Abdullah Öcalan: Umudumu koruyorum, süreci sonuna kadar götüreceğim

img

RIHA - DEM Parti Milletvekili Ömer Öcalan, bayram vesilesiyle amcası Abdullah Öcalan’la yaptığı görüşmede uyarılarını anlatarak, “Umudumu koruyorum, süreci sonuna kadar götüreceğim” dediğini aktardı. 

İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit devam ediyor. Abdullah Öcalan ve İmralı'daki tutsaklar Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş, Ramazan Bayramı dolayısıyla 31 Mart tarihinde aileleriyle görüşme gerçekleştirdi. Bu kapsamda görüşmede yer alan yeğeni ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Riha Milletvekili Ömer Öcalan Mezopotamya Ajansı’nın (MA) sorularını yanıtladı. 
 
Abdullah Öcalan ile ikinci kez 31 Mart tarihinde görüştünüz. Size haber verilmesinden İmralı’ya kadarki yolu, duygularınızı anlatır mısınız?
 
Birçok anlamda duygu karışıklığı oldu. Yüzbinlerce insanın Sayın Öcalan ile görüşme, fiziki olarak bir arada olma isteğini tahmin edebiliyorum. Yıllardır İmralı’da ağır tecrit altında tutulan bir halkın lideri ile her yurtseverin fiziki olarak görme istediğini hissediyor ve farkındayım. Çünkü aynı duyguları yaşayan biriyim. İki görüşme gerçekleştirdik. 23 Ekim ve 31 Mart’ta yapılan görüşmeler aile görüşmesi kapsamında yapıldı. İkinci görüşme bayramın ikinci günü gerçekleşti. Aynı zamanda İmralı adasında bulunan Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş’ın kardeşleri de geldi. Sayın Öcalan için kardeşi (Mehmet Öcalan) ve ben gittik. Hayatımda en çok istediğim şey bir halkın liderini fiziki olarak görme ve o duyguyu yaşama. Tabi ki aile bağı da var. Bir yandan amca, amcadan ziyade toplumda etki ettiği alan, liderlik durumu, 52 yıllık bir mücadelenin içinde oluşu, farklı duygularda hissettiriyor. Sayın Öcalan, Halfeti’nin küçük bir köyü olan Amara’da 76 yıl önce dünyaya geldi. Bu tarih bir milattır. Urfa’nın küçük bir ilçesi olan Halfeti’nin Amara köyünden çıktı ve dünyayı etkiledi. Bizde o köydeniz. Biz o köyden İmralı’ya gitmek için yola koyulduk. Kardeşi Mehmet Öcalan hala o köyde yaşıyor. Bayramda yaptığımız ziyaretten iki gün önce haberimiz oldu. İstanbul’a oradan da 5 kişi olarak Mudanya’ya geçtik. Yetkililer bizi karşıladı. Hep birlikte İmralı’ya giden gemiye bindik. 
 
Babanız Mehmet Öcalan uzun bir süreden sonra ağabeyi ile görüştü, duygu yoğunluğu nasıldı? Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş’ın aileleri de sizinle geldiler, onlar ne hissetti? 
 
Kardeşi Mehmet Öcalan, 5 yılı aşkın bir süreden sonra görüşmeye gitti. Diğer tutsak arkadaşların aileleri için ise bu süre daha uzun. Babam (Mehmet Öcalan) 27 Şubat çağrısı için yayınlanan Başkanın fotoğrafını gördüğünde etkilenmişti. Şunu belirtebilirim ki; canlı gördüğümüz Abdullah Öcalan ile çağrı fotoğrafında yer alan arasında farklar var. Fotoğraf iyi çekilmemiş. Fotoğraftaki kendisidir ama canlı halinin o fotoğraftan daha dinç, daha iyi olduğunu tüm kamuoyu ile paylaşmak isteriz. Kardeşi de bu fotoğraftan etkilenmişti. Onu İmralı’da gördükten sonra durumunun fotoğraftan daha iyi olduğunu belirtti. 
 
Hep birlikte gemi ile Mudanya’ya gittik. Gemide 5 kişi vardık. Babamla Başkan için gittik, diğer 3 tutsağın da ailelerinden birer kişi vardı. Onlar da duyguluydu. Onlar 6 yılı aşkın bir süredir görüşme yapmamışlardı. 27 Şubat çağrısı için paylaşılan fotoğrafta Başkan ve arkadaşları yer alıyor ama arka planı da var. İmralı’da televizyon değiştirme durumu sınırlıdır. Başkan ile birlikte tutulan bir arkadaşın televizyonun ekranı 4 yıldır bozuk. Bu arkadaş yaptığı aile görüşmesinde bunu akrabasına aktarıyor. 4 yıldır gündemi yarım gözüken bir televizyon ile takip ettiğini söylüyor. 10 yıllık bir televizyon ve değişmesi gerekiyor. Bu bize tecridin ne kadar derin olduğunu gösteriyor. Bir yandan da bu mücadelenin içinde olan insanların ne kadar fedakar olduklarını gösteriyor. Dışarı ile tek iletişim kaynağınız var ve 4 yıldır ekranının yarısı yok. Mücadele budur. Buradan bakmak lazımdır. Koşullar var, hesaplarında yeterince para da var. Bunu tecridin ne denli olduğunu anlatmak açısından anlatıyorum. 
 
 Abdullah Öcalan ile İmralı’da ilk karşılaşmanızdaki duygular neydi, size ilk cümleleri ne oldu?
 
Başkan bir siyasi lider, Kürdistan siyasetine etki ediyor. Kürtler açısından da, tüm kesimler tarafından da muhataplığı kabul görüyor. Bu süreci sürdürme kararlılığını gösteriyor ve sonuna kadar arkasında olduğunu gösteriyor. Görüşme bu eksende ele alınmalı ama ister istemez duyguların da olduğunu belirtmek lazım. İçeride görüşmenin olduğu yerde 5 dakika bekledik, Başkan kapıdan içeri girdi. Merhabalaştık, tokalaştık ve bizim oturmamızı istedi. Bir önceki görüşmede oturduğu yere oturdu. Karşısında iki kişi vardık. “Önce gelişmeleri ele alalım, aktaracağınız bir şey varsa onu aktarın, sonra köy, aile ya da farklı bir şey varsa değerlendiririz, sorarım” dedi. Başkanın duygu anlamında önemli bir yerde durduğunu biliyoruz, çünkü birçok arkadaşını sordu. Mardin’den, aileden, çocuklardan bahsetti. Başkan “Omerîyanlar yurtsever, belki bu yolda çok sayıda şehidi olan bir coğrafya. Latif Yıldırım vardı, o dönem bir akrabası Nusaybin’de belediye başkanıydı, yurtsever bir aileydi, ailesine selamlarımı iletirsiniz” dedi. Xûrs’tan, Arslanlardan bahsetti, selamlarını gönderdi. Lice’den bahsetti, Zuğurli ailesine selam gönderdi. “Lice önemli bir yer, Lice demek Diyarbakır demek, Diyarbakır demek çözüm ve barış demek” dedi. 
 
Köyünü, akrabalarını, arkadaşlarını sordu mu, hangi uyarılarda bulundu?
 
 
 
 
Köyümüzden bahsetti. Çocukluk arkadaşlarını sordu. İsimlerini söyledi ve selamlarını gönderdi. Yan köyümüz olan Cibîn’den bahsetti, Başkan 5 yıl ilkokulu orada okudu. Cibîn’deki bazı ailelerden, arkadaşlarından bahsetti… Atmacalar, Kumrallar ve Sarıçiçekler'den bahsetti. Orada Başkanın aracını süren biri varmış onun ismini hatırlamadı, selamlarını gönderdi. Kumrallardan olduğunu öğrendik. Cibîn bir Türkmen köyü. Erêh’ten bahsetti. Orada durumları sordu. Kürdistan’ın tamamına selamlarını iletti. Cibîn, Başkanın hayatında önemli bir yer ediniyor. 5 yıl boyunca yürüyerek oraya okula gitti. Bahsederken de örgütlemeye dikkat çekti. “Ben namaz kılarken benim bir namaz grubum vardı. Okula giderken benim arkadaş grubum vardı. Gittiğim her yerde örgütleniyordum, örgütlüyordum. Hala da böyleyim” dedi. Bu konuda parti, siyaset ile ilgili kimi eleştirileri vardı. “Sosyalistlik nedir? Toplumsallık, toplumculuk demektir. Halkın içinde halk ile birlikte çalışmak, yürümek demektir. Her yerde örgütlenmeniz lazım. Her yerde çalışma yapmanız gerek, halkın içinde yer almalısınız” dedi.  
 
Görüşmeniz boyunca en fazla hangi konuda konuştu, nelere dikkat çekti? 
 
Görüşmenin ilk 40 dakikasında Suriye, Rojava, Federe Kürdistan Bölgesi, İran, Rojhilat ile ilgili yoğun değerlendirmeleri oldu. DEM Parti ile ilgili değerlendirmeleri oldu. İstanbul ile ilgili değerlendirmeleri oldu. 
 
27 Şubat’ta yapılan Asrın Çağrısı’nın sonuçlarına dair size bir şey aktardı mı, sonuçları hakkında bilgi sahibi mi?
 
27 Şubat çağrısı ile ilgili bize aktarımlarda bulundu. Bende çağrının yapıldığı salondaydım. Ulusal ve uluslararası basının yoğun ilgisini aktardım. “Ne kadar ilgi vardı?” diye sordu. Ben 300 civarında ulusal ve uluslararası basının çağrıyı takip ettiğini, yoğun bir ilginin olduğunu aktardım. 27 Şubat ve sonrasında halkta duygusal bir durum oluştuğunu, partimizin Kürdistan’ın hemen hemen bütün il ve ilçelerinde ve Türkiye’nin metropollerinde 101 merkezde toplantılar yaptığını anlattım. Bu çağrının Newroz ile güçlü bir şekilde sahiplenildiğini aktardık. Rojava ve Rojhilat’taki Newrozları sordu. Rojava’da Newrozların iyi geçtiğini anlattık. Rojhilat’ta ise Urmiye’de rekor katılım olmasının yanı sıra Azeriler üzerinden provokasyon çıkarılmaya çalışıldığını söyledik. Başkan araya girdi ve “Azeriler bizim dostlarımızdır. İlişkilerimiz o dönemlerden beri vardı. Azeriler düşünce ve fikriyatımıza yakın insanlardır” dedi. Zaten çok gerilim alanına yer bırakılmadığını söyledik. 29 Mart’taki Frankfurt Newrozunun final olduğunu ve çok görkemli geçtiğini söyledik. Başkan "Evet bizim çağrımız halkımız tarafından sahiplenildi. Bu konuda da Newroz’a katılan ve sahiplenen herkese selamlarımı iletiyorum. Newroz ve Ramazan bayramlarını kutluyorum" dedi. Biz BM, Almanya, Amerika, Rusya ve Çin’in Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’na olumlu anlamda yanıt verdiğini, olumlu karşıladıklarını aktardık. Kendisi bu konuda da değerlendirmelerde bulundu. 
 
Kürdistan’ın 4 parçası Asrın Çağrısı’ndan etkilendi ve her yerde sonuçları oldu. Abdullah Öcalan, Suriye merkezli dönen uluslararası politikalar, Kürtlerin orada elde ettiği statünün korunması, geliştirilmesi noktasında neler söyledi?
 
Bazı aktarımlarda bulunduk. Kendisi Rojava’ya hakim. Nusayri Alevilerin katledilmesine büyük bir öfke duyduğunu söyledi. "Bunu kabul etmiyoruz, böyle bir şey olamaz, Alevilere dönük katliamı doğru bulmuyoruz. Kaç kişi katledildi?" diye sordu. 2 binden fazla insanın katledildiğini söyledim. “Çoluk, çocuk, kadın… Önüne gelene kıyım yapıyorlar. Bu IŞİD’vari bir yöntemdir. Bunu kabul etmiyoruz. Nusayri Alevilerin hakkı, hukuku korunmalıdır. Dürzilerin hakkı ve hukuku korunmalıdır. Kürtlerin oluşturduğu sistemlere benzer sistemler oluşturabilirler. Birbirleri ile bağlantı kurabilirler ve bu IŞİD’vari yöntemleri kabul etmemeleri gerekiyor” yönünde değerlendirmeleri oldu. Şuan Suriye’deki merkezi yönetimi eleştirdiğini de belirtebilirim.  
 
AKP, yapılan çağrıdan sonra oyalayan, çözüm adımlarını atmayan bir noktadan yaklaşıyor. Abdullah Öcalan bu konuda sizlerle bir şey paylaştı mı? 
 
 
Bazı durumların konuşulduğunu buradan belirtebilirim. Görüşmemizin odak noktası bu oldu. PKK’nin durumunu, PKK’nin gerçekleştireceği kongreyi, yol yönteme dönük bazı konular değerlendirildi. Güvenlik konusu ile ilgili şunu belirtebilirim; güvenlik konusunda herkesin kendi güvenliğini alması gerektiğini belirti. Lakin birçok eleştirisi olmasına rağmen, koşulların çok ileriye gitmemesine rağmen, Sayın Öcalan en sonunda “Ben umudumu koruyorum, bu süreci de sonuna kadar götüreceğim” diyerek kararlılığını belirtti. Bazı ihtiyaç ve taleplerin karşılanmadığını biz görebildik. Sayın Öcalan bu süreci yönetmekte kararlı olduğunu, umutlu olduğunu, sonuca götürmek için elinden geleni yapacağını belirti. Sayın Öcalan’a “Halkın size inancı tam, sizin ortaya koyduğunuz çağrının arkasındadır, sizin düşüncelerinize, size inanıyorlar. Ama 2015 çözüm süreci sonunda, 2019 ve 1993 yıllarında yaşananlardan kaynaklı kuşku ve şüpheleri var" diye aktardık. Başkan “Halk haklıdır, doğru noktadadır, doğru düşünüyor. Ama ben bu süreci yürütmekte ve bu süreci sonuca götürmekte kararlıyım. Umudum da vardır ve bunun için çalışıyorum” dedi. 
 
Özelikle babanız Mehmet Öcalan daha önce birçok kez İmralı'ya gitti, bu görüşmenizde farklar var mıydı? 
 
Babam ile birçok çocukluk anısı paylaştılar. Örgütlenmeden bahsedince, babam ile şu anıyı paylaştı: “Hatırlıyorsun değil mi çocukken bizim bağda fıstık ağacı altında kitap okurken, sen beni rahatsız ediyordun. En son ben seni köye kadar kovaladım. Babam da sana yardım etti ve babama karşı da bir isyan geliştirdim. Tüm köy bu durumun farkına vardı ve bizi izlemeye başladı. İşte benim haksızlığa karşı mücadelem, örgütlülük ile ilgili temel referansım oradan geliyor. Çocukken de mücadele ediyordum. Haksızlığı kabul etmiyordum.” Bunun üzerine Babam, Başkanın üniversite yıllarından arkadaşı Cemil Bayık ile köye geldiğinde yemek yenilirken yaşanan bir anıyı paylaştı. Dedem Ömer Öcalan, yemek yenilirken içeri girer ve “Siz komünizm ve sosyalizm mücadelesini veriyordunuz. Şimdi Kürt ve Kürdistan mücadelesine girmişsiniz. Kürtlük ve Kürdistan mücadelesi komünizm mücadelesinden daha ağırdır. Bu sizin için ağır olur, altından kalkamazsınız” der. O esnada Başkan araya girdi. "Hatırlıyorum" dedi ve babasının devamla şunları söylediğini paylaştı: "Siz Kürtlük davasına girmişsiniz, Şêx Seîd de bu yoldan geçti, büyük bedeller ödedi. O'nun aşireti vardı, ailesi ve çevresi vardı. Sizin kimseniz yoktur, aşiretiniz bile yoktur, bu davada zorlanırsınız, ezilirsiniz." Yaptığımız görüşme 4 Nisan’a denk gelen bir görüşme oldu. Kimsesizler ile başlayan bir mücadele milyonlara ulaşan bir halk hareketine dönüştü. Büyük fedakarlıklar ile buraya geldi. Kimsesizlerin hareketi şuan milyonlar tarafından sahipleniliyor. 
 
Abdullah Öcalan "Çağrının en önemli ayağı toplum üzerinden örülmeli" demişti ve bu noktada partinize önemli görev ve misyon biçmişti. Partinize yönelik süreç bağlamında yürütülecek politikalar konusunda bir değerlendirmesi oldu mu?
 
DEM Parti ile ilgili öneri ve eleştirileri vardı. İlk yaptığım görüşmede de Türkiye siyasal sisteminin üç blok üzerinde oluştuğunu söylemişti. Birinin kendini siyasal İslam referansı ile örgütlediğini, bir diğerinin ise kendisini batı ve sosyal demokratlık ile ifade ettiğini, diğerinin ise bizim temsil ettiğimiz DEM Parti öncülüğündeki siyaset olduğunu dile getirmişti. Bu üç yapının birbirine denk olduğuna vurgu yaptı. DEM Parti’nin oy oranını sordu, bende yüzde 13’te görülmekte olduğunu söyledim. “Nasıl yüzde 13, bu oranın yüzde 20’ye çıkması lazım. Potansiyel yüzde 20’nin üstüdür. Çalışmak lazım. Çalışmıyorsunuz. Konuşmaktan ziyade çalışmak lazım. Halk içinde örgütlenmek lazımdır. Bu partinin potansiyeli var. Konuşmaktan ziyade ev ev, sokak sokak örgütlenmek lazım. Ben çocukluktan beri örgütleniyorum. Benim bir tane namaz grubum vardı, okula giderken bir arkadaş grubum vardı. Bu noktada çalışmalısınız. Emek vermeniz gerek” diye belirti. Urfa ile ilgili sıçrama yapması gerektiğini söyledi. “Urfa’nın potansiyelinin yüzde 50 üzeri olduğunu, uygun politikalar ile geliştirilmesi gerekiyor. Bunun ile ilgili çalışmak gerek” dedi. Bu noktada eleştiri ve önerileri vardı. Halkçı bir şekilde örgütlenmek gerektiğini kaydetti. 
 
Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı, 8 Mart, Newroz ve son olarak 4 Nisan’da halklar tarafından sahiplenildi. Bunun yanında İmralı’da da tecrit devam ediyor. Buna dair neler söylemek istersiniz? 
 
Yapılan görüşme bir aile görüşmesi kapsamında yapıldı. Heyetler var, süreci yönetenler var. Avukatların gitmesi gerek. akademisyenler, gazeteciler gitmeli. Bunu sizin aracılığınız ile vurgulamak istiyoruz. Türkiye’deki infaz kanunlarından, doğan haklarımızdan yararlanmak istiyoruz ve bu görüşmelerin devam etmesini talep ediyoruz. Bu görüşme bir aile görüşmesiydi. Böyle tanımlanması bizim için esaslı bir durumdur. Bu yürütülen süreci aşamalı değerlendiriyoruz. Önce bir temas, sonra konuşulması, tüm kamuoyunun buna destek vermesi gerekiyor. Kürtler barışa, demokrasiye dört el ile sarılmışlar. Onun için 8 Mart, 21 Mart ve 4 Nisan’da sahiplenme oldu. 4 Nisan’da birçok yerden insanlar Amara’ya akın etti. Bu çağrının sahiplenildiğini gösteriyor. İnsanlar kendini Amara’da görüyor. Türkiye halkları bu süreci sahiplenmelidir. İnkar, asimilasyon çözüm değildir. İnsanların doğuştan gelen hakları var. Kürtler bir halktır, Türkiye için bir tehdit değiller. Doğuştan gelen halklarının koruma altına alınması herkese yarar sağlar. Bu sadece Türkiye için geçerli değil. Herkesin bu sürece dört elle sarılması gerek. İnşa etmek emek ister, bozmak ise iki cümleyle de olur. Bunun için hassas yaklaşıyoruz. İktidar da atması gereken adımları geç kalmadan atmalı. Halk barışa, çözüme, istikrara susamıştır. Herkesin buna destek vermesi gerek. Bunun için yapılması gerekenler var. Biz şart, koşul demiyoruz ama ihtiyaç ve talepler var. Bunlar toplumsaldır. Bunların altyapısı olan şeyler, yapılabilir. Toplumsal bir sözleşme ile bu çözülebilir. Birileri bazı kavramlardan rahatsız olmamalı. Kürtlerin de ihtiyaçları vardır. Bu talepleri görülmeli. Umudumuzu koruyoruz. Bu sürecin başarıya ulaşması için elimizden geleni yapacağız. Önemli olan herkesin bu süreci sahiplenmesidir. Halk bu sürece sahip çıktı. Büyük, onurlu barışı inşa etmek için halkımız ile birlikte elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. İmralı Adası’nda büyük bir fedakarlık, büyük bir emek, mücadele verilmekte. Onurlu bir barış için halkımız bu sürece destek veriyor. Halkımızın daha fazla destek vermesi, sahiplenmesi gerek. Bu sahiplenmeyi Türkiye metropollerine taşıyarak, herkesin yetkilileri adım atmaya zorlaması gerekiyor. 
 
MA / Emrullah Acar
 

Diğer başlıklar

21:14 DAİŞ, Pakistan’daki patlamayı üstlendi
21:07 Kadın katliamlarına karşı yürüyüş: Erkek egemen sistemi yıkacağız
20:26 Kobanê'de su istasyonu bombalandı
20:18 İsrail, Lübnan'a saldırdı
19:33 'Ağaçların kesilmesi toplumsal ve kültürel yıkımdır'
19:23 223 işçi direnişte: Sendikalar hakkımıza saldırı durdurulsun
18:42 DEM Parti heyetinden CHP'ye dayanışma ziyareti
18:12 CHP'ye kayyım atanmasına tepki: Darbedir
18:06 TUAD ve ÖHD’lilerin davası: Beraat kararı demokratikleşmeye katkı sağlar
17:54 DBP ile DEM Parti'den ırkçı saldırıya uğrayan işçiye ziyaret
17:22 Mehmet Salih Süer için aile evinde taziye kuruldu
17:18 CHP, kayyıma itiraz etti
16:35 Tutsak Karak oğlunun taziyesinde kelepçeyle bekletildi
16:11 ‘Devlete, AKP’ye değil, Sayın Öcalan’a bakacağız’
15:45 Bakanlığa Hatice Onaran’ı serbest bırakın mektubu
15:04 Tahliyeleri ertelenen 30 yıllık 6 tutsak hakkında tahliye kararı
14:52 Dumlu 1 No’lu Cezaevi’nde tutsaklar açlık grevine girecek
14:32 Emekçilerden memur zammına tepki
14:22 YJA Star’lı Fatma Kaya’nın taziyesine kitlesel ziyaret
14:13 Toplu tahliye ertelemesi Meclis gündeminde
13:56 Bakırhan’dan tehditlere yanıt
12:57 İnsan Hakları Örgütü gazeteciye saldırıyı kınadı
12:36 ‘CHP il yönetiminin görevden alınması hukuksuzluktur’
12:29 KESK bakanlık önünde seslendi: KHK’lileri işlerine iade edin
12:10 CHP 81 il başkanını İstanbul'a çağırdı
11:55 Dengbêj Silêmanê Şirnexî yaşamını yitirdi
10:55 Dêrgul'de gözaltına alınan genç serbest bırakıldı
10:49 Besta’da yangın söndürüldü
10:44 TÜİK’in enflasyonu hesabı yine düşük çıktı
10:00 ENAG: Ağustos’ta enflasyon yüzde 3,23 arttı
09:57 CHP’li Avcılar ve Beşiktaş belediyelerine operasyon
09:42 BM, İran’ı derhal idamları durdurmaya çağırdı
09:27 Metris Cezaevi'nde darp ve ölüm tehdidi
09:03 Sincar'ın katledilmesinin 32'nci yılı: Büyük bir sorumluluk bıraktı
09:02 Amed Baro Başkanı: Yerel yönetimler güçlendirilmeli, eşit yurttaşlık olmalı
09:00 03 AĞUSTOS 2025 GÜNDEMİ
08:45 10 ilde sağanak yağış beklentisi
08:41 Kayyım tepkileri dinlemedi, ağaç kıyımı yeniden başladı
02/09/2025
23:30 Êlih'in en işlek caddesinde ağaç kıyımı
23:07 Silêmanî Valisi, Hêmin Mamend’e yönelik saldırıyı kınadı
22:31 Dêrgul'de bir genç gözaltına alındı
22:01 Ölümü aydınlatılmayan Sezay Koçak anıldı
21:28 BM: Gazze'de zorla yerinden edilenlerin sayısı 76 bini geçti
21:23 Abdullah Öcalan: Suriye ve Rojava kırmızı çizgimizdir
21:18 DFG: Hêmin Mamend'e yönelik saldırı açığa çıkarılsın
20:52 Gazeteci Hêmin Mamend silahlı saldırıda yaralandı
20:08 Tunç'tan 'Özgür Çelik' açıklaması: İhtiyati tedbir niteliğinde
19:52 Bahçeli'den Kuzey ve Doğu Suriye'ye saldırı tehdidi
19:14 İşten çıkarılan işçilerin eylemi devam ediyor
18:21 Polisin 1 Eylül yürüyüşüne saldırısı protesto edildi
18:15 DEM Parti'den CHP il yönetiminin görevden alınmasına tepki
17:52 CHP MYK olağanüstü toplandı
17:39 İran rejimi 39 tutukluyu idam etti
17:31 ABD’li yetkiliden Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê’ye ziyaret
17:25 Licik davası Kasım'a ertelendi
16:55 ÖHD ve TUAD duruşmasına yarın devam edilecek
16:50 Bedlîs İl Genel Meclis'i AKP'den DEM Parti’ye geçti
16:08 Görevden alınan Çelik'ten açıklama
15:39 CHP İstanbul İl Kongresi iptal edildi
15:21 Silêmaniye’de patlama: 1 ölü
14:19 DBP aileler arasındaki husumeti sonlandırdı
14:05 Kurtderesi'nde 'acele kamulaştırma' talanı
13:58 Hesekê-Şeddadê yolunda kaza: 12 ölü
13:02 Af Örgütü: Süveyda’da 46 Dürzi infaz edildi
12:08 Besta'da yangın
12:06 Ermeni mezarlığında kemikler dışarıda!
11:49 Afganistan'da depremin bilançosu ağırlaşıyor
11:20 MKG Ağustos raporu: 5 kadın gazeteci tutuklu
11:19 Özgür Basın Günü konserle kutlanacak
10:51 1 milyon 264 bin 506 alan adı ve web sitesine sansür
10:16 Gazetecilik ödülleri yarışmaları için başvurular sürüyor
09:36 Sudan'da heyelan: 1 köy haritadan silindi, bini aşkın ölü
09:33 1 Eylül’e katılanlar: Öcalan özgür olmalı
09:20 Afganistan'da ölü sayısı 800'ü aştı
09:02 Riha Baro Başkanı: Eşit yurttaşlık temelinde bir anayasa gerekiyor
09:01 Acar hakkında yeni şikayet: 1 milyon dolarım gitti
09:01 30 yıl sonra yeniden köyünde: Geri dönüşler için çalışma yapılmalı
09:00 02 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
08:48 İSTOÇ'ta yangın
01/09/2025
23:47 Akdeniz’de 1 Eylül: Artık somut adım zamanı
22:53 QSD, üst düzey bir DAİŞ'liyi yakaladığını duyurdu
22:43 Wan'da barış yürüyüşü: Komisyon İmralı'ya gitsin
22:08 Ambargo altındaki Mexmurlu çocuklardan resim sergisi
22:02 Kuzey ve Doğu Suriye: Barışın adresi İmralı
21:51 Mexmûr halkı, 1 Eylül’de Abdullah Öcalan için yürüdü
20:10 Tülay Hatimoğulları: Ezberleri bozalım, cesur olalım, somut adım atalım
20:01 Hasan Uzun’un taziyesine kitlesel ziyaret
19:42 Kadınlar barışı konuştu: Komisyon Öcalan'la görüşsün
19:30 1 Eylül eylemlerinde Öcalan'ın özgürlüğü talebi yükseldi
18:53 Amed’de 1 Eylül yürüyüşünde Öcalan’ın dev posteri açıldı
18:08 Amed'de onbinler yürüdü: Özgürlüğe yakınız
18:06 Bakırhan ve Özel ile 4 milletvekili hakkında fezleke
17:07 Taziyeyi engelleme girişimine tepki: Yas hakkını engelleyenler savaş isteyenlerdir
16:04 İHD kurucularından Didar Şensoy anıldı
15:58 Amed’de şüpheli ölüm
15:00 İstanbul Barosu adli yılı pankartla anlattı: Kara yıl
14:46 Şirnex'te kömür sahasında yangın
14:27 Bakur Kürt Kadın Birliği Platformu'ndan 1 Eylül mesajı
14:01 Amed’de çocukların yaşadığı ihlaller Meclis'e taşındı
13:43 1 Eylül etkinlikleri: Çözüm için ısrarcı ve cesur olunmalı
13:32 Barolardan adli yıl açıklaması: Bağımsız yargı ve sürece dair adım atın
13:11 Açlık grevindeki Grup Yorum üyesi 42 kilograma düştü
12:57 Trump’ın Gazze planı: 10 yıllık ABD vesayeti
12:34 Darfour’da hava saldırıları: En az 19 ölü
12:19 Amed Barosu'ndan Cumhuriyet hakkında suç duyurusu
12:12 TJA: Kalıcı, onurlu ve eşit bir barışın takipçisi olacağız
12:05 DFG: Baskılar sürüyor, 33 gazeteci cezaevinde
12:04 Öcalan: Bütün Kürtleri demokratik zeminde birlik olmaya çağırıyorum
11:33 Siyasetçilerin 'barış' çağrılarında eşitlik ve özgürlük vurgusu
10:59 Wan sokakları: Barış adıyla başka yollara başvurulmamalı, devlet adım atmalı
10:58 AYM'den Rabia Naz Vatan kararı
10:44 Afganistan depreminde ölü sayısı 622'ye yükseldi
10:34 Fransız psikanalist Roudinesco: Öcalan’ın çağrısını destekliyorum
10:13 Gazze’de katledilen gazeteciler için küresel dayanışma
10:04 1 Eylül mesajları: Savaşa karşı barış talebinde birleşelim
09:36 İsrail ‘Batı Şeria’yı işgal etme kararı aldı
09:29 Tişrîn Barajı çevresi bir kez daha bombalandı
09:15 Barış akademisyeni Demirer'den süreç değerlendirmesi: Hepimize görevler düşüyor
09:04 Riha mitinginde öne çıkan talepler: Eşitlik ve özgürlük
09:04 ÖHD'li Gökdemir: Kürtçeye statü tanınmalı, gerekli kanunlar düzenlenmeli
09:03 'Kürt kültürü ve dili anayasal güvenceye alınsın'
09:01 01 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
08:50 Kanada Beluc Kongresi kuruldu
08:44 Afganistan’da deprem: En az 250 kişi yaşamını yitirdi
31/08/2025
23:25 İsrail 247 gazeteciyi katletti
22:17 İsrail: Hamas Sözcüsü Ebu Ubeyde öldürüldü
22:12 Tülay Hatimoğulları: Komisyon Öcalan ile acil görüşmeli
21:36 BM’den İran’a Şerife Muhammedî mektubu
21:30 1 Eylül etkinlikleri: Demokrasisiz barış olmaz
19:59 Bakırhan: Öcalan'ı bu saatten sonra 12 metrekareye sıkıştıramazsınız
19:34 ‘Suriye sahil kentlerine insani yardım koridoru açılsın'
19:30 Ayla Aka Ata: İmralı'da tecrit olduğunda barış olmaz
18:23 Şirin Işık’ın taziyesine polis engeli
17:48 Riha 1 Eylül mitingi
17:43 Agirî’de barış yürüyüşüne çağrı
17:27 Kadıköy’de binlerin katılımıyla barış mitingi: Barışta ısrarcıyız
16:23 Abdullah Öcalan'dan 1 Eylül mesajı: Barış bir temenni değil somut gerçekliktir
16:03 ‘Barış Mitingi’nde Abdullah Öcalan posteri açıldı
15:41 Wan’da Gezici ve Abi için taziye ziyareti
14:33 ‘Barış Mitingi’ başladı: Sürece katılımın önünün açılması zorunludur
14:06 'Devlette yer alacaksak iktidar Kürt kimliğini kabul etmelidir'
14:00 Bahaddin Ay için kurulan taziyeye kitlesel ziyaret
13:45 HPG: Türkiye’nin saldırıları sürüyor
13:43 Amed Görme Engelliler Spor Kulübü kuruldu
13:35 BM’den İran’a Şerife Muhammedi mektubu
12:49 Ağustos ayında 37 üründen 30'u zamlandı
12:17 Kolombiya İsrail'e kömür ihracatını tamamen yasakladı
12:15 ABD’li sosyolog Calhoun’dan sürece destek mesajı
11:07 Suriye’de ‘Öcalan ile görüşmek ‘ için 10 günde bine yakın imza
10:50 Mazlum Abdi: Suriye artık 2011 öncesinin Suriye’si olmayacak