BTS: Sirkeci Limanı ranta kurban edilmemeli

img

İSTANBUL - Sirkeci’de bulunan liman sahasının Yeşilay Vakfı'na devrinin tamamen rant amaçlı olduğunu dile getiren BTS Genel Başkanı Murat Oral, bu alanın demiryolu faaliyetleri için kullanılması gerektiğini söyledi. 

İstanbul’un Fatih ilçesinde bulunan Sirkeci’deki Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’na (TCCD) ait liman sahasında yer alan trenlerin limana ulaşacağı hatların ve kullanılacak manevra sahasında olan 5 bin metrekarelik alanın Yeşilay Vakfı’na bir protokol ile devredilmesi tartışmaları sürüyor. 
 
Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası’nın (BTS) bu izinsiz ve habersiz devire ilişkin TCCD’den bilgi talebine ise cevap verilmedi. BTS bunun üzerine Mimarlar Odası ile birlikte konuyu geçtiğimiz aylarda yargıya taşıyarak dava açtı. Dava sürmesine rağmen Sirkeci’de bulunan bu alanda inşaat işlemleri başladı. 
 
BTS Genel Başkanı Murat Oral, böylesi önemli bir alanın demiryolu faaliyetleri için kullanılmasının kamu yararına olacağının altını çizdi.
 
İSKELENİN KULLANILMASI ZARURİDİR
 
Demiryollarında Avrupa-Asya arasında yük taşımacılığının Haydarpaşa ve Sirkeci feribot iskelelerinin kullanılarak yapıldığını hatırlatan Oral, Marmaray tünelinin açılmasıyla birlikte sabah yolcu akşam ise yük taşımacılığının bu tünel aracılığıyla yapıldığını söyledi. Oral, “Tehlikeli eşya, parlayıcı, patlayıcı eşyalar mevzuatımız gereği İstanbul Boğazı’ndaki tüp, tünel ve köprü gibi yerlerden geçemeyeceği için Haydarpaşa- Sirkeci feribot iskelelerinin kullanılması zaruridir” dedi.
 
STRATEJİK ÖNEMDE
 
Sirkeci feribot iskelesinin Yeşilay Vakfı’na devredilmesini anımsatan Oral, bu bölgenin demiryolları için stratejik bir nokta olduğunu söyledi. Yük taşımacılığı için tahsis edilen bir alanın bu amaçla kullanılması gerektiğinin altını çizen Oral, bu alanın tehlikeli eşya taşımacılığında kullanıldığını hatırlatarak, “Böyle alanların etrafında yerleşim yerleri ya da düğün salonları gibi sosyal tesisler olmamalıdır. Çünkü bu tür yerlerin çalıştırılması için bu niteliğe haiz olduğuna dair ilgili kurumlardan sertifikalar alınmaktadır” diye belirtti.
 
 ZORLAMA SÖYLEMLER ÜRETİLİYOR
 
Sirkeci feribot iskelesinin kullanılmaz hale getirilmesinin Haydarpaşa gar ve limanının da işlevsiz hale getirilmesi olduğunu ifade eden Oral, Haydarpaşa’nın çalışır duruma gelmesi halinde bu alanın da kullanılmak zorunda olduğunun altını çizdi. Oral kendilerine, “Gerektiğinde biz burayı kullanırız” gibi söylemlerle cevap verildiğini belirterek, bu söylemlerin tamamen zorlama olduğunu söyledi.
 
TAMAMEN RANT AMAÇLI
 
Sirkeci feribot iskelesinin alanının boğaz görünümlü olduğunu ve bu alanı herkesin istediğini belirten Oral, “Burayı tamamen kar, rant amaçlı devir ettiklerini düşünüyorum. Ranta kurban edilmemeli” dedi. Oral, yönetenlerin hem bu alanı devir ettiğini hem de iskelenin çalışmasına yönelik işlemler yaptığının altını çizerek, “Haydarpaşa ve Sirkeci iskelelerinde çalıştırmak üzere yeni feribotlar alındı. Eskileri tamir edildi. Yedikule ile Sirkeci arasındaki demir yolu hattının yenilenmesi işi ihale dildi. Şimdi vakfa devir edilen alanda aynı zamanda yenileme işini yapan şirketinde şantiyeleri de var” ifadelerine yer verdi.
 
ADIM ADIM YERLEŞİYORLAR
 
Yapılan işleme Mimarlar Odası ile birlikte dava açtıklarını ve davayı kazanacaklarını dile getiren Oral, “Böyle bir şeye izin vermemiz mümkün değil. Bu alanın yarısından fazlası dolgu alanıdır. Bu alanın düğün salonu amaçlı ya da Yeşilay’ın faaliyetlerine yönelik bir alan olarak kullanılması doğru değil. Zaten Yeşilay’ın bahçesindeki alanın yarısından fazlası da demiryollarınındır. Geçmişte Harem iskelesine kadar gelen bir yolumuz vardı. O yolda da onların bahçesi var. Yani her gün adım adım oraya yerleşiyorlar” diye belirtti.
 
MASUM DEĞİLLER
 
Sirkeci’de bulunan alan için yönetenlerin masumane talepler öne sürdüğünü hatırlatan Oral, "Bunlar tamamen kılıftır, bu kadar masum değiller. En masumu bu alanın demiryolu faaliyetleri için kullanılmasıdır. Buna gerek ve ihtiyaç var. Bu tüm kamunun yararınadır. Burayı büyüterek kullanmak gerekiyor” şeklinde konuştu.
 
MA / Kadir Güney