EMEP Genel Başkanı: Komisyon eşit ve özgür birlikten yana olmalı

img

İSTANBUL - Meclis’te kurulan komisyonu da bir mücadele alanı olarak tarifleyen EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan, komisyonun eşit ve özgür birlikten yana gerçek bir çözüm komisyonu olması gerektiğini, bunun için mücadele edeceklerini söyledi. 

 
Kürt sorununun çözümü için başlatılan "Barış ve Demokratik Toplum Süreci" kapsamında Meclis'te temsil edilen partilerin temsil edildiği 51 üye ile kurulan komisyon, yarın (5 Ağustos) toplanarak çalışmalarına başlayacak. Komisyon'da İstanbul Milletvekili İskender Bayhan ile temsil edilecek Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Seyit Aslan, komisyon hazırlıklarına, önemine ve çalışmalarına dair Mezopotamya Ajansı'nın (MA) sorularını yanıtladı. 
 
*Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” ve sonrasında kimi gelişmeler yaşandı. Süreç sonrası PKK'de fesih kararı alıp silahları yakma töreni gerçekleştirdi. Ancak henüz iktidar tarafı bir adım atmış değil. Gelinen aşamayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
EMEP başından beri Kürt sorununun eşit haklar temelinde çözülmesini savunmuş ve bunun için mücadele etmiştir. Devletin adım atması, sadece iç dinamiklerle değil; dış politikayla da ilgilidir. Türkiye'nin iç politikası dış politikasından kopuk olmadığı için başta Suriye olmak üzere, Ortadoğu'daki gelişmelerin belirsizliği sürecin belirsizliğini de koşullayan etkenler arasına girmiş bulunuyor. Türkiye'nin emperyalist ABD'ye bağımlılığını da hatırda tutmak gerekiyor. Öyle ki Türkiye'nin ABD Büyükelçisi Thomas Barrack'ın Osmanlı millet sistemi adıyla ortaya attığı bir kavram bile iktidarda birtakım hayallere yol açtı. Türkiye bölgedeki paylaşım savaşından olabildiğince çok pay almak, nüfuz ve bina inşa etmek, Suriye'de zayıflamış ordunun eğitiminden, Colani'nin akıl hocalığına kadar bir dizi fonksiyona talip. 23 yıllık iktidarın sonunda ekonominin geldiği kritik düzey de onu buna mecbur ediyor. Türkiye'nin yeni pazarlara, sermaye birikim alanlarına ihtiyacı var. Ne var ki bunlar büyük güçlerin kapışmaları, rekabeti, onların arasındaki siyasal dolayımlardan, Suriye'deki Kürt varlığı ile ilgili stratejik anlaşma ve anlaşmazlık süreçlerinden geçmek zorunda. İktidar tam da bu sarmala bile isteye girdiği için somut adımlar atamaz. Diğer yandan türlü geriye dönüşü mümkün kılan türbülansa açık. Bölgede, Kürt tarafından devlette doğal olarak bir güvensizlik var. Devlet neredeyse tam teslimiyet bekliyor. Kürtler ise çözüm. Silahlar eğer bırakılacaksa ki bunun kararı alınmış durumda, o zaman silahların kullanılmasına yol açan siyasal ve toplumsal koşullarda bir değişime dair somut adımlar atılmalı, ancak iktidar buna yatkın olduğunu gösterecek işaretleri vermiyor. Kürtlerle anlaşmak istemesiyle iç ve dış dinamikleri yönetme tarzı arasındaki çelişki yerinde saymaya mecbur ediyor; sürekli beklenti halinde tutarak ve her şeyin kendi iç ve dış hedeflerine uygun olarak kolayca hallolmasını istiyor. Kürtlerin talepleri ayak bağı olmasın, DEM Parti Cumhur İttifakı'na entegre olsun, Kürt-Türk sermaye birliği dışarda ve içerde ortak yağmanın gücü olsun. Süreç de şirket gibi yönetilen bir devlete kâr getiren bir iş olsun. Tabii, bir de iktidarın bekası için Kürtler nöbete dursun istiyor. Bu bir saray temennisidir. Oysa Türkiye'de her milliyetten işçi sınıfı ve emekçiler demokrasi, özgürlük ve eşitlik istiyor. Bu da bir mücadelenin konusu. Bu mücadelenin koşullarından veya sonuçlarından biri Türkiye'nin ABD'ye bağımlılığının kopması ve demokratik bir sistemin kurulabilmesidir. İktidar başta atanan kayyumları geri alarak, seçilmiş belediye başkanlarının görevine dönmesini sağlamak, Öcalan ve tüm siyasi tutsakların tutsaklığına son vermeli, Kürtlerin ana dil başta olmak üzere ulusal haklarını tanıyarak, eşit özgür birliğin ile kalıcı barış için ülkenin demokratikleşmesi yönünde adımlar atmalı. Yargının Kürtler, tüm muhalifler ve işçi emekçiler üzerinde baskı aracı olarak kullanılmasından, tutuklu yargılamayı bir cezalandırma yöntemi olarak uygulamadan vazgeçmeli, operasyonlar durdurulmalı.
 
Uzun süredir tartışmaları devam eden komisyon kuruldu ve 5 Ağustos'ta ilk toplantısını gerçekleştirecek. Partiniz de komisyonda bir milletvekili ile temsil ediliyor. Komisyon önemi ve nasıl bir sorumluluk üstlenmesi gerektiği hakkında ne düşüyorsunuz?
Partimiz komisyondaki tek vekillik varlığını halktan izole edilmiş bir varoluş biçimi olarak tasarlamıyor. Partimiz işçi ve emekçilerle, halkın çeşitli kesimleriyle komisyon çalışmalarını bilgilendirmek üzere toplantılar yapmayı planlıyor.
 
İsmi iktidar partileri tarafından "Terörsüz Türkiye" olarak belirlenen, bu partilerin üye çoğunluğu sağladığı, kuruluş ve çalışma biçimi konusunda Meclis toplamının fikrinin alınmadığı ve yasayla oluşturulmasından kaçınıldığı bir komisyonun hiçbir öneminin olmaması gerekir. Ne var ki Türkiye'de her alanda en küçük bir hak bile büyük mücadeleleri gerektiriyor. Meclis için de geçerli bu. Dolayısıyla Cumhur İttifakı ve yanındaki partilerin Meclis'teki süreci kendi istedikleri biçimde yönlendirilmesine izin verilemez. Parlamentodaki süreç komisyonu en azından şimdiye dek kapalı kapılar ardında, bir istihbarat görüşmeleriyle başlatılan böyle bir sürecin nasıl yürütülmesi gerektiği konusunda önemli mücadelelere sahne olacak gibi görünüyor. Komisyon çalışması iktidarın "süreç" adı altında tıkadığı Kürt sorununun çözümünü nasıl gündeme almak gerektiği konusunda tartışmaya uzak tutulan, asıl yanlarının halka açık tartışılarak halkın gündemi şekillendirilebilir. MHP'li komisyon üyesinin açıklamalarına bakılınca iktidar, içerdeki tartışmaların dışarı sızmasını engelleyebilecek önlemler, örneğin basın yasağı gibi, kararlar alabilir. Ancak partimiz komisyondaki tek vekillik varlığını halktan izole edilmiş bir varoluş biçimi olarak tasarlamıyor. Partimiz işçi ve emekçilerle, halkın çeşitli kesimleriyle komisyon çalışmalarını bilgilendirmek üzere toplantılar yapmayı planlıyor.
 
Basına kapalı olacağını iktidar duyurdu, ama muhalefet olarak bu konuda ortak bir tutum var mı?
 
Zaten toplumun bütün örgütlü kesimlerinin, emek ve meslek örgütlerinin, aydınların, etkili kişilerin dahil olmadığı, Meclis'e sıkıştırılmış bir komisyon çalışmasının derde deva olmayacağını biliyoruz. Kürt sorununun çözümü dahil demokratikleşme sürecinin halkın inisiyatifi örgütlenmeden gerçekleşmesi söz konusu olmaz. Komisyonda DEM, CHP, EMEP ve TİP'in işbirliği yapması bu bakımdan önemli olacak. Partimiz bu komisyona bir şerhle dahil oldu.
 
Nedir o şerh?
 
Komisyona katılma gerekçemizi açıkladığımız basın bildirisinde şöyle demiştik: "İşçilerin, emekçilerin, gençlerin sürece katılımı, bilgilendirilmesi, taleplerinin ve çözüm önerilerinin komisyon gündemine getirilmesi için çalışacaktır. Bunun olanaklarının kalmadığını düşündüğü ve yetkili kurullarının gerekli gördüğü koşullarda da komisyondan çekilmek de dahil üzerine düşeni yapacaktır." Benzer açıklama CHP'den de geldi. Daha en başından bu şerhin konulduğu bir komisyonda herkes elinden geleni yapmaya hazır. Ama sabotajlara, yasaklara, engellere rağmen kimse kimsenin dostlar alışverişte görsün mizanseninin oyuncusu ya da yedeği olmaz.
 
Sizin komisyona dair önerileriniz neler?
 
Gerçek bir çözüm ve eşit özgür birlikten yana adım atılacaksa; komisyonun adının barış, demokrasi, eşitlik gibi kavramlar içererek bir çözüm komisyonu olması, kararların nitelikli çoğunlukla alınması Meclis dışında emek meslek örgütleri demokrasi güçlerinin katkı ve katılımına açık olması gibi öneriler kabul görmelidir. 
 
Bazı muhalefet kesimleri, sürece ve komisyon çalışmalarına destek vereceklerini, ancak Erdoğan'ın yeniden seçilme gibi hesaplarının olabileceğine dikkati çekerek, çekilebileceklerini açıkladı. Muhalefet her koşulda bu komisyonda olmalı mı, komisyonu Türkiye'nin demokratikleşmesi açısından bir mücadele zemini olarak mı ele alınmalı?
Kürt sorununun çözümü artık halkın yükselteceği basınca, talepleri için vereceği demokratik ve siyasal mücadeleye bağlıdır.
 
Ulusal sorunun çözümünü her iktidar, hükümet kendi anlayışınca ele alabilir. Bizim reel durumumuz iktidar ortaklarının Kürt sorununu yıllarca "terör" sorunu olarak görmesidir. Aslına bakılırsa hala öyle görüyor. Kürt halkı bu anlayıştan çok acı çekti, baskı gördü. Silahlı mücadelenin bırakılması için savaşan taraflar; devletin mevcut aygıtları ve silahlı güçler arasındaki görüşmeler doğaldır. Ancak Kürt sorununun çözümü artık halkın yükselteceği basınca, talepleri için vereceği demokratik ve siyasal mücadeleye bağlıdır. Bu bakımdan evet, iktidarda kimin olduğu değil, hangi iktidar olursa olsun temel ve kolektif hakları tanımayan, yok sayan, telaffuz bile etmeyen hangi iktidar olursa olsun ona karşı verilecek mücadeledir. Söz konusu olan şu anda Cumhur İttifakı'dır ve onun eveleyip gevelemesine, süreci kendini güçlendirmek için bir manivela haline getirmesine sessiz kalınamaz. Kürt sorununun çözümü demokrasi mücadelesiyle iç içe geçmişse, bu mücadelenin hedefi hiçbir demokratik kurumu yaşatmamaya azmetmiş mevcut rejimin, tek adam sisteminden de kurtulmak gerektiği anlamına gelir. Biz, bu değişimin hedefinin emekçilerin, halkın her düzeyde inisiyatifini kullanabildiği halk demokrasisi halk egemenliği olarak tanımlıyoruz. Kürt siyasetinin de kendi önerileri var elbette. Sorun asıl olarak sahada konunun muhatapları arasındaki mücadele ve müzakereyle çözülebilir. Dolayısıyla Kürt sorununun çözümü halk egemenliği için iktidar mücadelesiyle iç içedir ve iktidar karşıtlığı bunun asgari koşuludur. İktidar yeniden seçilmeyi isteyebilir. Komisyonun nesnel varlığı iktidarı tekrar iktidar yapmak değil. İktidar partileri muhakkak buna yatırım yapıyordur. Ancak bu tür soruların Türkiye'de birikmiş deneyimlerden kaynaklandığı da anlaşılıyor. Birincisi AKP ne istediyse yapmış olan CHP'ye ilişkin geçmişe ait kaygılar, ikincisi DEM Parti ve Kürt kitlesinin Cumhur İttifakı'nı tamamlayıcı bir öğeye dönüşmesinden duyulan korku. Bazı sol kesimler de bu süreci donmuş bir süreç olarak görüyor.  Oysa Türkiye politik gelişmeler ve mücadele açısından dinamik bir ülke ve bu dinamizmi gözden uzak tutmak, mücadele alanlarında olmamak ya da etki gücünü kullanmamak baştan teslimiyet anlamına geliyor, bu görülmüyor.
 
Karşı çıkışların temel kaynağı nedir size göre? Yani iktidar karşıtlığı bunu mu gerektiriyor ya da sürece duyulan güvensizlik? Bu kaygılı kesim, değişim, dönüşüme dair bir etki gücü oluşturamazlar mı?
 Faşizmi püskürtebilecek yegane güç halkın mücadelesidir. Süreç faşizan bir zihniyetin kodlarına göre tahkim edildi, ancak şimdiye kadar olan gelişmeler bile bu kodların yer yer bozuma uğratılabileceğini gösteriyor.
 
Karşı çıkışların kaynağı kendine ve halka, değiştirme gücüne bir güvensizlikten ibaret. Sürecin olanakları ve kısıtları olabilir; önemli olan olanakları büyütmek, Erdoğan'ın DEM Parti’yi Cumhur İttifakına dahil etmek gibi provokatif ifadelerinin hayatta bir karşılığı olmayacağını anlamaktır. Türkiye'de bir yandan ultra milliyetçi partiler bir yandan da kimi ulusalcı sol fraksiyonlar; kimisi yüksek sesle kimisi daha düşük tonla iktidarın başlattığı süreç için tepki gösteriyorlar. Birinciler 50 yıldır süren silahlı mücadelenin devam etmesini, öldürerek çözmeyi mubah görüyor. Bunlar toplumun geri eğilimlerini, yüklenmiş fantezilerini kışkırtarak kendilerine iktidar yolu açmaya çalışıyorlar. Diğerleri için de bir apolitizm içinde olduklarını söylemek mümkün. Ve bunu aynı zamanda uzun yıllara dayanan ulusal hak mücadelesinin sonucu olarak da gündeme geldiğini görmüyorlar. Önümüze süreç diye bir şey çıktı ve Türkiye nüfusunun en az üçte birini oluşturan Kürt kitlesini ve örgütlerini bu durum taraf olarak ilgilendiriyor. Geri kalan nüfusun kaderini de belirleyecek bu gelişme tüm demokrasi güçlerini de ilgilendiriyor. Doğru politik tutum her verili koşulda mücadele edebilme yeteneğinin geliştirilmesi ve bu doğrultuda emekçileri örgütleyebilme, bilinç ilerlemesinin olanaklarına dönüştürülmesidir. Faşizmi püskürtebilecek yegane güç halkın mücadelesidir. Süreç faşizan bir zihniyetin kodlarına göre tahkim edildi, ancak şimdiye kadar olan gelişmeler bile bu kodların yer yer bozuma uğratılabileceğini gösteriyor. Bu durumda denebilir ki siyaset dışında kalmak, özgüvensizliktir.
 
Partiniz komisyon çalışmalarına dair nasıl bir hazırlık içinde? Komisyondaki temel hedefi nedir?
 
Açıkçası komisyon bir karar organından ziyade iktidar tarafından zevahiri kurtarmak, demokratik görünmek için kurulmuş bir yapı. Bileşeni özenle oluşturuldu. Doğrudur, asıl söz Cumhur İttifakı'na verildi ki kendileri söyleyip kendileri oynasınlar. Her gün biraz daha güç kaybına uğrayan Erdoğan iktidarı, bu komisyona ayrıca Anayasa Komisyonu gibi bir rol de yüklemek istiyor. O bakımdan komisyon çalışmalarında püskürtülmesi gereken bir dizi niyet olacak. Biz komisyondaki çalışmalarımızı sahip olduğumuz 1 oy ile iş birliği yapabileceğimiz partilerin oy oranı ile ölçmüyoruz. Temel önceliğimiz komisyondaki ve parlamentodaki toplam gücümüzle Türk ve Kürt emekçilerinin çıkarlarını savunmak, olan bitenden haberdar olmalarını sağlamak, iktidarın ayak oyunlarını teşhir etmek ve gerçek çözüm yolunun süreci bir mücadele alanına çevirecek dinamikleri geliştirmek olduğunu bir kez daha göstermektir. Erdoğan iktidarının miadı çoktan dolmuştur. Her konu gibi komisyon meselesi de iktidar için tek adam rejimini korumaktan ibarettir. Bu sadece iktidarın değil, onun yamacında nemalanan büyük sermayenin de niyetidir. Nasıl grev alanlarında, kampüslerde, tarlada, zeytinliklerde, belediyelerin ele geçirilmesine karşı sokaklarda ve hayatımızı kazanmak için mücadele ediyorsak; her türlü baskıya rağmen meydanlara çıkıyorsak komisyonda da mücadele edeceğiz. Faşizme karşı mücadelenin çok çeşitli alanları vardır; hiçbirine seyirci kalamayız.
 
MA / Ömer İbrahimoğlu

Diğer başlıklar

05/08/2025
18:56 İzmir Valiliği ve belediyesine Avesta Dil ve Kültür Derneği çağrısı
18:51 Sahte diploma soruşturması: 199 kişiye dava
18:44 Komisyonun çalışma usul ve esaslarına ilişkin 12 maddelik taslak sunuldu
18:23 Karabük'te orman yangını
18:20 İspanya'da aşırı sıcaklardan kaynaklı bin 60 kişi yaşamını yitirdi
17:56 Pirsûs Belediyesi’ne saldıran Şahin serbest bırakıldı
17:53 İran'da 5'i kadın 8 kişiye hapis cezası
17:12 CHP, Yeni Yol Partisi ve MHP: Komisyonun odağı çözüm olmalı
16:58 Komisyonun ismi için 'Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu' önerisi
16:43 Kırşehir'deki altın madenin açılmasına bakanlık önünde itiraz
16:24 Elkê’de yangın
16:22 Yeni Genelkurmay Başkanı Selçuk Bayraktaroğlu oldu
16:11 Semsûr Belediye Başkanı göreve iade edildi
16:09 Ankara'da kadını katletme girişimi
16:02 İHD’den 2024 raporu: 26 bin 632 hak ihlali yaşandı
15:42 İran'da 30 tutuklu idam edildi
15:36 Mevsimlik işçilerin minibüsü kaza yaptı: 4 ölü
15:15 Muğla ve Aydın'da yangın
15:09 Halklardan ortak tutum konferansı: Demokratik Suriye'yi inşa iradesi ortaya konulacak
15:05 HDK Eşsözcüsü komisyonda konuştu: ‘Umut hakkı’ uygulanmalı
14:42 Meclis komisyonu toplandı: Karar alma süreçleri yerinden yönetimi içermeli
14:41 Beluc kadınların oturma eylemi sürüyor
14:17 UNICEF: Gazze'de günde 28 çocuk yaşamını yitiriyor
13:37 Yemen'de bin 479 kadın katledildi, 5 bin 618 ihlal yaşandı
13:35 Gazze’de son 24 saatte 8 kişi açlıktan yaşamını yitirdi
13:25 Barışın inşası cezaevlerinden geçiyor: Tutsakları serbest bırakın
11:49 Elektrikleri tek faza düşürülen mahalleli eylemlerini sürdürüyor
11:38 Kurtulmuş: Bu komisyon barış ve kardeşlik sözünü yükselten herkesin yeri
10:54 'İhlallerin yaşanmaması için yapısal reformlar şart'
10:13 DBP Kadın Meclisi: Bu mücadele kadınların öncülüğünde kazanılacak
10:13 Mazlum Abdi: Ademi merkeziyetçi Suriye ile herkes kazanır
09:47 Pirsûs Belediyesi'ne saldırı: Saldırgan gözaltında
09:06 Kadın İnisiyatifi'nden Meclis komisyonuna 5 öneri
09:04 Amed'deki yurttaşların komisyondan beklentisi Öcalan'ın özgürlüğü
09:03 Buluşmalarda Öcalan'a güven ve devletten adım talebi öne çıktı
09:02 Baş: Kürt sorunuyla gerçek anlamda bir yüzleşme sağlanmalı
09:02 Unutulan köy: Ne yol var ne elektrik
09:01 Tutsak aileleriyle dayanışma örgütleri: Cezaevlerinde hala bir iyileşme yok
09:01 Wan’ın ilk lavanta tarlalarında hasat başladı
09:00 05 AĞUSTOS 2025 GÜNDEMİ
08:13 Elektrikleri kesilen köylüler yolu trafiğe kapattı
04/08/2025
23:32 Riha, Amed ve Wan'da halk buluşmaları
23:10 İsrail basını: Netanyahu, Gazze'ye saldırıları genişletme kararı aldı
23:05 Hava sıcaklıkları 12 kentte 40 derecenin üzerine çıktı
22:57 Bir sigara grubuna daha zam geldi
21:38 İsrail, Lübnan'ın güneyine saldırdı
20:58 Asrın Hukuk Bürosu: Resmi zemine dayanmayan bilgi veya belgeye itibar edilmemeli
19:57 DEM Parti İmralı Heyeti'nden yalanlama
19:44 KESK: Gerçek bir toplu sözleşme için grev hakkı tanınmalı
19:40 İşçi eylemleri ‘Hırsızlar gidecek halk gelecek’ sloganlarıyla devam ediyor
18:49 Abdullah Korhan’ın taziyesine kitlesel ziyaret
18:40 Putin ile Netanyahu arasında telefon trafiği
18:30 Trump'tan vergileri arttırma açıklaması
18:26 Avesta Derneği'nin mühürlenmesine tepki: Asimilasyona izin vermeyeceğiz
17:59 İstanbul'da yarın 30'dan fazla ilçe elektrik kesintisi
17:38 İbrahim Çigdem Wan’da anıldı
17:36 TÜİK ile BES-AR enflasyon rakamları arasında 13 puanlık uçurum
17:16 Bahçeli: Sözde milliyetçiler yıkma ve yıpratma amacında birleştiler
17:15 CHP komisyon isim önerisini açıkladı
17:02 SOHR: Süveyda’ya yönelik saldırılarda ölü sayısı bin 517’ye çıktı
16:46 Bağdat'ta Şengal anmasına engel
16:19 Barrack’tan Süveyda ve Minbic açıklaması
15:38 Beluc kadınların eylemi 20’inci gününde
15:32 Îlham Ehmed: Yeniden inşa tüm kimliklerin kabul edilmesiyle mümkün
14:53 Agirî’den Avesta Derneği’nin mühürlenmesine tepki
14:41 İzBB soruşturmasında duruşma günü belli oldu
14:39 Sağlık emekçileri TİS taleplerini açıkladı
14:09 Irak Su Kaynakları Bakanı: Türkiye su anlaşmasını ihlal ediyor
14:00 Kurtulmuş partilerin komisyon koordinatörleriyle bir araya geldi
13:47 QSD: Suriye Geçiş Hükümeti’nin silahlı grupları askeri noktamızı hedef aldı
13:41 Yemen'de alabora olan teknede ölü sayısı arttı
13:39 ABD Kongre üyesi Hemade: QSD, örnek bir yönetim inşa etti
12:59 ICRC Başkanı: Süveyda'da insani durum kötü
12:14 Valiliğin ‘kesim durduruldu’ dediği Gabar’da ağaç kıyımı sürüyor
12:02 ‘Komisyonun şeffaf olması, toplumun bilgilendirilmesi önemli’
11:10 DFG: Gazetecilerin Öcalan'la görüşmesinin önündeki engeller kaldırılsın
10:20 EMEP Genel Başkanı: Komisyon eşit ve özgür birlikten yana olmalı
09:59 ENAG: Yıllık enflasyon yüzde 65.15
TÜİK: Yıllık enflasyon yüzde 33.52
09:55 Temel: Öcalan'ın politik katkısı olmadan kalıcı bir çözüm mümkün değil
09:17 Mazlum Abdi: Suriye’de halkların rolünü oynayabilmesi için temel atıldı
09:05 Annelerden komisyona öneri: Öcalan'ın özgürlüğünü sağlayın
09:04 Akdeniz ve Çukurova'da yüzlerce buluşma: Halk AKP'ye güvenmiyor, karşılıklı adım istiyor
09:03 ‘Kadına şiddetin artmasındaki en tehlikeli şey cezasızlıktır'
09:01 Abdullah Öcalan’dan komisyon önerisi: Yasal zemin olmalı
09:00 04 AĞUSTOS 2025 GÜNDEMİ
03/08/2025
23:07 Amed ve Riha’da halk buluşmaları: Demokratik toplum için çalışacağız
22:31 Yemen’de mülteci teknesi alabora oldu: 25 ölü
22:09 ‘Gazze’de açlık silah haline getirildi’
21:44 Amedspor'dan yeni transfer
21:38 ‘Durzi ve Alevilere yönelik şiddet Êzidî katliamını hatırlatıyor’
20:43 Avrupa’da Şengal anmaları: Êzidî halkının statü talebi meşrudur
20:32 Abdullah Öcalan: Aşiretler sürece dahil edilmeli
20:06 Kadınlar Şengal’de katledilenler için yürüdü
19:51 ‘Êzidî kadınlar DAİŞ’ten kurtarılmalı’
19:44 Fidan Mısır Dışişleri Bakanı ile görüştü
19:20 Zinnar raporu: Ekolojik ve kültürel kıyım yapılıyor
18:46 Dêrazor’da DAİŞ saldırısı
18:39 Bülent Arınç: Murat Çalık tahliye olmalı
17:36 Katliamın yıldönümünde Ezidî kadınlarla buluştular
17:16 Ekolojistler maden yasasına karşı Akbelen'de buluştu
17:12 Gundikê Melê'deki yangın söndürüldü
16:56 İmamoğlu’ndan komisyon açıklaması: Toplumsal barış yolunda gayret göstereceğiz
16:44 Elkê'de 5 bölgeye ikinci kez güvenlik yasağı
16:10 Karagöl ve Aydoğmuş'un taziyesine kitlesel ziyaret
15:47 Süveyda'da yoğun çatışma
15:28 74’üncü fermanda katledilenler anıldı: Şengal’in statüsü tanınsın
15:20 Sezai Temelli: Komisyon önce İmralı'dan başlamalıdır
15:18 Tekirdağ'da fabrikada patlama: 2 işçi öldü
14:37 Bafil Talabani: Êzidîlerin taleplerini destekleyeceğiz
14:25 İran’da tutsaklar 8 gündür açlık grevinde
14:24 Gundikê Melê beldesinde yangın
14:17 Filozof Lisa Herzog'dan sürece destek mesajı
13:56 SOHR: 5 ayda en az 3 bin 278 ölü
13:22 Binası mühürlenen Avesta'dan tepki: Anadil kırmızıçizgimiz
13:10 İran’da 400 kilogram uranyumun akıbeti bilinmiyor
13:03 Irak’tan ABD’ye petrol ihracatı azaldı
12:44 Êzidîler yüzlerini Şengal Dağı’na dönerek katledilenleri andı
11:29 Deprem tetikledi: Yanardağ 450 yıl sonra aktifleşti
10:44 Mezar tahribatını anlatan 'Hey Hawar'ın fragmanı yayınlandı
10:31 Yüzleşme ve Êzidî soykırımını tanıma çağrısı
09:59 Bir oğlunu kaybetti, diğeri dağda: Adım atma sırası devlette
09:43 QSD: 'Disiplinsiz gruplar' saldırdı, meşru savunma kullanıldı
09:05 Elkêli berîvanların da tek talebi onurlu bir barış
09:04 DAİŞ'e esir düşen Êzidî bir ailenin hikayesi
09:03 İsmi arıtma tesisi, işlevi kirlilik!
09:01 HDK'li gençler: Kalıcı çözüm anayasal değişikliklerle mümkün
09:01 Mahkeme de Soylu hakkındaki şikayeti Meclis’e havale etti
09:00 Avukat Kahraman: 'Umut hakkı' mücadelesi hepimizin sorumluluğu
09:00 03 AĞUSTOS 2025 GÜNDEMİ
08:42 Jin Dergi ‘Êzidî Kadınlar ve Özsavunma’ başlığıyla yayında
00:12 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Yeniyi kurmak için Öcalan'ın çağrısını sahiplenmeliyiz
02/08/2025
23:37 Ukrayna- Zaporijya'da nükleer santrali yakınında patlama
23:05 Humus’ta bir genç cezaevinde katledildi
23:01 Süveyda’da 560 kişi kayıp
22:58 Sıcaklıklar 7 kentte 40 derecenin üzerine çıktı
22:52 Hamas'tan 'silah bırakma' açıklaması
22:46 Antalya Büyükşehir Belediyesine yönelik soruşturmada bir kişi tutuklandı
22:40 Halk toplantıları sürüyor: İkinci Lozan’ı yaşamak istemiyoruz
21:59 Portekiz'de aşırı sıcaklardan kaynaklı 264 kişi hayatını yitirdi
21:20 DEM Parti Bakırköy Cezaevi önünde: İnsan haklarına saygılı reform süreci başlatılmalıdır
20:17 'Özel savaş politikalarıyla madde bağımlılık yaşı 9’a düştü'
18:59 Eskişehir’de Roman anması
18:21 Rojhilat’ta bir ayda 12 kadın katledildi
17:52 Ulusal Kürt Kadın Birliği Platformu'ndan Êzidîler için çağrı
17:38 Cizîr’de 15 yaşındaki çocuğunu 8 yıldır istismar eden fail tutuklandı
16:23 Çiçek: Öcalan'ın serbest çalışır koşullarının sağlanması öncelikli ödev olmalı
16:15 11 örgütten Irak’a Şengal çağrısı
16:09 Gazeteci Demirel'e gözaltı ve tehdit
15:47 Süleymaniye’de bir kadın katledildi
15:03 Sezai Temelli: 3'üncü yolu inşa etmenin vaktidir