İmralı’daki tecridin kaldırılması talebiyle yaşamlarına son veren tutuklular Zülküf Gezen, Ayten Beçet, Zehra Sağlam ve Medya Çınar’ın cenazeleri, gece yarısı asker ve polis ablukasında ailelerin bile sınırlı şekilde alındığı bir şekilde defnedilmişti. Yaşamını yitirenler için kurulan taziyelere bile insanların katılması engelleniyor. Uygulanan politikayı Halkların Demokratik Partisi (HDP) Artuklu Belediye Eşbaşkan Adayı İlahiyatçı Prof. Dr. Nurettin Turgay değerlendirdi.

 

Allah’ın Kur’an-ı Kerim’de adaletli olmayı emrettiğini hatırlatarak sözlerine başlayan Turgay, İslam inancı açısından her konuda insanlara adalet uygulanması gerektiğini belirtti. Cezaevlerinde yayılan süresiz dönüşümsüz açlık grevlerinin devam ettiğini hatırlatan Turgay, “Temennim hiçbir insanın biyolojisinin zarar görmemesidir. Bir insanın ölümüne sebep olmak tüm insanlığın ölümüne sebep olma anlamına gelir İslam da. Bir insanın hayatını kurtarmak insanlığın hayatını kurtarmaktır. Açlık grevindeki insanların zarar görmemesini diliyorum, tüm yetkililerin bu konuda duyarlı olması gerektiğini diliyor ve arzu ediyorum” dedi. 

 

‘HERKESİN ÖLÜSÜNÜ DEFNETME HAKKI VARDIR’

 

İnsanların ölülerini kendi inançları ölçüsünde defnetmesinin hakkı olduğunu ve İslam da bu konuda ayetler yer aldığını hatırlatan Turgay, “Buna engel olmamak gerekir. Bu konuda insan ayrımının yapılmaması gerekir. Peygamberimiz İslam düşmanlarıyla yaptığı savaşta bile ölülere vücutlarına rencide edici, tahrip edici uygulamaların yapılmamasını emretmiştir. Hiçbir zaman İslam dininde birilerinin cenazelerini defnetmelerine engel oldukları vaki değildir. Bu İslam inancı gereği herkesin ölüsünü defnetme yasını yerine getirme hakkı ve hürriyeti vardır” diye konuştu.

 

‘NİYE BUNU YAPIYORSUNUZ?’

 

Her gün İslamiyet ve Müslümanlık ile ilgili açıklamalarda bulunan hükümetin son dönemlerde cenazelere ilişkin tutumuna ilişkin olarak ise Turgay, “Onlara sormak lazım siz Müslüman iseniz niye bunu yapıyorsunuz” diye sordu.

 

‘İSLAM’DAN BAHSETMEYE HAKKI YOKTUR’

 

Kuran ve sünnetin cenaze ve defin konusunda ayrım yapmadığının altını çizen Turgay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hükümete, ana muhalefete de ve tüm insanlara sesleniyorum: Allah hepimizin rabbidir. Her konuda eşit haklara sahibiz. Kimsenin kimseden üstünlüğü yoktur. Peygamberimiz söylemiş, ‘kendinize istediğinizi kardeşinize istemedikçe mümin olamazsınız. Kendine neyi arzu ediyor, seviyorsan genel olarak bütün insanlara bunu istemediğin müddetçe Müslüman olamazsın.’ Mümin ve Müslüman olmak bunu gerektiriyor. Ben kendime ne istiyorum, malıma, canıma, neslime, namusuma, inancıma, fikir ve düşünceme, dinime, dilime ve maddi manevi tüm değerlerime isteklerimi aynı ölçüler dahilin de diğer tüm insanlar için kabul edersem imanım ve İslam’ım olur. Bunu kabul etmediğim zaman imandan ve İslam’dan bahsetmeye hakkım yoktur. Genel olarak ölçü budur. Buna riayet etmek, uymak gerekiyor. Toplumsal problemlerin çözümü buradan geçer. “

 

MA / Berivan Altan - Ahmet Kanbal