Ekoloji Paneli: Ekolojik krizin temelinde kapitalist sistem var

img
 ANKARA - Ekoloji Paneli’nde konuşan uzmanlar ekolojik krizin ve savaşın kapitalist sistemin sonucu olduğunu vurgulayarak krizin önüne mücadele ile geçilebileceğini ve çözümün ekolojik muhalefette olduğunu söyledi. 
 
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Eğitim Emekçiler Sendikası (Eğitim-Sen) Genel Merkezi’nde "Ekoloji Paneli" düzenledi. Panele çok sayıda katılımcı ve konuşmacı katıldı. Panelde konuşan uzmanlar ekolojik krizin kapitalizmin sonucu olduğunu vurgulayarak, toplumsal mücadeleyle krizin önleyebileceğini söyledi.  
 
Panelin açılış konuşmasını Türkiye ve Ortadoğu Forumu Vakfı Başkanı ve Özgür Üniversite Kurucusu, Yazar Fikret Başkaya ve KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik yaptı. Bozgeyik, Türkiye’nin ekolojik, ekonomik ve siyasi krizleriyle mücadele ettiğini belirterek yaşanan sürecin çoklu kriz olduğunu ifade etti. 
 
'EKOLOJİK KRİZ VE KAPİTALİZM'
 
Fikret Başkaya ise konuşmasında, uzmanların ekolojik tartışmalarını kapitalizmden ayrıymış gibi değerlendirmesinin hatalı olduğunu belirterek, ekolojik krizin kapitalizmden ayrı düşünülmeyeceğini ifade etti. Başkaya, kapitalizmin yayılma ve derinleşme politikalarıyla hareket ettiğini söyleyerek, şöyle konuştu: “Ekolojik kapitalizm sürekli büyümek zorunda. Varlığını sürdürebilmek için sermayesini büyütmesi gerekir bunun için üretimin sürekli artması lazım. Kapitalizm, sınırsız büyümeyi hedefliyor ama dünyanın kaynakları sınırlı. Doğanın bir yılda ürettiği kaynağının insanlar tarafından 7 ayda tüketilmiş. O yüzden insanlık doğaya borçlu ama bu borçtan herkes aynı derece sorumlu değil. Kapitalizm canlıyı ve doğayı sömürmeye yöneliyor. Türkiye de bunu AKP iktidarında gördük. Bu yıkım projeleri iktidarın mega projeleri. Şirketler doğanın yağmalaması üzerinden hazineyi yağmalıyor.”
 
'SAVAŞ POLİTİKALARI'
 
Açılış konuşmasının ardından panelin “Kapitalizm, Savaş Kıskancında Ekoloji”  konulu bölümünde,  Eğitim-Sen Genel Başkanı Prof. Dr. Nejla Kurul moderatörlüğünde Ekonomist-Gazeteci Bahadır Özgür, Enerji ve İklim Uzmanı Önder Algedik ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ)  Öğretim Görevlisi Özlem Kurt konuştu.
 
Nejla Kurul, savaş politikalarının ekolojik tahribata neden olduğunu belirterek “İnsanın doğayla uyumlu bir yaşantısını konuşmak zorundayız ama özellikle savaş denildiği zaman yazılar ve konuşanlar azalıyor çünkü ordunun, egemenlerin bir bakış açısı devreye giriyor. Egemenler kimin yasını tutacağımıza dahi bir çerçeve çiziyor. Egemenler, kendimizden olanın yasının tutulabildiği ama kendimizden olmayanlarının asla yasının tutamayacağımızı söylüyor. Eğer bunu yaparsanız vatan haini ilan ediliyorsunuz” diye konuştu.
 
'SERMAYE BİRİKİMİ' 
 
AKP iktidarının yürüttüğü projelerin ekolojik bir tahribata neden olduğunu söyleyen Bahadır Özgür, ekolojik krizin sermaye birikim rejiminin sonucu olduğunu söyledi. Ekolojik krizin neoliberal politikalarının sonucu olduğunu vurgulayan Özgür, uygulanan politikalar sonucunda tarımsal krizleri ve gıda krizlerini doğurduğuna dikkati çekti. Türkiye’de iktidarların, doğayı sermayeye peşkeş çektiğini vurgulayan Özgür, bu durumun yol açtığı krizin katlanarak bugüne geldiğini söyledi.
 
'SAVAŞI KİM FİNANSE EDİYOR?'
 
Önder Algedik de, Türkiye’de tüketim sermayesinin yürütüldüğünü söyledi. Türkiye’deki sermayenin doğa kaynaklarını tüketerek varlığını devam ettirdiğini ifade eden Algedik, “Rusya’dan petrol, kömür gibi kaynaklar alıyoruz. Böylece Rusya’nın sömürgesi olmuş durumdayız. Biz ithalat yaptıkça savaşı finanse ediyoruz” dedi. Savaşın sermaye transferinin ve yoksullaşmanın en hızlı yolu olduğunu belirten Algedik, bağımlılık politikalarıyla iktidarın halkı soyduğunu ifade etti. Algedik, “Sermayeye aktarım yıllar gittikçe arttı. 2013’te bu aktarım 1,8 iken 2020’de 5,8 oranında arttı” diye konuştu.
 
'KRİZLER ŞEKİL DEĞİŞTİRDİ'
 
Panelin “Ekolojik Bir Yaşam Mümkün” konulu ikinci oturumu ise KESK Meclis üyesi Ebru Özel moderatörlüğünde gerçekleşti. İkinci oturumda Veteriner Hekimler Derneği Genel Başkanı Dr. Gülay Ertürk, Polen Ekoloji Kolektifi’nden Cemil Aksu ve Tarım Ormancılık Hizmet Kolu Sendikası  (TARIM-ORKAM-SEN) Genel Başkanı Ahmet Keleş konuştu.
 
Gülay Ertürk, geçmişte yaşanan krizlerin bugüne şekil değiştirerek aktarıldığını belirterek “Son insan hayvan bahçesi 1958 yılında kapatıldı. İnsan hayvan bahçeleri bugün kendini hayvanat bahçesi olarak gösteriyor” dedi. Kapitalizmin varlığını devam ettirmek ve sömürmek için başka alanlar aradığını ifade ederek sıranın doğaya geldiğini söyleyen Ertürk, kapitalizmin aç gözlülüğünün bitmeyeceğini dile getirdi. 
 
'KAPİTALİZMİN SÜRDÜRÜLEMEYECEĞİNİN GÖSTERGESİ'
 
Cemil Aksu, ekolojik bir yaşamın mücadeleyle mümkün olduğunu belirterek, ekolojik yaşamın ideolojik bir oluşum olduğunu vurguladı. Ekolojik bilincin yeterli olmadığını ve bu yüzden örgütlenmek gerektiğini ifade eden Aksu, Türkiye’de son dönemde iktidarın ekoloji politikalarına karşı bir direniş ve kazanım olduğunu belirterek bunun yeterli olmadığını söyledi. Aksu, “Türkiye ve Kürdistan’daki mücadele dünyadaki en cefakar mücadeledir buna rağmen yeterince kazanım yok” dedi. 
 
Ahmet Keleş ise, sermayenin tüm doğayı ele geçirdiğine dikkati çekerek “AVM’ler şehir hayatımızı, HES’ler ve RES’ler doğamızı ele geçirdi ve bizden gittiğimiz yerden para almaya başladı” diyerek, ekolojik krizin kapitalizminin sürdürülemeyeceğinin bir göstergesi olduğunu söyledi.
 
Keleş’in konuşmasının ardından panel soru cevap bölümüyle sonlandı.