İSTANBUL - Beşiktaş'ta 29 işçinin yaşamını yitirdiği kulüp yangınındaki ihlalleri sıralayan ÖHD Emek Komisyonu'ndan Serkan Kılıç, sorumluların "bilinçli taksirle öldürme" suçundan yargılanması gerektiğini belirtti.
İstanbul’un Beşiktaş ilçesinde Gayrettepe Gündoğdu Sokağı’nda bulunan “Masquereda” gece kulübünde 2 Nisan’da çıkan yangında 29 kişi yaşamını yitirdi. Yangın faciasında, bir dizi ihmalin yaşandığı ortaya çıktı. İddialardan biri, yangın tedbirleri yeterli olmadığı halde Beşiktaş Belediyesi’nin işletmeye, iş yeri açma ruhsatı verdiği yönünde. Belediyenin 2007’den itibaren verdiği 5 ayrı ruhsatın hiç birinde güncel itfaiye raporu ve denetleme olmadığı tespit edilirken, bin 500 kişi kapasiteli işletmenin yangın çıkışının olmadığı, daha önce yapılan tadilatlar nedeniyle kolonlarının da zarar gördüğü de iddialar arasında.
Konuya ilişkin Özgürlükler İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Emek Komisyonu üyesi Serkan Kılıç, hukuksal sürece ve faciada yaşanan ihmallere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
YASAYA AYKIRI TADİLAT
Yaşanan facianın sorumlularının iktidar ve belediye olduğunu belirten Kılıç, belediyenin yapılan tadilata ilişkin herhangi bir denetim yapmadığını söyledi. Kılıç, “Beşiktaş gibi bir yerde herkesin gözü önünde bir tadilat yapılıyor. Bu tadilata ilişkin ne belediyenin bir denetimi var ne de belediye çalışanların bir kontrolü var. Aynı zamanda işverenin tadilata çalışmasına yönelik herhangi bir yere bir bildirimi yok. Tamamen yasaya aykırı bir şekilde orada işçiler çalıştırılmış” diye belirtti.
‘İŞVERENİN KAR HIRSI FACİA GETİRDİ’
Yaşanan faciayı katliam olarak nitelendiren Kılıç, işverenin kar hırsından dolayı böyle bir facianın yaşandığını dile getirdi. Tadilat çalışmasının iş güvenliği hukukuna aykırı yapıldığına işaret eden Kılıç, yapılan işin tehlikesi ve güvenliği hakkında işçilere herhangi bir bilgi verilmediğini söyledi. Kılıç, “İşçilere bu konuda herhangi bir eğitim verilmemiş. İş güvenliğine dair hiçbir tedbir ortada yok. İşveren az bir maliyetle bu işi ne kadar çabuk bitiririm mantığı ile hareket etmiş. Kullanılan malzemeler çabuk tutuşan, zehirli ve boğucu gaz üreten maddelerden oluşuyor. Bir yangın çıkması halinde faciaya sebep olması çok öngörülebilir olmasına rağmen bunların önlemlerine dair herhangi bir şey yapılmamış” ifadelerini kullandı.
'BİLİNÇLİ TAKSİR'DEN YARGILANMALI’
Hukuksal sürece dair bili veren Kılıç, şuana kadar 7 kişinin tutuklandığını ve soruşturmanın hala sürdüğünü dile getirdi. Sorumluların “bilinçli taksirle öldürme” suçundan yargılanması gerektiğinin altını çizen Kılıç, işçi katliamlarında uygulanan cezasızlık politikalarına işaret etti. Kılıç, “Bu yargılamalardan maalesef çok olumlu da sonuçlanmıyor. Bir süre tutuklandıktan sonra ilk duruşmada bırakıyorlar. Taksirle öldürmekten yargılanıp serbest bırakıyorlar. Oysa sorumlular taksirle ölüm hükmünden değil, bilinçli öldürme hükmünden yargılanmalı” diye belirtti.
‘İŞVERENLERE CEZASIZLIK POLİTİKASI’
İş cinayetlerinin cezasızlık politikasından kaynaklandığını ifade eden Kılıç, “Evet, şunun tespitini iyi yapmak lazım. Bugün iş kazalarının, iş katliamlarının, iş cinayetlerini konuşmak istemiyorsak tüm sorumluların cezalandırılması gerekir. Bu sorumlular kimlerdir? İşveren ve iktidardır. Denetimden kim sorumluysa yargılanmaları ve cezalandırılmaları lazım. Bu konuda ne yazık ki caydırıcı cezalar verilmiyor ve bu yüzden böyle katliamlar yaşanıyor” şeklinde konuştu.
‘AİLELER ÖFKELİ’
Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Aileler bu süreçte çok üzgün ve öfkeliler. Biz ailelerle birlikte yakın zamanda bir toplantı aldık. Ailelerin beklentisi sorumluların cezalandırılması. Hem belediyeye hem iktidara aileler çok öfkeli. Hayatını kaybeden işçilerin ailelerinin birlikte hareket etmesi çok önemli."