‘Krizden işçi sınıfının iktidara aday olmasıyla kurtulabiliriz’

img

İSTANBUL - Hükümetin ülkeyi sürüklediği ekonomik krize ilişkin bir çözümünün olmadığını söyleyen EHP Genel Sekreteri Özge Akman, “Kapitalist krizden ancak ve ancak işçi sınıfının iktidara aday olmasıyla kurtulabiliriz” dedi. 

Emekçi Hareket Partisi (EHP), ülkedeki ekonomik krizden kurtuluş için geçtiğimiz günlerde “İşçi Komiteleri Ağları”nı kurdu. Krizin faturasının işçilere kesilmemesi için böyle bir çalışma başlattıklarını belirten EHP Genel Sekreteri Özge Akman, hükümetin krize yönelik bir çalışmasının olmadığını söyledi.   
 
Türkiye’deki krizin yeni gelişmeler ile bir alakasının olmadığını belirten Akman, krizin hükümetin yanlış ekonomik politikalarının bir sonucu olduğunu kaydetti. Hükümetin ısrarla “kriz yok” açıklamasında bulunduğunu ifade eden Akman, “Kriz yok demelerine rağmen hükümet tarafından çeşitli paketler ortaya atıldı. Bu paketlerle patronlara, ‘Merak etmeyin sizin gelirlerinize dokunmayacağız, batmamanız için elimizden geleni yapacağız’ deniyor. Bütün teşvik paketlerinden tutun da kredilendirmeye kadar hep patronlara yönelik bir çalışma oldu” ifadelerini kullandı. 
 
‘HÜKÜMETİN KRİZE KARŞI ÇÖZÜMÜ YOK’
 
Krizin, ‘dış güçlerin oyunu’, ‘ekonomik bir savaş’ olarak lanse edildiğini ancak bunun gerçekçiliğinin olmadığını kaydeden Akman, “Dolar son 4 yıllık evrede devamlı yükselerek bugünlere geldi. Mevcut hükümet üretime dayalı ekonomiyi terk etti. Ülkenin kendi kaynaklarıyla geçimini sağlayacak şekilde yönetmedi ve ekonomiyi tamamen beton siyasetine yatırmış oldu. Hiçbir kamu iktisadi teşebbüsünün ayakta kalmadığı, üretimin olmadığı, tamamen borca dayalı, dışa bağımlı bir biçimde üretilen ve yönetilen bu sistem en nihayetinde bu krizleri doğurdu’’ dedi. Akman ayrıca kapitalizmle yönetilen tüm toplumların eninde sonunda karşısına böyle bir krizin geleceğini belirterek, gelinen noktada hükümetin bu krizden ne bir kaçışı ne de çözümünün olmadığını belirtti. 
 
Krizde patronların korunduğunu, faturanın işçilere, emekçilere, kadınlarına yıkıldığının altını çizen Akman, çözümlerinin işçilerin krizin yıkıntıları altında kalmak üzere değil, krizi iktidara dayatarak kendi yönetim biçimleriyle ele alması olduğunun altını çizdi. “Bu durum bir kurtuluştur” diyen Akman, işçilerin üretimden gelen gücünü de kullanarak iktidara aday olması gerektiğini vurguladı.
 
‘İŞÇİ ŞANTİYELERİNDEN KÖYLERE…’
 
Kurdukları “İşçi Komiteleri Ağları”na değinen Akman, amaçlarının EHP’nin işçi komitelerini yaratmak değil, her konjonktürde söz, yetki ve karar hakkının katılımcılarda olduğu demokratik meclis işleyişini kurmak olduğunu dile getirdi.
 
Akman, “Kapitalist krizden ancak ve ancak işçi sınıfının iktidara aday olmasıyla kurtulabiliriz. Türkiye’de genel anlamda işçilerin örgütlülük düzeyi çok az. Fakat bu kriz gerçekliğiyle birlikte bunun bilince çıkması gerektiğini söylüyoruz. Kapitalizmin krizinden işçilerin iktidar adayı olarak hareket etmesinin bu ölmüş olan kapitalizmin cesedinin ortadan kaldırılması için önemli bir adım olduğunu iddia ediyoruz. Buradan yola çıkarak işçilerin kendi komitelerini kurmalarını, bulundukları şantiyelerinden ofislerine, fabrikalarından köylerine, nerelerde bulunuyorlarsa oralarda örgütleme ağlarını oluşturması gerektiğini çabalayacağız” diye konuştu.
 
‘İŞÇİLERİN İKTİDARA ADAY OLMASI ÜZERİNE BİR MÜCADELE’
 
Sistemlerinin şantiyelerden fabrikalara, üretim yapılan köylerden kendi ofislerine her türden ücretle çalışan işçilerin birbirleriyle irtibat düzeyinde bir araya gelmesinden başladığını belirten Akman, son olarak şunları söyledi: "Biz bunu sadece işçi arkadaşlarımız, partimize üye olan arkadaşlarımız ya da kendimizin ulaştığı yerler itibariyle de düşünmüyoruz. Tüm toplumun bu etabı geçmesi için geniş bir çağrı yapıyoruz. İşçilerin örgütlenmesi Türkiye çapında ağlara ulaştıkları bir biçimin ortaya konulması gerektiğini savunuyoruz ve bunun için parti olarak bu çalışmaya başladığımızı söylüyoruz. Partimizin sesinin ulaştığı her kesimden başlayarak komite ağlarını oluşması için hem bizzat uğraşacağız, emek vereceğiz. Bu süreçte böyle bir örgütlenmenin zeminini kurup, örgütlenmeyi var edersek kurtulmuş olabileceği netliği içerisinde olacağız. Başka türlü de bir çıkışımız da yoktur, gün bugündür. Bizim açımızdan işçi sınıfının kendisini kurtarmak üzerine değil, iktidara aday olmak üzerine bir mücadele, irtibat, örgütlenme tarzını ortaya koymasıyla ancak çözüm bulabileceğini düşünüyoruz."
 
MA / Bilal Seçkin