Gazeteci Aykol: Rojava'ya saldırılar halka vergi olarak geri dönecek

ANKARA - Gazeteci Hüseyin Aykol, Kuzey ve Doğu Suriye'ye dönük saldırılarla "yüzyılları bulacak bir düşmanlığın tohumlarının" atıldığına işaret ederek, "Bu savaş bizlere yeni vergiler olarak geri dönecek" dedi.  
 
Suriye'de 2011 yılında patlak veren iç savaş, Heyet Tahrir el-Şam'ın 61 yıllık Esad rejimini devirmesiyle yeni bir sürece evrildi. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’nin Türkiye ziyareti ve İsrail-Lübnan arasındaki ateşkesin başlamasından hemen sonraki sürece denk gelen sürecin nereye evrileceğine dair tartışmalar sürüyor. Türkiye'nin desteklediği Suriye Milli Ordusu'na (SMO) bağlı bazı paramiliter grupların da olduğu çok sayıda örgüt, "savunma bakanlığı" adı altında toplanmaya ve kendisini feshetmeye karar verdi. 
 
HTŞ'nin yönettiği bölgelerde bunlar yaşanırken, Türkiye ve bağlı SMO da Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi bölgelerine saldırılarını sürdürüyor. Kürtler, Araplar, Ermeniler ve Süryaniler gibi pek çok halk ve inanç grubunun yönetiminde yer aldığı Özerk Yönetim, saldırılara rağmen yeni Suriye'de yerini almak için diyalog kanallarını zorluyor. Aynı zamanda Kürt partileri de birlik çalışmalarını aralıksız bir şekilde sürüyor.  
 
Gazeteci ve yazar Hüseyin Aykol, Suriye’de yaşanan gelişmeler ile Kuzey ve Doğu Suriye'ye dönük saldırılara sorularımızı yanıtladı.  
 
Ortadoğu’da gelişmeler hızla değişiyor; 13 yılda tüm müdahalelere rağmen düşmeyen Esad rejimi, birkaç günde düştü. HTŞ’nin böyle bir gücü var mıydı?
 
Son 13 yılda birçok İslamcı grup kuruldu. Bunlar Sünni nüfusa dayanıyordu. Bu gruplar Suriye’nin dörtte üçüne hakimdi. Bunlardan bir kısmı Türkiye üzerinden gönderilen cihatçı milislerdi. Bunlar eğitildiler ve adına Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) denildi. Amerika başta olmak üzere batının da donattığı, eğittiği, yönettiği bir ordu diyebiliriz. Ama HTŞ, İdlip’te var olan İslamcı örgütlerin içinde en güçlü olanıydı. Orada en azından şehir yönetiyordu. Anlaşıldığı kadarıyla özellikle İngiltere’nin ciddi katkıları oldu. Ayrıntılarını bilemediğimiz İran, Rusya ve İngiltere’nin başını çektiği bir ayarlama sayesinde HTŞ kendisinin bile ummadığı bir şekilde önce Halep’i, Hama ve Humus’u, sonra da Şam’ı ele geçirdi. Beşar Esad bile bu şekilde hesaplamıyordu. Hizbullah’ın bir şekilde kendisine yardım edeceğini, Rusya’nın ise hava desteği vereceğini düşünüyordu. Bu şekilde HTŞ’yi durduracağını düşünüyordu.
 
 Ülkeler arasında bir anlaşmadan söz edebilir miyiz? 
 
 
HTŞ, doğrudan Türkiye'nin yönettiği ve yönlendirdiği bir ekip değil. Türkiye, SMO'yu yönlendiriyor. Türkiye, bunları Rojava'ya karşı kullandıktan sonra dağıtacaktır. 
 
Zimmi bir anlaşma vardı. Bunlardan birinin Rusya olduğunu düşünüyorum. Neden derseniz; Esad’ın ilk açıklaması var. Rusya tarafından götürüldüğünü söyledi. Rusya niçin götürdü? Esad’ı da ikna etmişler. Onun dışında bütün iç savaş boyunca Esad rejiminin düşürülmesi ve yerine Müslüman Kardeşler veya selefi bir rejiminin getirilmesi konusunda zaten Türkiye en başından görev almıştı. Bu anlamda Suriye sınırında hakim olduğu bölgelerde dünyanın dört bir tarafından gelen cihatçı unsurları Suriye’ye geçirmek ve onları oradaki bakımlarını sağlamakla ilgilendi. Yaralananları Türkiye’de tedavi ettirdi. Başından beri bir rol oynuyordu. Bundan sonra ne yapar; kesin bir şey söylemek çok doğru olmaz. Çünkü HTŞ, doğrudan Türkiye’nin yönettiği, yönlendirdiği bir ekip değil. Türkiye’nin esas yönlendirdiği ekip SMO. SMO nedir? Esasen Suriye dışından gelen cihatçılardır. Bir maaş veriliyor. Paralı askerdir. Orada yaptığı şey çapulculuktur. İnsanları kaçırmadır. Suriye’deki fabrikaları söküp Türkiye’ye satıyorlar. Zeytin ağaçlarını söküp Türkiye’ye getiriyorlar. SMO'yu ABD’nin ve Rusya’nın paramilliter güçlerine benzetebiliriz. Türkiye bunları Rojava’ya karşı kullandıktan sonra dağıtacaktır. HTŞ’ye tabii olmayanlar varsa, onların başına bir sürü şey gelir.
 
MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın Emevi Camii’de namaz kılmasıyla nasıl bir mesaj verilmek istendi? 
 
Emevi Camii’ye neredeyse Kudüs’teki Mescidi Aksa; Mekke ve Medine’deki camiiler kadar sembolik anlam biçiliyor. Bağdat ve İran’da benzer anlamlar yüklenen camiiler var. MİT Başkanı’nın gidip orada namaz kılması, “HTŞ değil biz fethettik” mesajıydı. Hatta, “HTŞ biziz” demeye getirdi. Ancak Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, verdiği demeçlerde bu durumu düzeltmeye çalışıyor. Sebebi şu; bu durum özellikle Arapları rahatsız etti. Çünkü Osmanlı’dan beri Araplar Türkiye’yi sevmiyor. Özellikle Erdoğan iktidara geldiğinden beri Araplara bir nevi “Ben sizin başınıza geçebilirim. Ben sizi temsil edebilirim. Biz halifeliği tekrar devralmak istiyoruz” şeklinde tavırları oldu. İlk başlarda Filistin davasına dair tutum nedeniyle hoş görüldü. Ancak sonradan durum değişti ve bu durum nefret ve korkuya dönüştü.
 
HTŞ sonrası Suriye'nin bayrağı değişti. Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi de, daha önce bu bayrağı kullandığını, bu durumun herhangi bir sorun oluşturmadığını açıkladı. Bayrak tartışmalarına dair neler söylersiniz.  
 
1920’den beri Suriye birçok bayrak kullandı. İktidar değiştikçe dönem dönem bayrak değişiyor. HTŞ ile birlikte gördüğümüz bayrağın, 1950 ile 1958 arasında ilk olarak kullanılmaya başlandığını ve devamındaki yıllarda da birçok defa kullanıldığını biliyoruz. Bu bayrağı HTŞ niçin kullanıyor? “Biz Suriyeliyiz” diyor. “Suriye’nin tarihine sahip çıkıyoruz” diyor. Şu anda kullandığı bayrak; Hafız Esad öncesi hükümetinin bayrağıydı. Bu bayrağı kullanan kesimlerin sol görüşlü olduklarını da biliyoruz. Diktatörlükten önce kullanılan bayrak diyebiliriz. İŞİD gibi tevhit bayrağı kullanabilirdi ancak bilerek kullanmıyorlar. Nasıl Hafız Esad ve Beşar Esad döneminde Şam’ı temsil eden bayrak varsa ve kabul ediliyorsa; şu anda HTŞ’nin kullandığı ve Suriye’ye bayrağı kullanılıyor. Rojava’daki yönetim -ki sadece Kürtlerin değil- Raqqa'da Araplar var; “Biz ne Esad’a karşı savaştık ne de HTŞ’ye karşı savaşmak istiyoruz” diyor. Sadece özerk bölgede kendi başlarına yaşamak istiyorlar. HTŞ eğer DAİŞ gibi bir tevhit bayrağı ile gelseydi kabul edilmezdi.
 
HTŞ ile Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi arasında kimi bölgelere dair bir temasın olduğu açıklandı. Ancak kalıcı çözüme dair henüz bir görüşme sağlanmış değil. HTŞ ile Özerk Yönetim arasında yaşanan, yaşanabilecek temasa bile karşı çıkan çevreler var. Aralarında müzakere ya da görüşmelerin olması normal değil mi? 
 
Bunu bir pazarlık, çözüm arayışı olarak ele alabiliriz. Beşar Esad ile de müzakereler oluyordu. Siz Suriye’nin bir bölümü olarak kendinizi kabul ettiğinizde bir şekilde pazarlık yapmanız lazım. Bu pazarlıkta özerklik de tartışılabilir veya farklı bir şey de. Şam’ı yöneten kim ise onunla oturmak zorundasınız. Tabii, müzakere nasıl sonuçlanacak onu hep birlikte göreceğiz.
 
Suriye gibi farklı halklar ve inançların bir arada yaşadığı bir ülke. Baas rejimi yıkıldı, farklı halklar ve inançların göz ardı edilmesi halinde yeni bir Suriye'den bahsedebilir miyiz? 
 
Baas rejimi kendi arasında ayrıştı ve tekrar kuruldu. Babadan oğula geçti ve bir sürü yanlış yaşandı. Bu yönetim bir diktatörlüktü. Aynı zamanda polis devletiydi. Ama buna rağmen iktidarını paylaşıyordu. Halkları temsil eden insanlar ile paylaşıyordu. Bu kısmı paylaşım da değildi. Ciddi bir paylaşım söz konusuydu. Mesela Hafız Esad’ın Dışişleri Bakanlığı’nı yapmış Faruk El Şara var. Sünni idi. Belli etnik ve dini gruplardan mutlaka hükümete yer verilirdi. Kendisi Baas rejimi idi ama bu Baas rejimi etrafında bir araya gelmiş birçok partinin ulusal cephesi olarak seçime katılırdı. İktidarı şeklen bile olsa paylaşıyordu. Dışişleri çok önemli bu arada. Diplomatik temaslarda birinci kişidir. Bütün Avrupa hükümetlerde bile ikinci kişi olarak görülür. Yeni yönetim de Şara ailesinden birisini almazsa yönetemez. Alevilerden bakan alacak çünkü başka türlü Suriye’yi yönetemez.
 
Kısacası kapsayıcı olmalı.  
 
Elbette. Eğer yönetimi paylaşmazsanız kendinize karşı çok ciddi bir muhalefet örgütlemiş olursunuz. 
 
ürkiye ve bağlı paramiliter gruplar neden Kuzey ve Doğu Suriye'yi hedef alıyor? 
 
Bugüne kadar Türkiye’yi yöneten bütün iktidarlar, Kürtler nerede bir kazanım elde ettiyle o kazanımı yok etmeye çalıştı. Böylesi bir Kürt düşmanlığı var. Latin Amerika’da bir kasabayı Kürtler kazansa orayı bile yıkmaya çalışırlar. Bu durum aslında Japonya’da yaşandı. Bir Kürtçe dil ile ilgili bir kurs açıldığı için diplomasi yürütüldü.
 
Söz konusu saldırılar burada yaşanan Kürtleri nasıl etkiliyor? Kürtler ile Türkiye arasındaki ilişkiyi daha da bozmaz mı? 
 
 
Yüzyıllara dayanacak, ilerleyecek bir düşmanlığın tohumlarını atıyor. Rojava’da öldürdüğün her Kürt'ün burada akrabası var. 
 
Şimdi anlamak istemiyorlar. Güney Kürdistan’da, Rojava’da öldürdüğünüz Kürt’ten sonrası buradaki düşmanlık daha da büyüyor. Çünkü orada öldürülen her Kürt, buradaki Kürt'ün bir akrabası, yakını…  Bir şekilde bir kan bağı var. Aralarında sadece suni çizilmiş bir sınır var. Rojava’da Kürtleri öldürürken buradaki Kürtlerin normal karşılamasını bekleyemezsiniz. Nasıl böyle bir şey beklersiniz? “Biz sizi değil, onları öldürüyoruz” diyorlar. “Aslında biz kardeşiz” diyorlar. Öyle bir şey yok, kendi kendilerini kandırıyorlar.
 
Yüzyıllara dayanacak, ilerleyecek bir düşmanlığın tohumlarını atıyor. Rojava’da öldürdüğün her Kürt'ün burada akrabası var. Bir şekilde intikamını almak isteyecek. İsyan olmuş bastırmışsın, liderini öldürmüşsün… Kürtler eski Kürtler değil. Örgütlüler ve silahlı güçleri var. Ermenileri yok ettiğiniz gibi Kürtleri soykırıma uğratamazsınız.
 
Türkiye, Süleyman Şah Türbesi üzerinden de bir gerilim yaratıyor. Türbenin diyalog kurularak taşınması halinde olumluya evrilen bir süreç yaşanır mı?
 
HTŞ, Kürtler ile savaşmak istemediği için Türkiye söylemlerini değiştirmeye başladı. Türbenin yer değiştirmesi tek başına pek etkili olmaz ama sembolik olarak iyi şeylere işaret edebilir. Diplomatik yönden yararı olabilir belki. Belki bir başlangıç olur.
 
Suriye'de bunlar yaşanmadan hemen önce Türkiye iç siyasetinde de "yeni süreç" tartışmaları başladı. Birbirine paralel gelişen süreçler miydi? 
 
 
 Bahçeli şunu demeye çalıştı: 'Kendi aranızda konuşun ama Rojava'ya dair bir şey demeyin. Onlara yardım etmeyin, sınıra gitmeyin'
 
Bahçeli ve ekibi, Suriye’ye işaret ediyor ve attığı adımın ne kadar önemli olduğunu söylüyor. Hatta “İsrail bize saldırabilir” demeleri bile doğru çıktı diyebiliriz. Nasıl doğru çıktı? Suriye rejimi yıkıldı ve güvenlik anlamında herkes bir konum almaya çalışıyor. İsrail için önemli olan Golan Tepeleri ilhak edildi. O tepeler üzerinde Şam’ı olduğu gibi görüyor. Top atışları bile Şam’ı görebiliyor. Fazla konuşulmuyor ama Golan’da tatlı su var ve suyun büyük bir kısmı buradan sağlanıyor. Bu da çok önemli. Aslında Bahçeli şunu demeye çalıştı; “Biz burada Kürtler ile kardeşiz, onlar ile sorunumuz yok. Eskiden 'Kürt yok' diyorduk şimdi kabul ediyoruz. Kendi aranızda konuşun ve ama Rojava’ya dair bir şey demeyin. Onlara yardım etmeyin, sınıra gitmeyin. Buradaki politikalarımızı boşa çıkaracak şeyler yapmayın.”
 
"Oraya saldıracağız, sessinizi çıkarmayın" anlamına mı geliyor? 
 
Sadece bu da değil. Batı, Şam’ı kendine göre dizayn ettikten sonra sıra İran’a gelecek. İran’daki Kürdistan daha da büyük. Orada da Kürdistan parçası olursa Irak ve Suriye’de var. Bunlar olursa, “Karşımızda 40-50 milyon Kürt olacak” diyorlar. İşte ‘En büyük parçada olan bizdeki Kürtleri ikna edelim’ diyorlar.
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan ile yeni bir görüşme yapılacağı beklentisi var. Ancak bir türlü bu görüşme gerçekleşmiyor. Neden? 
 
 
 Sayın Öcalan 'Ben bu sorunları çözebilirim. Savaşsız bir şekilde çözebilirim' diyor. Ancak istediklerini alamadıkları için dışarıdaki insanlar ile diyalog kurmasını engelliyorlar. 
 
Yıllardır Sayın Öcalan’ın bir söz söylemesini, oradan bir ses çıkmasını istemiyorlardı. Engel oluyorlardı. Bence Sayın Öcalan’a "Bize yardımcı ol" diye gidiyorlar. Sayın Öcalan’a "Biz Rojava’yı dümdüz edeceğiz. Teslim olsunlar. Örgütünüzü feshedin, çünkü biz sizi yendik" diyorlar. Anlaşılan o ki Sayın Öcalan "Ben bu sorunları çözebilirim. Savaşsız bir şekilde çözebilirim. Kürtler ve Türkler olarak Ortadoğu’da birlikte demokratik açılımlar yapabiliriz. Herkese örnek olabiliriz" diyor. Sayın Öcalan’ın duruşunun bu olduğu belli oluyor. Ancak bir türlü istediklerini alamadıkları için dışarıdaki insanlar ile diyalog kurmasını engelliyorlar.
 
 Türkiye’nin olası kapsamlı bir saldırısının siyasal, sosyal ve ekonomik olarak faturası ne olur? 
 
En kötüsü de bu. Bu savaş ve Türkiye’nin tavrı bizlere yeni vergiler olarak geri dönecek. Çetelere ve ailelerine ödediği bir sürü para var. PKK’ye dönük saldırılarda bugüne kadar harcadığı parayı Türkiye’nin gelişimi için yatırsalardı; Türkiye şu anda Avrupa’nın orta düzeydeki bir ülkesi olurdu. Aynı mantıksızlığı sürdürüyorlar. Aynı parayı bu savaşa harcayarak insanları daha da yoksullaştıracaklar. Suriye’de (Şam/Emevi Camii) kılınan namazın Türkiye’deki yurttaşlara bir yararı yok.
 
MA / Mehmet Aslan
 

Diğer başlıklar

10:34 Eşbaşkanlardan ‘Umut ve Özgürlük’ mitingine davet
09:32 Libya uçak kazasını incelemek için heyet gönderdi
09:07 3’ü kadın 4 öğrenciyi yaralayan kişi tutuksuz yargılanıyor
09:06 4 Ocak mitingine çağrı: 'Umut hakkı' bir halkın umudunun ilkesidir
09:06 Şaqayiq Nowruzi: İran’da kadın hareketi akan bir nehir
09:05 Kürdistan'da 300’ü aşkın arkeolojik alan baraj suları altında bırakıldı
09:04 Kadifekale'de özel savaş politikasına karşı yürüyüş
09:03 Erdoğan ‘kesinlikle bulacağız’ demişti: İnal’dan 20 yıldır haber yok
09:03 2026’da kadın mücadelesi ve örgütlülüğü daha da güçlenecek
09:02 Roboskî 14 yıldır kanıyor: Acımızı barış dindirir
09:01 Sistematik tacize uğrayan çocuğa polisten soru: Annen iftira mı atıyor?
09:00 Zam, enflasyon, yoksulluk: Türkiye 2026’ya ekonomik çöküşle giriyor
09:00 27 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:09 Şêx Meqsûd ve Eşrefiye'ye saldırı
07:57 38 il için yağış uyarısı
00:05 Demokratik Suriye Meclisi: 10 Mart Mutabakatı’nın başarısı acil bir ulusal öneme sahiptir
26/12/2025
23:50 Artuklu’da meşe ve çam fidanları toprakla buluştu
23:43 Gözaltına alınan gazeteci Mezarcı serbest bırakıldı
22:56 Amed’de bir kadını katleden Siraç Kartal tutuklandı
22:52 DEM Parti: Saldırılara karşı ortak mücadele hayati önemdedir
22:25 DAİŞ gümrük devriyesine saldırdı: 3 yaralı
22:03 Alevi Yüksek Meclisi: Cami saldırısının sorumlusu Şam’dır
21:36 Bakan Tunç’tan 11’inci Yargı Paketi savunması: Ceza adaletini sağlamaya yönelik bir düzenleme
21:25 Ankara'da Şeva Yelda kutlaması
20:40 Gazze’de can kaybı 70 bin 945’e yükseldi
20:28 Amed’de iş cinayeti
20:11 Süveydalı tutuklular açlık grevine başladı
20:05 Antalya'da polis şiddetine tepki: Sorumlular cezalandırılsın
19:23 Humus’taki cami saldırısını HTŞ’nin ‘eski’ kolu üstlendi
19:05 Alevi örgütlerinden katliamlara karşı mücadele çağrısı
18:28 Wan’da 223 işçinin eylemi sürüyor: Ne zaman dur diyeceksiniz?
18:18 HDK’deki çalışmaları nedeniyle sosyolog Berfin Azdal’a hapis cezası
18:12 'Yomra’da doğa talanına izin vermeyeceğiz'
17:24 MESEM protestosunda tutuklanan öğrencilere tahliye
17:22 Yeniden Refah Partisi’nden 102 kişi istifa etti
17:09 Mêrdîn’de 3 kişinin öldürülmesine dair hukukçular ve aileden açıklama
17:08 Katliam Yasası'nın durdurulması için BM'ye başvuru yapılacak
16:21 Humus’ta Alevilere ait camiye saldırı: Çok sayıda ölü ve yaralı var
16:20 Bayram ve Yıldeniz aileleri yaşamını yitiren yakınlarını andı
15:56 Keskin Bayındır: 7'den 70'e herkes mitinge katılmalı
15:49 Ankara'daki barınaklarda 10 ayda 17 bin köpek ölümü
15:42 Selma Kara'yı katleden faile ağırlaştırılmış müebbet cezası istemi
15:41 Şirnex’te ağaç kıyımının üstü brandayla örtülüyor
15:15 ABD'den Nijerya'ya DAİŞ operasyonu
15:12 Katliamın üzerinden 14 yıl geçti: Roboskî süreç açısından turnusol kağıdıdır
14:39 Adana'da 4 Ocak mitinginin çalışmaları için start verildi
14:34 Leyla Zana'ya saldırı ve hakaretlere suç duyurusu
14:13 Emeklilerden asgari ücret protestosu
13:54 Katliamların aydınlatılması için hukuki düzenleme ve komisyon talebi
13:53 Tutsaklara yeni yıl kartı
13:52 Humus’ta camide patlama: 3 ölü, 5 yaralı
13:28 ABB Başkanı Mansur Yavaş hakkında soruşturma izni talep edildi
12:43 Yolda önlem alınmamasına tepki: Hakkari’de ölüm var!
12:32 4 Ocak mitingine çağrı: ‘Umut hakkı’nı savunmak, barışı savunmaktır
12:30 DTSO Meclisi’nden çağrı: Barış ve ekonomi için somut adım şart
12:27 Nihal Ay’ın taziyesine kitlesel ziyaret
11:25 Enflasyonun düşeceğini bekleyenlerin oranı düştü
10:50 AİHM İmamoğlu dosyasını ‘öncelikli’ inceleyecek
10:16 Buca Belediyesi işçileri yeniden iş bıraktı
09:59 Süreç anketi: 'Umut hakkı' talebi yüzde 71 oranında
09:43 Karasu: Kürt halkının iradesinin dikkate alınması gerekiyor
09:20 Mazlum Ebdî Şam’a gidecek
09:17 Doğum izni düzenlemesi: Kadınların hayatını zorlaştıracak
09:17 Edebiyat, folklor, bilim ve direnişin sesi: Sehîdê Îbo
09:15 Kadınların talepleri 'yetersiz elektronik kelepçe' gerekçesiyle reddediliyor
09:14 Wan Barosu Cezaevi Komisyonu'ndan Kaya: Süreci sabote etmek isteyen hapishane ve yönetimleri var
09:13 Yazar Tunç: Mereş'te yaşananlar soykırımdı, devlet yüzleşmeli
09:13 Sanatçılar: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için miting alanını dolduralım
09:07 Gaxan'ın bu yılki gündemi: Demokratik toplum ve barış
09:06 Dumlu'da tutsaklara sistematik şiddet
09:01 İnsan hakları ve yargı açısından garabet bir yıl geride kaldı
09:00 Avrupa yıl boyunca Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü haykırdı
09:00 26 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:49 Çok sayıda kent için kar ve sağanak uyarısı
08:40 Futbolda bahis soruşturması sürüyor: 29 kişi hakkında gözaltı kararı
08:32 Colemêrg'de bir araç Zap Suyu'na yuvarlandı
08:30 Asgari ücret artışı Resmi Gazete'de yayımlandı
25/12/2025
23:55 Selim Sadak’ın hayati riski sürüyor
23:17 Erdîş’te yangın: 15 kişi hastaneye kaldırıldı
23:13 Wan’da kavgada bir kişi hayatını kaybetti
21:34 Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê’de abluka sürüyor
21:25 Asgari ücrete tepki: Geçim artık imkansız
20:56 Boş dairede bir kadın hayatını yitirmiş halde bulundu
20:17 Pulur’da Gaxan kutlandı
20:12 Aralık ayı katliamları yürüyüşle protesto edildi
19:37 Minbic’te 1 çocuk katledildi
19:35 İsrail Lübnan’da aracı hedef aldı: 2 ölü
18:54 DEM Parti İzmir Kadın Meclisi: Leyla Zana onurumuzdur
18:41 Geçiş hükümetine bağlı gruplar bir çocuğu katletti
17:35 Mazlum Alas'ın taziyesine kitlesel ziyaret
17:14 İran Kürt yurttaşa idam cezası verdi
16:47 Gazeteci Aykol'un tedavisi sürüyor
16:40 Emeklilerden iktidar protestosu: Bu iktidar sermayenin iktidarıdır
16:38 Nihal Ay'ın taziyesine kitlesel ziyaret
15:33 Pêrtag Belediyesi, GES kurulması için 350 dönümlük araziyi kiraya verdi
15:20 Mazlum Ebdî: Entegrasyon noktasında ortak anlayışa varılmıştır
15:04 MED TUHAD-FED: İstasyon Meydanı'nı barış meydanı yapalım
14:45 Sudan’da 73 kadın ve 29 kız çocuğu alıkonuldu
14:44 'Ajanlaştırma baskısına' karşı mücadele vurgusu
14:36 Ayşegül Doğan: Türkiye Suriye’de yapıcı rol oynamalı
13:36 İslami Araştırmalar Federasyonu eşbaşkanları seçildi
12:46 Eğitim Sen: Şiddeti çözmek uzun vadeli eğitim politikalarıyla mümkün
12:12 DEM Parti'den Leyla Zana'ya yönelik saldırılara karşı suç duyurusu
12:10 Mêrdîn'de Süryaniler ‘Doğuş Bayramı’nı kutladı
11:47 Wan'lı yurttaşlar: Devlet adım atsın
11:35 Libya heyetini taşıyan jete ilişkin yeni detaylar
11:16 Abdullah Öcalan: Demokratik İslam, Medine Vesikası’nın ruhuna dönmektir
11:09 Fenerbahçe Başkanı Saran adliyeye sevk edildi
11:00 Tülay Hatimoğulları: Kürt meselesi herkesin yüzleşmesi gereken bir meseledir
10:48 Riha’da ‘Umut ve Özgürlük’ mitingine çağrı
10:32 70 yaşındaki gazeteci 70 gündür direniyor
09:37 Kadınlara 4 Ocak çağrısı: Abdullah Öcalan'ın özgürlüğünü haykıralım
09:30 Kriz, toplumsal çöküş ve direniş: Zibechi'den alternatif bir dünya okuması
09:28 Ercan Yılmaz: Meclis’e sunulan raporlar meseleyi çözme noktasında eksik
09:23 Bastonuyla açtığı çukurlara ‘umut tohumlarını’ ekti
09:21 Ekonomist Döğüş: Asgari ücret yoksulluk sınırına göre tanımlanmalı
09:19 'Cezaevlerinde sürece provokasyon' uyarısı
09:17 Kadın balıkçılar 120 gündür balık çiftliği nöbetinde
09:09 Hastanedeki ‘hukuksuzluğa’ dava açacak savcı arıyor!
09:06 GABB Eşbaşkanı Neslihan Şedal: Yerele yetki ülkeyi bölmez, bütünleştirir
09:02 İran ve Rojhilat'ta 2025: Tarihi bir kırılma yılı oldu
09:00 25 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:37 Meteoroloji'den çok sayıda il için uyarı
24/12/2025
23:53 Paris'te katledilenler anıldı: Avrupa gerçeği açığa çıkarsın
22:47 Nijerya’da camide patlama
20:46 Kadın Emeği Almanağı'nın sergisi düzenlendi
20:27 Sadettin Saran tekrar gözaltına alındı
19:42 QSD: 6 DAİŞ’li yakalandı, bomba yüklü araç etkisiz hale getirildi
19:37 Şehitler Mağarası’nda 33 yıl sonra ilk anma
19:29 KHK eyleminde asgari ücret tepkisi
19:23 Asgari ücret protestosu: Bu sömürü düzenine mahkum değiliz
19:19 CHP’li Alp’ten CHP’li Dikbayır’a: Kürtlerin inkarı çoktan tarih oldu
19:13 11’inci Yargı Paketi itirazlara rağmen kabul edildi
19:08 Gülistan Kılıç Koçyiğit'ten siyasi tutsakların kapsam dışı bırakılmasına tepki
18:34 7,5 aylık bebeğin darp edildiği ortaya çıktı
18:30 Aralık ayı açlık sınırı 30 bin 665 lira
18:27 Mereş Katliamı anması: Yüzleşmeden barış olmaz
18:19 Netayahu’dan Gazze’ye saldırı tehdidi
18:16 Depremde can kayıplarında sorumluluğu olanlara tahliye yok
18:08 11'inci Yargı Paketi görüşmeleri: 'Kürtler annesini görmesin' paketidir
17:38 Zonguldak'ta 2 kadın katledildi
17:31 Okul bahçesinde araç çarpan çocuk yaşamını yitirdi
17:14 Geçiş hükümeti ateşkesi ihlal ediyor
17:01 Şam’a bağlı güçlerin Halep’te katlettiği kadın son yolculuğuna uğurlandı
16:48 Sidar Amed'in yaşamını yitirdiği açıklandı
16:35 Erdoğan'dan CHP'ye rapor eleştirisi: Çözüme dair hiçbir reçeteleri yok
16:18 ABD’den Venezuela’ya askeri müdahale hazırlıkları: Kuşatma sürüyor
16:17 Gülistan Kılıç Koçyiğit: Rapor barışın hukuksal altyapısını oluşturmalı
16:15 Gazeteci Aykol'un sağlık durumunda değişiklik yok
16:02 Kurtulmuş’tan ‘süreç’ uyarısı: Türkiye kuşatılmaya çalışılıyor, çok vaktimiz kalmadı