Gazeteci Aykol: Rojava'ya saldırılar halka vergi olarak geri dönecek

ANKARA - Gazeteci Hüseyin Aykol, Kuzey ve Doğu Suriye'ye dönük saldırılarla "yüzyılları bulacak bir düşmanlığın tohumlarının" atıldığına işaret ederek, "Bu savaş bizlere yeni vergiler olarak geri dönecek" dedi.  
 
Suriye'de 2011 yılında patlak veren iç savaş, Heyet Tahrir el-Şam'ın 61 yıllık Esad rejimini devirmesiyle yeni bir sürece evrildi. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’nin Türkiye ziyareti ve İsrail-Lübnan arasındaki ateşkesin başlamasından hemen sonraki sürece denk gelen sürecin nereye evrileceğine dair tartışmalar sürüyor. Türkiye'nin desteklediği Suriye Milli Ordusu'na (SMO) bağlı bazı paramiliter grupların da olduğu çok sayıda örgüt, "savunma bakanlığı" adı altında toplanmaya ve kendisini feshetmeye karar verdi. 
 
HTŞ'nin yönettiği bölgelerde bunlar yaşanırken, Türkiye ve bağlı SMO da Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi bölgelerine saldırılarını sürdürüyor. Kürtler, Araplar, Ermeniler ve Süryaniler gibi pek çok halk ve inanç grubunun yönetiminde yer aldığı Özerk Yönetim, saldırılara rağmen yeni Suriye'de yerini almak için diyalog kanallarını zorluyor. Aynı zamanda Kürt partileri de birlik çalışmalarını aralıksız bir şekilde sürüyor.  
 
Gazeteci ve yazar Hüseyin Aykol, Suriye’de yaşanan gelişmeler ile Kuzey ve Doğu Suriye'ye dönük saldırılara sorularımızı yanıtladı.  
 
Ortadoğu’da gelişmeler hızla değişiyor; 13 yılda tüm müdahalelere rağmen düşmeyen Esad rejimi, birkaç günde düştü. HTŞ’nin böyle bir gücü var mıydı?
 
Son 13 yılda birçok İslamcı grup kuruldu. Bunlar Sünni nüfusa dayanıyordu. Bu gruplar Suriye’nin dörtte üçüne hakimdi. Bunlardan bir kısmı Türkiye üzerinden gönderilen cihatçı milislerdi. Bunlar eğitildiler ve adına Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) denildi. Amerika başta olmak üzere batının da donattığı, eğittiği, yönettiği bir ordu diyebiliriz. Ama HTŞ, İdlip’te var olan İslamcı örgütlerin içinde en güçlü olanıydı. Orada en azından şehir yönetiyordu. Anlaşıldığı kadarıyla özellikle İngiltere’nin ciddi katkıları oldu. Ayrıntılarını bilemediğimiz İran, Rusya ve İngiltere’nin başını çektiği bir ayarlama sayesinde HTŞ kendisinin bile ummadığı bir şekilde önce Halep’i, Hama ve Humus’u, sonra da Şam’ı ele geçirdi. Beşar Esad bile bu şekilde hesaplamıyordu. Hizbullah’ın bir şekilde kendisine yardım edeceğini, Rusya’nın ise hava desteği vereceğini düşünüyordu. Bu şekilde HTŞ’yi durduracağını düşünüyordu.
 
 Ülkeler arasında bir anlaşmadan söz edebilir miyiz? 
 
 
HTŞ, doğrudan Türkiye'nin yönettiği ve yönlendirdiği bir ekip değil. Türkiye, SMO'yu yönlendiriyor. Türkiye, bunları Rojava'ya karşı kullandıktan sonra dağıtacaktır. 
 
Zimmi bir anlaşma vardı. Bunlardan birinin Rusya olduğunu düşünüyorum. Neden derseniz; Esad’ın ilk açıklaması var. Rusya tarafından götürüldüğünü söyledi. Rusya niçin götürdü? Esad’ı da ikna etmişler. Onun dışında bütün iç savaş boyunca Esad rejiminin düşürülmesi ve yerine Müslüman Kardeşler veya selefi bir rejiminin getirilmesi konusunda zaten Türkiye en başından görev almıştı. Bu anlamda Suriye sınırında hakim olduğu bölgelerde dünyanın dört bir tarafından gelen cihatçı unsurları Suriye’ye geçirmek ve onları oradaki bakımlarını sağlamakla ilgilendi. Yaralananları Türkiye’de tedavi ettirdi. Başından beri bir rol oynuyordu. Bundan sonra ne yapar; kesin bir şey söylemek çok doğru olmaz. Çünkü HTŞ, doğrudan Türkiye’nin yönettiği, yönlendirdiği bir ekip değil. Türkiye’nin esas yönlendirdiği ekip SMO. SMO nedir? Esasen Suriye dışından gelen cihatçılardır. Bir maaş veriliyor. Paralı askerdir. Orada yaptığı şey çapulculuktur. İnsanları kaçırmadır. Suriye’deki fabrikaları söküp Türkiye’ye satıyorlar. Zeytin ağaçlarını söküp Türkiye’ye getiriyorlar. SMO'yu ABD’nin ve Rusya’nın paramilliter güçlerine benzetebiliriz. Türkiye bunları Rojava’ya karşı kullandıktan sonra dağıtacaktır. HTŞ’ye tabii olmayanlar varsa, onların başına bir sürü şey gelir.
 
MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın Emevi Camii’de namaz kılmasıyla nasıl bir mesaj verilmek istendi? 
 
Emevi Camii’ye neredeyse Kudüs’teki Mescidi Aksa; Mekke ve Medine’deki camiiler kadar sembolik anlam biçiliyor. Bağdat ve İran’da benzer anlamlar yüklenen camiiler var. MİT Başkanı’nın gidip orada namaz kılması, “HTŞ değil biz fethettik” mesajıydı. Hatta, “HTŞ biziz” demeye getirdi. Ancak Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, verdiği demeçlerde bu durumu düzeltmeye çalışıyor. Sebebi şu; bu durum özellikle Arapları rahatsız etti. Çünkü Osmanlı’dan beri Araplar Türkiye’yi sevmiyor. Özellikle Erdoğan iktidara geldiğinden beri Araplara bir nevi “Ben sizin başınıza geçebilirim. Ben sizi temsil edebilirim. Biz halifeliği tekrar devralmak istiyoruz” şeklinde tavırları oldu. İlk başlarda Filistin davasına dair tutum nedeniyle hoş görüldü. Ancak sonradan durum değişti ve bu durum nefret ve korkuya dönüştü.
 
HTŞ sonrası Suriye'nin bayrağı değişti. Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi de, daha önce bu bayrağı kullandığını, bu durumun herhangi bir sorun oluşturmadığını açıkladı. Bayrak tartışmalarına dair neler söylersiniz.  
 
1920’den beri Suriye birçok bayrak kullandı. İktidar değiştikçe dönem dönem bayrak değişiyor. HTŞ ile birlikte gördüğümüz bayrağın, 1950 ile 1958 arasında ilk olarak kullanılmaya başlandığını ve devamındaki yıllarda da birçok defa kullanıldığını biliyoruz. Bu bayrağı HTŞ niçin kullanıyor? “Biz Suriyeliyiz” diyor. “Suriye’nin tarihine sahip çıkıyoruz” diyor. Şu anda kullandığı bayrak; Hafız Esad öncesi hükümetinin bayrağıydı. Bu bayrağı kullanan kesimlerin sol görüşlü olduklarını da biliyoruz. Diktatörlükten önce kullanılan bayrak diyebiliriz. İŞİD gibi tevhit bayrağı kullanabilirdi ancak bilerek kullanmıyorlar. Nasıl Hafız Esad ve Beşar Esad döneminde Şam’ı temsil eden bayrak varsa ve kabul ediliyorsa; şu anda HTŞ’nin kullandığı ve Suriye’ye bayrağı kullanılıyor. Rojava’daki yönetim -ki sadece Kürtlerin değil- Raqqa'da Araplar var; “Biz ne Esad’a karşı savaştık ne de HTŞ’ye karşı savaşmak istiyoruz” diyor. Sadece özerk bölgede kendi başlarına yaşamak istiyorlar. HTŞ eğer DAİŞ gibi bir tevhit bayrağı ile gelseydi kabul edilmezdi.
 
HTŞ ile Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi arasında kimi bölgelere dair bir temasın olduğu açıklandı. Ancak kalıcı çözüme dair henüz bir görüşme sağlanmış değil. HTŞ ile Özerk Yönetim arasında yaşanan, yaşanabilecek temasa bile karşı çıkan çevreler var. Aralarında müzakere ya da görüşmelerin olması normal değil mi? 
 
Bunu bir pazarlık, çözüm arayışı olarak ele alabiliriz. Beşar Esad ile de müzakereler oluyordu. Siz Suriye’nin bir bölümü olarak kendinizi kabul ettiğinizde bir şekilde pazarlık yapmanız lazım. Bu pazarlıkta özerklik de tartışılabilir veya farklı bir şey de. Şam’ı yöneten kim ise onunla oturmak zorundasınız. Tabii, müzakere nasıl sonuçlanacak onu hep birlikte göreceğiz.
 
Suriye gibi farklı halklar ve inançların bir arada yaşadığı bir ülke. Baas rejimi yıkıldı, farklı halklar ve inançların göz ardı edilmesi halinde yeni bir Suriye'den bahsedebilir miyiz? 
 
Baas rejimi kendi arasında ayrıştı ve tekrar kuruldu. Babadan oğula geçti ve bir sürü yanlış yaşandı. Bu yönetim bir diktatörlüktü. Aynı zamanda polis devletiydi. Ama buna rağmen iktidarını paylaşıyordu. Halkları temsil eden insanlar ile paylaşıyordu. Bu kısmı paylaşım da değildi. Ciddi bir paylaşım söz konusuydu. Mesela Hafız Esad’ın Dışişleri Bakanlığı’nı yapmış Faruk El Şara var. Sünni idi. Belli etnik ve dini gruplardan mutlaka hükümete yer verilirdi. Kendisi Baas rejimi idi ama bu Baas rejimi etrafında bir araya gelmiş birçok partinin ulusal cephesi olarak seçime katılırdı. İktidarı şeklen bile olsa paylaşıyordu. Dışişleri çok önemli bu arada. Diplomatik temaslarda birinci kişidir. Bütün Avrupa hükümetlerde bile ikinci kişi olarak görülür. Yeni yönetim de Şara ailesinden birisini almazsa yönetemez. Alevilerden bakan alacak çünkü başka türlü Suriye’yi yönetemez.
 
Kısacası kapsayıcı olmalı.  
 
Elbette. Eğer yönetimi paylaşmazsanız kendinize karşı çok ciddi bir muhalefet örgütlemiş olursunuz. 
 
ürkiye ve bağlı paramiliter gruplar neden Kuzey ve Doğu Suriye'yi hedef alıyor? 
 
Bugüne kadar Türkiye’yi yöneten bütün iktidarlar, Kürtler nerede bir kazanım elde ettiyle o kazanımı yok etmeye çalıştı. Böylesi bir Kürt düşmanlığı var. Latin Amerika’da bir kasabayı Kürtler kazansa orayı bile yıkmaya çalışırlar. Bu durum aslında Japonya’da yaşandı. Bir Kürtçe dil ile ilgili bir kurs açıldığı için diplomasi yürütüldü.
 
Söz konusu saldırılar burada yaşanan Kürtleri nasıl etkiliyor? Kürtler ile Türkiye arasındaki ilişkiyi daha da bozmaz mı? 
 
 
Yüzyıllara dayanacak, ilerleyecek bir düşmanlığın tohumlarını atıyor. Rojava’da öldürdüğün her Kürt'ün burada akrabası var. 
 
Şimdi anlamak istemiyorlar. Güney Kürdistan’da, Rojava’da öldürdüğünüz Kürt’ten sonrası buradaki düşmanlık daha da büyüyor. Çünkü orada öldürülen her Kürt, buradaki Kürt'ün bir akrabası, yakını…  Bir şekilde bir kan bağı var. Aralarında sadece suni çizilmiş bir sınır var. Rojava’da Kürtleri öldürürken buradaki Kürtlerin normal karşılamasını bekleyemezsiniz. Nasıl böyle bir şey beklersiniz? “Biz sizi değil, onları öldürüyoruz” diyorlar. “Aslında biz kardeşiz” diyorlar. Öyle bir şey yok, kendi kendilerini kandırıyorlar.
 
Yüzyıllara dayanacak, ilerleyecek bir düşmanlığın tohumlarını atıyor. Rojava’da öldürdüğün her Kürt'ün burada akrabası var. Bir şekilde intikamını almak isteyecek. İsyan olmuş bastırmışsın, liderini öldürmüşsün… Kürtler eski Kürtler değil. Örgütlüler ve silahlı güçleri var. Ermenileri yok ettiğiniz gibi Kürtleri soykırıma uğratamazsınız.
 
Türkiye, Süleyman Şah Türbesi üzerinden de bir gerilim yaratıyor. Türbenin diyalog kurularak taşınması halinde olumluya evrilen bir süreç yaşanır mı?
 
HTŞ, Kürtler ile savaşmak istemediği için Türkiye söylemlerini değiştirmeye başladı. Türbenin yer değiştirmesi tek başına pek etkili olmaz ama sembolik olarak iyi şeylere işaret edebilir. Diplomatik yönden yararı olabilir belki. Belki bir başlangıç olur.
 
Suriye'de bunlar yaşanmadan hemen önce Türkiye iç siyasetinde de "yeni süreç" tartışmaları başladı. Birbirine paralel gelişen süreçler miydi? 
 
 
 Bahçeli şunu demeye çalıştı: 'Kendi aranızda konuşun ama Rojava'ya dair bir şey demeyin. Onlara yardım etmeyin, sınıra gitmeyin'
 
Bahçeli ve ekibi, Suriye’ye işaret ediyor ve attığı adımın ne kadar önemli olduğunu söylüyor. Hatta “İsrail bize saldırabilir” demeleri bile doğru çıktı diyebiliriz. Nasıl doğru çıktı? Suriye rejimi yıkıldı ve güvenlik anlamında herkes bir konum almaya çalışıyor. İsrail için önemli olan Golan Tepeleri ilhak edildi. O tepeler üzerinde Şam’ı olduğu gibi görüyor. Top atışları bile Şam’ı görebiliyor. Fazla konuşulmuyor ama Golan’da tatlı su var ve suyun büyük bir kısmı buradan sağlanıyor. Bu da çok önemli. Aslında Bahçeli şunu demeye çalıştı; “Biz burada Kürtler ile kardeşiz, onlar ile sorunumuz yok. Eskiden 'Kürt yok' diyorduk şimdi kabul ediyoruz. Kendi aranızda konuşun ve ama Rojava’ya dair bir şey demeyin. Onlara yardım etmeyin, sınıra gitmeyin. Buradaki politikalarımızı boşa çıkaracak şeyler yapmayın.”
 
"Oraya saldıracağız, sessinizi çıkarmayın" anlamına mı geliyor? 
 
Sadece bu da değil. Batı, Şam’ı kendine göre dizayn ettikten sonra sıra İran’a gelecek. İran’daki Kürdistan daha da büyük. Orada da Kürdistan parçası olursa Irak ve Suriye’de var. Bunlar olursa, “Karşımızda 40-50 milyon Kürt olacak” diyorlar. İşte ‘En büyük parçada olan bizdeki Kürtleri ikna edelim’ diyorlar.
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan ile yeni bir görüşme yapılacağı beklentisi var. Ancak bir türlü bu görüşme gerçekleşmiyor. Neden? 
 
 
 Sayın Öcalan 'Ben bu sorunları çözebilirim. Savaşsız bir şekilde çözebilirim' diyor. Ancak istediklerini alamadıkları için dışarıdaki insanlar ile diyalog kurmasını engelliyorlar. 
 
Yıllardır Sayın Öcalan’ın bir söz söylemesini, oradan bir ses çıkmasını istemiyorlardı. Engel oluyorlardı. Bence Sayın Öcalan’a "Bize yardımcı ol" diye gidiyorlar. Sayın Öcalan’a "Biz Rojava’yı dümdüz edeceğiz. Teslim olsunlar. Örgütünüzü feshedin, çünkü biz sizi yendik" diyorlar. Anlaşılan o ki Sayın Öcalan "Ben bu sorunları çözebilirim. Savaşsız bir şekilde çözebilirim. Kürtler ve Türkler olarak Ortadoğu’da birlikte demokratik açılımlar yapabiliriz. Herkese örnek olabiliriz" diyor. Sayın Öcalan’ın duruşunun bu olduğu belli oluyor. Ancak bir türlü istediklerini alamadıkları için dışarıdaki insanlar ile diyalog kurmasını engelliyorlar.
 
 Türkiye’nin olası kapsamlı bir saldırısının siyasal, sosyal ve ekonomik olarak faturası ne olur? 
 
En kötüsü de bu. Bu savaş ve Türkiye’nin tavrı bizlere yeni vergiler olarak geri dönecek. Çetelere ve ailelerine ödediği bir sürü para var. PKK’ye dönük saldırılarda bugüne kadar harcadığı parayı Türkiye’nin gelişimi için yatırsalardı; Türkiye şu anda Avrupa’nın orta düzeydeki bir ülkesi olurdu. Aynı mantıksızlığı sürdürüyorlar. Aynı parayı bu savaşa harcayarak insanları daha da yoksullaştıracaklar. Suriye’de (Şam/Emevi Camii) kılınan namazın Türkiye’deki yurttaşlara bir yararı yok.
 
MA / Mehmet Aslan
 

Diğer başlıklar

09:12 ‘Yüzleşmeye’ çağrı romanı: Aram ile Leyla
09:10 Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümü: Savcılar net bir şey söylemiyor
09:09 6 çocuğunu yitiren anne: Evlatlarımızı güzel günler görmek için toprağa verdik
09:08 Arjantin İşçi Partisi’nden Kane: Türkiye’de Kürtler özgür değilse kimse özgür değil
09:07 Kadınlar demokratik toplum için yerel yönetimleri tartıştı
09:06 Hacı Lokman Birlik'in annesi: Toprağımızda özgürce yaşamak istiyoruz
09:04 Amed Kadın Emek ve Kültür Sanat Buluşması: Bu tür etkinlikler artırılsın
09:01 Hasta tutsağın annesi: Yasal düzenlemeyle çocuklarımıza kavuşmalıyız
09:00 25 MAYIS 2025 GÜNDEMİ
24/05/2025
23:44 Kulîlkên Biharê çocuk korosuna yoğun ilgi
23:36 Ev ziyaretinde süreç konuşuldu
23:11 Kürt Dil Bayramı’na çağrı: Herkesi sürecin ruhuyla davet ediyoruz
22:33 Atina’daki konferans sona erdi
22:17 Cannes Film Festivali’nde ödüller verildi
22:10 'İmamoğlu' pankartına soruşturma
22:05 Slavoj Zizek: Abdullah Öcalan Kürt Nelson Mandelası'dır
21:57 Hayvanseverler açlık grevinin 2’nci gününde
21:08 Ankara’da Kürt Dil Bayramı kutlaması
21:02 Almanya’da Abdullah Öcalan için yürüyüş
20:28 Şara, Barrack ile görüştü
20:26 Erdoğan'dan 'süreç' açıklaması: Yakın zamanda sağlam bir temel üzerinde yükselteceğiz
20:20 Kadınlardan barış için üç acil talep
19:55 KNK Genel Kurulu’nda ‘ulusal birlik’ vurgusu öne çıktı
19:50 Foza Yûsif: Suriye’de çözüm siyasi ve kapsayıcı yöntemlerle olmalı
19:37 Şikayetleri sonuçsuz kalan kadın, karakol önünde eyleme başladı
19:21 Amed'de kadınlar konser ve atölyelerde buluştu
18:42 Pakistan ve Hindistan, hava sahaları yasaklarını uzattı
18:40 Gazze’ye can kaybı 53 bin 901’e yükseldi
18:38 Kaytan ve Altun için Fransa’da anma
18:33 Tutsak öğrenciler için ‘Direniş Şenliği’ düzenlendi
17:44 Rusya: Ukrayna’da 3 yerleşim yeri kontrolümüze geçti
17:40 Gazeteci Karabay’ın tutukluluğuna itiraza ret
17:32 Îlham Ehmed: Suriye’deki sorunların çözümü özerk sistemle mümkün
17:16 Askerler tarafından öldürülen Yıldırım anıldı
16:48 Ankara’da devrimci önderler anıldı
16:42 İzmir'de tarım arazisinde yangın
16:34 'Hasta tutsaklara özgürlük, infaz yakmalara son'
16:26 X'e erişilemiyor
16:19 3 kentte eylem: Kürtçe resmi ve eğitim dili olmalı
16:08 İstanbul'da 'barış' paneli: Özne olmalıyız
15:43 Şahin Altun 31 yıl sonra tahliye edildi
15:33 İHD kongresi: Devlet üzerine düşeni yapmalı
15:09 31 yıl sonra tahliye edildi
15:06 Erdoğan, Şara ile görüştü
15:03 3 tutsağa dair uyarı: Cezaevinde yaşamlarını sürdüremezler
14:55 İBB soruşturmasında gözaltına alınanların ifadeleri başladı
14:44 Dêrsim’de ‘katletme' yasasına tepki
14:16 Bakırhan: Süreç için Alevi canlardan destek istiyoruz
14:05 KHK'liler 133 haftadır eylemde
14:00 Tülay Hatimoğulları, Sosyalist Enternasyonal'da Öcalan'ın mesajını paylaştı
13:33 Kayıp yakınlarından ‘Hakikat Komisyonu’ çağrısı
13:30 Katia Zagoritou: Ortak bir Kürt örgütlenmesi oluşturulmalı
13:28 KNK 23. Olağan Kongresi başladı: Ulusal birlik acil görevimiz
13:24 31 yıl önce gözaltında katledilen Örhanlar için adalet talebi
12:52 Koma Ma’dan Paris’te coşkulu konser
11:55 Pedro Sanchez: Aşırı sağ yükselişte, kendimizi güncellemeliyiz
11:37 Atina’da 'Kürt sorunu ve Ortadoğu'daki gelişmeler' konferansı
11:21 Dêrsim'de 'kuyu tipi' cezaevlerine karşı açlık grevi
11:05 Bakırhan: Barış için ittifakları büyüteceğiz
11:03 Irkçı tehditler sonrası Vanspor’un otel rezervasyonu iptal edildi
10:21 Şirnex'te kaza: 3 ölü
10:18 Mahkemeden tacizi ‘aklama’ gerekçesi: Herkesin girip çıktığı yerde olmaz!
10:15 Dêrazor’da DAİŞ saldırısı
09:18 Jean-Pierre Restellini: Öcalan ile özgür şartlarda görüşmek istiyorum
09:13 Oral Çalışlar: Kürtlerin Kürt olduğu kabul edilirse sorun çözülür
09:08 Av. Kenkeş: Türkiye 'umut hakkı' kararını uygulamakla yükümlü
09:04 ABD: Suriye'ye yaptırımlar kaldırıldı
09:04 Yeşil Sol Partili Sönmez: Büyük bir demokrasi koalisyonuna ihtiyaç var
09:03 Eren Baskın: Onurlu barış olacaksa babamın katillerini affetmeye razıyım
09:02 Taybet İnan'ın oğlu: Bedel ödemeyenlerin 'barış istemiyoruz' deme hakkı yok
09:00 24 MAYIS 2025 GÜNDEMİ
23/05/2025
21:58 Geleneksel ‘Devrim Yürüyüşü’ gerçekleştirildi
21:10 SES Eş Genel Başkanı: Emek özgürleşene kadar mücadele edeceğiz
21:01 ‘Kürtçe eğitim dili olsun’
20:44 'Faille aynı kampüste bulunmayı reddediyoruz'
20:27 Adalet Kaya: Barışı kadınlar inşa edecek
20:02 CPT: Türkiye Amêdiyê kırsalını 26 kez bombaladı
19:36 DEM Parti Eş Genel Başkanları, Devlet Bahçeli ile görüşecek
19:18 Kayyım kadınlara hukuki destek sağlayan protokolü feshetti
18:59 Ahmet Özer tahliye edilmedi
18:10 DEM Parti ve Gelecek Partisi görüşmesi sona erdi
18:06 Çatışmalı süreçler tartışıldı: Karşılıklı güven çok önemli
17:43 Vanspor maçı öncesi tehditvari açıklama
17:00 Çimento fabrikasının ÇED sürecine itiraz
16:54 Erdoğan 10 yılı 'Aile Yılı' ilan etti
16:24 DEM Parti ve Gelecek Partisi görüşmesi başladı
16:22 Şirnex’te 'hasta tutsaklara özgürlük' çağrısı
16:07 Bahçeli: Erdoğan'ın caymaya hakkı yoktur
15:59 DEM Parti'den 'toplumsal mutabakat' çağrısı
15:54 KATDER kongresini yaptı
15:51 İşçiler 13 gündür eylemde: Kazanana kadar susmuyoruz
15:04 S ve Y tipi cezaevlerinin kapatılması için kanun teklifi
15:00 Maden kirliliği soruşturmasında takipsizlik kararı
14:59 Koğuş tellerini söken 47 tutsağa seri cezalar
14:28 KESK: Yiğiter’e saldıranların arkasındaki güçleri açığa çıkarın
13:52 Halkın tepkisi üzerine JES toplantısı iptal edildi
13:37 Amed'de 'Kadın Emek ve Kültür Sanat Buluşması' başladı
13:24 Meslektaşlarının katledilmesini protesto eden gazeteciye soruşturma
13:15 Yaşam hakkı savunucuları sokaktaki hayvanlar için açlık grevinde
13:05 Ayşegül Doğan: Meclis Başkanı komisyon için sorumluluk almalı
12:45 Aleyna Çakır davasında keşif talebine ret
12:30 Barcelona, Kuzey ve Doğu Suriye'de ‘Umut Ligi’ projesi başlattı
12:14 20 cezaevine dair rapor: 2 kişi 1 ranzada yatıyor
11:52 13’üncü Engelsiz Film Festivali başladı
11:46 Şam’dan Çinli şirketle 20 yıllık yatırım anlaşması
11:21 Hanehalkı enflasyon beklentisi arttı
11:21 İmamoğlu'nun fotoğraf, görüntü ve sesine yasak getirildi
11:14 Koğuşa yerleştirilen kameraya karşı 'tek kollu' direniş
10:41 Ailelerden İmralı başvurusu
10:23 Tülay Hatimoğulları: Kayyım yasası lağvedilmeli, yerel yönetimler güçlendirilmeli
10:18 Balıkesir'de bir kadın katledildi
09:55 ‘Kürt Dirilişi’ belgeseli internet sitesi açıldı
09:35 Menzione: Öcalan başlatmak istediği değişimi dışarıdan yönetebilmeli
09:29 Temel: İktidarın çekingenliği çözüm karşıtlarını cesaretlendiriyor
09:23 Çatışmalarda yakınlarını yitirenlerin talebi: Özgürlük ve barış
09:21 Yayınevi sahibi ve çalışanına 'kitap' davası
09:19 Tutsakların görüntülü görüşme hakkına 'teknik eksiklik' engeli
09:16 Altun’un cezaevi arkadaşı: Hiçbir koşulda taviz vermezdi
09:13 ÖHD Eş Genel Başkanı: 'Umut hakkı'nın uygulanması elzem
09:12 Tarihçi Ulugana: Çözüm Lozan'ı lağvetmek değil, demokratik bir anayasanın teşkilidir
09:09 Çelenk: Yeni süreçte bağımsız muhafazakar STÖ'lere de ihtiyaç var
09:08 'Bir Heykelin Gölgesinde' kadın mücadelesi
09:07 Valilikten koçerlerin yaylalara gidişine yasak
09:04 Kürtçe oyuna salon engelinin gerekçesi: Müdür uygun görmedi!
09:02 Gabar’daki tahribatın uydu fotoğrafları
09:02 DGD Yardımcısı Taş: Öcalan'a güveniyoruz, katkı sunmaya hazırız
09:00 23 MAYIS 2025 GÜNDEMİ
08:00 İBB'ye 4’üncü dalga operasyonu: 49 kişiye gözaltı kararı
22/05/2025
23:10 Vanspor, Elazığspor’u 4-1’lik skorla yendi
22:59 Özerk Yönetim heyeti Paris’te parlamenterlerle görüştü
22:44 MESEM cinayeti davasında savcı ve sanık duruşmaya katılmadı
22:13 Kürt siyasetçi Çağro Mêrdîn’de toprağa verildi
21:34 İsrail, Lübnan'ın güneyine saldırdı
21:16 Çalıştırıldığı inşaattan düşen 12 yaşındaki çocuk entübe edildi
20:37 İBB'ye yönelik bir operasyon daha: 7 kişiye tutuklama talebi
20:06 ABD'de uçak düştü
20:00 İzmir'de 'Kent hakkı bağlamında göç, mültecilik ve dönüşüm meselesi' paneli
19:49 PKK kararı sonrası MGK ilk kez toplandı
19:16 Süveyde'de patlama: 2 ölü
19:13 Otel yangınında bakan yardımcısına soruşturma izni verilmemesi kararına itiraz
19:11 Vanspor-Elazığspor maçı öncesi stadyumda gerginlik
19:01 Öznur Değer: Gazeteciliğe devam edeceğim
18:52 DEM Parti ve AKP görüşmesinde hangi konular gündeme geldi?
18:16 Agirî’de Kürt Dil Bayramı kutlaması
18:11 Erzingan’da şüpheli ölüm
18:04 Gever’de ‘Kadın Tarihi’ atölyeleri
17:54 Rojin Kabaiş’in aile ve avukatları dosya savcısı ile görüştü
17:47 Süreç gündemli DEM Parti PM toplantısında neler tartışıldı?
17:27 Pîran’da 4 bölge ‘Özel Güvenlik Bölgesi’ ilan edildi
17:23 Çocuklarını rehin alan Alpaslan’ın davasında görevsizlik kararı