Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın “Nikahlanın, evlenin, çoğalın. Müslümanın çoğalması şart... Türkiye'deki terör örgütü bu konuda çok hassas. En az 10, 15 çocukları var” sözlerine tepki gösteren HDK Eş sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit ve HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Besime Konca, kadınlara seslenerek tepkilerini ortaya koymaları gerektiğini söyledi. 

 

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın İslam İşbirliği Teşkilatı Kadın Danışma Konseyi Genç Kadınlar Liderlik ve Girişimcilik Programı Sertifika Töreni'nde ayrımcılığı körükleyen “Nikahlanın, evlenin, çoğalın. Müslüman'ın çoğalması şart. Türkiye'deki terör örgütü bu konuda çok hassas. En az 10, 15 çocukları var” sözleri kadınların tepkisine neden oldu. 

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü Besime Konca, düşmanlığın göstergesi açıklamalara her gün yenisinin eklendiğini belirterek, "Özellikle AKP iktidarı, Erdoğan bunları başlatıyor. Şimdi, 'Nikahlanın, evlenin, çoğalın. Müslümanların çoğalmaya ihtiyacı var. Teröristlerin 15 çocuğu var' demek ırkçılıktır, insanlık suçudur" dedi. Konca, bunun altında yatan gerçekliği ise şöyle açıkladı: "Kürtleri terörist olarak ilan ediyor. Kürtler bugüne kadar demokrasi, özgürlük istedikleri için terörist edildiler, siyasi iradesini ortaya koyduğu için terörist ilan edildiler, evlerini, köylerini, coğrafyalarını, dilini kültürünü bırakmadıkları için terörist ilan edildiler. Bunlarda başarılı olamayınca, Kürt halkının iradesini, Kürt halkının onurunu ayaklar altına alınmasına izin vermediği noktada şimdi de doğacak, doğurdukları çocukları üzerinden Kürtleri terörist ilan etmek insanlığa sığmayacak ve insanlığın asla kabul etmeyeceği bir değerlendirme biçimidir. Kürtlerin bunu kabul etmemesi gerekiyor. Kürt kadınları Müslüman olarak tanımlamamak, Türk kadınlarını sadece Müslüman olarak tanımlayıp, 'Siz de 15 çocuk yapın' yarışına koymak, büyük bir suçtur" dedi. 

 

'3 ÇOCUKTAN 15 ÇOCUĞA ÇIKTI'

 

Erdoğan'ın sözleriyle Kürtlere karşı bir düşmanlığı pekiştirmeye çalıştığını kaydeden Konca, doğurdukları çocuklar üzerinden Kürtleri ve kadınları tanımlamaya hiç kimsenin hakkının olmadığını söyledi. Erdoğan açık bir şekilde suç işlediğini ifade eden Konca, Erdoğan'ın en "En az 3 çocuk doğurun" söyleminin bugün "15 çocuğa" kadar çıktığını dile getirdi. Yatak odalarına kadar girip nasıl ve kaç çocuk yapacaklarına kadar varan bir müdahalenin söz konusu olduğunu aktaran Konca, şöyle dedi: "Ve bunu yarıştırarak yapıyor. Bunu yaparken de başka bir etnik yapıyı, halkı terörize ederek, Türkiye kadınına mesaj vermek ve bunu Müslümanlık, İslamiyet üzerinden tanımlamaya çalışıyor. Bu da suçtur, kabul etmiyoruz. Bu zihniyetin aşılacağını, düşmanlaştırıcı, kadını rencide eden bu anlayışın aşılacağına inanıyoruz. Bütün kadınlara sesleniyoruz; bu noktada tepkilerini ortaya koymaları gerekiyor."

 

'KADINLARIN YAŞAMI İKTİDARIN TEKELİNDE DEĞİL'

 

HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit ise, AKP'nin iktidara geldiği yıllardan bu yana Erdoğan'ın elini bir türlü kadın bedeninden çekmediğini vurguladı. Sürekli kadınlara nasıl yaşamaları, kaç çocuk doğurmaları gerektiği ve eşleriyle ilişkilerinin nasıl olması gerektiği yaklaşımlarını ortaya koyduğunu ifade eden Koçyiğit, Erdoğan'ın söylemlerini "ırkçı" olarak nitelendirdi. Koçyiğit, "Bu aslında AKP-MHP faşist diktatörlüğünün kendisini yeniden üretme meselesindeki yeni nesillere dönük temel argümanlarını oluşturuyor ve bunu çok açık  bir şekilde itiraf etmiş oluyorlar. Tabi burada 'Teröristlerin 15 çocuğu var' meselesinde şunu biliyoruz yani, dağdaki gerillaların çocukları yok. Burada o zaman 'terörist' olan kimdir diye sorduğumuz zaman aslında Kürt halkını tarif ettiğini, Kürt halkının çok çocuklu olmasını da terörizmle eşleştirdiğini ve nefret suçu işlediğini, ırkçı bir propaganda yaptığını çok açık net bir şekilde söylememiz gerekiyor" ifadelerini kullandı. 

 

Bütün kadınların buna tepki göstermesi gerektiğini söyleyen Koçyiğit, ancak özellikle Müslüman kadınların tepki göstermesi gerektiğinin altını çizdi. Bir kadının kaç çocuk doğurup doğuramayacağı, evlenip evlenmeyeceği ve nasıl yaşayacağı meselelerinin iktidarın tekelinde olmadığını dile getiren Koçyiğit, "İktidar bunu belirleme hakkına sahip değil. O yüzden öncelikle kadınların sesini yükseltmesi çok önemlidir" diye belirtti.  

 

'KÜRTLERİN YOK EDİLMESİ HEDEFLENİYOR'

 

Koçyiğit, şöyle devam etti: "Bir halkın çok çocuklu olması, çocuk doğurması, doğurmaması meselesini terörizmle eşleştirmek ve buraya dönük de Kürtler artmasın, Kürtlerim nüfusu artmasın, ey makbul Sunni, Müslüman ve Türk olanlar siz çoğalın ki Kürtleri dengeleyin, Kürtlerin nüfusu dengeleyin mesajlarını vermesinin kendisi kabul edilemez. Aslında Erdoğan'ın bu sözleri ile çok zorda olduğunu gördük. Açık açık Kürtlerin yok oluşunu, Kürt karşıtlığını hedefliyorlar. Buraya dönük de çok açık bir şekilde çağrılar yapıyorlar. Bu çağrıyı buradan görmek gerekiyor. Bu bir Kürt yok oluşunu, Kürt halkının bütün halklarını yok etmenin çağrılarından birisidir. Kürtler eğer azalırlarsa, Kürtler çocuk doğurmayacaklar ama Türk Müslüman makbul nüfus gittikçe artacak ve Kürtler bu nüfus içerisinde eriyecek, azalacak, sesleri duyulmayacak. Bu işin öyle olmadığını, öyle olmayacağını sanırım bütün Kürtler göstereceklerdir."