WAN- Abdullah Öcalan'ın çağrısına herkesin destek vermesi gerektiğini belirten DBP İl Eşbaşkanı Av. Cemal Demir, “Sayın Öcalan’ın süreci sağlıklı bir şekilde yürütebilmesi için gerekli koşullar sağlanmalıdır” dedi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat’ta kamuoyuna deklare edilen "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı"nın üzerinden 48 gün geçti. Birçok kesim tarafından sahiplenen çağrıya dair ise iktidar ve devlet kanadından henüz somut bir adım atılmadı.
Devletin acil adım atması gerektiğini belirten Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Wan İl Eşbaşkanı ve Abdullah Öcalan’ın avukatlarından Cemal Demir, sürecin selameti için mücadele edeceklerini de söyledi.
TECRİT KOŞULLARI
Abdullah Öcalan’ın ağır bir tecrit altında olduğunu belirten Demir, “Önceki yıllarda birkaç kez görüşme olmuşsa da tecrit koşuları devam etmiştir. Tecridi sadece avukat ve aile görüşünün yapılmaması olarak tanımlayamayız. Sayın Öcalan yıllardır bir adada ve tek hücreli odada tutularak tecrit ediliyor. Tecritle hem kamuoyuyla hem de tüm dünyayla bağlantısı kesilmek istendi. 2015 yılından 2024 yılına kadar amansız bir tecrit uygulandı. Yapılan bu hukuksuzluğa karşı kamuoyu ayağa kalktı ve tepkisini ortaya koydu” dedi.
‘DEVLET ÇÖZÜMÜ ÖCALAN’DA BULDU’
Devletin artık amansız bir çıkmaza girdiğini kaydeden Demir, “Sayın Öcalan’ın tutsaklık durumu gibi Nelson Mandela da bir ada hapishanesinde tecrit altına alındı. Ama Mandela’ya uygulanan tecrit Sayın Öcalan'a uygulanan tecrit gibi değildi. Öcalan'a uygulanan tecrit bugüne kadar tarihte eşi ve benzeri görülmemiş bir tecrit. Halk tarafından büyük emekle bu tecridin kırılması için harekete geçildi. Yine aynı zamanda da devlet de bu konuda bir çıkmaza girmişti. Bu çıkmazdan kurtulmak için bir yol açmaya mecbur kaldılar. Devletin çoklu bir kriz hali vardı ve bu krizleri aşmak için tek yolun Abdullah Öcalan olduğunu biliyorlardı. Sayın Öcalan’ın umut hakkıyla ilgili yapılan çağrılar var. Bu durum zaten 2014 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından karar altına alındı. Bu kararda; 25 yılını doldurmuş kişilerin cezaevinde kalmaması gerektiği belirtmişti. Tecrit sadece gidip görmek veya konuşmak değildir. AİHM’e göre Sayın Öcalan’ın artık serbest bırakılması gerekiyor” diye konuştu.
‘SAYIN ÖCALAN ÖZGÜR OLMALIDIR’
Abdullah Öcalan’ın çağrısının 8 Mart ve Newrozlarda büyük bir sahiplenme gördüğünü aktaran Demir, “Sayın Öcalan’ın yaptığı bu tarihi açıklama ve halkın sahiplenmesinden sonra devletin biran önce adım atması gerekiyor. Ama bu çağrıya rağmen Türkiye saldırılarına son vermedi. Yapılan bu çağrıdan sonra iktidar barışı sağlamak yerine daha kırıcı ve sert bir dille konuşmalarını sürdürdü. Barışı sağlamak istiyorlarsa ona göre adım atacaklar. Devlet adım atmalı ve sürecin selameti için gerekli girişimlerde bulunmalıdır. Meclis’te komisyonlar kurmalı ve kanunlarda değişiklikler yapılmalıdır. Meclis’in bu konuda bir rol ve misyon üslenmesi gerekiyor. Sayın Öcalan’ın fiziksel özgürlüğünün sağlanması gerekiyor. Sayın Öcalan’ın özgürlükten kastı çalışabileceği bir ortamın ve sesini duyurabileceği bir zeminin kurulmasını talep ediyor. Sayın Öcalan’ın süreci sağlıklı bir şekilde yürütebilmesi için adımlar atılmalıdır. Sekretaryası ve arkadaşları ile görüşebileceği bir ortam olmalıdır” ifadelerini kullandı.
‘SOMUT BİR ADIM HALEN ATILMADI’
Demir, “Halkımız artık hakikati istiyor ve biran önce olumlu ve somut adımların atılmasını talep ediyor. Kesinlikle bu sürecin bozulması taraftarı değiliz. Bu her iki taraf için de son şanstır. Sayın Öcalan da yaptığı açıklamada açık ve net bir şekilde bu konuyu ele alıyor. Yine ‘artık kendinizi dönüştürün ve değiştirin, politik ve ahlaklı bir toplum yaratın, her alanda ve her yerde örgütlenin, örgütleyin’ çağrısında bulunuyor” şeklide konuştu.
‘ALANLARI BOŞ BIRAKMAYACAĞIZ’
Süreç için gerekli çalışmaları aralıksız bir şekilde yürüttüklerini ifade eden Demir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Birinci işimiz örgütlenmek ve örgütlemektir. DBP olarak bu sürecin selameti için bir an olsun alanları boş bırakmayarak çalışmalarımıza kapı, kapı, sokak, sokak sürdüreceğiz. Bizler halkımızla beraber bu süreci okuyoruz, anlıyoruz ve anlatıyoruz. Bundan sonra da halkımızla iç içe olmaya devam edeceğiz. Halkımıza buradan sesleniyoruz; bir olun, birlik olun, örgütlenin, örgütleyin.” şeklinde konuştu.
MA / Bilal Babat