GİRESUN - Doğankent'te AKP'li Cantürk Alagöz'ün şirketinin işlettiği bakır madeninde çıkan kimyasallar bölgedeki dereye akıtılmaya devam ediyor. Yurttaşlardan Soner Aydın, "Ölmemiz mi gerekiyor" sözleriyle duruma tepki gösterdi.
Giresun Doğankent ilçesinde AKP Îdir Milletvekili Cantürk Alagöz'ün sahibi olduğu Alagöz Madencilik isimli şirket tarafından işletilen bakır madeni 2007'den itibaren atık havuzundaki kimyasal atıklar ve ağır metalleri bölgedeki derelere akıtılıyor. Bölgedeki su kaynakları kullanılmaz hale gelirken yurttaşlar, tarlalarını sulayacak su dahi bulamadıklarından şikayetçi. Derelere atık salan şirkete ise sadece para cezası kesildiğini, önemli bir yaptırım yapılmadığını söylüyor.
Madene karşı mücadele veren yurttaşlardan Soner Aydın, Doğankent Çatalağaç köyünden çektiği videoları paylaştı. Dereye siyah renk veren suyun Alagöz Madenciliğin yaptığı atık havuzundan geldiğini söyleyen Aydın, "Kimyasal ve ağır metal yüklü su dereye bırakılıyor. Buradan Harşit Çayı'na, oradan da Karadeniz'e dökülüyor. Bizim dere yatağı üzerinde 2 tane değirmenimiz vardı. İkisini de kullanıyoruz. Derede bırakın balık yaşamını bir tane solucan kalmadı. Bu rezillik 4 buçuk yıldır devam ediyor. Her şikayet ettiğimizde cüzi miktarda ceza yazılıyor. Şu kirliliği Giresun Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü yetkilileri görmüyor. Bilgi talep edip, Çevresel Etki Değerlendirmesi raporu yok dediğimizde de ticari sır denilerek üstü kapatılıyor. Görünen kirli su ise müdürlüğün Alagöz madeni korumak için ticari sır dediği gerçek" ifadelerini kullandı.
'İÇME SULARI ZEHİRLENİYOR'
ÇED olmadan kaçak havuz inşa edildiğini belirten Aydın, ikinci havuzunda kaçak olarak yapıldığını aktardı. Şikayet edilmesine rağmen Orman İşletme dahil hiçbir kurumun bir şey yapmadığını söyleyen Aydın, "Bu dereye atık havuzları ve galerinin içinden gelen sular boşaltılıyor. Bir avuç maden şirketi zengin olacak diye bizi bu zehre mecbur bırakıyorlar. Bu vahşet görmezden geliniyor. Buradaki tersip bendi ağzına kadar dolmuş durumda. Bu bent normalde taşkın önleme için yapılan bir şey. Bu bendin dolmaması gerekiyor. Buradaki çevre kirliliği maden şirketinin sahibinin iktidar milletvekili olmasından kaynaklanıyor. Bu insan bundan güç alarak pervasızca maden şirketini işletiyor ve il müdürlüğü hiçbir işlem yapmıyor. Bizim ölmemiz mi gerekiyor? Burada İliç'te yaşanan felaketin kendisi yaşanıyor. İnsanlar zehirleniyor. Doğankent'te baraj var, bu su oraya gidiyor. Su buharlaşarak insanların bahçesine, üzerine yağmur olarak düşüyor. İçme suyunun bu kadar değerli olduğu bir dönemde Karadeniz'in en zengin içme su kaynakları bir avuç maden şirketi tarafından yok ediliyor. Bir dere yatağı maden şirketinin atığı haline dönüşmüş durumda. İçme suyu baraj projesini iptal edip, kendilerine bağladılar ve şu anda o suyu zehirliyorlar. Yeter artık" diye konuştu.