İMO'dan kendilerine hakaret eden Bakan Kurum’a tartışma daveti

img
İSTANBUL - Kendilerine "takozcu" diyen Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'a yanıt veren  İMO Yönetim Kurulu Başkanı Taner Yüzgeç, Kanal İstanbul için Kurum’u kamuoyu önünde tartışmaya davet etti.
 
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Yönetim Kurulu Başkanı Taner Yüzgeç, Kanal İstanbul'un yaratacağı tahribata karşı uyarılarda bulunan mimar ve mühendis odalarını “hadsiz” ve “takozcu” olarak nitelendiren Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'a yanıt verdi. 
 
Yaptığı yazılı açıklamayla, mesleğin halk yararına ve genel menfaatlerin gözetilerek yürütülmesi sorumluluğunu aldıklarını belirten Yüzgeç, “Toplum yararını gözetmek bizler için sadece mesleki-örgütsel değil aynı zamanda vicdani ve ahlaki bir sorumluluktur” dedi.
 
HAKLI ÇIKMAKTAN USANDIK
 
Projeleri büyüklüğüne göre değil faydasına göre değerlendirdiklerinin altını çizen Yüzgeç, “Verebileceği hasarları değerlendiririz. Bizim terazimizin ibresi her zaman bilim ve ülke yararını gösterir. Bizler haklı çıkmaktan usandık fakat iktidar sahipleri haksız ithamlarından usanmadılar. Bizler, siyasetçilerin de doğru kararlar alması için çabalamaktayız. Gün gelip de, Cumhurbaşkanının ifade ettiği gibi ‘biz bu kente ihanet ettik’ dememeleri için mücadele ediyoruz” ifadelerini kullandı. 
 
HİCAP DUYUYORUZ
 
Ülkenin en büyük sorunlarından biri olan deprem konusunda somut adımlar atılmasını ve kısıtlı olan kamu kaynaklarının doğru kullanılmasını talep ettiklerini söyleyen Yüzgeç, “Biz bunları talep ederken, Kanal İstanbul projesinin konuşuluyor olmasından mesleğimiz adına hicap duyuyoruz. Bizler, Sayın Bakan Kurum`u ve ÇED Raporunu hazırladığı söylenen 200`ün üzerindeki bilim insanını kamuoyu önünde tartışmaya çağırıyoruz. Bu tür projeler hamasetle değil, bilim ve tekniğin ışığında değerlendirilebilir. Gelin bu projeyi tüm yönleriyle tartışalım. Türkiye'nin geleceği inatlaşma meselesi olamaz” denildi. 
 
İSTANBUL DEPREMİNİ OLUMSUZ ETKİLEYECEK
 
Yüzgeç, Kanal İstanbul projesinin zararlarını ise şu ifadelerle anlattı: 
 
“* Kanal İstanbul Projesi, gelir getirici fizibil bir proje değildir. Sadece gayrimenkul spekülatörleri kazançlı çıkacaktır.
 
* Kanal İstanbul bir ulaşım ve kentleşme projesi değildir. Makro bir planın parçası değildir.
 
* Kanal İstanbul inşa süreci dışında istihdam yaratmayacaktır.
 
* Başta kanalın kendi yapısı olmak üzere Kanal İstanbul kapsamındaki, karayolu, demiryolu geçiş köprüleri, demiryolu, metro, altyapı tünelleri gibi geçiş tünelleri, altyapı geçiş yapıları (atıksu, içme suyu, enerji nakil hatları, doğalgaz, telekomünikasyon hatları), kıyı-liman yapıları gibi mühendislik yapılarının tamamı mühendislik ve planlama açısından sorunludur ve büyük riskler taşımaktadır.
 
* Kanal İstanbul`un İstanbul depremine etkisi olumsuz yönde kat be kat fazla olacaktır.  Afet öncesi ve sonrası açısından, halihazırda hazırlıksız olan kenti tümüyle kaos içine sokacaktır.
 
* Marmara ve Karadeniz`in habitatını tahrip edip, doğaya geri dönülmez zararlar verecektir.
 
* İstanbul binlerce yıllık tarihiyle, kültürüyle, doğasıyla, coğrafyasıyla ve hepsinden önemlisi içinde yaşayan insanlarıyla büyük bir değerdir. Ticari bir mal gibi 'marka' olmaya ihtiyacı yoktur.
 
* Kanal İstanbul Projesi sadece ülkemizde değil tüm dünyada da olmaması gereken en çılgın proje olarak ilelebet anılacak bir projedir.”