Kovid-19 sürecinden en çok etkilenen sektörlerin başında gelen restoran ve kafeler, 2 Mart itibariyle saat 07.00-19.00 arası kısmi olarak açıldı. Neredeyse bir yıldır ertelenen kira ve vergi gibi borçlar, işletmecilerin en büyük sorunu olarak duruyor. Ankara Kızılay’da bulunan Konur 2 Sokak’ta restoran işleten İbrahim Aslan, ekonomik krizin asıl açılma sonrası başladığını söyledi. Aslan, “Bir yıldır kapalı olduğumuz için mal sahipleri ve firmalar üzerimizde borç baskısı kurmuyorlardı. Şimdi ise ‘birikmiş borçlarınız ödeyiniz’ demeye başladılar. Biz bu parayı nerden getirip vereceğiz. Zaten akşam 19.00’dan sonra kısıtlama sürüyor. Biz akşam saatleri iş yapıyoruz. Bu şekilde olunca daha çok giderimiz oluyor. Açıldığımız için kiralarımızı ve SGK primlerimizi tam ödeyeceğiz. Bu durum daha çok zorlanacağımızı gösteriyor” dedi. 

 

HER AY 10 BİN TL KİRA 

 

Kapalı oldukları dönemde de giderlerinin sürdüğünü söyleyen Aslan, “Kapalı olduğumuz bir yıl boyunca her ay 10 bin TL kira verdim. Elektrik ve suyumuz kapalı olduğu hale aylık 500-600 TL fatura ödedim. İşçilerimiz parasını cebimizden ödedik. Devlet desteğinden bin 400 TL verildi. Elemanlarımızın aylık maaşların asgari ücrete tamamlamak için geri kalanı bir yıl boyunca cebimizden tamamladık” diye konuştu.

 

KABARE KURULDU

 

Salgın döneminde yaşadıkları sorunlar üzerine Kafe-Bar-Restoran Çalışanları ve İşletmecileri Dayanışma Platformu’nu (KABARE) kurduklarını belirten Aslan, “Elimizden ne gelirse örgütlü bir şekilde birlikte yapalım dedik. Halen ruhsatları, yeniden açılmaya uymayan işletmeler var. Bu da esnaf kültürünü öldürmeye dönük bir ayıptır. Hep beraber, elimizden ne geliyorsa yapmamız lazım” dedi.

 

BÜYÜK SIKINTILAR VAR

 

Aynı sokakta kafe işleten Serdar Kılıç, iktidarın virüsün sadece kafe, bar ve restoranlarda yayıldığı gibi bir izlenim yaratmaya çalıştığını ifade ederek, şunları söyledi: “Biz en başından beri, esnaflar olarak şunu söyledik; hepimiz iş yerlerimizi kapatalım. Bu süreç bir ay da olabilir üç ay da olabilir. Süreç mantıklı değerlendirilebilirdi ama süreci bu şekilde ilerlettiler. Mali açıdan çok büyük sıkıntılarımız var. Kapalı olan işyerlerimizin neredeyse bir yıldır giderleri kendimiz karşıladık.”

 

TÜKETMEDİĞİ ELEKTRİĞİ ÖDEDİ

 

Salgın tedbirleri alınmadan kısa bir süre önce özel bir elektrik şirketiyle sözleşme imzaladığını söyleyen Kılıç, “Aylık aldığım belli miktarda elektrik var. Bunu ister tüketeyim ister tüketmemeyim, ödemek zorundayım. Salgın boyunca aylık bin 955 TL ödemek zorunda kaldım. Elektrik dağıtım şirketine gittim. ‘İş yerim kapalı, iş yapamıyorum’ dedim. ‘Biz özel işletemeyiz, biz devlet kurumu değiliz. Devlet bizden para alıyorsa biz de sizden alırız’ cevabı aldım” diye aktardı. 

 

BİRİKEN BORÇLAR

 

Birikmiş borçlarının kapıya dayandığını söyleyen Kılıç, “Mağduriyetimizi görsünler. Bu süreçte çok zorluk çektik, özellikle kiralarımız, elektrik ve su faturalarımız konusunda. Biriken borçlarımızı ödeyecek paramız yok. Vergi dairlerinde kuyruk var. İktidarın sürece daha gerçekçi bakmaları gerekiyordu” dedi.