SES: Sosyal hizmet halk için hak olmalı

img

İSTANBUL - SES Şişli Şubesi, “16 Mart Dünya Sosyal Hizmet Günü” dolayısıyla yaptığı açıklamada, sosyal hizmetin halk için hak olmasını talep etti.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şişli Şubesi, “16 Mart Dünya Sosyal Hizmet Günü” dolayısıyla Taksim’de bulunan şubelerinde basın toplantısı gerçekleştirdi. Açıklamanın yapıldığı salona "Sosyal hizmet emekçileri için insanca yaşanacak koşullar, halk için sosyal hizmetin hak olmasını talep ediyoruz" pankartı asılırken, açıklamaya şube üyeleri katıldı.

Basın metnini okuyan SES Şişli Şube Eşbaşkanı Abuzer Aslan, bu yılın sosyal hizmetler alanındaki sorunların hem hizmet alanlar hem de emekçiler bakımından derinleştiği bir süreç olduğuna vurgu yaptı.

‘KAMUSAL HİZMET OLARAK SUNULMALI’

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın görevlerinden birinin emekçilerin işveren karşısında hak kayıplarını engellemeye yönelik düzenlemek ve denetlemek olduğunu beşirten Aslan, “İşveren olarak piyasada dahi az görülür tarzda kanun ve düzenlemelerle devlet eliyle emek sömürüsü gerçekleştirmektedir. Bu Bakanlık, bünyesinde bulunan 5 bine yakın ek ders karşılığı çalışanı, asgari ücreti aratacak şekilde açlık sınırının altında çalıştırmakta, diğer sosyal hizmetler emekçilerini ise yoksulluk sınırı altında çalıştırmaktadır.Oysa sosyal hizmetler alanı kamusal bir hizmet olarak sunulmalı, ihtiyaç duyan herkesin ayrımsız şekilde, ücretsiz, eşit, nitelikli ve anadilinde hizmete ulaşmasının sağlanması için politikalar üretilmelidir” ifadelerini kullandı.

SORUNLARIN ÇÖZÜLMESİNİ İSTEDİ

Sosyal hizmetlerin hak olmaktan çıkarıldığını, ‘yardım’ ve ‘lütuf’ haline getirildiğini ifade eden Aslan, “Sosyal Hizmet Günü” vesilesi ile sosyal hizmetler alanının ve çalışanların sorunlarının çözülmesini talep etti.

Aslan, taleplerini ise şu şekilde sıraladı:

“*Sosyal hizmetler alanında mobbinge, bürokratik ve siyasal baskılara son verilmeli,

*  AKP’nin il ve ilçe Başkanlıklarının özellikle taşrada kurumun iş ve işlemlerine müdahalesi son verilmeli,

*  Sürgün ve açığa almalara son verilmeli,

*  Sendikal örgütlenme önündeki engeller ve baskılar son verilmeli,

*  Güvenceli iş güvenli gelecek için, farklı statüler ortadan kaldırılarak istihdam ve ücret rejiminde kadrolu 4/a statüsünde görevlendirmeler yapılmalı,

*  ASDEP Sözleşmeli, sözleşmeli, ek ders karşılığı çalışanların hepsi kadrolu istihdam rejimine alınmalı,

*  Sosyal hizmetler alanında en düşük ücret düzeyi yoksulluk düzeyi üzerine çıkarılmalı,

*  Çalışanlara yönelik hak ihlallerine karşı önlem alınmalı,

*  Pandemi dönemi, çocuk, kadın, engelli gibi bireylerin artan sorunlarına yönelik çözümler ortaya konulmalı,

*  Özlük hakları düzenlemeler ve iyileştirmeler yapılmalı, tüm sosyal hizmet emekçilerine 3600 ek gösterge verilmeli,

*  Çalışanların, pandemi nedeniyle kullanamadıkları izinler bir sonraki yıla aktarılmalı; ayrıca izinlerin, tutulan nöbet ve fazla mesai ücretleri ödenmeli,

*  Kesintisiz sosyal hizmeti sürdüren arkadaşlarımızın, ulaşım (servis), beslenme ve barınma ihtiyaçları insani düzeyde karşılanmalı,

*  Engelsiz Yaşam, Bakım Rehabilitasyon Merkezlerinde, Huzurevleri ve Çocuk Evlerinde hizmet sunan çalışanların ve bu hizmeti alanların, sağlıklarının korunması için gerekli tedbirler alınmalı,

*  Pandemi sürecinden kaynaklı sosyal hizmet alanına yönelik yıpranma payı verilmeli,

*  Pandemi süresince ek ücret ödenmeli, saha tazminatı ödenmeli,

*  Sosyal hizmet alanında istihdam sayısı arttırılmalı, iş yükümüz azaltılmalı, dönüşümlü çalışmaya geçilmeli,

*  Haklarında kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan ve KHK ile ihraç edilen arkadaşlarımız görevlerine iade edilmeli,

*  Sosyal Hizmet alanında meslek gruplarının görev tanımları yapılmalı, her mesleğin özgünlüğü ilgili olarak meslek temsilcileri ile ortak çalışmalar yürütülmeli,

*  Sosyal hizmetler alanında çalışan emek ve meslek örgütleri hizmetlerin planlanmasından sunulmasına kadar karar süreçlerine dahil edilmelidir.”