Türkiye ve ona bağlı Suriye Milli Ordusu'nun (SMO), Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırılarına tepkiler devam ediyor. Wan Tûşba Belediye Meclis üyesi Leyla Çelik, "Geldiğimiz noktada insanların, kadınların, çocukların katledilmesi artık yaşanmaması gereken şeyler olmalı. Bizlerin savaştan yana değil, barıştan yana olmamız gerekiyor. İnsanları tüm farklılıkları, yapıları ile birlikte barış odaklı hareket etmek gerekiyor. Bu anlamda katliamlara karşı sessiz kalınmaması gerektiğini düşünüyorum ve bütün insanlara da ses çıkarmaları çağrısında bulunuyoruz. Rojava'ya yapılan saldırılar kadın devrimine kadın kazanımlarına yöneliktir. Bizler gibi herkesin de bu saldırılara karşı durması gerekiyor. Bizler hiçbir şekilde bu durumu kabul etmemeliyiz ve bu duruma ses çıkarmamız gerekiyor. Daha güçlü olmak için birlik olmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı. 

 

'ROJAVA'DAKİ SİVİLLER KATLEDİLİYOR'

 

Serav (Saray) DBP İlçe Eşbaşkanı Tuncer Kalkali ise Rojava'ya yapılan saldırıların sivil halka yönelik katliamlar olduğunu söyleyerek, "Orada yaşayan halkların her şeyi yok edildi. Bizler buradan Rojava'ya sahip çıkacağımızı bir kez daha belirtiyoruz. Suruç'ta yapılacak nöbet eylemine katılacağız ve Rojava'yı birlikte koruyacağız. Rojava yalnız değildir. Bugün Rojava'ya bütün dünya halklarının sahip çıkması gerekiyor. Bizler savaş istemiyoruz. Rojava halkı Kürt olduğu için bu katliamlarla karşılaşıyor. Rojava'da sivil halk katlediliyor" diye konuştu. 

 

'ROJAVA YALNIZ DEĞİLDİR'

 

Rojava'da yaşanan sivil halka yönelik katliamların nedeninin Kürt hazımsızlığı olduğunu söyleyen yurttaşlardan Ahmet Sarı, "Türkiye, daha önce 'terörist' dediği yapılarla hareket ediyor. Bunun tek sebebi oradaki Kürt halkını yok etmek istedikleridir. Bizler Rojava halkına sahip çıkacağız. Tüm bu sorunların çözümü Sayın Abdullah Öcalan'ın çözüm perspektifidir. Sayın Öcalan'ın paradigması, düşünceleri bu sorunları savaşları durduracaktır. Bir yandan barış naraları okunurken bir yandan da Rojava'daki kardeşlerimize yönelik katliamlar devam ediyor. Bir ellerinde çiçek bir ellerinde sopa var. Ya çiçeği bırak ya da sopayı. Geçen gün yapılan görüşmelerden de çıkan sonuca bakılırsa sorunun tek muhatabı Sayın Öcalan'dır. Bizim çözümünden emin olduğumuz tek kişi Sayın Öcalan'ının paradigmasıdır" şeklinde konuştu. 

 

Bütün Kürtlerin kardeş olduğunu, Rojava'ya yapılanların bütün Kürt halkına yapıldığını Senar Alataş adlı yurttaş, tek çözümün Kürt halkının statüsünün tanınması olduğunu ifade etti. 

 

'İMHAYA DÖNÜK BİR SAVAŞ POLİTİKASI YÜRÜTÜLÜYOR'

 

İktidarın Kürt kazanımlarına karşı savaş açtığını söyleyen Wan Tarımsal Ürünleri İşletme Kooperatifi Eşbaşkanı Caziye Duman, "Bu saldırılar karşısında direnen büyük bir Kürt iradesi ve ezilen halk iradesi vardır. Saldırılar karşısında büyük mücadeleler veriliyor. Kürdistan'ın 4 parçasına yapılan saldırı yönelimleri özellikle Rojava üzerinde kendi politikalarının içerisinde bir çıkmaza girmiş olduğu açıktır. Rojava bizim açımızdan büyük bir değer ve önem arz etmektedir. Dünya genelinde tarihi bir anlamı olan bir yerdir. Kürt hareketi 4 parçada bütün ezilen halklar için bir güven kaynağıdır. Gerçekliği ne kadar inkar edilirse edilsin, yürütülen politika karşısında verilen direnişten hiçbir şekilde taviz vermeyeceği, iradenin teslim alınmayacağı bilinmesi gerekiyor" diye belirtti.