Gazeteci Aykol: Rojava'ya saldırılar halka vergi olarak geri dönecek

ANKARA - Gazeteci Hüseyin Aykol, Kuzey ve Doğu Suriye'ye dönük saldırılarla "yüzyılları bulacak bir düşmanlığın tohumlarının" atıldığına işaret ederek, "Bu savaş bizlere yeni vergiler olarak geri dönecek" dedi.  
 
Suriye'de 2011 yılında patlak veren iç savaş, Heyet Tahrir el-Şam'ın 61 yıllık Esad rejimini devirmesiyle yeni bir sürece evrildi. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’nin Türkiye ziyareti ve İsrail-Lübnan arasındaki ateşkesin başlamasından hemen sonraki sürece denk gelen sürecin nereye evrileceğine dair tartışmalar sürüyor. Türkiye'nin desteklediği Suriye Milli Ordusu'na (SMO) bağlı bazı paramiliter grupların da olduğu çok sayıda örgüt, "savunma bakanlığı" adı altında toplanmaya ve kendisini feshetmeye karar verdi. 
 
HTŞ'nin yönettiği bölgelerde bunlar yaşanırken, Türkiye ve bağlı SMO da Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi bölgelerine saldırılarını sürdürüyor. Kürtler, Araplar, Ermeniler ve Süryaniler gibi pek çok halk ve inanç grubunun yönetiminde yer aldığı Özerk Yönetim, saldırılara rağmen yeni Suriye'de yerini almak için diyalog kanallarını zorluyor. Aynı zamanda Kürt partileri de birlik çalışmalarını aralıksız bir şekilde sürüyor.  
 
Gazeteci ve yazar Hüseyin Aykol, Suriye’de yaşanan gelişmeler ile Kuzey ve Doğu Suriye'ye dönük saldırılara sorularımızı yanıtladı.  
 
Ortadoğu’da gelişmeler hızla değişiyor; 13 yılda tüm müdahalelere rağmen düşmeyen Esad rejimi, birkaç günde düştü. HTŞ’nin böyle bir gücü var mıydı?
 
Son 13 yılda birçok İslamcı grup kuruldu. Bunlar Sünni nüfusa dayanıyordu. Bu gruplar Suriye’nin dörtte üçüne hakimdi. Bunlardan bir kısmı Türkiye üzerinden gönderilen cihatçı milislerdi. Bunlar eğitildiler ve adına Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) denildi. Amerika başta olmak üzere batının da donattığı, eğittiği, yönettiği bir ordu diyebiliriz. Ama HTŞ, İdlip’te var olan İslamcı örgütlerin içinde en güçlü olanıydı. Orada en azından şehir yönetiyordu. Anlaşıldığı kadarıyla özellikle İngiltere’nin ciddi katkıları oldu. Ayrıntılarını bilemediğimiz İran, Rusya ve İngiltere’nin başını çektiği bir ayarlama sayesinde HTŞ kendisinin bile ummadığı bir şekilde önce Halep’i, Hama ve Humus’u, sonra da Şam’ı ele geçirdi. Beşar Esad bile bu şekilde hesaplamıyordu. Hizbullah’ın bir şekilde kendisine yardım edeceğini, Rusya’nın ise hava desteği vereceğini düşünüyordu. Bu şekilde HTŞ’yi durduracağını düşünüyordu.
 
 Ülkeler arasında bir anlaşmadan söz edebilir miyiz? 
 
 
HTŞ, doğrudan Türkiye'nin yönettiği ve yönlendirdiği bir ekip değil. Türkiye, SMO'yu yönlendiriyor. Türkiye, bunları Rojava'ya karşı kullandıktan sonra dağıtacaktır. 
 
Zimmi bir anlaşma vardı. Bunlardan birinin Rusya olduğunu düşünüyorum. Neden derseniz; Esad’ın ilk açıklaması var. Rusya tarafından götürüldüğünü söyledi. Rusya niçin götürdü? Esad’ı da ikna etmişler. Onun dışında bütün iç savaş boyunca Esad rejiminin düşürülmesi ve yerine Müslüman Kardeşler veya selefi bir rejiminin getirilmesi konusunda zaten Türkiye en başından görev almıştı. Bu anlamda Suriye sınırında hakim olduğu bölgelerde dünyanın dört bir tarafından gelen cihatçı unsurları Suriye’ye geçirmek ve onları oradaki bakımlarını sağlamakla ilgilendi. Yaralananları Türkiye’de tedavi ettirdi. Başından beri bir rol oynuyordu. Bundan sonra ne yapar; kesin bir şey söylemek çok doğru olmaz. Çünkü HTŞ, doğrudan Türkiye’nin yönettiği, yönlendirdiği bir ekip değil. Türkiye’nin esas yönlendirdiği ekip SMO. SMO nedir? Esasen Suriye dışından gelen cihatçılardır. Bir maaş veriliyor. Paralı askerdir. Orada yaptığı şey çapulculuktur. İnsanları kaçırmadır. Suriye’deki fabrikaları söküp Türkiye’ye satıyorlar. Zeytin ağaçlarını söküp Türkiye’ye getiriyorlar. SMO'yu ABD’nin ve Rusya’nın paramilliter güçlerine benzetebiliriz. Türkiye bunları Rojava’ya karşı kullandıktan sonra dağıtacaktır. HTŞ’ye tabii olmayanlar varsa, onların başına bir sürü şey gelir.
 
MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın Emevi Camii’de namaz kılmasıyla nasıl bir mesaj verilmek istendi? 
 
Emevi Camii’ye neredeyse Kudüs’teki Mescidi Aksa; Mekke ve Medine’deki camiiler kadar sembolik anlam biçiliyor. Bağdat ve İran’da benzer anlamlar yüklenen camiiler var. MİT Başkanı’nın gidip orada namaz kılması, “HTŞ değil biz fethettik” mesajıydı. Hatta, “HTŞ biziz” demeye getirdi. Ancak Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, verdiği demeçlerde bu durumu düzeltmeye çalışıyor. Sebebi şu; bu durum özellikle Arapları rahatsız etti. Çünkü Osmanlı’dan beri Araplar Türkiye’yi sevmiyor. Özellikle Erdoğan iktidara geldiğinden beri Araplara bir nevi “Ben sizin başınıza geçebilirim. Ben sizi temsil edebilirim. Biz halifeliği tekrar devralmak istiyoruz” şeklinde tavırları oldu. İlk başlarda Filistin davasına dair tutum nedeniyle hoş görüldü. Ancak sonradan durum değişti ve bu durum nefret ve korkuya dönüştü.
 
HTŞ sonrası Suriye'nin bayrağı değişti. Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi de, daha önce bu bayrağı kullandığını, bu durumun herhangi bir sorun oluşturmadığını açıkladı. Bayrak tartışmalarına dair neler söylersiniz.  
 
1920’den beri Suriye birçok bayrak kullandı. İktidar değiştikçe dönem dönem bayrak değişiyor. HTŞ ile birlikte gördüğümüz bayrağın, 1950 ile 1958 arasında ilk olarak kullanılmaya başlandığını ve devamındaki yıllarda da birçok defa kullanıldığını biliyoruz. Bu bayrağı HTŞ niçin kullanıyor? “Biz Suriyeliyiz” diyor. “Suriye’nin tarihine sahip çıkıyoruz” diyor. Şu anda kullandığı bayrak; Hafız Esad öncesi hükümetinin bayrağıydı. Bu bayrağı kullanan kesimlerin sol görüşlü olduklarını da biliyoruz. Diktatörlükten önce kullanılan bayrak diyebiliriz. İŞİD gibi tevhit bayrağı kullanabilirdi ancak bilerek kullanmıyorlar. Nasıl Hafız Esad ve Beşar Esad döneminde Şam’ı temsil eden bayrak varsa ve kabul ediliyorsa; şu anda HTŞ’nin kullandığı ve Suriye’ye bayrağı kullanılıyor. Rojava’daki yönetim -ki sadece Kürtlerin değil- Raqqa'da Araplar var; “Biz ne Esad’a karşı savaştık ne de HTŞ’ye karşı savaşmak istiyoruz” diyor. Sadece özerk bölgede kendi başlarına yaşamak istiyorlar. HTŞ eğer DAİŞ gibi bir tevhit bayrağı ile gelseydi kabul edilmezdi.
 
HTŞ ile Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi arasında kimi bölgelere dair bir temasın olduğu açıklandı. Ancak kalıcı çözüme dair henüz bir görüşme sağlanmış değil. HTŞ ile Özerk Yönetim arasında yaşanan, yaşanabilecek temasa bile karşı çıkan çevreler var. Aralarında müzakere ya da görüşmelerin olması normal değil mi? 
 
Bunu bir pazarlık, çözüm arayışı olarak ele alabiliriz. Beşar Esad ile de müzakereler oluyordu. Siz Suriye’nin bir bölümü olarak kendinizi kabul ettiğinizde bir şekilde pazarlık yapmanız lazım. Bu pazarlıkta özerklik de tartışılabilir veya farklı bir şey de. Şam’ı yöneten kim ise onunla oturmak zorundasınız. Tabii, müzakere nasıl sonuçlanacak onu hep birlikte göreceğiz.
 
Suriye gibi farklı halklar ve inançların bir arada yaşadığı bir ülke. Baas rejimi yıkıldı, farklı halklar ve inançların göz ardı edilmesi halinde yeni bir Suriye'den bahsedebilir miyiz? 
 
Baas rejimi kendi arasında ayrıştı ve tekrar kuruldu. Babadan oğula geçti ve bir sürü yanlış yaşandı. Bu yönetim bir diktatörlüktü. Aynı zamanda polis devletiydi. Ama buna rağmen iktidarını paylaşıyordu. Halkları temsil eden insanlar ile paylaşıyordu. Bu kısmı paylaşım da değildi. Ciddi bir paylaşım söz konusuydu. Mesela Hafız Esad’ın Dışişleri Bakanlığı’nı yapmış Faruk El Şara var. Sünni idi. Belli etnik ve dini gruplardan mutlaka hükümete yer verilirdi. Kendisi Baas rejimi idi ama bu Baas rejimi etrafında bir araya gelmiş birçok partinin ulusal cephesi olarak seçime katılırdı. İktidarı şeklen bile olsa paylaşıyordu. Dışişleri çok önemli bu arada. Diplomatik temaslarda birinci kişidir. Bütün Avrupa hükümetlerde bile ikinci kişi olarak görülür. Yeni yönetim de Şara ailesinden birisini almazsa yönetemez. Alevilerden bakan alacak çünkü başka türlü Suriye’yi yönetemez.
 
Kısacası kapsayıcı olmalı.  
 
Elbette. Eğer yönetimi paylaşmazsanız kendinize karşı çok ciddi bir muhalefet örgütlemiş olursunuz. 
 
ürkiye ve bağlı paramiliter gruplar neden Kuzey ve Doğu Suriye'yi hedef alıyor? 
 
Bugüne kadar Türkiye’yi yöneten bütün iktidarlar, Kürtler nerede bir kazanım elde ettiyle o kazanımı yok etmeye çalıştı. Böylesi bir Kürt düşmanlığı var. Latin Amerika’da bir kasabayı Kürtler kazansa orayı bile yıkmaya çalışırlar. Bu durum aslında Japonya’da yaşandı. Bir Kürtçe dil ile ilgili bir kurs açıldığı için diplomasi yürütüldü.
 
Söz konusu saldırılar burada yaşanan Kürtleri nasıl etkiliyor? Kürtler ile Türkiye arasındaki ilişkiyi daha da bozmaz mı? 
 
 
Yüzyıllara dayanacak, ilerleyecek bir düşmanlığın tohumlarını atıyor. Rojava’da öldürdüğün her Kürt'ün burada akrabası var. 
 
Şimdi anlamak istemiyorlar. Güney Kürdistan’da, Rojava’da öldürdüğünüz Kürt’ten sonrası buradaki düşmanlık daha da büyüyor. Çünkü orada öldürülen her Kürt, buradaki Kürt'ün bir akrabası, yakını…  Bir şekilde bir kan bağı var. Aralarında sadece suni çizilmiş bir sınır var. Rojava’da Kürtleri öldürürken buradaki Kürtlerin normal karşılamasını bekleyemezsiniz. Nasıl böyle bir şey beklersiniz? “Biz sizi değil, onları öldürüyoruz” diyorlar. “Aslında biz kardeşiz” diyorlar. Öyle bir şey yok, kendi kendilerini kandırıyorlar.
 
Yüzyıllara dayanacak, ilerleyecek bir düşmanlığın tohumlarını atıyor. Rojava’da öldürdüğün her Kürt'ün burada akrabası var. Bir şekilde intikamını almak isteyecek. İsyan olmuş bastırmışsın, liderini öldürmüşsün… Kürtler eski Kürtler değil. Örgütlüler ve silahlı güçleri var. Ermenileri yok ettiğiniz gibi Kürtleri soykırıma uğratamazsınız.
 
Türkiye, Süleyman Şah Türbesi üzerinden de bir gerilim yaratıyor. Türbenin diyalog kurularak taşınması halinde olumluya evrilen bir süreç yaşanır mı?
 
HTŞ, Kürtler ile savaşmak istemediği için Türkiye söylemlerini değiştirmeye başladı. Türbenin yer değiştirmesi tek başına pek etkili olmaz ama sembolik olarak iyi şeylere işaret edebilir. Diplomatik yönden yararı olabilir belki. Belki bir başlangıç olur.
 
Suriye'de bunlar yaşanmadan hemen önce Türkiye iç siyasetinde de "yeni süreç" tartışmaları başladı. Birbirine paralel gelişen süreçler miydi? 
 
 
 Bahçeli şunu demeye çalıştı: 'Kendi aranızda konuşun ama Rojava'ya dair bir şey demeyin. Onlara yardım etmeyin, sınıra gitmeyin'
 
Bahçeli ve ekibi, Suriye’ye işaret ediyor ve attığı adımın ne kadar önemli olduğunu söylüyor. Hatta “İsrail bize saldırabilir” demeleri bile doğru çıktı diyebiliriz. Nasıl doğru çıktı? Suriye rejimi yıkıldı ve güvenlik anlamında herkes bir konum almaya çalışıyor. İsrail için önemli olan Golan Tepeleri ilhak edildi. O tepeler üzerinde Şam’ı olduğu gibi görüyor. Top atışları bile Şam’ı görebiliyor. Fazla konuşulmuyor ama Golan’da tatlı su var ve suyun büyük bir kısmı buradan sağlanıyor. Bu da çok önemli. Aslında Bahçeli şunu demeye çalıştı; “Biz burada Kürtler ile kardeşiz, onlar ile sorunumuz yok. Eskiden 'Kürt yok' diyorduk şimdi kabul ediyoruz. Kendi aranızda konuşun ve ama Rojava’ya dair bir şey demeyin. Onlara yardım etmeyin, sınıra gitmeyin. Buradaki politikalarımızı boşa çıkaracak şeyler yapmayın.”
 
"Oraya saldıracağız, sessinizi çıkarmayın" anlamına mı geliyor? 
 
Sadece bu da değil. Batı, Şam’ı kendine göre dizayn ettikten sonra sıra İran’a gelecek. İran’daki Kürdistan daha da büyük. Orada da Kürdistan parçası olursa Irak ve Suriye’de var. Bunlar olursa, “Karşımızda 40-50 milyon Kürt olacak” diyorlar. İşte ‘En büyük parçada olan bizdeki Kürtleri ikna edelim’ diyorlar.
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan ile yeni bir görüşme yapılacağı beklentisi var. Ancak bir türlü bu görüşme gerçekleşmiyor. Neden? 
 
 
 Sayın Öcalan 'Ben bu sorunları çözebilirim. Savaşsız bir şekilde çözebilirim' diyor. Ancak istediklerini alamadıkları için dışarıdaki insanlar ile diyalog kurmasını engelliyorlar. 
 
Yıllardır Sayın Öcalan’ın bir söz söylemesini, oradan bir ses çıkmasını istemiyorlardı. Engel oluyorlardı. Bence Sayın Öcalan’a "Bize yardımcı ol" diye gidiyorlar. Sayın Öcalan’a "Biz Rojava’yı dümdüz edeceğiz. Teslim olsunlar. Örgütünüzü feshedin, çünkü biz sizi yendik" diyorlar. Anlaşılan o ki Sayın Öcalan "Ben bu sorunları çözebilirim. Savaşsız bir şekilde çözebilirim. Kürtler ve Türkler olarak Ortadoğu’da birlikte demokratik açılımlar yapabiliriz. Herkese örnek olabiliriz" diyor. Sayın Öcalan’ın duruşunun bu olduğu belli oluyor. Ancak bir türlü istediklerini alamadıkları için dışarıdaki insanlar ile diyalog kurmasını engelliyorlar.
 
 Türkiye’nin olası kapsamlı bir saldırısının siyasal, sosyal ve ekonomik olarak faturası ne olur? 
 
En kötüsü de bu. Bu savaş ve Türkiye’nin tavrı bizlere yeni vergiler olarak geri dönecek. Çetelere ve ailelerine ödediği bir sürü para var. PKK’ye dönük saldırılarda bugüne kadar harcadığı parayı Türkiye’nin gelişimi için yatırsalardı; Türkiye şu anda Avrupa’nın orta düzeydeki bir ülkesi olurdu. Aynı mantıksızlığı sürdürüyorlar. Aynı parayı bu savaşa harcayarak insanları daha da yoksullaştıracaklar. Suriye’de (Şam/Emevi Camii) kılınan namazın Türkiye’deki yurttaşlara bir yararı yok.
 
MA / Mehmet Aslan
 

Diğer başlıklar

15:51 Takas Pazarı’na yoğun ilgi
15:17 ‘Muhlise Karagüzel ve Kavak’ı derhal serbest bırakın’
14:33 Koğuş değiştirmek isteyen tutsak darp edildi
14:28 COP 30 tepkisi: Ekolojik yıkım derinleşiyor
14:04 Mêrdîn kısa süreli yağışta göle döndü
13:56 İHD 22'nci Genel Kurulu başladı: Devletin Kürt meselesindeki güvenlikçi politikası değişmedi
13:51 Kayıplar için beş kentte adalet talebi
12:56 Cumartesi Anneleri Nazım Gülmez için adalet istedi
12:28 Dêrsim’de Seyit Rıza anması: Mezar yerlerini açıklayın
12:18 Sındırgı’da art arda depremler
10:37 CHP Milletvekili Akgün Alp: Devlet, Abdullah Öcalan ile görüşüyorsa Komisyon neden görüşmesin?
10:28 İşçi servisi devrildi: 14 yaralı
10:14 Nizamettin Kabaiş: Tehditlere rağmen mücadelemiz sürecek
09:24 Dilovası’nda yaşamını yitiren işçi sayısı 7'ye yükseldi
09:23 HDP binalarına saldırı dosyası 10 yıldır neden kapalı tutuluyor?
09:22 Dêrsim'de yüzlerce toplu mezar var: Yüzleşme çağrısı
09:11 Ruhsatsız fabrika yangından sonra mühürlendi!
09:08 Dilan Mızrak: Devlet sürecin hukuki zeminini bir an önce oluşturmalı
09:07 Kültürel hafıza yok oluyor, Ermeni evleri bir bir çöküyor
09:06 Bataklığa sürüklenenler anlatıyor: Ayağım tekerlek olmuş, tamir etmeye çalışıyordum
09:05 Çöken bina, patlayan depo: İhmalin getirdiği ölümlere karşı mücadele edeceğiz
09:04 Selamet Yeşilmen’in failleri 10 yıldır bulunmadı: Adalet bekliyoruz
09:03 Soğuk havalar cep yakıyor
09:03 'Halk ve inançlar arasında problem yok; sorun kanun ve yasalardır'
09:02 'Barışa katkı için Seyîd Rıza ve arkadaşlarının mezar yerleri açıklansın'
09:01 Devlet merkezli uygarlık sistemin yok edici düzeni: Kastik katil
09:00 15 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:59 Amed'de yollar göle döndü
08:22 Kürdistan kentleri için kuvvetli yağış uyarısı
14/11/2025
23:56 Yeni kurulan TELE2’nin haberine erişim engeli
23:42 Licê'nin Qelesi mezrasında ev baskını
23:19 Şam'da art arda patlamalar meydana geldi
22:50 Gençlerden Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için meşaleli yürüyüş
22:43 DEM Parti eski il eşbaşkanına 13 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası
22:36 Mêrdîn'de fırtınada motosikleti devrilen kurye yaralandı
22:10 Rahman A. boşanma aşamasında olduğu kadını katletti
21:36 Kürdistan kentlerine ayrılan kültür ve turizm bütçesi yüzde 5'in altında
21:23 Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê girişlerindeki kontrol noktaları kaldırıldı
21:20 Sabahat Tuncel: Barış bizim için bir tercih değil zorunluluktur
20:46 İstanbul'da Rojin Kabaiş için eylem
20:35 Êlih'te iş cinayeti
19:46 Gülhan'ı katleden faile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası
19:19 ‘Aç kalalım ama kültürsüz kalmayalım’
18:37 İşçiler 107 gündür eylemde: Taleplerimiz karşılansın
18:24 CHP'den İBB iddianamesine ilişkin HSK'ye başvuru
18:18 DEM Partili Oluç: Eli kulağındadır, kayyım rejiminin sonuna geliniyor
18:08 Riha’da toz taşınımı etkili oldu
18:02 HPG’li İş, kitlesel bir şekilde toprağa verildi
17:32 25 Kasım eylemleri: Dayanışmayla karanlığı yeneceğiz
17:06 Çetin'in taziyesine 'şehit namirin' sloganıyla ziyaret
17:01 Vince çıkan işçilerin eylemi kazanımla sonuçlandı
16:42 DEM Parti Kadın Meclisi direnişteki kadınları ziyaret etti
16:41 DEM Parti Turizm Bakanlığından Kürtçe ve diğer dilleri teşvik edilmesini istedi
15:52 Dilek İmamoğlu: Adalet yara alırsa umut yeşermez
15:19 İHD: 6 bin 94 kişinin yaşam hakkı ihlal edildi
15:00 Bireysel silahlanma protestosu
14:07 Silahlı saldırıda 4 kişiyi yaralayan korucular serbest bırakıldı
13:54 LeMan davasında Pehlevan hakkında tahliye kararı
13:09 KESK'li kadınlar 25 Kasım programını açıkladı: Barış talebinde ısrarcıyız
12:26 MB anketine göre enflasyon beklentisi yükseldi
11:45 Çakıroğlu: Cumhuriyetin 2'nci yüzyılının kurucularından biri Abdullah Öcalan olacak
11:31 Tanrıkulu: Güven artırıcı adımlar atılmalı
Ekmen: Toplumun desteği süreç için önemli
11:13 AB Türkiye Delegasyonu Amed Büyükşehir Belediyesi'ni ziyaret etti
11:09 Sürecin etkili öncülere ihtiyacı var
10:55 Seyîd Rıza'nın mezar yeri açıklansın: Gidersem gözüm açık kalacak
10:51 Bakırhan: Süreçte belediyelere büyük sorumluluk ve görev düşüyor
09:58 92 yaşındaki tutsak annesi: Ölmeden oğlumu görebilecek miyim?
09:44 Erzincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde ‘suça göre’ muamele!
09:43 'Katliama işveren yer hazırlıyor, devlet göz yumuyor'
09:41 Prof. Dr. Nilgün Toker: Süreç hukuki güvence altına alınmalı
09:39 Barış Anneleri'nden komisyona çağrı: Komisyon önderliğimizle görüşsün
09:33 Wan'da Mısır Çarşısı metruk bir yapıya dönüştü
09:31 ÖHD’li Güneş: 'Umut hakkı’nın uygulanmaması demokratikleşmeye dirençtir
09:30 Her okulun kapısındalar: Çocuklar ve kadınlar 'özel' hedef
09:11 MARSU daire başkanı hakkında ‘taciz ve mobing’ten suç duyurusu
09:09 'Ölümlerin önüne geçmek için acil gündem hasta tutsaklar olmalı'
09:07 Engellenen röportajın 4. bölümü: Devleti demokratikleştirmek lazım
09:00 14 KASIM 2025 GÜNDEMİ
13/11/2025
23:46 Süveyda’da çatışmalar şiddetleniyor
23:37 DEM Partili Uysal: Gençlerin soluyacağı temiz hava kalmadı
21:30 Hatay Arsuz’da orman yangını
21:21 DEM Partili Hun: Her 4 gençten biri Türkiye’yi terk etmek istiyor
20:45 Sırrı Süreyya anısına turnuva: Her gol barış sözü olacak
20:40 Hatimoğulları ve Bakırhan, Demokratik Yerel Yönetimler Kuruluyla bir araya geldi
20:35 AB delegasyonu Amed'de
20:29 Uyuşturucuya karşı mücadeleye ayrılan bütçe yüzde 0,02
20:22 Kuzey ve Doğu Suriye’de üçlü görüşme
20:01 Meteoroloji'den 6 il için 'sarı kod 'uyarısı
19:58 Halkevleri: Polis eliyle özel bir saldırı programı uygulanıyor
19:55 Erdoğan, Erhürman'la görüştü
19:33 DEM Parti'den bütçe görüşmelerinde gençler için fon önerisi
19:22 'Yaşamlarımızı örgütlü mücadelemize emanet edeceğiz'
19:17 Şemrex’te kadınlar fidanları toprakla buluşturdu
19:11 Amedspor’dan 'bahis' açıklaması
19:07 Pasûr'daki iş cinayeti protesto edildi: Önlemler alınmadı
19:01 Dilovası Belediye Başkanı'nın eleştirilere yanıtı 'çoğu yer kaçak' oldu
18:47 223 işçinin direnişi 106'ncı gününde
17:51 Rusya: Ukrayna'ya saldırılar sürecek
17:37 Madde bağımlılığı ve fuhuşa karşı yürüyüşe çağrı
17:25 Adlığ ve Edemen’in taziyesine kitlesel ziyaret
16:59 Gazeteci Aykol'un hayati riski sürüyor
16:45 Mûş’ta ‘Kadın kurtuluş ideolojisi’ atölyesi
16:33 Pasûr’daki iş cinayetindeki ihmaller zinciri
16:30 TFF, bahis soruşturmasında futbolcuların cezalarını duyurdu
16:18 Ferdi Zeyrek'in ölümüne ilişkin iddianame kabul edildi
16:15 Suriye'nin Londra Büyükelçiliği 13 yıl sonra açıldı
16:13 Barrack: QSD’nin entegrasyonunu görüştük
16:07 HPG’li Öztürk’ün taziyesine kitlesel ziyaret
15:55 Komisyonun toplanacağı tarih belli oldu
15:45 İmamoğlu'nun hesabına erişim engeli
15:40 Wan Barosu: Rojin’in faillerinin bulunması için mücadelemiz sürecek
15:01 Cenazelere dönük saldırılara tepki: Barış sadece silahların susması değildir
14:58 Demokratik Modernite'nin yeni sayısı çıktı
14:56 Gazeteci Rahime Karvar’a ceza
14:25 ABD'den Türkiye'deki 7 şirkete yaptırım
14:24 Ahmet Özer’den DEM Parti’ye ziyaret
14:11 '6 kişinin öldüğü işyeri ruhsatsızdı, belediye göz yumdu'
14:07 Mûş'ta 'Çocuk yaşta zorla evlilikle mücadele' çalıştayı
13:54 HDP binasını yakma girişimi davasının gerekçeli kararı açıklandı
13:26 Epstein’ın mesajlarında Barrack’ın adı geçiyor
13:21 Nev Bahçe’de toplanan ayvalar reçele dönüştü
12:43 Sinemada katledilen çocuklara adanan festival başlıyor
12:22 DEM Parti: Alevilerin rızasının olmadığı çalışmaları durdurun
12:19 Tayfun Kahraman'ın tahliye talebine ret
12:13 Gazeteci Şahin’in yurt dışı yasağı 7 yıldır kaldırılmıyor
11:59 Behdînan’da seçim protestoları sürüyor
11:34 'İktidar Abdullah Öcalan'la görüşme konusunda yaklaşımını ortaya koymalı'
11:18 Taliban kadınlara okuma yazma veren kursları kapattı
11:16 Amûdê Katliamı kınandı:Unutmayacağız, unutturmayacağız
10:42 Şara’nın ABD ziyareti sonrası Suriye’yi ne bekliyor?
10:37 Pervin Buldan: Süreç yasal düzenlemeyle birlikte ilerler
10:18 Yangından kurtuldu: Hiçbir koruyucu önlem alınmıyordu
10:14 Rojin’in vücudundaki 2 DNA’nın bulaş olmadığı kesinleşti
09:50 Jeoloji Mühendisi: Deprem basıncı ve enerjisi batıya kaydı
09:47 Mersin'de 18 tutsak hastalıklarına rağmen tahliye edilmiyor
09:46 Cezaevinde ‘disiplin cezası’ alsan dert almasan ayrı bir dert!
09:45 Wan sokakları: Demokrasi için haklarımız tanınmalı
09:33 Tek saha çalışmasının koordinatörü: Stratejik planlar gerekli
09:25 Bahçeli’nin ‘sonuna geldik’ dediği süreç hangi aşamada?
09:18 Çevre mitingine katılım çağrısı: Direniş meşrudur
09:17 18 kez anjiyo olan tutsak tahliye edilmiyor
09:08 Tutsaklardan Aykol'a: Devrimci iradenle bu illeti de bertaraf edeceğine inanıyoruz
09:07 Sındırgı'da peş peşe üç deprem meydana geldi
09:05 Rojhilatlı hukukçudan Kürtçe için mücadele
09:03 TJA'lılar: Kadınlar süreçte öncü rol oynayacak
09:02 'Küçük Mardin' kentsel dönüşüm kıskacında: Nereye gidelim?
09:00 13 KASIM 2025 GÜNDEMİ
12/11/2025
23:50 KKTC Cumhurbaşkanı Erhürman, Ankara'da
22:54 Irak seçim sonuçları açıklandı
22:33 'Türkiye Kadınlar ve çocuklar için cehenneme dönüştürüldü'