Mêrdîn'de 30 Aralık 2015'te gözaltına alınarak tutuklanan ve mahkemece "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla 13 yıl 6 ay hapis cezası verilen Hakkı Ay'ın tahliyesi Elazığ 1 No'lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu tarafından 6 ay ertelendi. 2025'in Ağustos ayında ceza infaz süresini tamamlayarak tahliye olması gereken Ay'ın karara karşı itirazda bulunduğu Elazığ 2'nci İnfaz Hakimliği, itirazı reddetti. 

 

Hakimliğin gerekçeli kararında, Ay'a "pişman olup olmadığı" sorulduğu, Ay'ın ise buna "İnsan yapmadığı bir şey için pişman olamaz. Aldığım cezayı hak ettiğimi düşünmüyorum" diye cevap verdiği belirtildi. Hakimliğin gerekçeli kararında, "(…) işlemiş olduğu suçtan dolayı pişmanlığının olmadığı, aldığı disiplin cezaları göz önüne alındığında Ceza İnfaz Kurumu'nun düzen ve güvenliği için koymuş olduğu kurallara uymadığı, kurumun düzenini bozduğu bunun da almış olduğu disiplin cezaları ile sabit olduğu ve mensup olduğu örgütle aktif olarak kurumda açlık grevleri ve disiplin eylemlerin bulunduğu, hükümlünün örgütten ayrıldığına, tekrardan örgüt ile temas kurmayacağına dair olumlu bir izlenim oluşmadığı ve hükümlünün örgüt ile bağlantısının devam edeceği…" diye belirtti. 

 

Ay'ın "örgüte sempatisi ve aidiyetinin devam ettiği" ifade edilen kararda, "Hükümlünün tekrar suç isleme, topluma ve mağdura zarar verme riskinin bulunup bulunmadığına ilişkin değerlendirme yapılamadığı, hükümlünün almış olduğu disiplin cezaları, kurulda mülakat esnasındaki beyan ve tutumları incelendiğinde işlediği suça ilişkin herhangi bir pişmanlığının bulunmadığı, hükümlünün serbest kalması halinde toplumla bütünleşmeye hazır olmadığı, tekrar suç isleme ve mağdura veya topluma zarar verme riskinin düşük olmadığı anlaşıldığından hükümlünün iyi halli olmadığına…" ifadelerine yer verildi.  

 

'BU TAVIR SÜRECE UYGUN DEĞİL'

 

İdare ve Gözlem Kurulları tarafından verilen kararların objektif olmadığını belirten Ay'ın avukatı Erdal Kuzu, "İdare ve Gözlem Kurulları kendilerini mahkeme yerine koyarak karar vermeye devam ediyorlar. Ne yazı ki, infaz hakimlikleri de bu konuda üzerlerine düşen görevi yerine getirmek yerine kopyala yapıştır kararlarla yapılan itirazları reddediyor. Müvekkil, yargılama süreci boyunca da bir suç işlemediğini, siyasi düşüncelerinden ve faaliyetlerinden dolayı yargılandığını belirtmiş, bir suç işlemediğinde ısrar etmiştir. O gün hakkında mahkumiyet kararı veren mahkeme gibi İdare ve Gözlem Kurulu da resmi ideolojinin belirlediği doğrultuda hareket ederek, ikinci defa cezalandırma yoluna gitmiştir" diye konuştu.

 

'GÖZLEM KURULLARI SÜRECE UYGUN DEĞİL'

 

Müvekkilinin "İnsan yapmadığı bir şey için pişman olamaz" demesinin doğal olduğunu kaydeden Kuzu, "Türkiye'de bir yıldan uzun bir süredir bir demokratikleşme süreci devam etmektedir. Bu süreç kapsamında Sayın Abdullah Öcalan'ın da çağrısıyla PKK kendisini feshetmiştir. Sayın Devlet Bahçeli'nin açıklamaları, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarının halen mürekkebi dahi kurumamış iken, İdare ve Gözlem Kurulları'nın tavrı yürütülen bu sürece uygun değildir. Aksine süreci provoke etmeye dönük bir tavırdır. Gözlem Kurulları ve infaz hakimliklerinin sürecin ruhuna uygun bir şekilde hareket etmelerini bekliyoruz" ifadelerini kullandı. 

 

MA / Ahmet Kanbal