Mahkeme kapattıkça taş ocağı yayılıyor

img

İZMİR - Çeşme'de köylünün mera alanı üzerine kurulan ve 5 kez  kapatılan, 3 kez de ÇED raporu iptal edilen Erkoç Kırma Taş Tesisi, bölgede yayılarak faaliyetlerini sürdürüyor. Germiyan Köyü Muhtarı Şadan Kaya, mahkeme kararlarının fayda etmediğini belirtti. 

Rüzgar Enerji Santralleri'nin (RES) tehdidi altında olan İzmir'in Çeşme ilçesi, taş ocakları ile adeta kuşatılmış durumda. Son 2 yılda İzmir'de 50'den fazla taş ocağına izin verilirken, bu projelerden nasibini alan merkezlerden biri de Çeşme oldu. Çeşmenin Germiyan Mahallesi'nde köylülerin mera olarak kullandığı alanda kurulan Niyazi Ersoy Oğulları İnşaat Ticaret Sanayi A.Ş.’ye ait Erkoç Kırma Taş Tesisi’nin üzerinden 37 yıl geçti. Bu güne kadar 5 defa kapatılan ve Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporu iptal edilen tesisin sadece 2007'den bu yana ÇED raporu 3 defa mahkeme kararı ile iptal edilerek, 3 defa kapatıldı. 
 
KAPATILDIKÇA BÜYÜDÜ
 
En son 2014 yılında 25 hektarlık bir alanda faaliyet gösterirken kapatılan tesis, bugün 66 hektarlık alana yayılarak faaliyetini sürdürüyor. Köylülerin hukuk mücadelesini kazanmasının hemen ardından tekrar faaliyete geçen tesisin son "ÇED olumlu" raporu için de mahkeme süreci İzmir İdare Mahkemesi'nde devam ediyor. Bölgede yarattığı tahribat gözle görülen taş ocağının her defasında taşeron firmalar tarafından faaliyete geçirildiğini belirten köylüler, bölgede kontrolsüz bir şekilde dinamitlerin patlatıldığını aktardı.
 
‘ÇIKARLAR İÇİN İNSANLAR YOK OLUYOR’
 
Tesisin zeytinliklere yakın olduğunu ve sürekli genişlediğini dile getiren Germiyan Köyü Muhtarı Şadan Kaya, “Köye yakın bir yerde olduğu için zaten köylüler şikayetçi. Geçiş yoluna yakın. Mahkemelik durumdayız. Mahkeme hala devam ediyor. Şu ana kadar bir şey yapılmış değil. Dinamitlerle patlatılıyor. Yerleşim yerine yakın. Çıkan tozdan insanlar etkileniyor. Ağaçlar etkileniyor. Toz bulutundan herkes etkileniyor. Çünkü burada inşat malzemeleri çıkarıyorlar. Sırf çıkarları için insanlar yok oluyorlar. Gerekli yasalara uymuyorlar. Halk istemiyor artık bu taş ocaklarını” dedi.
 
‘ANKARA'NIN CEREMESİNİ HALK ÇEKİYOR'
 
Mahkeme kararlarının fayda etmediğini kaydeden Kaya, şöyle dedi: “Mahkemeye veriyorsun mal sahibi orayı kapatıyor. Bir yıl sonra orayı başka bir taşeron firma tekrar açıyor. Hükümet bunu 5 defa kapattı. 5 defa açtı. Düşününün biz kapattırıyoruz yine açılıyor. Çocuk oyuncağı bir şey. Kapatırsın yasal değilse açtırmasın. Yasal ise hiç kapatmazsın. Yetkililer Ankara’da basıyor imzayı geri gönderiyor. Ankara’da yetkililer masa başında çalışıyor. Ceremesini buradaki halk çekiyor. Bu tür zarar verici uygulamalar Çevre Bakanlığı'nda ve Maden Dairesi'nde biter. Onlarında buraya artık ÇED vermemesi lazım.” 
 
‘DAĞLARI YOK EDİYORLAR'
 
Bu tür kontrolsüz çalışmalardan dolayı toz bulutlarının oluştuğunu aktaran Kaya, “insanların hasta olması normal. Yollar çok kötü hatta hiç yok. Ağır makineler buralardan geçiyor köye zarar veriyor. Bu tür faaliyetlerin yerleşim yerlerine yakın olmaması lazım. Doğayı dağları yok ediyorlar. Bu işi yapanlar para kazanıyor ama yaşayan halk hep zarar görüyor. Ben ne anladım bu işten. Dağların arkasında meranın içinde bile taş ocağı açmışlar. Halktan bana sürekli şikayet geliyor. Artık halk ta bezdi. Bu tür uygulamalar turistik bölgeleri de yok ediyor ama mücadelemiz devam edecek” ifadelerini kullandı.