü kıyaslasınlar. Hindistan'ın da pazarlarında alışveriş yaptım bizden çok daha iyiler” diye konuştu. 

 

MA / Ergin Çağlar