Gazeteci Aykol: Rojava'ya saldırılar halka vergi olarak geri dönecek

ANKARA - Gazeteci Hüseyin Aykol, Kuzey ve Doğu Suriye'ye dönük saldırılarla "yüzyılları bulacak bir düşmanlığın tohumlarının" atıldığına işaret ederek, "Bu savaş bizlere yeni vergiler olarak geri dönecek" dedi.  
 
Suriye'de 2011 yılında patlak veren iç savaş, Heyet Tahrir el-Şam'ın 61 yıllık Esad rejimini devirmesiyle yeni bir sürece evrildi. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’nin Türkiye ziyareti ve İsrail-Lübnan arasındaki ateşkesin başlamasından hemen sonraki sürece denk gelen sürecin nereye evrileceğine dair tartışmalar sürüyor. Türkiye'nin desteklediği Suriye Milli Ordusu'na (SMO) bağlı bazı paramiliter grupların da olduğu çok sayıda örgüt, "savunma bakanlığı" adı altında toplanmaya ve kendisini feshetmeye karar verdi. 
 
HTŞ'nin yönettiği bölgelerde bunlar yaşanırken, Türkiye ve bağlı SMO da Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi bölgelerine saldırılarını sürdürüyor. Kürtler, Araplar, Ermeniler ve Süryaniler gibi pek çok halk ve inanç grubunun yönetiminde yer aldığı Özerk Yönetim, saldırılara rağmen yeni Suriye'de yerini almak için diyalog kanallarını zorluyor. Aynı zamanda Kürt partileri de birlik çalışmalarını aralıksız bir şekilde sürüyor.  
 
Gazeteci ve yazar Hüseyin Aykol, Suriye’de yaşanan gelişmeler ile Kuzey ve Doğu Suriye'ye dönük saldırılara sorularımızı yanıtladı.  
 
Ortadoğu’da gelişmeler hızla değişiyor; 13 yılda tüm müdahalelere rağmen düşmeyen Esad rejimi, birkaç günde düştü. HTŞ’nin böyle bir gücü var mıydı?
 
Son 13 yılda birçok İslamcı grup kuruldu. Bunlar Sünni nüfusa dayanıyordu. Bu gruplar Suriye’nin dörtte üçüne hakimdi. Bunlardan bir kısmı Türkiye üzerinden gönderilen cihatçı milislerdi. Bunlar eğitildiler ve adına Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) denildi. Amerika başta olmak üzere batının da donattığı, eğittiği, yönettiği bir ordu diyebiliriz. Ama HTŞ, İdlip’te var olan İslamcı örgütlerin içinde en güçlü olanıydı. Orada en azından şehir yönetiyordu. Anlaşıldığı kadarıyla özellikle İngiltere’nin ciddi katkıları oldu. Ayrıntılarını bilemediğimiz İran, Rusya ve İngiltere’nin başını çektiği bir ayarlama sayesinde HTŞ kendisinin bile ummadığı bir şekilde önce Halep’i, Hama ve Humus’u, sonra da Şam’ı ele geçirdi. Beşar Esad bile bu şekilde hesaplamıyordu. Hizbullah’ın bir şekilde kendisine yardım edeceğini, Rusya’nın ise hava desteği vereceğini düşünüyordu. Bu şekilde HTŞ’yi durduracağını düşünüyordu.
 
 Ülkeler arasında bir anlaşmadan söz edebilir miyiz? 
 
 
HTŞ, doğrudan Türkiye'nin yönettiği ve yönlendirdiği bir ekip değil. Türkiye, SMO'yu yönlendiriyor. Türkiye, bunları Rojava'ya karşı kullandıktan sonra dağıtacaktır. 
 
Zimmi bir anlaşma vardı. Bunlardan birinin Rusya olduğunu düşünüyorum. Neden derseniz; Esad’ın ilk açıklaması var. Rusya tarafından götürüldüğünü söyledi. Rusya niçin götürdü? Esad’ı da ikna etmişler. Onun dışında bütün iç savaş boyunca Esad rejiminin düşürülmesi ve yerine Müslüman Kardeşler veya selefi bir rejiminin getirilmesi konusunda zaten Türkiye en başından görev almıştı. Bu anlamda Suriye sınırında hakim olduğu bölgelerde dünyanın dört bir tarafından gelen cihatçı unsurları Suriye’ye geçirmek ve onları oradaki bakımlarını sağlamakla ilgilendi. Yaralananları Türkiye’de tedavi ettirdi. Başından beri bir rol oynuyordu. Bundan sonra ne yapar; kesin bir şey söylemek çok doğru olmaz. Çünkü HTŞ, doğrudan Türkiye’nin yönettiği, yönlendirdiği bir ekip değil. Türkiye’nin esas yönlendirdiği ekip SMO. SMO nedir? Esasen Suriye dışından gelen cihatçılardır. Bir maaş veriliyor. Paralı askerdir. Orada yaptığı şey çapulculuktur. İnsanları kaçırmadır. Suriye’deki fabrikaları söküp Türkiye’ye satıyorlar. Zeytin ağaçlarını söküp Türkiye’ye getiriyorlar. SMO'yu ABD’nin ve Rusya’nın paramilliter güçlerine benzetebiliriz. Türkiye bunları Rojava’ya karşı kullandıktan sonra dağıtacaktır. HTŞ’ye tabii olmayanlar varsa, onların başına bir sürü şey gelir.
 
MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın Emevi Camii’de namaz kılmasıyla nasıl bir mesaj verilmek istendi? 
 
Emevi Camii’ye neredeyse Kudüs’teki Mescidi Aksa; Mekke ve Medine’deki camiiler kadar sembolik anlam biçiliyor. Bağdat ve İran’da benzer anlamlar yüklenen camiiler var. MİT Başkanı’nın gidip orada namaz kılması, “HTŞ değil biz fethettik” mesajıydı. Hatta, “HTŞ biziz” demeye getirdi. Ancak Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, verdiği demeçlerde bu durumu düzeltmeye çalışıyor. Sebebi şu; bu durum özellikle Arapları rahatsız etti. Çünkü Osmanlı’dan beri Araplar Türkiye’yi sevmiyor. Özellikle Erdoğan iktidara geldiğinden beri Araplara bir nevi “Ben sizin başınıza geçebilirim. Ben sizi temsil edebilirim. Biz halifeliği tekrar devralmak istiyoruz” şeklinde tavırları oldu. İlk başlarda Filistin davasına dair tutum nedeniyle hoş görüldü. Ancak sonradan durum değişti ve bu durum nefret ve korkuya dönüştü.
 
HTŞ sonrası Suriye'nin bayrağı değişti. Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi de, daha önce bu bayrağı kullandığını, bu durumun herhangi bir sorun oluşturmadığını açıkladı. Bayrak tartışmalarına dair neler söylersiniz.  
 
1920’den beri Suriye birçok bayrak kullandı. İktidar değiştikçe dönem dönem bayrak değişiyor. HTŞ ile birlikte gördüğümüz bayrağın, 1950 ile 1958 arasında ilk olarak kullanılmaya başlandığını ve devamındaki yıllarda da birçok defa kullanıldığını biliyoruz. Bu bayrağı HTŞ niçin kullanıyor? “Biz Suriyeliyiz” diyor. “Suriye’nin tarihine sahip çıkıyoruz” diyor. Şu anda kullandığı bayrak; Hafız Esad öncesi hükümetinin bayrağıydı. Bu bayrağı kullanan kesimlerin sol görüşlü olduklarını da biliyoruz. Diktatörlükten önce kullanılan bayrak diyebiliriz. İŞİD gibi tevhit bayrağı kullanabilirdi ancak bilerek kullanmıyorlar. Nasıl Hafız Esad ve Beşar Esad döneminde Şam’ı temsil eden bayrak varsa ve kabul ediliyorsa; şu anda HTŞ’nin kullandığı ve Suriye’ye bayrağı kullanılıyor. Rojava’daki yönetim -ki sadece Kürtlerin değil- Raqqa'da Araplar var; “Biz ne Esad’a karşı savaştık ne de HTŞ’ye karşı savaşmak istiyoruz” diyor. Sadece özerk bölgede kendi başlarına yaşamak istiyorlar. HTŞ eğer DAİŞ gibi bir tevhit bayrağı ile gelseydi kabul edilmezdi.
 
HTŞ ile Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi arasında kimi bölgelere dair bir temasın olduğu açıklandı. Ancak kalıcı çözüme dair henüz bir görüşme sağlanmış değil. HTŞ ile Özerk Yönetim arasında yaşanan, yaşanabilecek temasa bile karşı çıkan çevreler var. Aralarında müzakere ya da görüşmelerin olması normal değil mi? 
 
Bunu bir pazarlık, çözüm arayışı olarak ele alabiliriz. Beşar Esad ile de müzakereler oluyordu. Siz Suriye’nin bir bölümü olarak kendinizi kabul ettiğinizde bir şekilde pazarlık yapmanız lazım. Bu pazarlıkta özerklik de tartışılabilir veya farklı bir şey de. Şam’ı yöneten kim ise onunla oturmak zorundasınız. Tabii, müzakere nasıl sonuçlanacak onu hep birlikte göreceğiz.
 
Suriye gibi farklı halklar ve inançların bir arada yaşadığı bir ülke. Baas rejimi yıkıldı, farklı halklar ve inançların göz ardı edilmesi halinde yeni bir Suriye'den bahsedebilir miyiz? 
 
Baas rejimi kendi arasında ayrıştı ve tekrar kuruldu. Babadan oğula geçti ve bir sürü yanlış yaşandı. Bu yönetim bir diktatörlüktü. Aynı zamanda polis devletiydi. Ama buna rağmen iktidarını paylaşıyordu. Halkları temsil eden insanlar ile paylaşıyordu. Bu kısmı paylaşım da değildi. Ciddi bir paylaşım söz konusuydu. Mesela Hafız Esad’ın Dışişleri Bakanlığı’nı yapmış Faruk El Şara var. Sünni idi. Belli etnik ve dini gruplardan mutlaka hükümete yer verilirdi. Kendisi Baas rejimi idi ama bu Baas rejimi etrafında bir araya gelmiş birçok partinin ulusal cephesi olarak seçime katılırdı. İktidarı şeklen bile olsa paylaşıyordu. Dışişleri çok önemli bu arada. Diplomatik temaslarda birinci kişidir. Bütün Avrupa hükümetlerde bile ikinci kişi olarak görülür. Yeni yönetim de Şara ailesinden birisini almazsa yönetemez. Alevilerden bakan alacak çünkü başka türlü Suriye’yi yönetemez.
 
Kısacası kapsayıcı olmalı.  
 
Elbette. Eğer yönetimi paylaşmazsanız kendinize karşı çok ciddi bir muhalefet örgütlemiş olursunuz. 
 
ürkiye ve bağlı paramiliter gruplar neden Kuzey ve Doğu Suriye'yi hedef alıyor? 
 
Bugüne kadar Türkiye’yi yöneten bütün iktidarlar, Kürtler nerede bir kazanım elde ettiyle o kazanımı yok etmeye çalıştı. Böylesi bir Kürt düşmanlığı var. Latin Amerika’da bir kasabayı Kürtler kazansa orayı bile yıkmaya çalışırlar. Bu durum aslında Japonya’da yaşandı. Bir Kürtçe dil ile ilgili bir kurs açıldığı için diplomasi yürütüldü.
 
Söz konusu saldırılar burada yaşanan Kürtleri nasıl etkiliyor? Kürtler ile Türkiye arasındaki ilişkiyi daha da bozmaz mı? 
 
 
Yüzyıllara dayanacak, ilerleyecek bir düşmanlığın tohumlarını atıyor. Rojava’da öldürdüğün her Kürt'ün burada akrabası var. 
 
Şimdi anlamak istemiyorlar. Güney Kürdistan’da, Rojava’da öldürdüğünüz Kürt’ten sonrası buradaki düşmanlık daha da büyüyor. Çünkü orada öldürülen her Kürt, buradaki Kürt'ün bir akrabası, yakını…  Bir şekilde bir kan bağı var. Aralarında sadece suni çizilmiş bir sınır var. Rojava’da Kürtleri öldürürken buradaki Kürtlerin normal karşılamasını bekleyemezsiniz. Nasıl böyle bir şey beklersiniz? “Biz sizi değil, onları öldürüyoruz” diyorlar. “Aslında biz kardeşiz” diyorlar. Öyle bir şey yok, kendi kendilerini kandırıyorlar.
 
Yüzyıllara dayanacak, ilerleyecek bir düşmanlığın tohumlarını atıyor. Rojava’da öldürdüğün her Kürt'ün burada akrabası var. Bir şekilde intikamını almak isteyecek. İsyan olmuş bastırmışsın, liderini öldürmüşsün… Kürtler eski Kürtler değil. Örgütlüler ve silahlı güçleri var. Ermenileri yok ettiğiniz gibi Kürtleri soykırıma uğratamazsınız.
 
Türkiye, Süleyman Şah Türbesi üzerinden de bir gerilim yaratıyor. Türbenin diyalog kurularak taşınması halinde olumluya evrilen bir süreç yaşanır mı?
 
HTŞ, Kürtler ile savaşmak istemediği için Türkiye söylemlerini değiştirmeye başladı. Türbenin yer değiştirmesi tek başına pek etkili olmaz ama sembolik olarak iyi şeylere işaret edebilir. Diplomatik yönden yararı olabilir belki. Belki bir başlangıç olur.
 
Suriye'de bunlar yaşanmadan hemen önce Türkiye iç siyasetinde de "yeni süreç" tartışmaları başladı. Birbirine paralel gelişen süreçler miydi? 
 
 
 Bahçeli şunu demeye çalıştı: 'Kendi aranızda konuşun ama Rojava'ya dair bir şey demeyin. Onlara yardım etmeyin, sınıra gitmeyin'
 
Bahçeli ve ekibi, Suriye’ye işaret ediyor ve attığı adımın ne kadar önemli olduğunu söylüyor. Hatta “İsrail bize saldırabilir” demeleri bile doğru çıktı diyebiliriz. Nasıl doğru çıktı? Suriye rejimi yıkıldı ve güvenlik anlamında herkes bir konum almaya çalışıyor. İsrail için önemli olan Golan Tepeleri ilhak edildi. O tepeler üzerinde Şam’ı olduğu gibi görüyor. Top atışları bile Şam’ı görebiliyor. Fazla konuşulmuyor ama Golan’da tatlı su var ve suyun büyük bir kısmı buradan sağlanıyor. Bu da çok önemli. Aslında Bahçeli şunu demeye çalıştı; “Biz burada Kürtler ile kardeşiz, onlar ile sorunumuz yok. Eskiden 'Kürt yok' diyorduk şimdi kabul ediyoruz. Kendi aranızda konuşun ve ama Rojava’ya dair bir şey demeyin. Onlara yardım etmeyin, sınıra gitmeyin. Buradaki politikalarımızı boşa çıkaracak şeyler yapmayın.”
 
"Oraya saldıracağız, sessinizi çıkarmayın" anlamına mı geliyor? 
 
Sadece bu da değil. Batı, Şam’ı kendine göre dizayn ettikten sonra sıra İran’a gelecek. İran’daki Kürdistan daha da büyük. Orada da Kürdistan parçası olursa Irak ve Suriye’de var. Bunlar olursa, “Karşımızda 40-50 milyon Kürt olacak” diyorlar. İşte ‘En büyük parçada olan bizdeki Kürtleri ikna edelim’ diyorlar.
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan ile yeni bir görüşme yapılacağı beklentisi var. Ancak bir türlü bu görüşme gerçekleşmiyor. Neden? 
 
 
 Sayın Öcalan 'Ben bu sorunları çözebilirim. Savaşsız bir şekilde çözebilirim' diyor. Ancak istediklerini alamadıkları için dışarıdaki insanlar ile diyalog kurmasını engelliyorlar. 
 
Yıllardır Sayın Öcalan’ın bir söz söylemesini, oradan bir ses çıkmasını istemiyorlardı. Engel oluyorlardı. Bence Sayın Öcalan’a "Bize yardımcı ol" diye gidiyorlar. Sayın Öcalan’a "Biz Rojava’yı dümdüz edeceğiz. Teslim olsunlar. Örgütünüzü feshedin, çünkü biz sizi yendik" diyorlar. Anlaşılan o ki Sayın Öcalan "Ben bu sorunları çözebilirim. Savaşsız bir şekilde çözebilirim. Kürtler ve Türkler olarak Ortadoğu’da birlikte demokratik açılımlar yapabiliriz. Herkese örnek olabiliriz" diyor. Sayın Öcalan’ın duruşunun bu olduğu belli oluyor. Ancak bir türlü istediklerini alamadıkları için dışarıdaki insanlar ile diyalog kurmasını engelliyorlar.
 
 Türkiye’nin olası kapsamlı bir saldırısının siyasal, sosyal ve ekonomik olarak faturası ne olur? 
 
En kötüsü de bu. Bu savaş ve Türkiye’nin tavrı bizlere yeni vergiler olarak geri dönecek. Çetelere ve ailelerine ödediği bir sürü para var. PKK’ye dönük saldırılarda bugüne kadar harcadığı parayı Türkiye’nin gelişimi için yatırsalardı; Türkiye şu anda Avrupa’nın orta düzeydeki bir ülkesi olurdu. Aynı mantıksızlığı sürdürüyorlar. Aynı parayı bu savaşa harcayarak insanları daha da yoksullaştıracaklar. Suriye’de (Şam/Emevi Camii) kılınan namazın Türkiye’deki yurttaşlara bir yararı yok.
 
MA / Mehmet Aslan
 

Diğer başlıklar

04/02/2025
22:34 'Uzun Yürüyüş'te 15 Şubat çağrısı
21:27 Mamak'ta 6 Şubat anması
21:23 İki kardeşin ölümünde sanık polis tutuklandı
21:10 Erdoğan-Şara görüşmesi: Gündem Kuzey ve Doğu Suriye
20:56 İzmir'de deprem için kriz masası kuruldu
20:49 'Barış için özgürlük' mitingi çalışmaları sürüyor
20:35 KDP-YNK arasındaki kabine görüşmesi sona erdi
20:31 İsveç'te okula saldırı: 10 ölü
20:08 Pınar Gültekin protestoları: Yargıtay kararını kabul etmiyoruz
18:46 Cezaevi dönüşü kaza: 1 kişi yaşamını yitirdi
18:39 Tülay Hatimoğulları: Güven arttırıcı adımlar atılmalı
18:13 Saldırıya uğrayan Faysal Babat'a kitlesel ziyaret
18:09 CHP’li Enginyurt hakkında soruşturma başlatıldı
18:07 ‘Barış için 1 milyon kampanyası’ İzmir’de başladı
17:38 Miks’te yaşanan çığda yaşamını yitirenler anıldı
17:25 Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde AFC ateşkes ilan etti
17:20 Şam dönüşü kaçırılan yurttaşlar serbest
17:14 TMMOB Bölge İKK: Çözüm adımlarının destekçisiyiz
16:55 Gazeteci Deniz Bakır tahliye edildi
16:53 Îlham Ehmed: Özerk Yönetim deneyimi Suriye’deki krizin çözümünü gösteriyor
16:44 Tutsak gazeteci TV programlarıyla suçlanıyor
16:07 Tişrîn Barajı'nın çevresi uçaklarla bombalandı
15:57 21 kişinin öldüğü Dêrik’teki kaza davasında mütalaa açıklandı
15:45 Gazeteci Ahmet Güneş hakkında tahliye kararı
15:23 Amed’te kapı kapı miting çağrısı
15:10 Bakırhan'dan İmralı ziyareti yanıtı: Henüz netlik yok
15:02 Tokat Cezaevi’nde 1 yıldır kurul kararlarıyla tahliyeler engelleniyor
14:41 Libyalı savaş suçlusu, Türkiye vatandaşı çıktı
14:00 'Kayyım belediyeyi karakola çevirdi'
13:54 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Çözüm için herkesin söz ve pratik sahibi olması lazım
13:31 Adana Adliyesi’nde tutuklamalara tepki
13:16 19'uncu Ankara Japon Filmleri Festivali başlıyor
13:14 DDK'nin yetkilerinin genişletilmesine ortak tepki
13:00 Cizîr'de halkla birlikte meclis toplantısı
12:47 KCDP Ocak ayı raporu: 33 kadın katledildi
12:42 Bakırhan: Öcalan kalıcı çözüm için tarihi çağrıya hazırlanıyor
12:24 Fransız siyasetçi: Rojava gelecek için model sunuyor
12:16 Bakanlıktan 'emeklilik engeli' haberimize ilişkin açıklama
12:10 Deprem seferberliği: Beş belediye başkanı bir araya geldi
11:42 HDK’den konferans: 'Çatışma ve çözüm' deneyimleri tartışılacak
11:21 İzBB işçileri eylemin ikinci gününde
11:11 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
11:06 Dêrsim’de şap hastalığı: Onlarca hayvan öldü
11:00 Munzur Gözeleri yeniden 1'inci Derece Sit alanı ilan edildi
10:34 İnşaat alanında yangın
10:07 Amed 'Barış için özgürlük' mitingine hazırlanıyor
10:06 Narin Güran davası istinafa taşındı
09:58 Pasur’da hayvanlar için yeni gölet yapıldı
09:57 Çözüm için HDK’nin kampanyasına katılım çağrısı
09:53 Yıldırımcı: Savaş ve çözümsüzlük yoksullaştırıyor
09:40 Karakol komutanı bilirkişiyi doğruluyor: Zeydan’a izin vermedik
09:24 'Tevn kültürü bizimle ölmesin'
09:14 Deprem bölgesinde şiddet, fuhuş ve uyuşturucuda artış
09:13 Pazarda fiyatlar el yakıyor: Çözüm olsun, gerekirse aç kalırız
09:12 'Deprem yargılamalarında süreç bilinçli uzatılıyor'
09:11 Yargıda kopyala-yapıştır işlemi: Cinayet dosyasında 'kaçak eşya' kararı
09:07 28 yıldır verilmeyen bir cenazenin pusulası
09:05 HTŞ yönetiminde 2 ay: Kadının kimliği ve tarihi hedefte
09:00 04 ŞUBAT 2025 GÜNDEMİ
03/02/2025
23:50 Ege Denizi’nde 4.7 büyüklüğünde bir deprem daha
23:32 YPJ’li karakteri oynayan Melisa Sözen ifade verdi
22:47 Trump: Gazze'deki ateşkes sürecinin garantisi yok
22:27 Sanatçı Adil Bertî’den Çewlîg’de konser
22:05 Ege Denizi'nde 4.7 büyüklüğünde deprem
21:30 Kuzey ve Doğu Suriye’de katledilen iki kişinin kimliği açıklandı
20:41 Hatay Depremzede Derneği raporu: Sorunlar artarak derinleşti
20:19 Uzun Yürüyüş 14’üncü gününde: Ortak amaç Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü olmalı
20:01 Erdoğan’dan kabine toplantısı sonrası açıklama
19:32 Tülay Hatimoğulları’ndan iktidara: Barış için biz hazırız, güven verici adımlar atın
19:29 ABD ek gümrük vergileri kararını askıya aldı
19:23 Basın-İş: Gezi Parkı konusunda sorgulanacak olan şey gazetecilik olamaz
19:18 Amed’de ‘özgürlük mitingi’ için sahaya inildi
19:07 Türkiye, yurttaşların tarım arazilerini bombaladı
18:58 Yaban keçisini avlayan kişiye ceza
18:54 İskenderun'da özel hastanede yangın
18:47 CHP'li Yavuzyılmaz: Elektriğe yüzde 140 zam yapılacak
18:44 Sêrt’te kayyım işçi çıkarmaya başladı
17:48 İran’da gözaltına alınan Pervin Edwayî'ye görüş engeli
17:43 Dolar rekor kırdı
17:41 Ege Denizi'nde 28 Ocak'tan bu yana 570 sarsıntı oldu
17:21 Tişrîn’deki direniş 27’nci gününde
17:12 DEM Partili eşbaşkana ‘hırsız AKP'li başkan’ soruşturması
17:04 İzmir'de deprem için planlama
16:42 Kobanê’den ‘Öcalan’a özgürlük’ çağrısı
16:07 Pınar Gültekin’in annesinden tepki: Yargıtay kararı katillere cesaret veriyor
15:57 Tişrîn'deki direnişe katılmak için 3 kentten yola çıktılar
15:26 Temelli: Abdullah Öcalan'ın attığı her adımın arkasındayız
15:22 Türkiye Kobanê’de su istasyonunu bombaladı
15:20 DİSK-AR enflasyon raporunu açıkladı
14:38 Yargıtay’ın Pınar Gültekin kararı Adalet Bakanlığı önünde protesto edildi
14:25 ‘Özgürlük’ mitinginin afişleri asıldı
14:24 Kayyımın mobbing ve görev değişikliği kararı protesto edildi
14:21 Depremde yaşamını yitirenler anıldı
14:18 Çiğdem Kılıçgün Uçar: En önemli adım Öcalan'ın özgürlüğüdür
13:37 TÜİK'e 'enflasyon' tepkisi: Gerçeği açıkla ekmeğimle oynama
13:26 İşçi kıyımına karşı mücadeleyi büyütme çağrısı
13:26 Salihli'de 9 JES sondaj kuyusu için ÇED süreci başlatıldı
13:11 El Şara Türkiye’ye geliyor
13:07 İzmir sokaklarında ‘Rojin’e ne oldu’ sorusu
13:06 DFG Ocak ayı raporu: 42 gazeteciye soruşturma
13:04 Hezex'te şüpheli çocuk ölümü
12:23 Sêrt Belediye Meclisi bina önünde toplandı
12:16 Yargıtay Başsavcılığı, Pınar Gültekin kararına itiraz etti
12:07 DEM Partili Babat’ın evine saldırı
11:43 'Geçici' hiçbir kayyım gitmedi!
11:21 Ege Denizi'nde 400'ün üzerinde deprem
11:13 Amed'de mitinge çağrı: Özgürlüğü birlikte sağlayalım
10:51 Barış Anneleri: Çözüm Öcalan’ın özgürlüğüyle mümkün
10:47 DİKASUM’un öncelikli hedefi: Kadın yaşam alanlarının yaratılması
10:41 ENAG: Enflasyon yüzde 81
TÜİK: Enflasyon yüzde 42
10:38 Aydar: Öcalan'ın özgür çalışma koşulları sağlanmadan çözüm olmaz
10:12 Ali Bozan: Kayyımı göndermek için seçimleri beklemeyeceğiz
10:04 İzmir'de belediye işçileri eyleme başladı
10:02 Çözüm tartışmaları: İktidar güven vermiyor
09:53 Hastane raporuna rağmen emekli edilmedi
09:37 Ankara’da temaslarda bulunan heyet: Süreç toplumsallaşmalı
09:31 Xwebûn 'Somut adımlar lazım' manşetiyle çıktı
09:08 30'u aşkın ülkeden ‘İnisiyatifi geri alalım’ şiarıyla buluşma
09:07 Sêrtliler kayyımı göndermekte kararlı
09:01 Depremde yitirdiklerinin anılarını işletmesinde yaşatıyor
09:00 03 ŞUBAT 2025 GÜNDEMİ
02/02/2025
23:57 Riha'da zincirleme kaza: 4 kişi hayatını kaybetti
23:52 Ege’de 200’den fazla deprem: Yunanistan’da acil toplantı kararı
22:54 Silêmaniye’de Kormor gaz sahasına saldırı
22:09 HTŞ güçleri Qamişlolu 3 kişiyi kaçırdı
22:01 Tişrîn Barajı’ndan mesaj: Saldırılar irademizi kıramaz
21:18 Cizîr’de erkek şiddeti
21:15 Ege Denizi'nde 4.5 büyüklüğünde deprem
20:50 Tişrîn çevresi bombalandı
19:49 İsrail, Gazze’de 61 bin 709 Filistinliyi katletti
19:24 Eyn Îsa’da bir köy ağır silahlarla bombalanıyor
18:38 Ev İçi Şiddet Acil Yardım Hattı 3 bin 908 kez arandı
18:36 Ege'de 24 saatte 30'dan fazla sarsıntı yaşandı
18:28 Engelli çocuk şiddete uğradı
18:26 Amedspor sahasında berabere kaldı
18:22 ‘Barışı inşa etmek’ paneli: Barışta herkes kazanır
17:52 ‘Uzun Yürüyüş’ 13’üncü gününde: Hedefimiz Abdullah Öcalan'ın özgürlüğüdür
17:42 Ahmet el Şara, Arabistan’da
17:36 Merîwan’da bir kolber donarak hayatını kaybetti
16:52 CHP Şile İlçe Binasına taşlı saldırı
16:42 KCK davasından cezası onanan Beşer gözaltına alındı
16:21 Figen Yüksekdağ'ın ‘Sınırsız Savunmalar’ kitabı için imza günü ve söyleşi
15:52 ‘Onurlu bir barış için adaletsizlikler son bulmalı’
15:47 Sêrt’te irade gaspına karşı eylem: Çözüm isteniyorsa saldırılar durdurulsun
15:31 Berdan Öztürk: Umut Abdullah Öcalan’dır
14:53 BM’ye Werîşe Mûradî ve Pexşan Ezîzî için mektup
13:55 Esenyurt’ta miting: İmralı’dan mesaj net, Türkiye’nin demokratikleşmesidir
13:39 FİSA: 2024 Yılında 777 çocuk önlenebilir sebeplerden yaşamını yitirdi
13:30 Halk buluşmalarında İmralı vurgusu: Abdullah Öcalan 26 yıldır çözüm öneriyor
13:21 DEM Parti Şirnex merkez ilçede olağanüstü kongreye gitti