İSTANBUL - Ağır hasta tutsak Mehmet Edip Taşar, 18 kez anjiyo oldu ve kalbine giden damarlarda 8 stent takıldı. Oğlu Agit Taşar, babasının bir an önce tahliye edilmesi çağrısında bulundu. 

 

İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) hasta tutsaklara ilişkin raporuna göre Türkiye ve Kürdistan cezaevlerinde, 161’i kadın ve bin 251’i erkek olmak üzere toplamda bin 412 hasta tutsak bulunuyor. Raporda, ağır hasta 335 tutsağın bulunduğu, bunlardan 230’u tek başına yaşamını devam ettiremediği ve 105’inin de desteğe ihtiyacı olduğu, 188 tutsağın ise hastalıkları nedeniyle sürekli olarak kontrol edilmesi gerektiği kaydedildi. 

 

Marmara (Silivri) 5 No'lu L Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan ve İHD’nin hasta tutsaklar listesinde bulunan 68 yaşındaki Mehmet Edip Taşar'ın da çok sayıda sağlık sorunu bulunuyor. Kalp yetmezliği rahatsızlığı bulunan Taşar, 18 kez anjiyo oldu. Ayrıca kalp hastalığından kaynaklı 8 stent takılmış ve kalp ritim bozukluğu da bulunuyor. Kronik şeker hastası ve bazı dönemlerde şeker yüksekliği 600'ü bulan Taşar’ın durumu sağlık raporlarında da yer alıyor. Ağır ve kronik hastalıklarından kaynaklı olarak 3 defa Adli Tıp Kurumu'na (ATK) sevk edilen Taşar'ın infaz erteleme talepleri de reddedildi. En son 3 Kasım’da hastaneye gönderilen Taşar, kaldırıldığı hastanede "iyileşti" iddiasıyla gönderildiği cezaevinde tekrar fenalaşarak revire kaldırıldı. Kişisel ihtiyaçlarını dahi gideremeyen Taşar, diğer tutsakların yardımıyla yaşamını idame ettiriyor.

 

Taşar’ın oğlu Agit Taşar, babasının bir an önce tahliye edilmesi talebinde bulundu. 

 

Agit Taşar, babasının durumunu anlatarak, cezaevinde hayatını tek başına idame ettiremeyeceğini söyledi. Taşar, “Babam cezaevinde diğer arkadaşlar sayesinde yaşamını sürdürüyor. Kalp hastasıdır ve buna dair raporlar da mevcut. Şu anda bakıma muhtaç halde cezaevinde hayatını sürdürmeye çalışıyor. Durumu hiç iyi değil” dedi.

 

‘SESİMİ DUYURUN’

 

Taşar, “Defalarca ATK’ye başvurmamıza rağmen hiçbir şekilde olumlu geri dönüş sağlanmadı. En son görüşüne gittiğimde 2 kişi onun koluna girmişti ve görüş salonuna da o şekilde gelebildi. Hastalığı o kadar ağır ki yürüyemeyecek halde. Ama halen tahliyeye dair atılan herhangi bir adım yok” diye belirtti. 

 

Babasıyla 2 gün önce telefonda konuştuğunu kaydeden Taşar, “Babam sesinin duyurulmasını istedi. Babam, ‘Ben kapalı kapılar ardında, dört duvar arasında bir kişiyim nereye kadar sesimi duyurabilirim’ diye sordu. Ayrıca babam her tarafa dilekçe yazıp gönderiyor. Ama ona da dönüş olmuyor” diye kaydetti. 

 

‘HASTA TUTSAKLAR İÇİN ADIM ATILMALI’

 

Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nin devam ettiğini anımsatan Taşar, “En azında böyle bir süreçte tahliye etselerdi. En azından yanımızda olur. Çünkü şu an kendi öz bakım ihtiyaçlarını bile karşılamayacak durumda. Biz en azından evde ona yardımcı oluruz ve gözümüzün önünde olur. Bu şekilde de tahliye edilse çok memnun oluruz. Çözüm süreci de biraz ağır işliyor. Herkes bir umut onu bekliyor, haksız yere tutulanlar, hasta tutsaklar, yaşlı insanlar… Bu sürecin de bir an önce çözüme kavuşması hem ülkemiz için hem sıkıntılardan mustarip olan tutsaklar için çok iyi olur. Süreçte adımların atılması lazım. Kesinlikle hasta ve yaşlı tutsaklar için bir adım atılmalı. Bu adımlar atılırsa çözüm konusunda bir şeyler oluşabilir” diye konuştu.

 

BAKANLIĞA ÇAĞRI

 

Adalet Bakanlığına çağrıda bulunan Taşar, “Bir ağır hasta tutsağın oğlu olarak; en kısa zamanda hasta tutsaklar tahliye edilmelidir” dedi. 

 

MA / Ömer İbrahimoğlu