Gazeteci Aykol: Rojava'ya saldırılar halka vergi olarak geri dönecek

ANKARA - Gazeteci Hüseyin Aykol, Kuzey ve Doğu Suriye'ye dönük saldırılarla "yüzyılları bulacak bir düşmanlığın tohumlarının" atıldığına işaret ederek, "Bu savaş bizlere yeni vergiler olarak geri dönecek" dedi.  
 
Suriye'de 2011 yılında patlak veren iç savaş, Heyet Tahrir el-Şam'ın 61 yıllık Esad rejimini devirmesiyle yeni bir sürece evrildi. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’nin Türkiye ziyareti ve İsrail-Lübnan arasındaki ateşkesin başlamasından hemen sonraki sürece denk gelen sürecin nereye evrileceğine dair tartışmalar sürüyor. Türkiye'nin desteklediği Suriye Milli Ordusu'na (SMO) bağlı bazı paramiliter grupların da olduğu çok sayıda örgüt, "savunma bakanlığı" adı altında toplanmaya ve kendisini feshetmeye karar verdi. 
 
HTŞ'nin yönettiği bölgelerde bunlar yaşanırken, Türkiye ve bağlı SMO da Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi bölgelerine saldırılarını sürdürüyor. Kürtler, Araplar, Ermeniler ve Süryaniler gibi pek çok halk ve inanç grubunun yönetiminde yer aldığı Özerk Yönetim, saldırılara rağmen yeni Suriye'de yerini almak için diyalog kanallarını zorluyor. Aynı zamanda Kürt partileri de birlik çalışmalarını aralıksız bir şekilde sürüyor.  
 
Gazeteci ve yazar Hüseyin Aykol, Suriye’de yaşanan gelişmeler ile Kuzey ve Doğu Suriye'ye dönük saldırılara sorularımızı yanıtladı.  
 
Ortadoğu’da gelişmeler hızla değişiyor; 13 yılda tüm müdahalelere rağmen düşmeyen Esad rejimi, birkaç günde düştü. HTŞ’nin böyle bir gücü var mıydı?
 
Son 13 yılda birçok İslamcı grup kuruldu. Bunlar Sünni nüfusa dayanıyordu. Bu gruplar Suriye’nin dörtte üçüne hakimdi. Bunlardan bir kısmı Türkiye üzerinden gönderilen cihatçı milislerdi. Bunlar eğitildiler ve adına Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) denildi. Amerika başta olmak üzere batının da donattığı, eğittiği, yönettiği bir ordu diyebiliriz. Ama HTŞ, İdlip’te var olan İslamcı örgütlerin içinde en güçlü olanıydı. Orada en azından şehir yönetiyordu. Anlaşıldığı kadarıyla özellikle İngiltere’nin ciddi katkıları oldu. Ayrıntılarını bilemediğimiz İran, Rusya ve İngiltere’nin başını çektiği bir ayarlama sayesinde HTŞ kendisinin bile ummadığı bir şekilde önce Halep’i, Hama ve Humus’u, sonra da Şam’ı ele geçirdi. Beşar Esad bile bu şekilde hesaplamıyordu. Hizbullah’ın bir şekilde kendisine yardım edeceğini, Rusya’nın ise hava desteği vereceğini düşünüyordu. Bu şekilde HTŞ’yi durduracağını düşünüyordu.
 
 Ülkeler arasında bir anlaşmadan söz edebilir miyiz? 
 
 
HTŞ, doğrudan Türkiye'nin yönettiği ve yönlendirdiği bir ekip değil. Türkiye, SMO'yu yönlendiriyor. Türkiye, bunları Rojava'ya karşı kullandıktan sonra dağıtacaktır. 
 
Zimmi bir anlaşma vardı. Bunlardan birinin Rusya olduğunu düşünüyorum. Neden derseniz; Esad’ın ilk açıklaması var. Rusya tarafından götürüldüğünü söyledi. Rusya niçin götürdü? Esad’ı da ikna etmişler. Onun dışında bütün iç savaş boyunca Esad rejiminin düşürülmesi ve yerine Müslüman Kardeşler veya selefi bir rejiminin getirilmesi konusunda zaten Türkiye en başından görev almıştı. Bu anlamda Suriye sınırında hakim olduğu bölgelerde dünyanın dört bir tarafından gelen cihatçı unsurları Suriye’ye geçirmek ve onları oradaki bakımlarını sağlamakla ilgilendi. Yaralananları Türkiye’de tedavi ettirdi. Başından beri bir rol oynuyordu. Bundan sonra ne yapar; kesin bir şey söylemek çok doğru olmaz. Çünkü HTŞ, doğrudan Türkiye’nin yönettiği, yönlendirdiği bir ekip değil. Türkiye’nin esas yönlendirdiği ekip SMO. SMO nedir? Esasen Suriye dışından gelen cihatçılardır. Bir maaş veriliyor. Paralı askerdir. Orada yaptığı şey çapulculuktur. İnsanları kaçırmadır. Suriye’deki fabrikaları söküp Türkiye’ye satıyorlar. Zeytin ağaçlarını söküp Türkiye’ye getiriyorlar. SMO'yu ABD’nin ve Rusya’nın paramilliter güçlerine benzetebiliriz. Türkiye bunları Rojava’ya karşı kullandıktan sonra dağıtacaktır. HTŞ’ye tabii olmayanlar varsa, onların başına bir sürü şey gelir.
 
MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın Emevi Camii’de namaz kılmasıyla nasıl bir mesaj verilmek istendi? 
 
Emevi Camii’ye neredeyse Kudüs’teki Mescidi Aksa; Mekke ve Medine’deki camiiler kadar sembolik anlam biçiliyor. Bağdat ve İran’da benzer anlamlar yüklenen camiiler var. MİT Başkanı’nın gidip orada namaz kılması, “HTŞ değil biz fethettik” mesajıydı. Hatta, “HTŞ biziz” demeye getirdi. Ancak Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, verdiği demeçlerde bu durumu düzeltmeye çalışıyor. Sebebi şu; bu durum özellikle Arapları rahatsız etti. Çünkü Osmanlı’dan beri Araplar Türkiye’yi sevmiyor. Özellikle Erdoğan iktidara geldiğinden beri Araplara bir nevi “Ben sizin başınıza geçebilirim. Ben sizi temsil edebilirim. Biz halifeliği tekrar devralmak istiyoruz” şeklinde tavırları oldu. İlk başlarda Filistin davasına dair tutum nedeniyle hoş görüldü. Ancak sonradan durum değişti ve bu durum nefret ve korkuya dönüştü.
 
HTŞ sonrası Suriye'nin bayrağı değişti. Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi de, daha önce bu bayrağı kullandığını, bu durumun herhangi bir sorun oluşturmadığını açıkladı. Bayrak tartışmalarına dair neler söylersiniz.  
 
1920’den beri Suriye birçok bayrak kullandı. İktidar değiştikçe dönem dönem bayrak değişiyor. HTŞ ile birlikte gördüğümüz bayrağın, 1950 ile 1958 arasında ilk olarak kullanılmaya başlandığını ve devamındaki yıllarda da birçok defa kullanıldığını biliyoruz. Bu bayrağı HTŞ niçin kullanıyor? “Biz Suriyeliyiz” diyor. “Suriye’nin tarihine sahip çıkıyoruz” diyor. Şu anda kullandığı bayrak; Hafız Esad öncesi hükümetinin bayrağıydı. Bu bayrağı kullanan kesimlerin sol görüşlü olduklarını da biliyoruz. Diktatörlükten önce kullanılan bayrak diyebiliriz. İŞİD gibi tevhit bayrağı kullanabilirdi ancak bilerek kullanmıyorlar. Nasıl Hafız Esad ve Beşar Esad döneminde Şam’ı temsil eden bayrak varsa ve kabul ediliyorsa; şu anda HTŞ’nin kullandığı ve Suriye’ye bayrağı kullanılıyor. Rojava’daki yönetim -ki sadece Kürtlerin değil- Raqqa'da Araplar var; “Biz ne Esad’a karşı savaştık ne de HTŞ’ye karşı savaşmak istiyoruz” diyor. Sadece özerk bölgede kendi başlarına yaşamak istiyorlar. HTŞ eğer DAİŞ gibi bir tevhit bayrağı ile gelseydi kabul edilmezdi.
 
HTŞ ile Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi arasında kimi bölgelere dair bir temasın olduğu açıklandı. Ancak kalıcı çözüme dair henüz bir görüşme sağlanmış değil. HTŞ ile Özerk Yönetim arasında yaşanan, yaşanabilecek temasa bile karşı çıkan çevreler var. Aralarında müzakere ya da görüşmelerin olması normal değil mi? 
 
Bunu bir pazarlık, çözüm arayışı olarak ele alabiliriz. Beşar Esad ile de müzakereler oluyordu. Siz Suriye’nin bir bölümü olarak kendinizi kabul ettiğinizde bir şekilde pazarlık yapmanız lazım. Bu pazarlıkta özerklik de tartışılabilir veya farklı bir şey de. Şam’ı yöneten kim ise onunla oturmak zorundasınız. Tabii, müzakere nasıl sonuçlanacak onu hep birlikte göreceğiz.
 
Suriye gibi farklı halklar ve inançların bir arada yaşadığı bir ülke. Baas rejimi yıkıldı, farklı halklar ve inançların göz ardı edilmesi halinde yeni bir Suriye'den bahsedebilir miyiz? 
 
Baas rejimi kendi arasında ayrıştı ve tekrar kuruldu. Babadan oğula geçti ve bir sürü yanlış yaşandı. Bu yönetim bir diktatörlüktü. Aynı zamanda polis devletiydi. Ama buna rağmen iktidarını paylaşıyordu. Halkları temsil eden insanlar ile paylaşıyordu. Bu kısmı paylaşım da değildi. Ciddi bir paylaşım söz konusuydu. Mesela Hafız Esad’ın Dışişleri Bakanlığı’nı yapmış Faruk El Şara var. Sünni idi. Belli etnik ve dini gruplardan mutlaka hükümete yer verilirdi. Kendisi Baas rejimi idi ama bu Baas rejimi etrafında bir araya gelmiş birçok partinin ulusal cephesi olarak seçime katılırdı. İktidarı şeklen bile olsa paylaşıyordu. Dışişleri çok önemli bu arada. Diplomatik temaslarda birinci kişidir. Bütün Avrupa hükümetlerde bile ikinci kişi olarak görülür. Yeni yönetim de Şara ailesinden birisini almazsa yönetemez. Alevilerden bakan alacak çünkü başka türlü Suriye’yi yönetemez.
 
Kısacası kapsayıcı olmalı.  
 
Elbette. Eğer yönetimi paylaşmazsanız kendinize karşı çok ciddi bir muhalefet örgütlemiş olursunuz. 
 
ürkiye ve bağlı paramiliter gruplar neden Kuzey ve Doğu Suriye'yi hedef alıyor? 
 
Bugüne kadar Türkiye’yi yöneten bütün iktidarlar, Kürtler nerede bir kazanım elde ettiyle o kazanımı yok etmeye çalıştı. Böylesi bir Kürt düşmanlığı var. Latin Amerika’da bir kasabayı Kürtler kazansa orayı bile yıkmaya çalışırlar. Bu durum aslında Japonya’da yaşandı. Bir Kürtçe dil ile ilgili bir kurs açıldığı için diplomasi yürütüldü.
 
Söz konusu saldırılar burada yaşanan Kürtleri nasıl etkiliyor? Kürtler ile Türkiye arasındaki ilişkiyi daha da bozmaz mı? 
 
 
Yüzyıllara dayanacak, ilerleyecek bir düşmanlığın tohumlarını atıyor. Rojava’da öldürdüğün her Kürt'ün burada akrabası var. 
 
Şimdi anlamak istemiyorlar. Güney Kürdistan’da, Rojava’da öldürdüğünüz Kürt’ten sonrası buradaki düşmanlık daha da büyüyor. Çünkü orada öldürülen her Kürt, buradaki Kürt'ün bir akrabası, yakını…  Bir şekilde bir kan bağı var. Aralarında sadece suni çizilmiş bir sınır var. Rojava’da Kürtleri öldürürken buradaki Kürtlerin normal karşılamasını bekleyemezsiniz. Nasıl böyle bir şey beklersiniz? “Biz sizi değil, onları öldürüyoruz” diyorlar. “Aslında biz kardeşiz” diyorlar. Öyle bir şey yok, kendi kendilerini kandırıyorlar.
 
Yüzyıllara dayanacak, ilerleyecek bir düşmanlığın tohumlarını atıyor. Rojava’da öldürdüğün her Kürt'ün burada akrabası var. Bir şekilde intikamını almak isteyecek. İsyan olmuş bastırmışsın, liderini öldürmüşsün… Kürtler eski Kürtler değil. Örgütlüler ve silahlı güçleri var. Ermenileri yok ettiğiniz gibi Kürtleri soykırıma uğratamazsınız.
 
Türkiye, Süleyman Şah Türbesi üzerinden de bir gerilim yaratıyor. Türbenin diyalog kurularak taşınması halinde olumluya evrilen bir süreç yaşanır mı?
 
HTŞ, Kürtler ile savaşmak istemediği için Türkiye söylemlerini değiştirmeye başladı. Türbenin yer değiştirmesi tek başına pek etkili olmaz ama sembolik olarak iyi şeylere işaret edebilir. Diplomatik yönden yararı olabilir belki. Belki bir başlangıç olur.
 
Suriye'de bunlar yaşanmadan hemen önce Türkiye iç siyasetinde de "yeni süreç" tartışmaları başladı. Birbirine paralel gelişen süreçler miydi? 
 
 
 Bahçeli şunu demeye çalıştı: 'Kendi aranızda konuşun ama Rojava'ya dair bir şey demeyin. Onlara yardım etmeyin, sınıra gitmeyin'
 
Bahçeli ve ekibi, Suriye’ye işaret ediyor ve attığı adımın ne kadar önemli olduğunu söylüyor. Hatta “İsrail bize saldırabilir” demeleri bile doğru çıktı diyebiliriz. Nasıl doğru çıktı? Suriye rejimi yıkıldı ve güvenlik anlamında herkes bir konum almaya çalışıyor. İsrail için önemli olan Golan Tepeleri ilhak edildi. O tepeler üzerinde Şam’ı olduğu gibi görüyor. Top atışları bile Şam’ı görebiliyor. Fazla konuşulmuyor ama Golan’da tatlı su var ve suyun büyük bir kısmı buradan sağlanıyor. Bu da çok önemli. Aslında Bahçeli şunu demeye çalıştı; “Biz burada Kürtler ile kardeşiz, onlar ile sorunumuz yok. Eskiden 'Kürt yok' diyorduk şimdi kabul ediyoruz. Kendi aranızda konuşun ve ama Rojava’ya dair bir şey demeyin. Onlara yardım etmeyin, sınıra gitmeyin. Buradaki politikalarımızı boşa çıkaracak şeyler yapmayın.”
 
"Oraya saldıracağız, sessinizi çıkarmayın" anlamına mı geliyor? 
 
Sadece bu da değil. Batı, Şam’ı kendine göre dizayn ettikten sonra sıra İran’a gelecek. İran’daki Kürdistan daha da büyük. Orada da Kürdistan parçası olursa Irak ve Suriye’de var. Bunlar olursa, “Karşımızda 40-50 milyon Kürt olacak” diyorlar. İşte ‘En büyük parçada olan bizdeki Kürtleri ikna edelim’ diyorlar.
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan ile yeni bir görüşme yapılacağı beklentisi var. Ancak bir türlü bu görüşme gerçekleşmiyor. Neden? 
 
 
 Sayın Öcalan 'Ben bu sorunları çözebilirim. Savaşsız bir şekilde çözebilirim' diyor. Ancak istediklerini alamadıkları için dışarıdaki insanlar ile diyalog kurmasını engelliyorlar. 
 
Yıllardır Sayın Öcalan’ın bir söz söylemesini, oradan bir ses çıkmasını istemiyorlardı. Engel oluyorlardı. Bence Sayın Öcalan’a "Bize yardımcı ol" diye gidiyorlar. Sayın Öcalan’a "Biz Rojava’yı dümdüz edeceğiz. Teslim olsunlar. Örgütünüzü feshedin, çünkü biz sizi yendik" diyorlar. Anlaşılan o ki Sayın Öcalan "Ben bu sorunları çözebilirim. Savaşsız bir şekilde çözebilirim. Kürtler ve Türkler olarak Ortadoğu’da birlikte demokratik açılımlar yapabiliriz. Herkese örnek olabiliriz" diyor. Sayın Öcalan’ın duruşunun bu olduğu belli oluyor. Ancak bir türlü istediklerini alamadıkları için dışarıdaki insanlar ile diyalog kurmasını engelliyorlar.
 
 Türkiye’nin olası kapsamlı bir saldırısının siyasal, sosyal ve ekonomik olarak faturası ne olur? 
 
En kötüsü de bu. Bu savaş ve Türkiye’nin tavrı bizlere yeni vergiler olarak geri dönecek. Çetelere ve ailelerine ödediği bir sürü para var. PKK’ye dönük saldırılarda bugüne kadar harcadığı parayı Türkiye’nin gelişimi için yatırsalardı; Türkiye şu anda Avrupa’nın orta düzeydeki bir ülkesi olurdu. Aynı mantıksızlığı sürdürüyorlar. Aynı parayı bu savaşa harcayarak insanları daha da yoksullaştıracaklar. Suriye’de (Şam/Emevi Camii) kılınan namazın Türkiye’deki yurttaşlara bir yararı yok.
 
MA / Mehmet Aslan
 

Diğer başlıklar

15:32 'Umut hakkı mutlaka güvenceye kavuşturulmalı'
15:12 Wan’daki halk buluşmasına binler katıldı: Mücadelemiz Önder Apo’nun fiziki özgürlüğüyle sonuçlanacak
15:00 Berfîn Nûrhaq ve Sema Roza Mêrdîn ve Amed'de anıldı
14:12 Kazanhan'ı katleden polis 11 yıldır yakalanamıyor
14:00 5 No'lu'daki katliam ve işkencelerle yüzleşme çağrısı
12:37 Hatay'da 4.2 büyüklüğünde deprem
12:35 Aykol’a mektup: Bizim dünyamızda en çok sen varsın
12:20 'Silahların susması başlangıçtır, hedef pozitif barış'
11:52 İmralı Heyeti, Davutoğlu ile görüşecek
11:37 BİSAM Raporu: Yoksulluk sınırı 94 bin 393 lira
11:30 DEM Parti İmralı Heyeti ile Özel görüşmesi ertelendi
11:25 İnşaat çalışanı artı, sanayininki düştü
11:00 Gazeteci Kurt'un tahliyesinin ertelenmesi kararına itiraz reddedildi
10:32 Nazım Daşdan ve Cihan Bilgin anılacak
10:27 Ekmek ve barış için yürüyenler: Savaşa değil, barışa yatırım yapılsın
09:32 Avustralya'daki silahlı saldırıda ölü sayısı 15'e yükseldi
09:07 Prof. Jorge Riechmann: Abdullah Öcalan’ın adımları yeni barış yolları açtı
09:05 Kirli havadan 230 kişi ölmüştü: Nedeni doğa talanıdır, dur denilmeli
09:04 Halkın süreçten ortak beklentisi: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü
09:01 Barış Anneleri: Abdullah Öcalan halkıyla beraber olmalı
09:00 15 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:55 Serhat Bölgesi yağışlara teslim: Sıcaklıklar 4 derece düşüyor
08:36 Xwebûn Gazetesi’nin yeni sayısı ‘Licê’de özel savaş' manşetiyle çıktı
14/12/2025
23:56 İdlib'de Geçiş Hükümeti devriyesine saldırı: 4 ölü
23:18 Osmaniye’de kaza: 3 kişi hayatın kaybetti
21:31 3. Amed Uluslararası Film Festivali ödüllerle son buldu
21:02 Tom Barrack: Suriye'deki saldırı karşılıksız kalmayacak
20:55 Gazeteci Osman Çaklı serbest bırakıldı
20:46 Belediye Başkanı Gülşah Durbay hayatını kaybetti
20:22 Wan’da müzik festivalinde renkli görüntüler
20:08 Yaşamını yitiren Karabaş için anma
20:05 Kaldıraç'tan Eroğlu ve Akdoğdu için anma
18:23 'Demokrasiye sahip çıkıp, sürecin önemini bilmeliyiz'
18:12 Gazeteci Aykol iki aydır yoğun bakımda
17:44 Antalya’da 'Geçinemiyoruz' mitingi: Bu bütçe emeğin değil sermayenin
17:40 Polis, buluşma ardından posterlere el koydu
17:35 Asgari Ücret İnisiyatifi: Asgari ücret yılda dört kez güncellenmeli
17:03 ‘Mısır Koçanlarını Kızartan Koku’ kitabının imza etkinliği düzenlendi
16:46 DBP Eş Genel Başkanı Bayındır: Kürtlerin özgürlüğü çok yakındır
16:19 Mûş'ta halk buluşması: Süreci başarıya ulaştıracağız
16:03 Yanan bölgede 5 bin palamut ekildi
15:52 3’üncü Amed Film Festivali film gösterimleriyle sürüyor
15:51 Mersin’de bağımlılıkla mücadele atölyesi
14:56 'Ekmek ve Barış' yürüyüşçüleri Ankara’da: Savaşa değil halka, emekçiye bütçe
14:48 Sokağa çıkma yasaklarında yaşamını yitirenler anıldı
14:36 'Komün ve meclisler ekmek ve su kadar gereklidir'
14:08 Cizîr ve Êlih'te kurulan taziyelere kitlesel ziyaret
14:05 Ömer Öcalan: Önder Apo 'Her evde Kürtçe konuşulmalı' diyor
13:41 Avustralya’da silahlı saldırı: En az 10 ölü
13:36 Ailesinden 4 kişiyi kaybeden tutsak Rukiye Fidan taziyeye götürüldü
13:26 'Uyuşturucu ve fuhşa karşı birlikte mücadele edecek, birlikte kazanacağız'
13:15 AB ve HRW’den İran’a Nergîs Muhammedi için çağrı
11:56 Pervin Buldan: Yasal düzenlemeleri yapma zamanı
11:42 Taliban eğitimcileri tutukladı
11:18 'Şam'la uzlaşı sağlamaya çalışıyoruz, Türkiye müdahale ediyor'
10:58 Roboskî'de şüpheli ölüm
10:54 Bayındır: AKP'nin raporu cesur ve kararlı adımlardan uzak
10:05 Jin dergi yeni sayısında ‘kadın mücadelesine’ odaklandı
09:40 Karadeniz ve Marmara için yağış uyarısı
09:36 İtalyan akademisyen: Kürtlerin barış isteğini büyük umutla destekliyorum
09:31 ABD’de üniversitede silahlı saldırı: En az 2 ölü
09:06 EPSU Temsilcisi Centellas: İşçi hareketi ve sendikalar süreçte rol üstlenmeli
09:05 Öğrencilerden Kürtçe eğitim komünü
09:04 ‘Cezaevleri sürecin samimiyet testidir’
09:03 7 kadın bir araya gelerek kapanma noktasına gelen kooperatifi yeniden üretime geçirdi
09:01 32 yıldır yasaklı köylerine yılda bir kez gidebiliyorlar: PKK gerekçeniz de kalmadı
09:00 'Türk'ün gücünü göreceksin' işkencesi: Tutsakları yıldırma politikasıdır
09:00 14 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
13/12/2025
23:59 Trump’tan ABD'li askerlere yapılan saldırıya ilişkin açıklama
23:55 Gazeteci Osman Çaklı gözaltına alındı
23:52 Endonezya’da bini aşkın kişi yaşamını yitirdi
22:58 Sağlık ve Enerji Bakanlığı bütçeleri kabul edildi
21:13 Amedspor lider oldu
20:53 Türmen: Süreç yeni bir Türkiye’nin kurulmasına sebep olabilir
20:29 ‘Ekmek ve barış için bütçe' yürüyüşü: Savaşa değil emekçiye bütçe
20:18 Amed Film Festivali'ne 7'inci gününde yoğun ilgi
20:15 İsrail Gazze’de araç hedef aldı: 4 kişi hayatını kaybetti
20:12 Silopiya'da halk buluşması: Demokratik toplumu inşa etmeliyiz
20:08 Mêrdîn’de ‘Dargeçit’ belgeselinin gösterimi
20:04 Meclis'teki taciz soruşturmasında tutuklu sayısı 4’e çıktı
20:02 Sudan Kadınlar Birliği: Savaşa karşı barış, derhal ateşkes
19:29 DAİŞ Uluslararası Koalisyonu hedef adı: 3 kişi hayatını kaybetti
19:24 Amedspor maçı öncesi coşku
19:19 ABD’li petrol şirketine mahkemeden iptal kararı
18:08 Suriye Demokratik Meclisi 10’uncu yılını kutladı
18:04 DEM Partili vekiller: Yıkım ve işgal mantığı ile hareket ediliyor
18:00 PYD: Özerk Yönetim demokratik inşa için eşsiz bir model
17:55 ‘Çocuklar barışın öznesi olmalı’
17:27 Çewlîg'de halk buluşması: Umut hakkı uygulansın
17:20 ‘Ekmek ve barış için bütçesi’ yürüyüşü: Savaş bütçesine karşı barış bütçesi talebi
17:17 MHP raporunda ‘Umut hakkı’ da Kürtlerin anayasal tanınması hakkı da yok!
17:14 ‘Anılarına bağlı kalacağız’
17:12 Aile yılı modeline karşı Özgür eş yaşam modeli
16:48 CHP’li Konuralp: İmralı’ya gitmeme kararı aldık ama gidilmesini de yanlış görmedik
16:38 Tiryaki: Yerelde güçlü demokrasi olursa ülke güçlenir
16:08 Mazlum Ebdî: 10 Mart antlaşmasını uygulamaya kararlıyız
16:01 TTB’den ‘Sağlık İçin Barış ve Demokrasi Çalıştayı’
15:32 Aykol'a cezaevinden mektup: Temennimiz her şeyin sizden yana olmasıdır
15:26 Bütçe yürüyüşçüleri tarım işçileri ve çiftçilerle buluştu
15:18 Yoğun bakımda tutulan Aykol için ziyaretler sürüyor
15:10 YJA Star’lı İnci Sümbül anıldı
14:51 Hasta tutsaklar Erişmiş ve Gören’in tahliyesi istendi
14:49 Emekliler: Sefalete teslim olmayacağız
14:21 İnsan zinciri oluşturarak barış talep ettiler
14:15 Erdoğan’dan ‘sivil ve özgürlükçü’ anayasa vaadi
14:12 KHK’liler: Hukuksuzluklar son bulsun
14:10 'Meclis’teki tecavüzün sorumlularını yargılayın’
14:03 Kayıp yakınları beş kentte adalet talep etti
13:13 Dilovası'ndaki işçi cinayetinin iddianamesi hazırlandı
13:00 Cumartesi Anneleri Demir ve Akipa için adalet istedi
12:56 Nergis Muhammedi gözaltına alındı
12:26 Barış Annesi Bahar Çaltu yaşamını yitirdi
12:25 Fabrikadaki denetimde 9 ton şekerleme imha edildi
12:19 Şirnex’ta halk buluşması: Kürt halkı özgürlüğüne ilk defa bu kadar yakın
12:15 Bahçeli ile görüşen Özer: Türkiye bu sorunu demokrasi içinde çözmeli
11:52 'Ekmek ve barış için bütçe' yürüyüşü ikinci gününde: Talepler Ankara'ya iletilecek
10:50 Êlihlilerin öncelikli talebi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü
09:44 Taciz mesajlarıyla gündeme gelen okulun müdürü açığa alındı
09:42 Licê’deki yürüyüşe çağrı
09:41 Bütçe yürüyüşçülerini karşılayan yurttaşlar: Barış olmadan ekmek olmaz
09:38 5 kent için sarı kodlu uyarı
09:19 ‘Abdullah Öcalan özgür olmadan barışın önü açılmaz’
09:18 Din alimleri: Bundan sonraki adım Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü olmalı
09:15 Rojin Kabaiş dosyası için özel bir üniversite tarafından rapor hazırlanıyor
09:13 Nilüfer Şahin: Özgünlük değerleriyle örülü yaşam siz izin vermedikçe elinizden alınamaz
09:10 YNK Temsilcisi Xelanî: Ulusal birlik zafere götürür
09:09 Sûr'da sahiplerine verilmeyen evler fuhuş, uyuşturucu mekanı oldu
09:06 Amerikalı Filozof Todd May: Tüm taraflar bu fırsatı değerlendirmeli
09:04 Sinemaseverler: Festivalller sayesinde Kürtçe filmlerle buluşabildik
09:03 Kete: Komisyonun İmralı görüşmesiyle devlet muhatabını resmileştirdi
09:02 Nitelikli ve yeterli gıdaya ulaşmak insan hakkıdır: Bu ücretsiz sağlanmalı
09:01 Cizîr’deki 79 günlük yasağın tanığı: Barışın toplumsallaşması için geçmişle yüzleşilmeli
09:00 13 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
12/12/2025
23:20 Maden ocağında 5 işçi gazdan etkilendi
21:46 Yürüyüş Mersin'e ulaştı: Ekmek ve barış istiyoruz
21:38 DEM Parti İmralı Heyeti ile Özel görüşecek
21:12 Epstein albümünden Trump’ın yeni fotoğrafları paylaşıldı
20:59 Türkiye'den giden gemiye Rusya saldırdı
20:54 Riha'dan seslendiler: Talepleri çuvallarla Meclis'e taşıyacağız
20:45 Dêrsim’de kadınlar barışı konuştu
20:37 Sonay Bayramoğlu: Belediyeler kent yönetimi olmaktan çıktı
20:33 ODTÜ'de tecavüz failinin yurtta barındırılmasına karşı protesto
19:50 Asgari Ücret İnisiyatifi: Ücreti emekçiler belirlesin
19:44 Özel ve 6 milletvekillinin dokunulmazlıkların kaldırılması istemiyle fezleke
19:35 Yürüyüşün Ege kolu: Bütçe halka ayrılsın
19:28 223 işçinin direnişi sürüyor: Barış olmadan emek korunmaz
19:25 Bakırhan: Bütçe, savaşa değil emekçiye harcansın diye yola çıktık
19:15 Erzirom’da ‘Ekmek ve barış için bütçe’ şiarıyla açıklama
18:59 Neslihan Şedal: Eşbaşkanlık sistemi ile dünyaya öncülük ettik
18:54 Amed film festivalinde 18 film ve belgesel gösterildi