HABER MERKEZİ - Êzidîlere yönelik 74’üncü Ferman'ın üzerinden 11 yıl geçti. Katliam sırasında aç ve susuz bir şekilde 16 gün boyunca Şengal Dağı'nda kalan Seîd Hesen, "Fermana rağmen topraklarımızı terk etmedik" dedi.
Irak'ın Musul vilayetine bağlı Şengal'de yaşayan Êzidîlere yönelik 3 Ağustos 2014 tarihinde gerçekleşen DAİŞ katliamının üzerinden 11 yıl geçti. Tarihe "74'üncü Ferman" olarak geçen katliamda binlerce Êzidî hayatını kaybetti. Kimi kaynaklar 3 bine yakının kişinin hayatını kaybettiğini belirtse de bu sayının çok daha fazla olduğu tahmin ediliyor.
DAİŞ'liler, katliam sırasında binlerce kadın ve çocuğu esir aldı. Esir alınan çoğu kişi katledildi ve cenazeleri toplu mezarlarda bulundu. Bazı kadınlar ve kız çocukları köle pazarlarında satıldı. Aradan 11 yıl geçmesine rağmen halen birçok Êzidînin akıbeti bilinmiyor.
KDP VE IRAK GÜÇLERİNİN SORUMLULUĞU
Katliamın yaşandığı dönemde, kentin güvenliği Irak hükümeti ve KDP'lilerin sorumluluğundaydı. Her iki güç de katliamın yaşandığı sırada tek bir kurşun sıkmadan kamyonlara binerek Êzidîleri terk etti.
Onbinlerce Êzidî, katliamdan kurtulmak için yönünü Şengal Dağı'na verdi. 12 HPG’li, buraya sığınan Êzidîlere dönük DAİŞ saldırılarını püskürttü. Kuzey ve Doğu Suriye’den Sivil Savunma Birlikleri’nin (YPG) açtığı yaşam koridoruyla Êzidîler kurtarıldı.
74'üncü Ferman sonrası Şengal'de hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Êzidîler, Êzidxan Komutanlığı altında örgütlendi. 2015 yılının başlarında kentin özgürleştirilmesi için hamle başlatıldı. 13 Kasım 2015’te Şengal merkezini tamamen özgürleştirildi.
Êzidîler, yavaş yavaş geri dönerken, kentte meclis ve askeri yapılar kuruldu. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın fikirleri öncülüğünde yeni bir yaşam inşa edilmeye başlandı.
ÊZIDÎLER 9 EKİM ANLAŞMASI'NI TANIMADI
Hewlêr ve Bağdat arasında 9 Ekim 2020'de bir anlaşma imzalandı. Êzidîler, Birleşmiş Milletler (BM) Irak Özel Temsilcisi Jeanine Hennis-Plasschaert'ın gözetiminde imzalanan ve ABD, İngiltere ile Almanya ve Türkiye’nin de destek verdiği anlaşmayı reddetti. Anlaşma, Özerk Yönetim’in feshedilmesi ve Şengal’in Irak ordusuna teslim edilmesini öngörüyordu.
Sonraki süreçte 74'ün Ferman birçok ülke tarafından soykırım olarak tanındı. Êzidîler, halen özyönetim temelli oluşturdukları bir yönetim modeliyle kendi kendilerini yönetiyor.
16 GÜN ŞENGAL DAĞI'NDA KALDI
Seîd Hesen, katliamın tanıklarından sadece birisi. Saldırılara Girzerik köyünde tanıklık eden Seîd Hesen, o dönemi şöyle anlattı: "DAİŞ’in Musul’a girdiğini duyduğumuzda çok korktuk. 3 gün boyunca köyün girişinde nöbet tuttuk. 3 Ağustos 2014 gecesi DAİŞ’in köye girdiği haberi geldi. Ardından silah sesleri yankılandı. Sabah olana kadar köyde tek bir kişi kalmadı, herkes kaçtı. Biz de kaçtık. Köyde Arap komşularımız vardı. Arap olanlar, akrabalarını da alıp kaçtı. Arabası olmayanlar da yürüyerek peşlerinden gitti. Ama en çok, bize 'sizi koruyacağız' diyen KDP’ye bağlı peşmergelerin ihaneti ağırımıza gitti. DAİŞ saldırmadan hemen önce köyden çekilip gittiler. Biz de Şengal Dağı’na doğru kaçtık. Dağda 16 gün boyunca kaldık."
AÇLIKLA MÜCADELE
Şengal Dağı'dan binlerce kişinin aşırı sıcaklarda açlık ve susuzlukla mücadele ettiğini dile getiren Hesen, "Günlerce yiyeceksiz, susuz bir şekilde dağda kaldık. Yiyecek hiçbir şey yoktu. Mağara mağara dolaşıp ot bulmaya çalışıyorduk. 4 çocuğum vardı. Dağda binlerce insan bizimleydi" dedi.
Bazı kişilerin çocuklarının hayatlarını kurtarmak için köylere indiğini ve kendi canlarını tehlikeye attığını söyleyen Hesen, "Bazı arkadaşlarımız geceleri yiyecek aramak için dağdan Tilezêr köyüne iniyordu. Günler sonra yaya olarak Kersê köyüne yürüdük. İnsanlar yorgun, bitkin, aç ve susuzdu. Kersê’ye ulaştığımızda büyük bir Arap grubu bize doğru geldi. Ama kalabalık olduğumuz için bizden uzak durdular. Biz 20 kişilik aynı aşirettendik. İçimizden birisi Araplarla iletişime geçti ve böylece Başûr’a geçebildik. Önce Dêregûn köyüne gittik, sonra bir gece kaldık ve Sêcê köyüne geçtik. Gittiğimiz yerlerin bazılarında Hristiyan Kürtler vardı, bize yardımcı oldular. Ama Irak hükümeti o süreçte Êzidîlere hiçbir yardımda bulunmadı" diye konuştu.
Hesen, her türlü saldırıya rağmen topraklarına geri döndüklerini belirterek, "Tek isteğim ve umudum tümk halkımızın Şengal’e dönmesidir. Şengal daha güzel ve daha gelişkin bir yer haline gelsin. Burası bizim toprağımız. 74 fermandan geçtik ama halen buradayız, topraklarımızı terk etmedik, etmeyeceğiz” diye konuştu.
MA / Zeynep Durgut