İşçi ve emekçiler, giderek derinleşen ekonomik kriz, işsizlik, düşük ücret, ağır çalışma koşulları ve hak gasplarına karşı bu yıl da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde taleplerini haykırmak için meydanlara çıkacak. Diyarbakır’daki kutlamaların adresi ise İstasyon Meydanı olacak. 

 

Mitingin gündemini Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) yüzde 70'lik oy oranı ile kazandığı merkez Bağlar Belediye Eşbaşkanı seçilen ancak Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kararıyla KHK ile ihraç edildiği için mazbatası verilmeyen Zeyyat Ceylan, Barış Anneleri Meclisi Üyesi Nafiye Yiğit ve çiftçi Alican Karahan değerlendirdi.

 

‘KRİZİN BEDELİNİ ÖDEMEYİ KABUL ETMİYORUZ’

 

1 Mayıs günü İstasyon Meydanı’nda bir araya gelecek işçi ve emekçilerin taleplerini haykıracağını belirten Zeyyat Ceylan, "Yoğun bir gündem içinde 1 Mayıs'a gidiyoruz. İşçi ve emekçiler derin bir ekonomik kriz süreci yaşıyor. Yaşanan tüm sorunların müsebbibi iktidardır. Bunun bedelini de iktidarın ödemesi gerekir. İşçi ve emekçiler, tüm toplumsal kesimler olarak bunun bedelini ödemeyi kabul etmiyoruz" diye konuştu.

 

‘TOPLUMSAL BARIŞA DÖNÜK TALEPLERİ DE DİLE GETİRİLECEĞİZ’ 

 

Ülkedeki toplumsal sorunların da her geçen gün büyüdüğünü kaydeden Ceylan, mitingde yine Türkiye’nin bozulan toplumsal barışına dönük taleplerin dile getirileceğini ifade etti.

 

Ceylan, "Bildiğiniz gibi Sayın Abdullah Öcalan üzerinde uzun süreden beri bir tecrit var. Bu tecrit toplumun bütününe yansımış durumda. Bu nedenle binlerce evladımız bedenini açlığa yatırdı ve biz onların da taleplerini dile getireceğiz. Bu taleplerin toplumsallaştığı ölçüde çözüleceğine inanıyoruz. Yapılan haksızlık ve hukuksuzluklara karşı bütün duyarlı halkı sesini yükseltmeye çağırırken, aynı zamanda devleti ve hükümeti de toplumsal barışa karşı görev ve sorumluluklarını yerine getirmeye çağıracağız” diyerek, tüm Amed halkını İstasyon Meydanı'na davet etti. 

 

‘BARIŞIN SESİNİ YÜKSELTECEĞİZ'

 

Diyarbakır Barış Anneleri Meclisi üyesi Nafiye Yiğit de, açlık grevinde bulunan tutuklularla dayanışmak  amacıyla 1 Mayıs’ta İstasyon Meydanı’nda olacaklarını belirtti.

 

Açlık grevindeki tutukluların taleplerinin kendi talepleri olduğunu ifade eden Yiğit, İstasyon Meydanı’nın barışın sesi olacağını vurgulayarak, “Biz emekçi, işçi ve çiftçi bütün evlatlarımız için alanlardayız. Evlatlarımız ölsün istemiyoruz. Hiç kimse gözünü kulağını kapatmasın. Kapatanlara da alanlardan duyuracağız. Herkes elini vicdanına koysun ve iyi düşünsün. Bir anne artık ağlamasın diye alanları boş bırakmayacağız. Bu iktidar hepimizi sömürüyor. Biz bugün haykırmayıp da çocuklarımızın ölümünü mü izleyeceğiz? Ne kadar güçlü ses çıkarırsak, o kadar ölümler az olur. Ölümlerin olmaması için alanlarda olacağız. Tecridi kıracağız" dedi.  

 

'BARIŞ VE ÖZGÜRLÜK İSTİYORSAK, ALANDA OLMAYIZ’

 

Çiftçi Alican Karahan ise, ekonomik krize karşı alanda olacaklarını dile getirdi. Krizin gittikçe derinleştiğini, çiftçiliğin ve üretimin yok olduğunu, işçi ve emekçilerin taleplerinin yok sayıldığını belirten Karahan, hükümetin ise bu sorunlara kulağını kapattığını kaydetti.

 

Yine ülkede yaşayan bütün halkların ve kesimlerin taleplerinin hükümet tarafından yok sayıldığını söyleyen Karahan, tecrit ve açlık grevlerine dikkat çekerek belirtti: "Her şeyin bittiği noktadayız. Şu an iktidar halkın iradesini kırmak için politikalar yürütüyor. Bugün binlerce insan  PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit kırılması için açlık grevinde. Türkiye cezaevlerinde tecrit var ve biz bu tecridi kırmak için de 1 Mayıs’ ta alanlarda olacağız. Devlette bilmeli ki tecritle bir yere varamaz. Hükümet sorunların çözülmesini istiyorsa adım atmalı. 1 Mayıs sesimizi yükseltmemiz için bir avantajdır. Eğer biz sesimizi yükseltmesek ve alanlarda bağırmasak birçok insan yaşamını yitirecek. Barış ve özgürlük istiyorsak, o alanda olmayız. Tecrit kaldırılsın talebini 1 Mayıs’ta İstasyon Meydanı’ndan haykıracağız."