Kokarca dadanan fındığın fiyatı 60 TL'ye düştü

img
ORDU - Ordu ve Samsun'da bahçelere dadanan kahverengi kokarca, fındığın hem randımanı hem de fiyatını olumsuz etkiledi. Ziraat Mühendisi İbrahim Hakan Gün, kimyasal ilaçların sorunu derinleştirdiğini söyledi. 
 
Karadeniz'de yaratılan ekolojik tahribat, iklim değişikliğine iklim değişikliği ise daha önce bölgede görülmeyen zararlı böcek türlerinin görülmesine ve hızla çoğalmasına neden oluyor. İlk olarak 2017 yılında Gürcistan üzerinden Artvin'e gelen istilacı bir tür olan kahverengi kokarca böceği, bu yılki fındık üretimini ciddi şekilde etkiledi. Kahverengi kokarca, fındığın içini emerek, kendi salgısını bırakmasından kaynaklı fındık ya tamamen çürüdü ya da fındıkta tüketilemeyecek kadar kötü bir koku ve tat oluştu. 
 
Böceğe karşı Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü laboratuvarında üretilen Çin menşeli 150 bin samuray arısı, 30 ilde doğaya salınmasına rağmen fındıkta ciddi bir verim düşüklüğü yaşandı. Özellikle Samsun ve Ordu'nun sahil kesiminde fındığın randımanı 30'un bile altına düşerken, 130 lira taban fiyatı açıklanan fındık 60 liraya kadar düştü. Sahil hattında tüccar da fındık alımı yapmazken, fındık ya üreticinin elinde ya da üretici bahçeye girmediği için bahçede kaldı. 
 
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN ETKİSİ
 
Ünye'de bulunan Organik Fındık Okulu'nun kurucularından Ziraat Mühendisi İbrahim Hakan Gün ile kahverengi kokarcanın fındığa verdiği zararı ve bu türle mücadele yöntemlerini konuştuk. Söz konusu böceğin Mart ve Nisan döneminde fındığın kabuğu sertleşmeden fındığı sokarak, içini emdiğini ve kendi salgını bıraktığını söyleyen Gün, daha sonrada fasulye, ayçiçeği gibi başka ürünlere zarar verdiğini aktardı. Böceğin özellikle Samsun'un Çarşamba, Terme, Tekkeköy, Ordu'nun Ünye, Fatsa, Perşembe, Altınordu, Gülyalı, Giresun'un ise Piraziz ve Bulancak gibi sahil ilçelerinde görüldüğünü belirten Gün, şöyle devam etti: "Aslında bunun en önemli nedenlerinden birisi küresel iklim değişikliğine bağlı hava sıcaklıklarının artışı, özellikle gece ile gündüz arasındaki ısı farkının düşük olmasıdır. Yani gecenin serinleyemediği bölgede daha çok zarar verdi. Çünkü dördüncü hatta beşinci yumurtlamasını yaptı. Bir yumurtlama döneminde 240 tane yumurta bırakıyor. Özellikle 0 ile 400 rakım arasında bu ısı farkı çok düşük olduğu için ciddi zarar verdi. Daha yukarılarda ya da yaylalarda gece sıcaklığı düştüğü için orada yayılma fırsatı bulamadı." 
 
EKONOMİK ZARAR
 
Böceğin fındığın hem randımanını hem de saklama süresini düşürdüğü için ciddi ekonomik zarar da verdiğini kaydeden Gün, sanayide kullanımını da imkansız hale getirdiğini kaydetti. Çikolata ya da yağ yapımında kullanmak istenildiğinde fındığa bıraktığı acı tat ve kokunun neye karıştırılırsa karıştırılsın geçmediğini belirten Gün, "Bu nedenle de özellikle Perşembe'nin sahilindeki bahçeler, Ünye'nin Kızılcakese, Kavaklar mahallelerinde, Çarşamba'nın sahil mahallelerinde üretici toplama maliyetinden kaçmak için fındığı bahçede bıraktı. Bunun dışında toplatanın da elinde kaldı. 40-30-10 hatta 0 randıman gelen bahçeler var. Kokarca bahçeyi tamamen sarmış ve tüm fındık çürümüş. Bu fındığı tüccar almak istemiyor. Alsalar hemen değerlendirme sorunu olacak. FİSKOBİRLİK ilk olarak zararın bu kadar çok olduğunu tahmin etmeden bir miktar aldı. Ama zararın büyük olduğunu görünce onlar da almadı. Sahil bandında tüccarların neredeyse tamamı fındık almıyor" ifadelerini kullandı. 
 
'KİMYASAL ÇÖZÜM DEĞİL'
 
Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) Fındık Araştırma Enstitüsü’nün bu böceğe karşı samuray arılar geliştirdiğini aktaran Gün, fakat arıların bölgelere salındığı dönem bahçelerde ilaçlama yapıldığına dikkat çekti. İlaçlama yasaklansa, arıların yumurtlama döneminde böceğe çözüm olabileceğini kaydeden Gün, "Ama kimyasal mücadelenin yapıldığı yerde biyolojik ajan olan bu arıların ne kadar etkisi olduğu gözlenemiyor. Hatta samuray arısının salındığı bahçelerde randımanın çok daha düşük olduğu söyleniyor. Kimyasallar çok yoğun kullanılıyor, seneye de çok yoğun kullanılacak. Neden yok olmadı ve daha çok arttı?  Belki de onu doğadan yok etmeye çalışan bir canlıyı yok ettik. Bahçelerde tavuk, hindi kalmadı, bazı kuş türleri yok oldu. Karatavuk bu böcekleri yiyordu. Dolayısıyla şimdi popülasyon azaltılamıyor. Biz doğada kimyasalla beraber bu böcekle mücadele etme yöntemini seçtik. Ne kadar başarılı olacağı konusunda endişeliyim. 
 
'İŞ DOĞAYA KALDI'
 
Böceğe karşı bir çözüm bulunmasını ifade eden Gün, fındık üreticisinin göçer durumundan kaynaklı bunun da yapılamadığını söyledi. Üreticinin yıl boyu kentte olmadığını ve böceğe karşı mücadele edilecek dönemlerin kaçırıldığını dile getiren Gün, "Eğer köyler böyle boşalmaya devam ederse bundan sonra da mücadele edilemeyeceğini düşünüyorum. Bu popülasyon seneye daha da artacak ve zarar büyüyecek. Taşımalı eğitimden dolayı köy okullarının da kapanacağı söyleniyor. Köyler iyice kapanırsa bu mücadele yapılamaz. Köylerin boşalmaması, çiftçilik faaliyetlerinin bırakılır olmaması lazım. Ama geldiğimiz şartlar dolayısıyla durum böyle. Bir süre sonra doğa bunun da karşı canlısını üretecek. Ya da hava soğuklukları artacak. Eğer -10 gibi bir kış söz konusu olursa popülasyonun beli kırılır. Aksi takdirde çok zor. Yani iş yine doğaya kalacak" diye konuştu.  
 
MA / Tolga Güney