Yaklaşık 10 milyon çalışanı doğrudan ilgilendiren, 2019’da geçerli olacak asgari ücreti belirleyecek Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun çalışmaları sürüyor. Şimdiye kadar iki toplantı gerçekleştiren Komisyon, 20 Aralık’ta 3’üncü kez toplanacak. Geride bırakılmak üzere olunan yılda Bin 603 lira askeri ücret alan işçi ve emekçilerin gözü de toplantıdan çıkacak sonuçta.

 

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Antep Bölge Temsilcisi Ali Güdücü, işçi ve emekçilerin asgari ücret konusundaki beklentilerini dile getirdi.

 

‘MİLYONLARCA İNSANI İLGİLENDİRİYOR’

 

Asgari ücretin milyonlarca insanın hayatını yakından ilgilendirdiğini söyleyen Güdücü, ücret artışına, insanca çalışmaya ve yaşama dayalı bir büyüme mümkün olduğunu, belirlenecek 2019 yılı asgari ücretine de bu temelde yaklaşılması gerektiğini ifade etti.

 

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda işveren ve hükümet temsilcilerinin ittifak yaparak çoğunluğu sağlamaları üzerinde duran Güdücü, hükümet ve destekçisi sendikaların işçilerin esas talebini dikkate almadığını kaydetti. Güdücü, Komisyon’da 2000 yılından bu yana işveren kanadının sadece 2 kez, işçi kanadının ise 13 kez asgari ücrete itiraz etmesinin tespit sürecinin kimin lehine işlediğini gösterdiğini belirtti.

 

‘ASGARİ ÜCRET, YÜKSEK ENFLASYONLA ERİDİ’

 

Güdücü, “Son iki yılda işveren ve hükümet işbirliğiyle belirlenen asgari ücret, yüksek enflasyonla erimiştir. Emekçinin alım gücü yüzde 12 düşmüştür. Ülkemizde asgari ücret, asgari ücret yönetmeliğine aykırı olarak belirleniyor. TÜİK’in belirlediği tek bir işçinin asgari yaşam maliyetinin dahi altında kalan bir asgari ücret belirleniyor” diye konuştu.

 

Güdücü, bu koşullarda aslında yeterli olmasa da, işçilerin biraz olsun nefes alması için asgari ücretin 2 bin 800 lira olmasını istediklerini ifade etti.

 

‘ASGARİ ÜCRETLİ HERŞEYDEN YOKSUN YAŞIYOR’

 

Asgari ücretin 10 yıl öncesinde 414 dolara denk gelirken, bugün 302 dolara denk geldiğine dikkat çeken Güdücü, işçi ve emekçilerin alım gücünün her yıl biraz daha düştüğüne işaret etti. Güdücü, şöyle devam etti: “İşçiler 2 bin 800 liralık ücreti fazlasıyla hak ediyor. Asgari ücretin tespitinde en önemli sıkıntı Avrupa’da asgari ücret 4 kişilik bir aileye göre hesaplanırken, Türkiye’de tek kişi üzerinden hesaplanıyor. Tek kişi üzerinden hesaplanan asgari ücretle, 4 kişilik bir aile her gün her öğünde simit yiyip, çay içse bile karşılamıyor. Bugün asgari ücretliler aldıkları ücretle geçinemiyor. Biz onların yaşadığı şartlara geçinmek diyemiyoruz. İnsanlar sağlıktan, eğitimden, beslenmeden, giyimden yoksun; her şeyden yoksun bir şekilde yaşıyorlar.” 

 

‘BİNBİR ZORLUK İÇERİSİNDE YAŞIYORLAR’

 

Asgari ücretlilerin bugün aldıkları ücretle ölmemek için mücadele ettiklerini vurgulayan Güdücü, “Aç bile değiller, çünkü aldıkları ücret açlık sınırının altında. En önemlisi asgari ücretli bir ailenin hiçbir sosyal aktivitesi yok. Yaşadıkları mahalleden dışarı çıkamıyorlar. Tek sosyal aktiviteleri yaz aylarında mahallede bulunan parklarda oturmak. Asgari ücretli bin bir zorluk içerisinde yaşıyor. Tek düşündükleri şey, bir sonraki aya parayı yetiştirebilmek. Asgari ücretlilerin yaşam koşulları ülkenin gerçekleridir. Eğer önümüzdeki yıl için ciddi bir düzenleme yapılmazsa, aynı şartlar altında krizden dolayı çok daha kötü bir yaşam sürecekler” uyarısında bulundu.