SES: Alanlarda olmaya devam edeceğiz

img
ANKARA - Sağlık çalışanlarına yapılan zamların maaş denkliğini ve aidiyet duygusunu bozduğunu belirten SES Ankara Şube Eşbaşkanı Kubilay Yalçınkaya, tüm talepleri karşılanana kadar birleşik mücadeleyi sürdüreceklerini söyledi.
 
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamalarından sonra hekimlere yönelik düzenleme, TBMM Genel Kurulu'nda görüşmeleri süren “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”ne eklenerek 1 Aralık’ta kabul edildi. Pratisyen hekimlere 2 bin 500, uzman hekimlere de 5 bin lira ek gösterge zammının kabul edilmesi sağlık örgütleri ve sağlık çalışanlarının tepkisine neden oldu. Sağlık çalışanları, düzenlemenin tüm sağlık çalışanlarını kapsamasını talep ederken, tepkiler üzerine 12 Aralık’ta sağlık personelinin özlük haklarına ilişkin düzenlemeler ile hekimlere yönelik ek gösterge ve ek maaş getiren 2, 3, 4, 5, 6 ve 7’nci maddelerin torba yasadan çıkarılmasına karar verildi. 
 
Sağlık örgütleri, emekçilerin özlük haklarının iyileştirilmesi için yarın grev yapma kararı alırken, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şube Eşbaşkanı Kubilay Yalçınkaya, bu süreçte yaşananları değerlendirdi.
 
‘EŞİT MAAŞ’
 
Sağlık çalışanlarına yönelik Meclis’ten geçen düzenlemenin sadece hekim ve diş hekimlerini kapsamasının ayrıştırma getirdiğini, sağlıkçıların aidiyet duygusunu bozduğunu belirtti. Yalçınkaya, sağlık kolunda yaklaşık 30 ayrı branş olduğunu aktararak, bu düzenlemenin sağlık, idari hizmet ve teknik hizmet kapsamında çalışanlar için de geçerli olması gerektiğini vurguladı. Yalçınkaya, maaş denkliği sağlanmazsa, aynı düzeyde hizmetin de sağlanamayacağına dikkati çekerek, “Bu durum hem kurum aidiyetini zayıflatır hem kurumlar arası geçişi sürekli kılar. Bu da ciddi anlamda kamu hizmetlerine zarar verir” ifadelerini kullandı.
 
‘İKTİDAR İŞ BARIŞINI BOZDU’
 
İktidarın hekimlere yönelik yapılan zamla iş barışını bozduğunu kaydeden Yalçınkaya, “İş kolları arasında ‘sen fazla aldın, ben eksik aldım, ben hiç almadım’ çatışması yaşanmış durumda. Bir branş taleplerinin karşılanmamasının nedenini, bir başka branş olarak görüyor. Geçen haftaki düzenleme geçtiğinde diğer iş kollarında hekimlere karşı bir tavır oluştu. Düzenleme tepkiler üzerine geri çekilince, bu sefer hekimlerin diğer iş kollarına karşı tepkisi gelişti. Bu durum çatışmaya neden oldu. Sendikal mücadele anlamında örgütlülüğe çok ciddi zararlar verdi” diye belirtti.
 
‘AKP KENDİNİ DIŞARIDA TUTTU’
 
Sağlık kolundaki örgütlenme oranının, diğer mesleklere göre düşük olmasının sebebinin ücret farklılaşması olduğunu ifade eden Yalçınkaya, iş barışının etkilendiği bu durumun, iktidarın kendini dışarıda tutmasını sağladığını ifade etti. Yalçınkaya, “AKP dönemi öncesindeki sağlık emek gücünün ücret düzeyine bakıldığında bugünkü ücret düzeyleri arasında uçurum var. AKP şunu başardı; bazı iş kollarına dönemsel ayrıcalıklar verdi bazılarını da hiç görmedi. Bunun üzerine iş kolları arasındaki tartışmayı ve mücadeleyi kendi dışında tuttu. Sağlık iş kolunda son 20 yıllık döneme bakıldığında ücret düzeyimize ilişkin bütün tartışmalar iş tartışmaları haline geldi” dedi.
 
‘BÜTÇE MÜTEAHHİTLERE AKTARILIYOR’
 
 Tek taleplerinin emeklerinin görünür kılınması olduğunu kaydeden Yalçınkaya, emeklerinin görünmediğinden dolayı yaşanan ölümlerin de görünmediğine dikkati çekti. Yalçınkaya, sağlık emekçilerinin, yıpranma payı ve Kovid-19’un meslek hastalığı sayılması başta olmak üzere, ek gösterge, yoksulluk sınırı üzerinde maaş talepleri olduğunu söyledi. Sağlığa yatırılan bütçenin büyük bir oranının müteahhitlere aktarıldığının altını çizen Yalçınkaya, “Şehir hastaneleri müteahhitlerine hakları nasıl ödeniyorsa, sağlık emekçilerin de hakları ödenmeli. Emekçilere bütçe dayatmasında bulunan iktidar bakıyoruz ki; şehir hastaneleri müttehitlerine aynı şekilde yaklaşmıyor. 2021-2022 şehir hastaneleri bütçesine baktığımızda ciddi bir artış söz konusu oldu. Bugün kamu emekçilerine yüzde 5+6 zam verilirken, şehir hastaneleri kapsamında belirlenen artış oranlarının yüzde 42 olduğunu görüyoruz. Çok ciddi bir artış söz konusu. Bugün bu ülkenin 13 tane şehir hastanesi müteahhidine nasıl hakkını veriyorsanız, bunu Sağlık Bakanlığı’nda 721 bin kamu emekçisine de verebilirsiniz” şeklinde konuştu.
 
‘ALANDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ’
 
İktidarın kamu emekçilerinin birleşik mücadelesinden çekindiğini belirten Yalçınkaya, bundan sonraki süreçte tüm kamu emekçilerinin alanlarda birleşik mücadeleyi sürdürmesi gerektiğini söyledi.