‘Kimseyle savaşmadık sadece kendimizi koruduk'

img

ATİNA - Atina’da Suriye’deki savaş ve Efrin’in boşaltılması konu başlıklarıyla düzenlenen panelde konuşan PYD Atina Sözcüsü Doktor İbrahim İbrahim, “Kimseyle savaşmadık sadece kendimizi koruduk” dedi.

Yunanistan’ın başkenti Atina’daki Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nde ‘Kürtler ve Büyük Güçler’ paneli düzenlendi. Panele Akdeniz, Ortadoğu ve İslam araştırmaları uzmanı Prof. Dr. Sotiri Rousas, Gazeteci Nikolas Zırchan ve PYD Atina Sözcüsü Doktor İbrahim İbrahim konuşmacı olarak katıldı.

Suriye’deki savaş ve Efrin’in yıkılması ve boşaltılamsı konularının tartışıldığı panelde konuşan PYD Atina Sözcüsü Doktor İbrahim, Suriye’deki en büyük partilerde biri olduklarını, savaşı veya herhangi bir tarafı seçmediklerini söyledi. İbrahim, yalnızca kendilerini koruduklarını belirtti.

“Biz Esad tarafını tutsaydık kötü olacaktı” diyen İbrahim, “Esad kendi halkına yıllarca eziyet çektirdi biz bunun tarafında olamazdık.

Oradaki mücadele başladığı zaman cezaevindekileri bıraktık ki Esad’a ve zulmüne karşı dirensinler, Esad’ın en büyük düşmanı koltuk sevdasıydı. Zaten Suriye’deki savaşın sebebi de budur, demokrat bir insan olmaması demokrasiyi esas almamasıdır” dedi.

ABD ve uluslararası güçlere deliller, dosyalar sunduklarını, Kürtlere saldıranların El Kaide DAİŞ olduğunu anlattıklarını ancak kimseyi inandıramadıklarını belirten İbrahim, şunları söyledi:

“DAİŞ tüm sınırları kontrol ediyordu zaten Türkiye’nin sınırları DAİŞ ve benzeri örgütlere serbestti kimse karışmıyordu. 2013 yılında El Nusra Türkiye tarafından Serekaniye’ye saldırdı. Bize karşı savaşanlar hep paralı çetelerdi o zamanlar bizim silahlarımız kısıtlıydı ama biz yine bu saldırıları püskürtebildik. Daha sonra Kobane mücadelesi her şeyi değiştirdi. Kobane direnişi ABD ve koalisyon güçlerine Türkiye ile iş yapılmayacağını gösterdi. Daha sonra ABD bizimle görüştü ve DAİŞ’e karşı sizinle savaşmak istiyoruz dedi. Bazıları ‘ABD sizi kullandı’ dedi ama bana göre biz onları kullandık çünkü biz zaten savaşacaktık onlar da bize destek verdi silah verdi. Zaten amacımız birdi DAİŞ ve benzeri örgütlere karşı savaşmaktı. Rusya bizi suçluyor, ABD ile iş birliği yaptığımız için ama yanılıyor, biz tüm dünyadan yardım istedik ama bize yardım etmedi. ABD ve koalisyon yardım etti, bundan kaynaklı doğru söylemiyor.

KOALİSYON DAİŞ’TEN KORKTUĞU İÇİN BİZE YARDIM ETTİ

Koalisyonun Kobane’de yardım etmesinin sebebi de ‘Kobane düşerse DAİŞ dünyanın başına bela olacaktı’ bundan korktuklarındandır ve bu korkulardan dolayı bize yardım ettiler.

Savaşın dışında biz Rojava’da kurumlarımızı oluşturduk hem eğitim hem ekoloji hem kadın vb. alanlarda birçok çalışmalar yaptık kurumlar kurduk ve geliştirdik. Rojava’yı bir taraftan Türkiye bir taraftan Esad ve diğer taraftan islami kesimler sıkıştırmasaydı Rojava kendi kendini idame ettirebilirdi büyük gelişmeler olabilirdi bunun zemini vardı hazırlıkları yapılmıştı ve Rojava modeli tüm dünyaya örnek olacaktı.

‘KÜRLER HEP HAKSIZLIĞA UĞRADI’

“ABD Efrin’i Kürtlere vermeye yardımcı olsaydı ne olurdu, böyle bir soru soralım?” diyerek sözlerine başlayan gazeteci Nikolas Zırchan, “Ortadoğu’daki tarih maalesef büyük güçlerin kendi çıkarları için savaşların çıkarılmasına sahne olmuştur. Ortadoğu’daki yeraltı kaynakları vb. hiçbir zaman hakkaniyetli olarak paylaşılmadı. Kürtler hep haksızlığa uğradı. Kürtlerin ıraktaki özgürlük referandumuna bile izin verilmedi.”

‘TÜRKİYE EFRİN’DEKİ YAPIYI BOZMAK İSTİYOR’

Türkiye’nin Efrin’e saldırma sebebinin buradaki Arapları ve farklı kesimleri Efrin’e katıp oradaki yapıyı bozmak olduğunu söyleyen Zırchan, “Erdoğan Efrin’de durmayacak, Kürtlerin elinde olan tüm yerlere girmek isteyecek ki istiyor. Zaten bir sonraki hedefi Minbiç olarak görüyor. Bundan kaynaklı kimi görüşmeler gerçekleştiriliyor” dedi.

‘KÜRTLERİN HİÇBİR MÜTTEFİKİ YOK’

Prof. Dr. Sotiri Rousas da şöyle konuştu: “ABD’nin Suriye’de net bir politikası gücü yok Kürtlerin bunu iyi analiz etmesi lazım. İsrail ve ABD’nin Ortadoğu’daki tek hesabı hedefi İran’dır ve İran’ı durdurmaktır. Rusya Suriye’ye kalmaya geldi. İki planı var; biri uzun biri kısa. Kısa vadeli olan ortadoğuda kalmasıdır, Rusya Suriye’de ekonomik bir kaybı yaşasa da orda kalmayı istiyeccektir çünkü dünya gücü olabilmek için ortadoğuda hakimiyet kurmak istiyor. İran da uzun vadeli bir poker oyuncusudur uzun vadeli hesaplar yapıyor.

Rusya’dan sonra ikinci görünse de çok büyük bir rol oynuyor. İran Suriye’den ve o bölgeden hiçbir zaman çıkmaz.Türkiye ‘Suriye’de ne karar kalınacaksa beni de hesaba katın’ demek istiyor. Sadece bölgede askerinin bulunması bile onun da rol almasına yetiyor. 4 oyuncu var 2’si kalıcı 2’si gidici, kalıcı olan Türkiye ve İran gidici olan ABD ve Rusya ama hiçbiri Kürtlerle işbirliği kurmuyor, Kürtlerin hiçbir müttefiki yok. Kürtler bölgede müttefik bulmalı. Bundan kaynaklı süreç Kürtler için çok zor olacak. ABD Türkler ve Kürtler arasında bir tercih yaparsa tercihi Türkler için olacaktır çünkü ABD Türkiye’yi Rusya’ya kaptırmak istemiyor?"