Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı çağrıdan sonra Kürt Özgürlük Hareketi çok sayıda somut adım attı. PKK yaptığı açıklamayla silahlı mücadeleyi sonlandırdığını belirtti. Bu kapsamda da Meclis’te komisyon kuruldu. Bunun dışında ise devlet ve iktidar tarafından tek bir somut adım atılmadı. Başta hasta tutsaklar olmak üzere, binlerce tutsağın tahliyeleri de “pişmanlık” dayatması nedeniyle engelleniyor. 

Tutsak yakınları bir an önce gerekli adımların atılması çağrısında bulundu. 

 

Oğlu Mehmet Ümit’in Konya Ereğli Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tekli hücrede tutulduğunu belirten İbrahim Ümit, cezaevlerindeki ağır koşulların sürece rağmen sürdüğünü vurguladı. Ümit, oğlunun tek kollunun olmasına rağmen tek başına hücrede tutulduğunu kaydederek, “Temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor. Cezaevlerinde hasta tutsaklar hastaneye götürülmüyor. Orada büyük bir zulüm var. Oğlum sakat haliyle tek başına kalıyor, elbisesini, yemeğini tek eliyle idare ediyor. Gardiyanlar bazen suyu açmıyor, yemekleri eksik veriyor. Cezaevinde baskı var, hasta arkadaşlar var ama hastaneye götürülmüyorlar. İranlı (Rojhilat) ailelerin durumu çok kötü, gelemiyorlar. Bu tablo tam anlamıyla bir perişanlıktır” dedi.

 

‘ÖNCE KÜRTÇE TANINMALI’

 

Ümit, devletin güvensiz yaklaşımına vurgu yaparak, demokratik çözüm için dil ve kimlik üzerindeki yasakların kalkması gerektiğini söyledi. Ümit, “Devlete güvenmiyoruz. Önderimiz barış için el uzattı, kan dökülmesin diye adım attı ama devlet hiçbir adım atmadı. Bugün Önderimiz sadece Kürtlerin değil, zulüm gören bütün halkların Önderidir. Türkiye gerçekten barış istiyorsa önce Kürtçeyi tanımalı, hasta tutsakların aileleriyle görüşmesini sağlamalı. Halkın da bu duruma artık sessiz kalmaması gerekiyor. Herkes ayağa kalkmalı ve kendi onuruna sahip çıkmalı" diye konuştu.

 

‘TUTSAKLAR ÖZGÜRLÜĞÜNE KAVUŞMALI’

 

Wan F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Mazlum Sertkaya’nın kardeşi Sidar Sertkaya, cezaevlerindeki şartların yıllardır değişmediğini belirtti. Sidar Sertkaya, 2019’dan bu yana cezaevinde olan kardeşinin durumunun giderek kötüleştiğini, sürecin başlangıcından itibaren cezaevlerinde herhangi bir düzenleme yapılmadığını ifade etti. Ailelerin umutla süreci takip ettiğini ancak devletin hiçbir somut adım atmadığını dile getiren Sidar Sertkaya, “Herkes özgürlüğüne kavuşmalı, artık bu adımı atmaları gerekiyor. Türkiye’nin her yerinde özgürce kendimizi ifade etmek, dilimizin önündeki yasakların kalkmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.

 

‘ADIM ATILSIN’

 

Balıkesir Bandırma 1 No’lu T Tipi Cezaevi’nde tutulan Fethullah Hazar’ın ağabeyi Ekrem Hazar, cezaevlerinde yaşanan ihlallere dikkat çekerek, sürecin yalnızca söylem düzeyinde kaldığını ve tutsakların özgürlük beklentisinin karşılık bulmadığını dile getirdi. Hazar, “Adımlar atılsın, annelerin yüzü gülsün, tutsaklar ailelerine kavuşsun. Herkes Türkçeyi özgürce konuşabiliyorsa biz de Kürtçeyi özgürce konuşmak istiyoruz. Çocuklarımız, gençlerimiz, annelerimiz kendi dilleriyle kendilerini ifade edebilsin. Cezaevlerindeki kardeşlerimiz, hastalık ve yoksullukla boğuşuyor. Artık adım atılsın ve hepsi özgürlüğüne kavuşsun" çağrısında bulundu.

 

MA / Abdulkadir Ayten