HATAY - Avukat Mehtap Sert, müvekkili Berfin Özek’e asitli saldırıda bulunan sanığa verilen hapis cezası ile kadına şiddet konusunda meşru bir alan yaratıldığını söyleyerek, sanık için “Ödül gibi bir ceza aldı, belki de Berfin’i öldürecek” dedi.
Türkiye’de hemen her gün bir yenisi ile karşılaşılan kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddetin çarpıcı örneklerinden biri 19 yaşındaki Berfin Özek. 15 Ocak 2019 tarihinde eski erkek arkadaşı Casim Ozan Çeltik'in asitli saldırıda maruz kalan Özek’in yüzünün büyük bir bölümü yandı.
“Kasten öldürme” suçundan cezalandırılması istenen sanığa, yargılandığı İskenderun 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 7 Ocak günü görülen karar duruşmasında "kasten yaralama" suçundan 12 yıl, "yanıcı madde temin etmek” suçundan 18 ay olmak üzere toplam 13 yıl 6 hapis cezası uygun görüldü.
Sanığa verilen ceza için “çektiğim acıların karşılığı değil” diyen Özek, avukatı aracılığıyla karara dair üst mahkemeye itiraz başvurusunda bulunurken, kadın örgütlerinin tepki gösterdiği mahkeme kararı AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da gündemine girdi.
Daha önce “Ben zaten kadın erkek eşitliğine inanmıyorum” sözlerini sarf edip, Münevver Karabulut cinayeti hakkında “Yalnız bırakılan ya davulcuya ya zurnacıya” diyen Erdoğan, davadan çıkan karara dair bu kez "Adaletin tecellisini hakta, hukukta arayın. Hukuk eşittir kanun değildir" ifadelerini kullanması dikkatleri kadın cinayetlerine dair yargılamalara çekti.
Özek'in Avukatı Mehtap Sert, yargılama sürecini değerlendirdi.
'YARGITAY KRİTERLERİNE UYGUNDU'
Hazırlık soruşturması sırasında dosya savcının çok detaylı bir araştırma yaptığını dile getiren Av. Sert, bu araştırma neticesinde ulaşılan tüm delillerin tanık beyanlarını doğrulayarak sanığın bu eylemi gerçekleştirdiğine dair ciddi kanaat oluşturduğunu ifade etti.
Soruşturması savcısının Yargıtay kriterlerine göre yaptığı değerlendirme sonucunda sanığın kastının yoğunluğu ve kullandığı asidin miktarı itibariyle suçun ‘kasten adam öldürmeye tam teşebbüs’ olduğu isnadıyla iddianame hazırlandığını Av. Sert, hazırlanan iddianamenin mahkemesi o dönemki başkanı tarafından kabul edilmesiyle davaya dönüştüğünü belirtti.
Av. Sert, “Daha sonra heyet başkanının tayini çıktı. Yeni başkan geldi. Berfin bu süreçte Bodrum’da tedavi olduğu için beyanına ulaşılamadı. Çünkü hijyen sorunu olduğu için insanlarla teması sınırlıydı. Doktorun izin verdiği zaman diliminde beyanı Bodrum Asliye Ceza Mahkemesi tarafından alındı. 29 Kasım 2019’da savcılık mütalaasını verdi. Ancak biz beyanda bulunmak için süre istedik. 7 Ocak 2020 tarihinde maalesef heyet oy birliğiyle mütalaaya uygun karar verdi” dedi.
TAKDİR YETKİSİNİ SANIKTAN YANA KULLANDI
Savcılığın mütalaasını dayandırdığı Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından verilen kati rapora eksiklikler bulunması nedeniyle itiraz etmeleri üzerinde duran Avukat Mehtap Sert, rapordaki eksikleri şöyle anlattı: “Berfin’in burun delikleri yapışmıştı. Ağzı açık uyumak zorunda kalıyordu. Nefes alamıyordu, dudakları yoktu, yemek yiyemiyordu. Defalarca anestezi aldı. Bunların insanın yaşam kalitesini ne kadar etkilediği ve bunun sonucunda ölüp ölmeyeceği gibi değerlendirilmemişti. Göğsüne dökülen asidin süt bezelerine verdiği zararla ilgili hiçbir değerlendirme yapılmamıştı. Bu sebeple ilk aşamadan itibaren itiraz ettik. Raporun ilk bölümünde asidin öldürücü niteliğinden bahsedilmiş. Ancak mahkeme bu kısmı görmek istemedi, takdir yetkisini sanıktan yana kullanmayı tercih etti.”
‘MEŞRU BİR ALAN YARATILDI’
Avukat Sert, mahkemenin sanığa ‘kasten yaralama’ suçunda ceza vermesi ile kadına şiddet konusunda meşru bir alan yarattığını vurguladı. “Çünkü cezanın yatarı çok az. İnfaz rejimine göre sadece 3 yılını kapalı cezaevinde geçirecek” diyen Av. Sert, sanığın sonrasında hiçbir şey olmamış gibi normal yaşamına devam edeceğini dile getirdi.
Av. Sert, “Ödül gibi ceza aldı, belki de Berfin’i öldürecek. Ceren Damar vakasında sanığın açık cezaevinden çıktığı basında genişçe yer aldı. Cezaevlerinin ıslah kurumu olmadığını hepimiz biliyoruz. Tüm bu ihtimalleri değerlendirecek eğitim düzeyine sahip heyet. Neticede hepsi hukuk mezunu. Bunları dile getirdik. Antalya’da 20 Eylül 2019 tarihinde bir kız kardeşimize eski kocası tarafından aynı şekilde saldırı oldu ve öldü. Ceza yargılamasında bu suçun karşılığı kasten adam öldürmedir. Canice hisle... Çünkü kullanılan asit miktarı çok fazla. Sanık asidin öldürücü etkisini biliyor. Olay sonrası yardım istemesini engellemeye çalışmış. Berfin telefona bakıyor olmasaydı asit ağzına gelebilirdi. Tesadüfen yaşıyor diye, ki kalbinin atıyor olmasını mahkeme nasıl yaşamak olarak değerlendiriyor onu da anlamış değilim. Bu duruma ‘sanığın kastı öldürme değil, yaralamadır’ demek vicdana sığan bir yorum değildir. Yargıtay ve bölge adliye mahkemeleri benzer asitli saldırı durumlarında 24 yıl 6 ay verdi. Ancak mahkeme sanık lehine takdir yetkisini kullanmayı tercih etti" diye konuştu.
İktidarın kadınlara yönelik söylemlerine değinen Av. Sert, "İktidarın çıkardığı genelgelerin uygulanmasında samimi olması, yeni düzenleme için kadın dernekleriyle koordineli çalışması gerekmektedir. Çünkü kadın sorunun ancak kadınlar çözebilir. Eril zihniyetin empati kuramadığı meselelere çözüm üreteceğini düşünmüyorum” dedi.
MA / Hamdullah Kesen