İzmir’in Foça ilçesi Geren ve Bağarası mahallelerinde tarım arazilerine su aktaran kanallarda son bir haftadır balık ölümleri yaşanıyor. Toplu balık ölümlerinin yaşandığı nehirde başta sazan olmak üzere tatlı su balığı ölümlerinin daha çok kanal kapaklarının bulunduğu noktalarda yoğunlaştığı görülüyor. Kanalların bölgede domates, pamuk, ıspanak ve diğer tarım ürünlerinin ekili olduğu arazileri sulamak için kullanılıyor. Olaya ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı numuneler alarak inceleme başlattığı öğrenildi. 

 

'CİDDİ OLUMSUZ ETKİLER YARATIYOR'

 

Foça Çevre ve Kültür Platformu Kurucusu ve Dönem Sözcüsü Bahadır Doğrutürk, balık ölümlerine ilişkin acil önlemlerin alınması gerektiğini belirterek, yaşanan kirlilikten insanların da etkileneceğini söyledi. Gediz nehrinin Kütahya, Uşak, Manisa ve İzmir üzerinden Foça kıyılarına gelerek denize döküldüğünü anlatan Doğrutürk, sanayi çalışmalarından dolayı şehirlerde kirliliğin yaşadığını kaydetti. Gediz Nehri’nde yaşanan sorunun çok uzun yıllara dayandığını belirten Doğrutürk, sorunun bir havza sorunu olarak ele alınması gerektiğini vurguladı. Nehir'de bir önlem alınmadığı takdirde balık ölümlerinin ne ilk ne de son olacağının altını çizen Doğrutürk, "Tarım İlaçlarının bilinçsiz kullanımı ve ilaç kutularının nehir kenarlarına atılarak kimyasal zehirlenmeye de sebep oluyor. Yaklaşık bir haftadır nehirden siyah sular akıyor. Bunun akıntının mutlaka bir kaynağı vardır. Belki özel olarak suya bir şey katılmışta olabilir. Bizim grevimiz bu tehlikeye dikkat çekmek ve yetkililer tarafından buna yönelik önlem alınmasını sağlamaktır. Bu bölgede tarım yapan vatandaşların en büyük sıkıntısı hem hava kirliliği hem de toprak kirliliğidir. Su kirliliğinin tarım yapan insanlar üzerinde ciddi olumsuz etkileri vardır. Bu da orada çıkan tarım ürünlerinin herkes tarafından tüketilmesiyle bütün insanlar tehdit altındadır" diye konuştu. 

 

‘CANLI YAŞAMINA ÖNEM VERİLMİYOR’

 

Gediz Nehri’nde yaşanan sorunun çözümün yetkililerin bir araya gelerek  uzun vadeli çözümler bulması gerektiğini ifade eden Doğrutürk, şöyle devam etti: "Bu tür kalıcı sorunlar başta merkezi hükumetin istemesi ve yerel yönetimlerin talep etmesiyle olur. Kirletici tesislerin tespit edilerek yaptırımlar yapılması lazım. Sanayinin her şeyi yok ederek yapılmasına karşıyız. Türkiye de yapılan sanayi canlı yaşamına önem verilmeden yapılıyor. Bu kirlilik böyle giderse bu gün balıklar yarın biz öleceğiz. Bu sadece Gediz sorunu da değil bu gibi benzer nehirler benzer sanayi yerlerinde önlem alınması gerekiyor." 

 

'BİTKİ ZEHİRLENİYOR'

 

Bölgede yaşayan ve aynı zamanda Foça Zeytinyağı Kooperatifi ve Süt Üreticileri Birliği Başkanı Ercan Yüksektepe de yaşan balık ölümlerinin herkeste endişe yarattığını söyledi. Günlerdir nehirden kirli suların aktığını hatırlatan Yüktepe, “Kirli suyun kaynağı sanayicilerin kimyasal attıklarındandır. Sanayi fabrikalarının arıtmaları çalışmıyor yoksa başka bir açıklaması yok. Bu yüzden balıklar ve canlılar ölüyor. Buradaki köylüler, tarımsal sulamalarını bu nehir üzerinden yapıyor. En tehlikeli olan bu çünkü  hem tarlalar zehirleniyor hem bitkiler zehirleniyor. Zamanla kanser vakaları artıyor. Suda balık yaşamıyorsa diğer bitkilerde yaşayamaz. İnsanlar bahçe tüm bahçe ürünlerini sebze, meyve bu sularla sulayıp  tüketiyor. Yetkililerin bunun önüne geçmesini istiyoruz” diye konuştu. 

 

MA / Esra Solin Dal