Amed’de ‘Kürt meselesi’ paneli: Anayasayı bu utançtan kurtarmalıyız

img

AMED - Amed Barosu’nun düzenlediği, “Kürt meselesine anayasal bakış” başlıklı panelde konuşan katılımcılar, anayasadaki “Türk kimliği” dışındaki kimlikleri yok sayan maddelere dikkat çekerek, “Anayasamızı bu utançtan kurtarmadan Kürt meselesini çözemeyeceğiz” vurgusu yaptı. 

Amed Barosu, Tahir Elçi Konferans Salonu’nda “Kürt meselesine anayasal bakış” başlıklı panel düzenledi. Panele, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Cahit Kırkazak, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed Milletvekili Serhat Eren ile siyasi parti ile sivil toplum örgütü temsilcisinin yanı sıra çok sayıda hukukçu katıldı. Moderatörlüğünü Amed Baro Başkanı Abdulkadir Güleç’in yaptığı panele, Yazar Levent Köker, Akademisyen Osman Can ve Yazar Vahap Coşkun konuşmacı olarak katıldı.
 
‘ÇAĞRI ÇÖZÜM İÇİN FIRSAT SUNDU’ 
 
Güleç, Kürt meselesinin yüz yıllık bir sorun olduğunu ve son 45 yılda şiddetlerle anıldığını belirtti. Çözüm süreci adı altında bazı görüşmelerin, süreçlerin daha önce de olduğunu hatırlatan Güleç, bu süreçlerin akamete uğradığını söyledi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı çağrıyla birlikte Kürt sorununun çözümünün yeniden gündeme geldiğini belirten Güleç, “Sayın Öcalan’ın çağrısı sorunun çözümü için yeni bir fırsat sundu” dedi.
 
‘ÇAĞRI ÖNEMLİ VE ANLAMLI’
 
Levent Köker, “Yeni anayasada Kürt meselesi nasıl çözülür?” başlıklı konuşma gerçekleştirdi. Köker, Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’taki çağrısının çok anlamlı ve önemli olduğunu vurguladı. Çağrının başlığının hiç unutulmaması gerektiğini söyleyen Köker, “Çağrının başlığı ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’ydı. Sayın Bahçeli bunu ‘terörsüz Türkiye’ söylemine dönüştürdü. Devletin içerisinde bulunduğu şiddet sarmalından kurtularak, demokratik toplum yaratarak çözme perspektifini, ‘Barış ve Demokratik Toplum’ başlığı daha net özetliyor” diye belirtti. Tedavi gördüğü hastanede 3 Mayıs’ta yaşamını yitiren İmralı Heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder’i anan Köker, Önder’in çağrıyı aktardığı zaman söylediği son sözlere dikkat çekerek, “Öcalan bu mektubu yazdı ama bir de notu vardı. O not bize demokratik Türkiye’nin yeniden inşa edilmesi gerektiğini söylüyor. Bu toplumun kalıcı barışa ulaşması için bu meselenin çözülmesi lazım” dedi.
 
‘RENCİDE EDİCİ NORMLARDAN UZAKLAŞILMALI’
 
Osman Baydemir’in Amed Belediyesi Eşbaşkanı olduğu süreçte geldiği Amed’de yaşadığı bir anısını anlatan Köker, “Belediyedeki bir panelde yine bu mesele konuşuluyordu. Panel bitti dağılmak üzereyiz. Amedli bir genç arkadaşım bana, ‘Hocam güzel şeyler söylediniz ama Anayasadaki Türk kelimesi beni rencide ediyor’ dedi. Eğer böyle bir hissiyat bir toplumun bir ferdinde bile varsa, o toplumda barış içinde yaşama imkanı olduğundan bahsedemiyoruz. Hele ki bir cumhuriyet olacaksak, bu cumhuriyetin yurttaşlarını cumhuriyet adına yaraşır şekilde kalıcı kılacaksa, bu tür rencide edici normlardan arındırılmak gerektiğini söylemek gerekir” şeklinde konuştu.
 
KÜRT MESELESİNİN İKİ BOYUTU
 
Kürt meselesinin çok ciddi bir mesele olduğunu söyleyen Köker, “Kürt meselesinin iki boyutu vardır. Biri Kürtçe meselesidir. Bunun omurgasını anadilde eğitim hakkı oluşturuyor. Kürt sorunu deyince anadili ne yapacağız meselesi var. Yasaklı ve baskı altında olan bir dilden bahsediyoruz. Sonrasında rahatlama geldi ama tam bir özgürleşme şeklinde karşımıza çıkmış değil. İkinci mesele de Kürtlerin cumhuriyetin bir unsuru bakımından kendilerini yönetmeleri unsurunun hangi ölçülere kadar sağlanacağı meselesidir.  Bu meseleye özerklik diyoruz. Bu iki konuyu çözdüğümüzde Kürt meselesini de çözmüş olacağız. Anayasa’da bu sorunun nasıl çözüleceğine dair düzenlemeler var. Anayasanın birinci maddesi ‘Türkiye devleti cumhuriyettir’ diyor. Bu hiç değişmiyor. Türkiye’de hazırlanan tüm anayasalarda böyleydi. Bugün 1982 anayasası itibariyle birinci maddeden 66’ıncı maddeye geldiğinde devlet değişiyor ve herkes Türk oluyor. Birinci maddeyle 66’ncı maddenin alakası yok. Birinci maddeyi değiştirmek yasak, 66’ıncı maddeyi değiştirin. Vatandaşlık böyle tanımlanmaz. 42’inci maddenin son cümleleri, ‘Türkçe dışında hiçbir dil okullarda anadil olarak okutulamaz ve öğretilemez’ diyor. Sebep? Sebep yok. Hukukta bir madde yazıldığı zaman kanunların gerekçeleri olur. Madde gerekçelerine bakıyorsunuz; 1982 anayasasını 12 Eylül cuntası yaptı. Cunta 42’inci maddeyi koyarken hangi maksatla ve gerekçeyle kurmuş? 42’inci maddede de anadilde eğitim yasağını cunta komisyonun neden koyduğunu bilmiyoruz. Çünkü gerekçe yok. 42’inci maddenin son cümlesini de kaldırın. Ama bunları kaldırmakla iş bitmiyor. Çünkü anayasanın geçerliliğini dayandırdığı norm olan Türk milliyetçiliği, kendini sürdürüyor” şeklinde konuştu.
 
“Yerel yönetimlerin özerkliği” meselesine dikkat çeken Köker, “Yerel ve yönetim düzeyinde de şöyle bir şey var; Kürt meselesi Türkiye’de bölgesel bir mesele değildir. Bölgesel bir ağırlığı vardır ama Türkiye’nin Kürt meselesi Kuzey Kürdistan’la sınırlı bir mesele değildir. Çünkü Türkiye’nin başka yerlerinde de Kürtler var. Anadilde eğitim diyorsan İstanbul’da da, diğer kentlerde de anadilde eğitimi nasıl örgütleyeceğimiz konusunda yerel yönetimlerin kural koyması gerek” dedi. 
 
‘HAYASIZ’ ANAYASALAR
 
Meclis’teki dil yasaklarını hatırlatan Köker, “Meclis sıralarındaki faşist ruhlulardan bir takım sesler üzerine sırrı Süreyya Önder o tepkilere karşılık verdi ve ‘Ben bir insanın ninnisini dinlediği bir diline müdahale etmekten haya ederim’ dedi. Bizim anayasalarımız bu açıdan utanmaz anayasalar, hayasız anayasalardır. Bu utançtan anayasamızı kurtarmadan Kürt meselesini de çözemeyeceğiz. Başka şeyleri de çözemeyiz. Bu meseleyi çözmek için Kürtçe anadil meselesini gerçekten çok iyi düşünüp, bu utanmazlıktan çıkarmamız lazım” şeklinde konuştu.
 
‘ANAYASALAR MERKEZİYETÇİDİR’
 
Ardından konuşan Osman Can, “Yeni anayasa ve toplumsal uzlaşma” başlığıyla sunum gerçekleştirdi. Can, “Anayasanın sahibi kimse o anayasa ona göre bir dil oluşturur, kabuller oluşturur, referanslar oluşturur. Anayasa zihinleri formatlamanın imkanıdır. Anayasayı kim yapıyorsa ona göre bakarak değerlendirebilirsiniz. Anayasa gerçekten sahibine göre kişneyen bir attır. Generaller yapıyorsa ona göre biçimlenir, inanç grubu yapıyorsa ona göre biçimlenir. Türkiye anayasalarına baktığınız zaman, bir grup tarafından yapıldığı için kaçınılmaz olarak merkeziyetçidir” diye kaydetti.
 
‘DEVLETÇİ ANAYSA’
 
Anayasanın “dışlayıcı, merkeziyetçi” bir anayasa olduğunu ve hiç kimsenin kendini ait hissetmediği şeyin sahiplenilemeyeceğini vurgulayan Can, “Kürt sorununun bununla ilgisini görmediğimiz zaman çok ileriye gitmeyiz. Anayasa bir ülkenin kendini tayin hakkıyla bağlantılıdır. Eğer anayasaya bireyin özgürlüğü sirayet etmiyorsa, daha üst kümelerin iradesi bu anayasaya sirayet ediyorsa, zaten özgürlük yok. İrade oluşumundan bahsediyoruz. Türkiye’de tarihsel fırsattan bahsediyoruz. Bunu yapmazsak 20 sene sonra tekrar ‘sorunu çözelim’ diyerek bir araya gelebilir miyiz bilmiyorum. Bir siyasi toplum içinde kangren haline gelmiş sorun varsa, bu sorunlardan biri anayasanın kodları, uygulanış biçimiyse, insanların bir arada yaşama isteği belli bir noktadan sonra kaybolur, yollar ayrılır” ifadelerini kullandı.
 
‘GÜVEN ARTTIRICI ÖNLEMLER ALINMALI’
 
“Sadece Kürt sorunu değil, büyük bir Türk sorunumuz var” diyen Can, “Anaysa meselesini halledebilirsek, toplumsal uzlaşı üzerine yeni bir hukuk oluşturabilirsek, bir kimlik oluşturabiliriz. Türkiye ortak bir kimlik üretebildi mi? Klasikleşmiş anayasal kimlik aslında çok ciddi bir şekilde değerini kaybetti, toplumsal inanç kayboldu. Toplumsal farklılıklar üzerine kamuoyu oluşturabilirsek, çözüm sürecini yürüten aktörler buna öncülük ederlerse, başka şeyler yapabilme imkanı olabilir. Türkiye çok ciddi radikalleşme var. Devlet kontrolünden çıkmış. İletişim kanalları gittikçe zayıflıyor. Tablonun iyi olmamasının farklı nedenleri var. Toplum kaygılı bir toplum. En ufak bir değişiklik getirildiği zaman yok olma korkusuna sarılabiliyorlar. Haksız, yersiz kaygı olabilir ama gerçek bu. Bu kaygı bu kadar güçlüyken, kaygıları ortadan kaldıracak adımların hızlı şekilde atılması gerekiyor. Bu kaygılar ortadan kaldırılmadan anayasada değişiklik olmaz. İletişim kurmaya başladığımız bir yerde birimizi anlamaya başlayabiliriz. Bunun için güven arttırıcı önlemler alınmalı. Kaygının olduğu toplumda rasyonel karar mümkün değildir. Toplumun kaygılarını belli ölçüde azaltmamız gerekiyor” diye konuştu. 
 
‘KONGRE TOPLANDI AMA…’
 
Vahap Coşkun, “Türkiye anayasasında vatandaşlık tanımı” başlıklı sunum gerçekleştirdi. PKK’nin bugün yaptığı kongre açıklamasına işaret eden Coşkun, “Muhtemelen silah bırakma, fesih kararını birkaç saat içerisinde açıklayacak. Bu yönde ilerleme var ama yasal düzlemde ciddi anlamda eksiklikler devam ediyor. Hem kültürel haklar hem yerel yönetimlerin yetkilerinin arttırılması konusunda eksikliklerimiz devam ediyor. Bundan sonraki süreç bu taleplerin gerçekleştirilmesine yönelik bir mücadeleyi gerekli kılacak” diye kaydetti.
 
VATANDAŞLIK TANIMI
 
Anayasanın devletin yapılanmasını anlattığını, temel hak ve özgürlükleri garanti altına aldığını ve kimlik tasavvurunu anlattığını anımsatan Coşkun, anayasadan bunların beklendiğini kaydetti. Geçmişten buna anayasalardaki vatandaşlık tanımlarını genişçe anlatan Coşkun, “Özü itibariyle bir ülkede yaşayan insanları kağıt üzerinde eşit özneler haline getirir. Bunun temel iki boyutu vardır; Birincisi kültüreldir. İkinci boyutu siyasi ve hukuki boyuttur. Vatandaş olmanın hak boyutunu tayin eder. Bu iki boyutu bir arada ele aldığımızda, vatandaşlık ulus devlet inşa etmenin en önemli mekanizmalarından biridir. Vatandaşlıkla birlikte yeni bir ulus tarif edersiniz, bir çerçeve çizersiniz, bu çerçevenin içine kimin gireceğini ve girmeyeceğini belirlersiniz. Türkiye’deki vatandaşlık hikayesi de bu minvalde yürüyor. Bir taraftan cumhuriyetçi ideallerle en geniş tabana oturtma çabası var, bir yandan bir etnik kimliğe yaslayarak daraltma çabası söz konusu. Cumhuriyeti bir bütün olarak ele aldığınızda; vatandaşlık dairesi içinde kalanlara ayrıcalıklar, dışında kalanlara ödetilen bedeller…” şeklinde konuştu.
 
‘KÜRTLER TÜRKLÜĞÜ KABUL ETMEDİ’
 
Türklüğü soya dayandıran bir etnik tanımın mevcut olduğunu söyleyen Coşkun, “Kemalist vatandaşlık anlayışı başarılı oldu mu? Kısmen oldu. Kürtler hariç büyük açıdan başarılı oldu. Kürtler dışındaki topluluklar buna uydu ama Kürtler buna itiraz etti. Diğer etnik gruplar kabul ederken, Kürtler niye kabul etmedi? Kürtlerin nüfusları fazladır. Kürdistan’da çoğunluğu oluşturuyorlar. Az asimile edilmiş bir toplum ve dahası Kurtuluş Savaşı’nın anısı hala taze. Bu itirazı onlar dile getiriyorlar. Kemalist vatandaşlık anlayışı 3 önemli kayba sebebiyet veriyor; Birincisi kurtuluş savaşında verilen sözlerin tutulması, özerkliğin kaybını, dilin kaybını ve Kürtlüğün kaybını belirtiyor. Hem dil, hem kürtlük, hem de özerklik kaybıyla karşı karşıya kalıp buna çeşitli reaksiyon gösteriyorlar. Reaksiyon gösterdikçe de aşırı merkeziyetçi bir yapıya, asimilasyona maruz kalıyorlar” ifadelerini kullandı.
 
‘TÜRKLÜĞE ATIF YAPAN VATANDAŞLIK TANIMI…’
 
Coşkun, konuşmasını şöyle tamamladı: “Türklüğün tarihi esas alınarak değerlendirme yapıldığında, Türklük anlayışının ortak kimlik anlayışı oluşturacağı kanaatinde değilim. Türklüğe atıf yapan vatandaşlık anlayışı ne sorunlarımızı çözebilir ne de toplumsal uzlaşımıza hizmet eder. O yüzden yeni bir anayasal anlayışa da ihtiyacımız var. Bugün AKP ve iktidara öfkeden kaynaklı kemalizme güzelleme yapılıyor. Fakat kemalizmle varılabilecek bir menzil yoktur. İşe asimilasyoncu politikaları reddederek başlamamız gerekiyor. İhtiyacımız çoğulcu, kapsayıcı bir vatandaşlık anlayışının gerçekleştirilmesidir.”
 
Panel, soru-cevap bölümünün ardından son buldu. 

Diğer başlıklar

12:48 Bu hafta 4 bakanlığın bütçesi görüşülecek
12:41 DFG katledilen Özgür Basın çalışanlarını andı
12:37 Kadınlar Erdiş’te meşe fidanı dikti
12:31 İshak Tepe yaşamını yitirdi
11:58 Onca acıya rağmen barış isteyenler anlattı
11:52 Adalet Bakanı’ndan Demirtaş açıklaması: Karar mahkemenin önünde
11:17 İstanbul’da denizde cenaze bulundu
10:19 İtalya’daki Arkaik Sesler Festivali Nagihan Akarsel’e adandı
10:07 Jin dergi ‘Barış Anneleri’ni kapağına taşıdı
10:00 Irak Parlamentosu seçimleri için özel oylama başladı
09:51 Şara yaptırımları kaldıran ABD’de
09:29 Dêrsim Ocak Evladı üyesi kadınlar: Barış için herkes sorumluluk almalı
09:18 7/24 izlenen Wan’da tonlarca uyuşturucu madde trafiği
09:17 15 yıllığına planlanan ‘Çöp Depolama Tesisi’ 33 yıldır faaliyette
09:14 Çatışmalı süreçte iki çocuğunu kaybetti: Acımı dindirecek tek şey barış
09:08 Wan’daki yurttaşlar: Sadece PKK adım atıyor, devlet yasaları değiştirmeli
09:06 İbrahim Kaypakkaya'nın köyü sermayenin hedefinde
09:04 Umut Kitapevi bombalanmasının 20’nci yılı: Devlet suçlarıyla yüzleşmeli
09:00 09 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08/11/2025
23:02 Tahliye edilen Semra Güzel 3 yılın ardından Amed'de
22:55 Pamuk yığınının altında kalan işçi yaşamını yitirdi
22:35 Uludağ'da 4 çocuk kayboldu
22:31 İş cinayetini protesto eden 9 kişi gözaltına alındı
22:08 6 işçinin hayatını kaybettiği yangın: 7 kişi açığa alındı
21:11 Amedspor sahasında kazandı
21:04 Wan’da ‘çîrok' gecesi
20:54 Koma Amed'in Wan konserine 'hava durumu' iptali
20:28 Gebze'de 'şiddet' konulu buluşma
20:20 Mêrdîn Barosu'ndan 'Rojin Kabaiş' kararı
19:46 Şiyar Serdar için taziye
19:20 Kadınlardan katliamlara tepki: Failleri bulun
19:12 'Sosyalizm yeniden' konferansı: Yeniyi yöntem ve araçları değiştirerek kurabiliriz
18:55 Qoser’deki yangında ölen çocukların sayısı 3’e çıktı
18:52 Köln'de onbinlerin katılımıyla miting: Öcalan'ın özgürlüğü temel talep
18:33 Gazeteci Aykol'a kan takviyesi yapıldı
18:29 İstanbul'da iki aile arasında barış
18:24 Kadıköy'de 25 Kasım çağrısı: Alanlarda buluşalım
18:14 'Ölüye saygı ve adalet' paneli: Bağımsız bir komisyonunun kurulması kritik
17:46 Eşbaşkan Komi: Kürt sorununun yüzde 90'ı yerel yönetimler sorunudur
17:35 Îlham Ehmed: Önemli bir aşamadayız
17:29 Abdullah Öcalan: Kürtler varlıklarından taviz vermeden özgür yaşamın öncüsü olmalı
17:17 Anatolia Kültür Merkezi'nde çocuk atölyeleri başladı
17:10 Amed'de 'barış' paneli: Yasal zemin kapsayıcı olmalı
16:47 ‘Sürecin başarısı için Abdullah Öcalan özgür olmalı’
16:11 Agirî’de Kurdî-Zana Ararat Derneği açıldı
16:08 Joe Kent, Mazlum Abdi ve Rohilat Efrin ile görüştü
15:59 Demirtaş’tan milletvekillerine: İmralı’ya gidip noktayı koyun
15:44 'Toplumsal barışın inşasında hukukun rolü' paneli: Acil yasal düzenlemelere ihtiyaç var
15:39 Yakup Tuncer'in taziyesine ziyaret
15:35 Büyük Köln yürüyüşü başladı: Abdullah Öcalan'a özgürlük
15:30 KESK eylemi 146’ıncı haftasında
15:27 Yangında ölen çocuk ve kadınların isimleri belirlendi
15:26 Konak Belediyesi'nde ‘hukuksuz’ atamalara tepki
15:23 ‘Adalet Nöbeti’ dördüncü haftasında
15:20 Mazlum Dinç: Süreci engelleyen yasalar değiştirilmeli
15:14 Îlham Ehmed’den ‘yaptırımların kaldırılması’na destek
14:59 YRJ’den konferans: Kadın devriminin sesi olacağız
14:52 Doktorlardan Kuzey ve Doğu Suriye’ye destek çağrısı
14:41 Özen, Akman ve Avcı için tahliye talebi
13:49 Dört kentte eylem: Son kayıp bulununcaya kadar mücadelemiz sürecek
13:27 Cumartesi Anneleri Yurtseven, Özeken ve Münür için adalet istedi
12:45 Zeyneb Celaliyan’ın tedavisi engelleniyor
12:35 Xelfetî'de 25 Kasım yürüyüşü
12:29 ‘Sosyalizm yeniden’ konferansı: Geleceği birlikte inşa edelim
12:29 Lokman Çiftçi’nin taziyesine kitlesel ziyaret
12:24 Fransız tarihçi Vincent: Abdullah Öcalan’ın çağrısı çok önemli bir adımdır
11:33 Köln’deki yürüyüş için halk alana akmaya başladı
11:31 ‘Kadın kentleri’ buluşmasında örgütlü mücadele vurgusu
11:20 31 yıl tutsak edildi: Konuşmak yetmiyor, sürece uygun adım atılmalı
10:59 Şirnex’te kaza: 19 yaralı
10:50 Parfüm deposunda yangın: 6 ölü, 1 yaralı
10:38 Sozdar Avesta: Önder Apo’nun özgürlüğü mücadelenin temelidir
09:46 Meteoroloji'den birçok il için sağanak uyarısı
09:39 Tekirdağ Cezaevi’nde ihlaller: Provokasyon zemini örülüyor
09:31 Tülay Hatimoğulları: Abdullah Öcalan ile görüşülmeden süreçte yol alınamaz
09:06 Maliyetin altında fiyat verilince tonlarca mahsul tarlada kaldı
09:05 Amedliler: Devlet süreçteki endişeleri gidermek için adımlar atmalı
09:04 Pazar esnafının da veresiye defterleri doldu
09:03 Suzan İşbilen: Kadınlar savaşın bitirilmesi için var güçleriyle mücadele etmeli
09:02 Rapor: 240 gölün 186'sı kurudu
09:02 2 bin 700 çölyak hastasının olduğu kentte gastroenteroloji bölümü yok!
09:00 08 KASIM 2025 GÜNDEMİ
00:38 İşçiler polis ablukasını kırarak yürüdü
07/11/2025
23:43 ABD, Şara ve İçişleri Bakanı'na yönelik yaptırımları kaldırdı
23:01 Reuters: İktidar, gerillaların dönüşü için yasa hazırlıyor
22:43 Kürdistan'daki elektrik kesintileri Meclis gündeminde
22:19 12 milletvekilinin dokunulmazlık dosyası Meclis'e sunuldu
21:43 Antalya havalimanında 'uçuş iptal' gerginliği
21:15 Türkiye, Netanyahu ve İsrailli bakanlar hakkında yakalama kararı çıkardı
21:01 İşçilerin 100'üncü gün direnişine polis engeli
20:16 'Beyaz Toros' ve 'JİTEM' baskılı tişörtlere takipsizlik kararı
20:11 'Kuyu tipi hapishaneler kapatılsın'
19:22 Talabani: Toprağını Türkiye’ye satanlar halkımızın haklarını savunamaz
18:49 Hazine'den 196 milyar liralık açık
18:27 Kurtulmuş: Eğer komisyon karar alırsa İmralı’ya gidilebilir
18:22 Maaşlarını alamayan işçiler eyleme geçti
17:56 Efrin’de bir kişi katledildi
17:53 Akın: Gabar’da köylerin suyu petrol akıyor
17:41 Amed’de lösemili çocuklar için farkındalık etkinliği
17:38 İSKİ, İstanbul'da suya zam gündemiyle toplanacak
17:30 Mûş'ta 25 Kasım atölyesi
17:14 TJA eylem ve çalışmalarının programını paylaştı
16:58 KON-MED Eşbaşkanı: Köln mitingi Önder Apo'nun özgürlüğünün talebidir
16:52 DEM Partili belediyelerden şiddete karşı tutum belgesi
16:50 Yıldız ve Işık’ın taziyesine kitlesel ziyaret
16:23 Dêrsim Ocak Evlatları: Barış için çabalamak en kutsal ibadettir
16:18 DEM Parti ve Laz Enstitüsü, Lazca için anayasal tanınma istedi
15:32 Ekim ayında İran’da 217 kişi idam edildi
15:31 Köln kenti tarihi mitinge hazır
14:59 Kalp krizi geçiren tutsak yeniden cezaevine götürüldü
14:51 Hacettepe öğrencileri: Güvenli kampüsler istiyoruz
14:47 Irkçı saldırı sonucu katledilen Delal Gencer davası ertelendi
13:24 KESK’ten ‘güvenlikçi ve yıkım bütçesi’ne karşı eylem planı
13:22 Aykol’a cezaevlerinden mektup: Yoldaşlığına ihtiyacımız var
12:46 Merkez Bankası'nın yılsonu enflasyon tahmini arttı
12:06 İtalyan tarihçi: PKK’nin adımları insanlığa daha iyi bir dünya sunma umudunu yeşertti
12:04 AYM 'kadının kütük kaydı' düzenlemesini görüşecek
11:47 Süreçte ikinci aşamaya geçiş çabaları
11:35 Ayşegül Doğan: Şimdi Abdullah Öcalan'ı dinleme zamanı
11:29 Annecy’den Nergis Muhammedi’ye fahri vatandaşlık
11:00 Abdullah Öcalan Süryani ve Êzidî toplumuna kalem hediye etti
10:43 ‘Demeç’ duruşması ertelendi
10:33 İstanbul'da ‘Ozan Elektronik Para’ soruşturmasında 10 gözaltı
10:18 Fabian Molina: Sürecin başarısı için yasal düzenlemeler şart
10:08 Kalmaegi Tayfun’u Vietnam’dan Kamboçya’ya ilerliyor
09:42 Amed Baro Başkan Yardımcısı: Sürecin kalıcılığı hukuki güvencelerle mümkün
09:41 Wan'da iki yılda 28 şüpheli kadın ölümü
09:26 Barış Akademisyeni: Devlet sürece anayasal reformlarla karşılık vermeli
09:21 İzmir’de su krizi büyüyor
09:07 Küçük esnafın kapısı sadece veresiye için çalınıyor
09:05 Gazeteci Şêx Nûr: Şam hükümeti adım atmamakta ısrar ediyor
09:03 ‘Kadın Kentleri’ ilan edilecek: Yeniden dizayn
09:00 07 KASIM 2025 GÜNDEMİ
09:00 Balıkesir'de 4,2 büyüklüğünde deprem
08:58 Bahis soruşturmasında 21 kişi hakkında gözaltı kararı
06/11/2025
23:55 Suriye'de 7 milyar dolarlık enerji anlaşması
23:47 BMGK Şara'ya yaptırımları kaldırdı
22:23 Başsavcı Gürlek’ten Özel’e tazminat davası
19:40 Opçin ve Bilgi’nin taziyelerine kitlesel ziyaret
19:35 Sındırgı'da 4.3 büyüklüğünde deprem
19:12 223 emekçiden 100'üncü gün eylemine destek çağrısı
19:01 Gençlik örgütlerinden YÖK eylemi: Mücadeleyi yükseltme zamanı
18:54 İmamoğlu: Demirtaş ve Yüksekdağ tahliye edilmeli
18:20 Abdullah Öcalan'a özgürlük yürüyüşüne çağrı
17:51 Öğrencilerden polis ablukasında Rojin Kabaiş eylemi
17:39 İsrail ordusu, Lübnan'a hava saldırısı başlattı
17:06 ÇHD: Ayakta sayımı kabul etmeyen tutsaklar darp ediliyor
16:56 Gazeteci Aykol'un dördüncü aşama tedavisi devam ediyor
16:15 İSİG Ekim ayı raporu: En az 169 işçi yaşamını yitirdi
15:47 HRW: Komisyon somut, hukuki ve kurumsal reformlar önermelidir