İSTANBUL - İsrail-İran arasında yaşanan çatışma ve ateşkes kararını değerlendiren Ortadoğu Uzmanı Hamide Rencüs, "Ortadoğu ancak demokratikleşmeyle huzura kavuşur. Barış ve dizayn Ortadoğu halklarıyla mümkün" dedi.
İsrail'in 13 Haziran’da İran’a başlattığı saldırı karşılıklı misilleme eylemleriyle 12 gün sürdü. İsrail, İran’ın çeşitli kentlerindeki nükleer tesislerlerine saldırı düzenleyerek, İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Genel Komutanı ve bazı üst düzey komutanlar ile 9 nükleer bilim insanını katletti. Karşılıklı süren saldırılar 25 Haziran'da sağlanan ateşkes ile durduruldu. Ortadoğu Uzmanı Hamide Rencüs, İsrail-İran arasındaki saldırıları ve bölgeye yansımalarını değerlendirdi.
İSRAİL-İRAN SALDIRILARI
Hamide Rencüs, İsrail’in batı ülkeleri ve ABD'nin desteğini alarak, 2011'den bu yana "güvenlik" adı altında Suriye ve Yemen başta olmak üzere bölgedeki direniş eksenlerine dönük saldırı gerçekleştirdiğini hatırlattı. Suriye'de rejiminin çökmesinin ardından İsrail'in Suriye’nin en yüksek dağı olan Cebel Şeyh (Hermon Dağı)’i yerleşerek stratejik avantajları elde ettiğini anımsatan Hamide Rencüs, “Bütün bölge için stratejik öneme sahip olan Hermon Dağı’nı işgal eden İsrail, bölgede egemenliğini ilan etti. Güney Suriye'nin tamamı şuanda İsrail'in kontrolünde. Suriye’nin ardından hedefin İran olduğu biliniyordu. Bu açıdan İran’a müdahale şaşırtıcı değildi” dedi.
'AMAÇ İRAN’A DİZ ÇÖKTÜRMEK'
İsrail’in, İran’ın üst düzey komutanları ve bilim insanlarını öldürmesi, İran'ın bugüne kadar yürüttüğü stratejik sabır tutumunu değiştirdiğini söyleyen Hamide Rencüs, “İran’ın bu tutumuyla İsrail’in caydırıcı saldırıları, İran’ın caydırıcı misillemesine dönüştü. İran, İsrail'e çok isabetli füzeler fırlatarak, ciddi bir yıkıma uğrattı. İsrail, 20 yıldır ilk defa bu kadar ciddi bir yıkıma uğradı. Öte yandan İsrail'in saldırılarının ABD'nin bir planı olduğu da ortaya çıktı. Amaç İran’a diz çöktürüp sonra da anlaşma sağlamaktı. ABD, İsrail'in bölgedeki en büyük ve yenilmez güç olduğunu İran’a kabul ettirmek ve kesinlikle İsrail ne yaparsa yapsın bir misillemede bulunmamasını istiyor. Birinci neden bu. İkincisi ise Nükleer üretim durdurmasını istiyor. Ama bunun karşısında İsrail, nükleer birikimi, atom üretmeye devam ediyor. İran uluslararası denetime açık bir üretim yürütürken, İsrail denetime kapalı yapıyor. Kimse de bir şey yapmıyor” diye belirtti.
'ABD CEPHE SAVAŞINI GÖZE ALAMAZ'
İran'ın İsrail’in saldırısına “güçlü” bir karşılık vermesinin, bu savaşı sonuna kadar sürdürebileceğinin kanıtladığını söyleyen Hamide Rencüs, “ABD’nin iki ihtimali vardı. Birincisi İran’ı vurup nükleer müzakereye mecbur etme ya da vurup geri çekilmekti. Nitekim ABD de bunu yaptı. ABD’nin İran'a dönük çok uzun yıllara dayalı bir savaşa girişeceğini düşünmüyorum, sonuçları çok ağır olur. ABD bunu kaldıramaz. Eğer ABD, olası bir savaş ilan etseydi bu cepheler arası bir savaşın çıkmasına yol açabilir. Ve olası cepheler arası bir savaşta İsrail yok olur. Dolayısıyla ABD bunu göze alamazdı. Ateşkesin diğer bir nedeni ise İran’ın İsrail’e etkin füzelerle karşılık vermesi, İsrail'in bütün bölgenin en ileri askeri gücüne sahip ülke olduğu imajını yıktı. Dolayısıyla uzun süreli bir savaş İsrail ve ABD için bir yok oluş anlamına gelir” ifadelerini kullandı.
‘ATEŞKES ÖNEMLİ’
İsrail ve İran arasında sağlanan ateşkesin bölge açısından önemli olduğunu vurgulayan Hamide Rencüs, “Eğer bu ateşkes sağlanmasaydı İran'ın müttefiklerinin NATO üyelerine karşı ve bölgedeki monarşilere karşı bir savaşa dönüşürdü. Yani bu çok tehlikeli bir şeydir ve bölgeyi yakar. Bu Türkiye'yi doğrudan etkiler. Çünkü İran'a bir dönük saldırıda Türkiye’nin hava sahası kullanılıyor. ABD, Avrupa bu savaşı besler ve bu finanse eder ama yanan bölge olur. Ben şimdilik böyle bir ihtimal görmüyorum. Çünkü ABD'nin ekonomisi ve Tramp’ın siyasi pozisyonu bunu kaldıramaz. ABD aklı, Trump'ın savaşçı ırkçı, tavrı karşısında tutum aldı ve füze saldırısını eleştirdi. ABD kendi ekonomisini toparlamaya dönük hamleler yapıyor, Trump ise savaş tüccarlığı yaparak gittiği her ülkeden trilyonları alıp dönüyor. Trump’ın en önemli amacı ekonomisini düze çıkarmak ve gelecek seçimde söylediklerini yapan bir lider olduğunu göstermektir” diye belirtti.
HALKA ZULÜM
İsrail’in İran’a saldırısını “ Emperyalist saldırı” olarak nitelendiren Hamide Rencüs, herkesin bu saldırılara karşı durması gerektiğini belirtti. Rencüs, sözlerine şöyle devam etti: “Emperyalist müdahaleler hiçbir zaman halklara özgürlük getirmez. Halklara zulüm getirir, ölüm getirir ve daha çok kölelik getirir. Emperyalist müdahalenin olduğu Suriye buna yakın bir örnektir. Şam rejimi küresel cihadizmin Suriye halkına dönük kuşatmasının karşısında saf tutulmadığı için yıkıldı" diye aktardı.
'BARIŞ HALKLARLA MÜMKÜN’
Ortadoğu’daki sorunların savaş yöntemleriyle çözülemeyeceğinin altını çizen Hamide Rencüs, “Savaş yöntemleriyle halkların talebine cevap olamazsınız. Ortadoğu'da gerçekten bir dizayn gerçekleşecekse İsrail’in yada emperyalistlerin kendi çıkarları için oluşturdukları bir dizayn olmamalı. Halklar buna izin vermemelidir. Halklar kendi demokratik taleplerini meşru araçlarla zaten dile getiriyor. Ortadoğu, ancak bir demokratikleşmeyle huzura kavuşur. Bunun için de halkların, örgütlü teması gerekli. Ortadoğu’nun barışı ve dizaynı ancak Ortadoğu halklarıyla mümkündür” diye konuştu.
MA/ Esra Solin Dal