İZMİR - İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde TİS görüşmelerinin tıkanması üzerine işçilerin başlattığı grev 4’üncü gününe girdi. İşçiler, haklarını alıncaya kadar pes etmeyeceklerini bir kez daha vurguladı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde örgütlü olan DİSK Genel-İş Sendikası ve SODEMSEN arasında süren toplu iş sözleşmesinin tıkanması sonrası başlayan grev 4'üncü gününde devam ediyor. Kültürpark’ta bulunan belediye binası önünde toplanan işçiler, sık sık "İnadına sendika, inadına DİSK", "Zafer direnen emekçinin olacak", "Hak verilmez alınır, zafer sokakta kazanılır", "Açlıktan ölmeyiz, biz bu yoldan dönmeyiz" ve "Grev, isyan, direniş" sloganları attı.
Burada konuşan Genel İş İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Ercan Gül, "Bizi halkla karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar. Sokakta herkes maaşımızı tartışıyor. Belediye başkanı maaşımızı halka soracakmış. Bürokratların da maaşını halka sorun. Net rakamlarımızı açıklıyoruz. Onlar ise brüt açıklıyor. Belediye talep ettiğiniz ücretleri açıklayıp, halka öyle sorsun” diye belirtti.
'PES ETMEYECEĞİZ'
Belediyeyi yıpratmak gibi bir dertleri olmadığını söyleyen Gül, "Bir gün buradan herkes gider belediyenin gerçek sahipleri, işçiler kalır. Bize 'İstanbul'daki süreç olurken, bunu nasıl yaparsınız' diyorlar. Demokrasi mücadelesi için herkesten önce sokağa çıktık. Kimse şu anki taleplerimizden geri adım atmanızı beklemesin. Toplu sözleşmedeki kazanımlarımızdan vazgeçmemizi istiyorlar. Bilmiyorlar ki kazanana kadar ne bedeller ödedik. Sonuç alınana kadar hakkınızı kullanmaya devam edeceğiz. Uzun bir yola çıktık ve pes etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
'HAKKIMIZI İSTİYORUZ'
Genel-İş 9 İzmir No'lu Şube Başkanı Sedat Kenar da, güvenceli çalışmanın bir lütuf değil, temel yaşam hakkı olduğunu söyledi. Kenar, şöyle devam etti: “Ancak bugün Türkiye’de hiçbir işçinin geleceği güvende değil. Hayatın tüm yükü sırtımıza yüklenmişken, mücadelemizi birbirimize değil; bizi bu hale getiren düzene karşı vermek zorundayız. Bizi İzmir halkının önüne atmaktan vazgeçin. Emekçiler 80 bin TL veya 100 bin TL istemiyor. Aynı işyerinde çalıştığımız ve aynı işi yaptığımız mesai arkadaşlarımızla aynı ücreti istiyoruz. Gelin bu toplu sözleşme masasını gerçekler üzerinden kurun ve bu kaos artık bir son bulsun. Bu grevin ne belediyemize ne bizlere nede İzmir halkına faydası yok. Bu grev belediye bürokratlarının ve bizlerin atacağı adımlarla sonlanacak.”