DİYARBAKIR – Diyarbakır Dağkapı Meydanı’nda idam edilişlerinin üzerinden 94 yıl geçen Şeyh Said ve arkadaşlarının mezar yerleri hala bilinmiyor. Şeyh Said’in torunu Kasım Fırat, bu konuda 2010’da Meclis ve İçişleri Bakanlığı’na verdikleri dilekçelere hala yanıt alamadıklarını belirtti.
Cumhuriyet tarihinin ilk ayaklanması olarak bilinen Şeyh Said İsyanı, 5 Şubat 1925’te başladı. İsyanın Mayıs 1925’te bastırılmasının ardından kurulan İstiklal Mahkemeleri’nde yüzlerce kişinin idamına karar verildi. Diyarbakır İstiklal Mahkemesi de, 29 Haziran’da aldığı kararla Şey Said ve 46 kişi hakkında idam kararı verdi. Karar hemen ertesi gün Dağkapı Meydanı’nda infaz edildi.
MEZAR YERLERİ AÇIKLANMADI
Şeyh Said ve 46 arkadaşının idam edilişlerinin üzerinden tam 94 yıl geçti. Şeyh Sait ve arkadaşlarının mezar yeri, her ne kadar eski Orduevi bitişiğindeki alan olarak gayri resmi dillendirilse de 94 yıldır mezar yerleri açıklanmadı. Ailenin 1979’dan bu yana, Kürt siyasetçilerin ise son 10 yılda Şeyh Said ve arkadaşlarının mezar yerlerinin bulunması için hükümet, Meclis ve yargı üzerinde yaptığı tüm girişimler sonuçsuz kaldı.
Ailenin 2010 yılında İçişleri Bakanlığı’na verdiği dilekçeye de aradan 9 yıl geçmesine rağmen hala yanıt verilmiş değil.
‘HEDEFLERİ KÜRDİSTAN’DA ÖZGÜR YAŞAMI KURMAKTI’
Konuya ilişkin Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşan Şeyh Said’in torunu Kasım Fırat, 1925 yılında Şeyh Sait başkaldırısının Kürdistan’da büyük yankı yarattığını dile getirdi.
1924 yılının öncesine değinen Fırat, “Kürdistan’da 1806’dan sonra yaklaşık 20 başkaldırı olmuştu. O yüzyılda tüm Kürdistan’da özgürlük ruhu oluşmuştu. Şeyh Sait başkaldırısına katılanlar hedefi, özgür ve onurlu bir yaşamın Kürdistan’da kurulmasıydı. Çünkü farklı kesimlerde insanlar vardı bu başkaldırıda. Doktor Fuat, Fehmi Bilal, Yusuf Ziya, Şerko (Aleviydi) gibi isimler, ağalar, öğrenciler, şeyhler, askerler bir aradaydı. Hedefleri de özgür bir yaşamın Kürtdistan’da kurulmasıydı, kazandılar da” diye konuştu.
BARZAN, DERSİM, MAHABAD…
Kürtlerin ortadan kaldırılmasının hedeflendiğini söyleyen Fırat, gelinen aşamada bugün Kürtlerin kazandığını, inkar ve imhadan kurtulduklarını ifade etti.
“Verilen onca bedel ve dökülen kan Kürdistan’da bir şeyler yeşertti” diyen Fırat, şöyle devam etti: “Barzan, Mahabad, Dersim’de de başkaldırı oldu. Dağlarda, zindanlarda direnen Kürtler var. Kürt meselesi uluslararası bir mesele halini aldı. Kürtlerin elinden çıktı. Buna sahip çıkmamız lazım. Dökülen kan 4 parça Kürdistan’da bazı şeyleri yeşertti. Güçlü sahiplenmemiz lazım. Kırılsak da baş eğmememiz lazım. Özgürlük ruhunu, başkaldırıyı muhafaza etmemiz lazım. Birliktelik kurmamız şart. Bir dünya meselesi olan Kürt meselesinde müşterek bir dille, diplomaside, stratejide birlikteliği yakalamamız lazım. Kürtlerin tüm öncüleri başta Mesut Barzani, bu meseleye sahip çıkmalı, el ele vermeliler, adilane ve kardeşlik ile müşterek bir dille dünyaya hitap etmelidirler. Şahsi menfaatleri Kürt halkının menfaatleri önüne konulmamalıdır.”
‘KÜRTLER İÇİN VERİLMİŞ BİR MESAJDIR’
Fırat’a göre, yargılandığı Ankara 2’nolu DGM’nin (Devlet Güvenlik Mahkemesi) PKK Lideri Abdullah Öcalan hakkında yine 29 Haziran’da idam kararı vermesi tesadüf değil. Fırat, bu duruma dair “Kürtler için verilmiş bir mesaj olarak anlaşılabilir. 29 Haziran 1925’te de sizi öldürdük. Bu günde öldürüyoruz. Hareketleriniz hangi şekilde olursa olsun sizi bastırırız diyorlar. Böyle bir mesaj çıkarmak mümkün” ifadelerini kullandı.
‘1979’DAN BERİ ARIYORUZ’
Şehy Said’in kabrinin bulunduğu yeri 1979’dan beri aralıksız aradıklarını belirten Fırat, “Bugüne kadar tek bir cevap vermiş değil. Hepimiz kabrin nerede olduğunu biliyoruz. Halkın yüreğinde de yer almış herkes biliyor. Defalarca talepte bulunduk. Kardeşim resmi olarak 2010 yılında Meclis ve İçişleri Bakanlığı’ndan dilekçe ile talep etti, ancak bir cevap alamadık. Ölülerimizden, şehitlerimizden korkuyorlar. Muhakkak hedefimize ulaşacağız. Kabirlerinin etrafına külliye kuracağız” diye konuştu.
‘BİRLİK OLMANIN YOLU BULUNSUN’
Şeyh Said’i, idam edilişinin 94 yıldönümünde yine andıklarını kaydeden Fırat, “Kürtler bu ruhu ve misyonu kendilerine merkez alsınlar, yer alsınlar, birlik olsunlar, adalet ve hukukla başkaldırsınlar, eğilmesinler. Kürdistan çok bedel vermiş. 4 parça edilmiş. Yüzyıldır acı ve keder içindeyiz. Bundan ders alsınlar. Birlik olmanın yolunu bulsunlar. PKK ve KDP adilane birlikteliği sağlamalıdır. Kürtler de diğer milletler gibi yaşamalıdır. Artık yeter” dedi.