Lübnan’da Doğu Hıristiyanları Kongresi’nin ilki düzenlendi

  • dünya
  • 13:17 18 Kasım 2022
  • |
img
HABER MERKEZİ - Beyrut'ta ilk olarak gerçekleştirilen Doğu Hıristiyanları Kongresi'nde, Süryani (Asuri-Arami-Keldani) halkının ulusal kimliği ve Süryanice’nin anayasal olarak tanınması çağrısında bulunuldu.
 
Doğu Hıristiyanları Kongresi'nin ilki, 12-13 Kasım tarihleri arasında Beyrut'ta gerçekleştirildi. Hıristiyan Cephesi tarafından, “Doğu'nun Hıristiyanları: Yok Olma ve Rol Restorasyonu Arasında” başlığıyla düzenlenen konferansta, Doğu'daki Hıristiyanların durumu ve dünya çapında Hıristiyan halklar arasında birlik oluşturmanın önemi ele alındı.
 
ÇOK SAYIDA ÜLKEDEN KATILIM
 
Konferansa farklı ülkelerden çok sayıda siyasi parti ve kurum temsilcileri katılırken, Süryani Dernekleri Federasyonu Başkanı (SÜDEF) Evgil Türker de konferansta yer aldı. Konferansa, Hıristiyanlığın etnik ve mezhepsel çeşitliliğini temsil eden Lübnan, Mısır, Irak, Suriye, Türkiye, Ermenistan, Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri'nden Hıristiyan delegeler katıldı.
 
ORTAK PROJE OLUŞTURMA AMACI
 
Süryani Maronit Birliği Başkanı Tur Levnon ile Dr. Amin Iskandar, Lübnan, Suriye, Irak'ta ve tüm bölgelerde ortak bir Hıristiyan projesi oluşturmayı amaçladığını belirterek, konferans için, “Hıristiyan Cephesi, bölgedeki tüm tarafları ve sürgün edilenleri bir araya getirdi” ifadeleri kullanıldı.
 
Dr. Amin Iskandar, Hıristiyan Cephesinin oluşumu ve hedefleri ile ilgili olarak şunları kaydetti: “Hıristiyan Cephesi, Hıristiyan partilerden oluşuyor. Bağımsız bir Lübnan için çalışan çeşitli Lübnan ulusal partilerini içeren Lübnan Egemen Cephesi’nin de bir parçası. Hıristiyan Cephesi, Lübnan'da ve daha geniş bölgedeki Hıristiyanları anavatanlarında, varlıklarını sürdürmelerini sağlamak için korumak için çalışmalar yürütüyor.”
 
BİRLİKTE YAŞAMI ÖRÜYOR
 
Iskandar ayrıca, Hıristiyan Cephesi’nin başka herhangi bir dini veya etnik grubu ezmeyi veya yerinden etmeyi amaçlamadığını, bunun yerine Lübnan ve bölgede bir arada yaşamayı geliştirmek için onlarla koordinasyonu hedeflediğini paylaştı.
 
TEHDİTLERE KARŞI MÜCADELE 
 
Hıristiyan Cephesi Liderlik Konseyi üyesi Dr. Imad Chamoun da, Lübnan'da ve Doğu'nun başka yerlerinde devam eden Hıristiyan varlığına yönelik büyüyen varoluşsal tehdide karşı mücadele etmek için Hıristiyan Cephesi'nin kuruluşunu resmen ilan etti. Dr. Imad'a göre, Cephe dinsel, sosyal, kültürel, dilsel ve ulusal hakların savunulmasında birçok doğulu Hıristiyan grubun sesini birleştirmek için kuruldu. Cephe’nin, bu hedeflerin peşinde federal bir Lübnan'ı savunduğunu ifade eden Chamoun, Doğu Hristiyanları’nın kültürel yapılarını yansıtan yasal sistemlere sahip topluluklarda yaşamayı hak ettiklerini de sözlerine ekledi.
 
In Defence of Christians (IDA) İcra Direktörü Richard Ghazal , “Hıristiyan Cephesi'nin açılış konferansı, Orta Doğu'daki Hıristiyanlar için tarihi bir kilometre taşıdır” cümlelerini kullandı. Richard, sözlerine şöyle devam etti: “IDC, inancın doğduğu yerdeki yerli Hıristiyanların korunmasına, muhafaza edilmesine ve güçlendirilmesine bağlılığını sürdürüyor. Ve Hıristiyan Cephesi’ni bu hedefin gerçekleştirilmesine yönelik yerel bir araç olarak alkışlıyor.”
 
‘YOL ÇİZMEK CESARET VERİCİ’
 
Konuşmacılar arasında ABD Uluslararası Din Özgürlüğü Komisyonu (USCIRF) eski Başkanı, Uluslararası Din Özgürlüğü Sekreterliği (IRF) Başkanı ve IDC Danışma Kurulu üyesi Nadine Maenza da yer aldı. Nadine Maenza, “Lübnan'da Orta Doğu'nun dört bir yanından Hıristiyanları bir araya getiren Hıristiyan Cephesi Konferansı’nda online olarak konuşma yapmaktan onur duydum. Bu farklı toplulukların, Hıristiyanların eski vatanlarında kalabilmelerini ve eşit vatandaşlar olarak muamele görmelerini sağlamak için ileriye dönük bir yol çizmek konusunda birlik bulduklarını görmek cesaret verici. Kendi geleceklerini belirlerken tavsiyelerini desteklememiz önemli” şeklinde konuştu.
 
Konferansa katılan Süryani Haçı Uluslararası Koordinatörü / Shlomo Yardım ve Kalkınma için Sandra Korteweg-Vermeer, siyasi sonuçlar ile bölgedeki insani durum arasındaki bağlantıya dikkat çekti. Sandra, “Uluslararası bir insani yardım kuruluşu olarak siyasete karışmıyoruz ama siyasi kararların sonuçlarını her gün görüyoruz. Orta Doğu'daki tüm kiliselerin, yalnızca birlikte kimliklerini ve Orta Doğu'daki Hıristiyanların olumlu varlığını koruyabileceklerine dair aynı inançla bu konferans için bir araya geldiklerini görmekten minnettarım. Bana, dünya çapındaki Hıristiyanlar için görkemli bir umut olan Yeşaya 19:23-25'i hatırlattı” ifadelerini kullandı.
 
Konferans, 13 Kasım Pazar günü Orta Doğu'daki Hıristiyan topluluklarının güvenliğini ve onurunu korumayı amaçlayan ülkeye özgü bir dizi teklifle sona erdi.
 
Konferans sonunda sunulan teklifler şöyle:
 
IRAK
 
*Ninova Ovası’nı Bağdat ve Erbil arasındaki çatışmadan çıkarın. 
 
*Irak Anayasası'na uygun olarak Ninova Ovası halkına ve Süryani (Asuri-Arami-Keldani) halkına tarihi bölgelerinde özerklik verin. 
 
*Taşra ve ulusal düzeyde yasama, yargı ve yürütme makamlarına Hıristiyan katılımını geliştirin. 
 
*Ninova Ovası için özel bir ekonomik kota vererek, Irak'taki Hıristiyanlara Irak tarafından imzalanan tüm devlet ve uluslararası sözleşmeler ve anlaşmalara uygun olarak tüm dini ve ulusal haklarını verin.
 
*Irak Kişisel Durum Yasası’nı, Hıristiyanların kişisel statüsüyle ilgili maddelerin onaylanması lehine değiştirin
 
*Tarihi Hristiyan kasaba ve köylerindeki demografik değişime son verin.
 
*Süryani (Asuri-Arami-Keldani) bölgelerinde güvenliği sağlamak için “Ulusal Polis” adı altında bir Süryani güvenlik gücü oluşturun.
 
SURİYE
 
*Süryani (Asuri-Arami-Keldani) halkının tam katılımıyla Suriye'deki siyasi çözümü harekete geçirin.
 
*Süryani (Asuri-Arami-Keldani) halkının ulusal kimliğini ve Süryanice dilini anayasal olarak tanıyın.
 
*Federal Suriye'nin bir parçası olarak farklı bölgelerde özerk yönetimlerle demokratik, çoğulcu, laik ve merkezi olmayan bir devlet yaratın.
 
*Suriye Anayasasında yer alan, ‘Devlet başkanının dini İslam'dır’ gibi din ve ırk ayrımcılığını sürdüren ve din, etnik köken veya ırk adına uygulanan tüm ayrımcılığı suç sayan metinleri kaldırın.
 
LÜBNAN
 
*BM Güvenlik Konseyi'nin 1559 sayılı kararının uygulanmasını tamamlayarak Lübnan'daki İran işgalini sonlandırın ve havaalanları, limanlar ve finans kurumları gibi kamu tesislerinde Hizbullah'tan arınmış bölgeler oluşturun.
 
*Bazı belediyelerin başarılı enerji tasarrufu deneyimlerini genelleştirin.
 
*Toplumsal meşru müdafaa için belediye zabıta teşkilatları oluşturun.
 
*Kültür, dil ve tarihte Hıristiyan direniş rolünü etkinleştirin.
 
*Bazı askeri havalimanlarını, deniz tesislerinin yanı sıra sivil havalimanlarına dönüştürün ve ekonominin canlanmasına yardımcı olmak için Beyrut Limanı'nı canlandırın.
 
*Lübnan'daki Hıristiyanların varlığının sürmesini sağlamak için yerleşik Hıristiyanları gurbetçilerle birleştiren Doğulu Hıristiyan Muhalefeti için bir fon oluşturun.
 
*David Vergili- Gazeteci