İSTANBUL - "Zıplamayan Tayyipçi" gerekçesiyle tutuklanan müzisyen Cem Akarsu'nun avukatı Fırat Al, "Karar ifade hürriyetine aykırı" dedi.
Özgür Üniversite Hareketi'nin 24 Mayıs'ta İstanbul'da düzenlediği Bahar Direniş Şenliği'nde, dinleyicileri coşturmak için "Zıpla, zıpla zıplamayan Tayyipçi" dediği iddia edilen müzisyenlerden Cem Akarsu "Cumhurbaşkanına hakaretten" dün tutuklandı, Kaan Kaplan ise aynı iddiadan adli kontrolle serbest bırakıldı. Müzisyenlerin avukatı Fırat Al, "Konser esnasında 'Zıpla, zıpla zıplamayan Tayyipçi' şeklinde slogan attıkları iddiasıyla gözaltına alındı. Her 2 müvekkil de esasen bu sloganı atmadıklarını söylüyor. Ancak bir an için attıklarını varsaysak dahi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarında yerleşmiş, ilkeleşmiş olduğu üzere siyasetçiler ağır eleştiriye katlanmalıdır. Ortada hukuken bir hakaret ya da ağır eleştiri olmadığı kanaatindeyiz. Nitekim daha önce cumhurbaşkanına yönelik çok daha ağır ifadeler dahi ifade hürriyeti kapsamında değerlendirilerek beraat kararları verildi" ifadelerini kullandı.
'İFADE HÜRRİYETİNE AYKIRIDIR'
Yüksek mahkemelerin kararlarında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle cumhurbaşkanının partili hale gelmesi nedeniyle eleştirileri sınırlarını daha geniş yorumlayarak karar verdiklerine dikkati çeken Al, "Tüm bunlar gözetildiğinde bu soruşturmanın başlaması dahi ifade hürriyetine aykırıdır. Ayrıca usul ekonomisine de aykırıdır, yargının yükünü de gereksiz olarak arttırıp yargılamaların uzamasına sebep olmaktadır" dedi.
SİYASİ YARGILAMALARDA ‘PİYANGO İŞİ’
"Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan verilen cezanın yatarı olmadığını, müvekkilinin yatarı olmayan bir suçtan tutuklanmasının mevcut kanunlarla çeliştiğini belirten Al, "Kaldı ki esas olan tutuksuz yargılanma, istisnai olan tutuklu yargılamadır. Ancak siyasi dosyalarda çoğu kez bunun tam tersini görüyoruz. Ayrıca Cem Akarsu tutuklanırken, Kaan Kaplan adli kontrolle serbest bırakıldı. Esasen suçun şahsiliği gereği kişi değerlendirilmesi isabetli olsa da ikisin de tutuksuz olarak yargılanması gerekmektedir. Bu siyasi yargılamalarda bazen biraz piyango işi gibi olabiliyor. Aynı suç iddiasından bir kısmını tutuklayalım, bir kısmını serbest bırakalım yaklaşımı, ilk kez karşılaştığımız bir yaklaşım değil ne yazık ki" diye konuştu.
Adli kontrol ve tutuklamanın gerektiğini düşünmediğini dile getiren Al, "Biliyoruz ki mevcut yazılı kanunlar işletilirse her iki arkadaşımız da kovuşturma açılması durumunda beraat edeceklerdir. Ortada somutlaştırılmış, delillendirilmiş bir suç isnadı yoktur. Yaşasın dayanışma" diye belirtti.